SON POSTA (| GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedailer Arasında 64 am Yazan: Ehli Salip Ordusunun Kumandanlar! Ömer Rıza Düşman önünde Münakaşa Ediyorlardı Yolu geçip (Sultana wi cum etmeliyiz. Taberiyeyi almayız. b dile mahpus olması sizi düşündürmesin fakat ordunuzu kurtarmak istiyorsanız durmayınız, yürüyünüz. Yegâne lalâs çaresi, yürümek ve ilerle- mektedir. Sizin ordunuz, bıristi- yanlığın en son ümididir. Şark hıristiyanlarının hepsi size güve- miyor ve sizden imdat dileyorlar. Bu yerlerde Mesihin sizden başka ordusu yok. Kudüsün yegâne bamisi, yegâne kalkanı, yegâne kuvveti sizsiniz. Sultanın ordusu sizin ordunuzdan daha büyük, onun süvarisi sizin süvarinizden daha mükemmeldir. Fakat siz onun cenahlarını çevirirseniz muvaffak olursunuz. Böyle hareket etmek istemiyorsanız burada bekleyiniz. | sizin burada beklemenizde hayır vardır. Artık siz bilirsiniz! Şövalyelerin reisi bomurdandı ve birdenbire kalktı: — Haşmetmeap, dedi, Kont Raymont, bize bu genç adamın söylediğini tekrar ediyor. Fakat bunun sebebi aşikârdır. Kendisi eskiden Salâhaddinin müttefiki idi. Mültefiki olduğu için onun lehinde söylüyor. Onun davasına hizmet ediyor. Ben, kayıtsız, şartsız ilerlemek ve yürümek lebindeyim. İlerliyeceğiz ve put- perestleri mahvedeceğiz. Mukad- i des salip yanımızdadır. Onu ta- şyarak ilerliyeceğiz. Raymont yerinden fırladı ve: — Evet, dedi, mukaddes salip yanımızdadır. Onu taşıyarak iler- liyeceğiz. Fakat bu hareketimiz, bu ilerlememiz, son hareket ve son ilerleme olacaktır. Ortalığı müthiş bir gürültü kapladı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Kimisi Raymondu tek- zip ve tel'in ediyor, kimisi şövak yeler reisine atıp tutuyordu. Kıral başını iki elinin arasına almış, aciz, bitkin düşünmekte idi. Nihayet gürültü tahammül edilemiyecek bir hale vardı. Kr ral ayağa kalktı ve son kararını bildirdi; — Şafak sökmeden evvel yü- rümeyi emrediyorum. Bu emrime muhalefet eden varsa, bizden ayrılsın. Kont Raymont ile taraf- tarları bizim bu hareketimizden memnun değildir onları bizimle beraber yürümeye icbar etmiye- <eğiz. iii Herkes susmuştu. Kiralın bu iradesi, mühimdi, vahimdi. Kont Raymont Kıralı dinle- | dikten sonra cevap verdi: — Hüşmetmeap! Ben de si- zinle beraber yürüyeceğim. Fakat bu sözleri duyan bile olmadı, Sebebi, yeni bir patırdı- nın kopması değildi. Herkesin dalgın, dalgın düşünmesi idi. Nihayet herkes, birer birer ayağa kalktı. Birer birer kırala eğildi, ve çadırdan çıktı. “Herkes askerlerinin başına giderek emir- ler veriyordu. Doğan'la Kurtta kalabalığın içine karıştılar. Kavganın başlamasına bir şey kalmaı Ya le bir kenara çekile- rek konuştular. — Zannederimki muvaffak ok duk! Kurt., — Evet, kardeşim bu işte muvaffak olduk. Şimdi ne yapa- cağız? — Muvaffakiyetimizin netice- sini seyredeceğiz... — Hangi taraftan? — Bu taraftan Kurt! Karşı tarafa geçerek neti- , ceyi çabuklaştırmıya yardım etsek daha muvafık olmaz mi? — Zannetmem! Çünkü neti- ceyi bu taraftan ocabuklaştırmak daha kolaydır. — O balde kalırız. Ve bun- larla beraber ilerleriz. * Kurt ile Doğan bir kenara yaslanarak biraz dinlenmek iste- diler. Yolculuk, uykusuzluk ikisi- ni de yıpratımıştı. Kısa bir isüra- | hattan sonra ikisi de kalktılar ve atlarına yem verdiler. Onlar yı- kadılar, tımarladılar. Sonra zırh- larını geyerek pmar'a yaklaştılar. İçtiler ve atlarını suvardılar. Mat- ralarını su ile doldurdular. Yan- larındaki birkaç şişeyi doldurup. tıkadıktan sonra atlarının sırtına bağladılar. Çünkü onlar da çöle çıkacaklardı. İki kardeş bütün bu hazırlık- ları ikmal ettikten sonra haçlıla- rın harekete geçmelerini, yürüme- lerini beklediler. Haçlılar istemi: yerek yola çıkıyorlardı. Çünkü karşılaşacakları tehlikenin vaha metini anlıyorlardı. Nihayet bin bir tereddütten sonra kiral ile askerleri yürüdü- ler. Şövniyeler onu takip ettiler. ( Arkası var ) PiRiNÇ, YULAF, IRMiK, MERCİMEK, BEZELYE, NiŞASTA, ÇAVDAR özü unlarından Çocuklarımız hangisini daha fazla severse bol bol yediriniz. Saf, sıhhi ve gayet mukavvi ve mügaddidir. Vitamini en çok olan bu mükemmel özlü unlar ile çocuklar ve bilhassa memedeki çocuklar az zaman zarfında neşvünüma bulurlar. Kemikleri kuvvetlenir çabuk diş çıkarırlar çabuk yürür- leri Neşeli, sıhhatlı, tombul olurlar. Her nevi Hasan Hububat unlarile yapılan mahallebi ve çorbaların lezzetine payan ola- maz. 25 kuruştur. Hasan Ecza deposu. Umum Ayakkabıcı Kooperatifinden: Umum ayakkabıcı san'a'k'#n kooperatifi cemiyet merkezinde muameleye başlamıştır. pievvelin otuzuna kadar kooperatif mohas pliğine teslim edecektir. Taksitler tediye etmiyenler nizetönsmenin yedinci maddesi mucibince azalığı kaybeder. Ve evvelce ilân olunur. (7 Hacı Fidan mi halefi İ (Sirinsi sınıf) 5 Sünnetçi EMİN Beşiktaş Edip. apartımanına geçibiştir. Kabine'Tel 44895Ev.Fv.Tel: 40621. (6945) Evvelce birinei # ksjtini verenler ikinci üçüncü taksitlerini verdiği para için şirketten bir sey talep hakkını haiz olamıyacağı (7582) BIRİiKTİREN veya kayıkta teslim çuvalda Depodan itibaren «lerek bedelinin tamamını peşin ödeyenler Telgraf adresi : m e 5 Si ve ii RS İİ Istanbulu Trakya Şeker Fabrikaları Türk Anonim Şirketinden: Fabrikamızda çıkarılmağa başlanan yeni sene mahsulü toz ve kesme şekerler 29 Temmuz tarihinden itibaren bin kilodan az olmamak üzere her istiyene satılmaktadır. Fiatlarımız eskisi gibidir. Yani istanbul'da Sirkeci istasyonunda veya depolarımızda araba Kristal Toz Şekerin kiss 36,75 Sandıkta Küp Şekerin kicsu 9, DO kırısiır. Ancak en az beş vagon şekeri birden alanlara vagon başına beş lira indirilir. İstanbul haricindeki yerlerden yapılacak siparişler bedein yüzde yirmisi peşin ve üst tarafı hamule senedi mukabilinde ödenmek üzere derhal gönderilir. bütün masraflar ve mes'uliyet müşteriye âittir. sigorta ettirilir. Sipariş bedelinin tamamını gönderenler için sigorta ihtiyari o'duğu gibi en az beş vagon sipariş vagon başına beş lira tenzilâttan istifade ederler. Adres: İstanbul'da Bahçekapıda Dördüncü Vakıf Han. No. 40-30 İstanbul, Şeker Telefon No. 24470. a , zin ik li RAHAT-EDER Gönderilecek mal şirket tarafından müşteri hesabına <GEEEME> (6924) çe emoemği V ii eii lim