—AAEALİ) - Avrupa Matbuatı | Ve Türk - Yunan | Misakı Birkaç gün evvel Ankarada imza- lanan Türk - Yunan misakı, Avrupa siyaset mahafilinde derin bir tesir, hayretle karışık bir şaşkınlık uyan- dırmıştır. Çünkü bu misak, her ikl tarafın geniş anlaşma meylini açıkça meydana koyduğu gibi hakiki vö Müstakbel bir Balkan anlaşmasının da ttasını kurmaktadır. Bu itilâfnameden bahsedön Fransz matbuatı, vaziyeti #öyle tasvir etmektedirler: “Bu hâdiae öyle hakiki ve dostanc bir anlaşmadır ki Akdeniz politikası ile alâkadar bütün milletler - için ehmmiyeti haizdir. :Maa- muahedenin bir başka irdir: Sövyet Rusyanın kemşularile son zamanda Yaptığı misakları takip etmesi itiba- *Fle umuümi değilse bile mıntakavi Anlaşmalar kadrosuna dahil olarak Avrupanın bir zamanlar en karışık bir köşesinde sulhün faydalı bir türette yerleşmesini temin etmektedir. Türk - Yunan dostlağunun sıkılaş- tan için nazik bir edebilir. Çünkü Bulga- Tatan, Adalardenizinde bir mahreç temekten hiç bir zaman hâli Bamıştır. Maamafih Sofya hükümeti- Ain şefi M. Muşanof tarafından yeni Muahedenin Bulgar menafli aleyhinde | lunmadığının beyan edilmesi yakın | atide mühim müzakerelerin yapı- Cafı tasavvurunu meydana koy- Baktadır. » p * Başvekil İsmet Paşanın Sofya se- ti vukubulurken Avrupa matbuatı ariyeti işte böyle ifade etmekle- r. — Süreyya M, Venizelos, Yunanistana y Döndü / ÂAtina, 20 — M. Vönizelos, bu sa- bak Atinaya dönmüştür. M. Venize- l t:iıeı muhalefet reisleri ile par- 'nto mesaisine iştirak etmömek na ait vaziyet hakkında gö- ür. :.;:“nyı'mn Harp Borçları Varşova 20 — Hükümet mehafili, D borçları müzakereleri hakkında k:'ikı'nıı düşüncelerini — anlamak Washington'a hususi bir murahhas meyl düşünüyor. Amerika'nın 'çların yöniden tetkiki için Polonya lndan yapılan teklife cevap ver- $ i hatırlardadiır. .':'lnuılı beraber — zannedildiğine Polonya kânunuevveldeki taksiti ı—olı niyetinde değildi. Terki .— 21 Eylül $ON F Amerika Otomatik Kontrole Taraftar G Paris 20 — Almanya müstesna ol- mak üzere bütün memleketlerin silâh- ların fili olarak bırakılması için lâzım bir telâkki etmiye başlamış ol- dukları kontrol meselesi, Fransızlarla Amerikalılar arasında yapılan mükâ- lemelerin belli başlı mevzuunu teşkil Etmiştir. M. Norman Davis'in yakı- ninde bulunanların fikrine göre bu mükâlemeler, Amerikan tezinin Fran- rız tezine oldukça yakın olduğu ve aradaki ihtilâfların prensipten ziyade usüllere müteallik bulunduğunu gös- termiştir. Birleşik Amerika, zaman zaman otomatik bir kontrol tarafta- ridir, Amerika, Fransız taleplerinin tec- rübe devresi ile Amerika için Av- rupa devletlerinden daha az endişe uyandıracak müeyyidelere müteallik olarak ortaya attığı meseleye de kat'i sürettö muarız değildir. Yapılacak umum! mükavelename, Amerikanın hususi vaziyetini hesaba kattığı tak- dirde Vaşington kabinesinin bu mu kavelenameye muvafakati pek o ka- dar müşkülâta tesadüf etmiyecektir. N. Daviş, müzakeratın — neticesini kat'i olarak öğrenmek istediğinden Roma ve Berlin'e icra edeceği seya- hati hafta nihayetine bırakmıştır. Londra 20 — İngiliz hükümetinin silâhları azaltma konferansına karşı alacağı vaziyeti kararlaştıracak nazir- lar meclisinin toplantısından — evvel İngiliz siyasi mahfelleri bu vaziyet hakkında bazı izahat vermişlerdi. Bu mahfellerin edindikleri malü- mata göre kontrol prensipi ile “ Tec- rübe devresi ,, teklifi hükümetçe ka- bul edilmiştir. “ Bu tecrübe devresi ,, teklifinden maksat - bu devre bittik- ten sonra - silâhları azaltma hakkın- da fili tedbirler alınıp alınmıyacağını tayin etmektir. imdi üç meselenin bir karara ası İcap &diyor. 1 — Yapılacak kontrol makaniz- masını tayin etmek, 2 — Tecrübe devresinin müddeti- ni tesbit etmek, 3 — Bü tecrübe devresi bittikten sonra tatbik edilebilecek — tenzilât miktarlarını kararlaştırmak. nazırlar mecliri yapacağı top- lantıda bu üç nokta hakkındaki fikir ve kararını tayin edecektir. Amerika'da İçki Meselesi Nevyok, 20 — İdaho ve yenl Meksika hükümetleri de içki yasaği kanununu kaldırmışlardır. aa Burhan Cahit ina yanaşmış dritnotların re- â;fiııi basıyorlardı. Resimlerde Mıngiliı gazeteleri Galata rıh- * akkalede kepaze olan” otuz ..İr: top namlularının Babıaliye havalandıkları görülüyordu. 1_.3“ vaziyette herşey imza- h bıl'ırdi_ Fakat — Türkiyenin Ün li demek olmadığını (Loit- D*ç) nasıl olupta anlayamıyordu. "'M.Ahlnet Reşit bu haberleri Ukça hırslanıyor. E Türkiye yok edilemez! iye haykırıyordu. B » M heyecan arasında delikanlı da İ_Elen bir Taymis nushasın- &udmürkiyıye ait iki havadis H'Vldislerin biri bir Yunan E rv“ilıııun İzmiri işgal ettiği- ]“_f bu harekette itilâf dev- Liıdiîiu h h'â"m" Reşit hayretler içinde emek Türkiye Anadolu Kltnda muvafakati olduğuna ada hapsedilmek isteniyor- Roman İkinci bir havadis Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa- nın ordu müfettişliği vazifesile Samsunda karaya çıktığını haber veriyordu. Ahmet Reşit bu ismi okur okumaz durakladı. * Bu kumandan Pariste görüş- tüğü genç erkânıharpti. Delikanlı ilk havadisten duy- duğu ıstırabi. unütüvermişti. Bu isim kafasına hücum eden kanı dağıtan bir eksir gibi gelmişti. Mustata Kemal Paşanın Ana- doluya girmesi ona büyük bir ümit vermişti. Harpten çok evvel Pariste fikirlerini, hislerini tak- dirle karşıladığı bu erkânı harp cephelerde Türk silâhının şere- fini muhafaza etmiş bütün orduya kendisini sevdirmiş yüksek bir askerdi. Dört yıl süren bu kirli ve tehlikeli maceranın içinden yüz- lerinin akı ve mesleklerinin şerefi ile çıkanlar bugün yeni bir hay- siyet ve şeref mücadelesi karşı- sında kalmışlardı, n Harpten sonra Yahudiler dünyanın başladılar ve memleketi imar attiler. gösteriyor. Amerika Harp Borçlarına Sünger Mi Nevyork, 20 — Nevyork Herald gazetesi harp — borçları meselesine ayırdığı bir yazıda bilhassa diyor ki: *“Amerikan efkârı umumiyesi borç- lar meselesinin öldüğünü anlamıştı ancak bu borçların yeni şeraite uy- durulması yahut resmi — suürette — İptal suretile bu meseleyi arit maziye gömmek hususunda en ufak - bir te- Romanya Prensi Nikola Belgrat'ta Belgrat 20 — Romanya prensi Nikola, dün tayyare ile Belgrada geldi ve kıral Alöxandre tarafından büyük merasimle karşılandı. Prens, kıral ailesinin misafiri olacaktır. Avusturya Ve Vatikan Vatikan 20 — Papa Avusturya reisiclimhuru M. Mirklasa “İsa,, nişa- ninı ve Dolfusse “ Altın mabmuz , ul.ıııı lındj fturmış 'e Vly:n:.d'ı_;:ıpınıı ıı!lmııı'i'lıi’ ni- şanları yakında kendilerine verecektir. seti ile vatan mukadderatı ile alâkası olmıyan unsurları şımart- mış bir memlekette mağlübiyet ve zaaf ne elim bir hacaletti. Bu şımarık unsurlar şimdi kim bilir ne azgınlık gösteriyorlardı. Silâhı elinden alınmış, istinat noktası kırılmış Türk kütlesi bu kadar elim bir vaziyete taham- mül edemezdi. Ne yazık ki onu dört yıl ateşten ateşe attıktan, açlıktan — susuzluğa — sürdükten sonra düşmanların Önüne bir âşe gibi atmışlardı. Atmışlardı ve kaçmışlardı. Ahmet Reşit anavatanı hak- kında ecnebi ve düşman gazete- lerden öğrendiği daima menfi haberlerle âdeta hasta olmuştu. En son aldığı bu haber ona biraz teselli vermişti. Ne olursa olsun güvendiği, düşünüşüne, duygularına emniyet ettiği bu kuınuıj:n imha edilmek istenen Türklüğün elinden tutacak bir kahramandı. Ahmet Reşit Mustafa Kemalin Anadoluya geçmesi ile İzmire yeni bir düşman ordusunun çıkması haberlerini beraber almıştı. İngiliz gazeteleri kendilerine her cephede mühim — darbeler indiren bu kumandanın Anadoluya geçmesinden ürkmüşler Londra hükümetinin İstanbuldaki kabineyi örünüyor her tarafından Filistin'e hicret etmiye Rosmimiz Ken Hayesot kasabasını Geçecek ? ; mayül bile göstermiyor.w Ayni gazete - silahları işine de — temas ederek — şun- Tarı yazmıştır: “Silâhları azaltma me- selesi bugün milletlerin mümkün ol- duğu kadar az masrafla askeri kuv- vetlerini artırmak| maksadını gözeten bir teşebbüs halini almış bulunuyor.,, Küba Vak'aları Havana 20 — 12 mitralyözle mü- cehhez 600 asker, yüksek tahsil tale- besi ve işçi Zavas şehri yakınında Hernandeyin idaresi altındaki 500 kadar asinin etrafını çevirmişler, bun- lardan birçoğunu teslim olmıya mec- bur bırakmışlardır. Biribirine düşman kuvvetlerin Hamarindo civarında tüfek ateşi teati ettikleri söylenmektedir. Birbiri ardı sıra çıkan grevlerden rahatı kaçan hükümet birinci teşrinin 20 sinden itibaren günde Saaat çalış- ma usulünün tatbikine karar vermiştir, azaltma ve sarayı onu geri alabilmeleri için sıkıştırdığını yazıyorlardı. Demek o iyi bir fırsatla mem- leketin en temiz köşelerinde mil- letin arasına karışabilmişti. Fransız gazeteleri de bundan telâş ettiklerini gizliyemiyorlardı. Çünkü Mustafa Kemal Paşanın Erzurumda bir milli kongre açtığı ve memleketin namuslu, genç zabitlerini etrafına toplamıya baş- ladığı söyleniyordu. Ahmet Reşit bütün Avrupanın karşısında Tür- kün şerefi ve namusu, istiklâli için ayağa kalkan bu kumandanın yanında bulunamadığına teessüf ediyordu. Tam bu heyecanlı zamanlarda birçok merkezlerden geçtiği üze- rindeki damgadan belli, kaba, yıpranmış bir mektup aldı. Mektup İstanbuldan, Ahmet Rıfkıdan geliyordu. Aylardanberi İstanbuldan doğ- rudan doânıyı mektup alamıyan Ahmet Reşit bu mektubu bir hamlede okudu : İstanbulda — Ahmet Rıfkı'dan İstok- holm'de Ahmet Reşit'e İstanbul 22 Temmuz 1919 Azizim Reşit Büyük felâket bütün kâbus- larile geldi. Korktuğumuza uğradık. Onlar kaçtılar ve memleket işgal edili- yor. İşgal ordusu kumandanları- Karilerin Teslihata Hazırlık Suaiterine evaplarım İstanbulda M. L. S. Hanıma: Kızım, fazla titizlik gösteriyor- sun. Evlenmek, bütün ömrünce bir teahhüt altına girmek demek- tir. Hayatını ve istikbalini alâka- dar eden bir meselede bukadar zaaf olur mu? Erkeği madem ki beğenmiyorsun, nikâhlı da değil- sin. O halde hislerini ailene söy- lersin. Onlar erkeğe bu işin ol- mıiyacağını bildirirler, mesele ka- panır gider. Bir erkek, bu işler- de kadın kadar rencide olmaz, | merak etmeyiniz. l * Zonguldakta 10, Mecnun Beye: İstanbula gelip burada kendi- nizi bir asabiye doktoruna tedavi ettiriniz. Bugün kolay tedavi edi- lebilirken, yarın asabiyetiniz teda- visi güç bir şekil alabilir. * İstanbulda Coşkun Gönül Beye: Oğlum, evleneceğin zaman ailenin yardımına muhtaçsan, on- lar olmazsa evlenemiyeceksen, sözlerinden çıkamazsın. Bir Türk ailesi evlerine bir Rum gelini almak istemez. Fakat mustakil yaşayacak kadar kudret ve kazancın varsa o vakit ayrı bir ev tutar, sevdi- ğin kızla nikâhlanarak orada yaşarsın. Kızın ailesi tarafından yapılacak itirazın kıymeti yoktur. Ö Top alayında As. Ş. Beye: Mademki kızla aranızda her itibarla küfüv vardır, neden mes'- ut bir yuva kuramıyasınız. Zaten kız sizi askerlikten — dönünceye kadar bekliyecekse, sözünüzü tu- tup onunla evlenmiye mecbur- sunuz? Artık bu işte tereddüde hakkınız kalmamıştır. * Ankarada Bağrıyanık Beye Kadının hastalığını doktor ra- porile isbat eder, ve çocuk olma- masının da onun kusuru neticesi olduğunu — tevsik — edebilirseniz, mahkemeye müracaat ederek bo- şanma - istiyebilirsiniz. Bu şartlar boşanmak için kâfidir. HANIMTEYZE nin emirlerinde kukladan başka bir şey olmıyan bir hükümet var ki hükmünü İstanbul sokakların- da bile geçiremiyor. Sarayda birkaç Çerkes kızı ile sıcak hamamından başka her- şeyi vermiye razı haysiyetsiz, şe- refsiz bir padişah var ki hâlâ halifei rayizemin olduğunu iddia ediyor. Ve İstanbul sokaklarında Türk şerefi viski dumanları için de yerlerde şürünüyor. Harp yıllarında levazım reisle- rinin, paşa efendilerin kapılarında binbir dalkavuklu ederek askerin tayınından, halkın maişetinden hır- sızlık yapan ne kadar kalantor Er- meni ve Rum varsa şimdi başla- rına geçirdikleri birer şapka ile ıe?uiık" ve Fransızlara casusluk üyor, muharebede — yararlık gösteren kahramanları — onlara gösterip namussuzluğuk en kütü- sünü yapıyorlar. Çanakkaleden zorla gireme- dikleri İstanbula mütareke - ile giren İngilizler baldırıçıplak İskoç askerlerile hergün — İstanbulda | resmigeçit yapıyorlar. İşgal ordularına mensup sar- hoş askerlerin taarruz ve haka- retinden kendilerini kurtarmak istiyenler gün batmadan evlerine kapanıyorlar. Buna rağmen ev, bark, şeref ve namus emniyette değildir. (eArkâağm var ) gdd ü nn — a SüllÜme £ aai ee e e ae