.. hergün Dünya ime! Viyanada Ne Okuyorlar? SON POSTA |— i Resimli Makale Avusturyada, romanları ve di- | ğer kitaplan satış itibarile çok geride birakan eser Dr. Paul Frischawer'ın biyografik bir ese- | ridir. Prens Engen'in hayatına aittir. Prens Eugen Fransada on dördün- cü Lui devrinde sorayda yetişmiş bedbaht bir gençtir. Fakat Avus- turya - Macaristan İmperatorlu- ğunda ikbale ermiştir. Avusturya tarihinin efsanevi bir | kalıramanı olan genç prensin ha- yatı, başlı başına eseri okutmıya kâfidir. Fakat muharririn güzel | uslübu da buna karışınca, eser Avusturyada en çok satılan kitap olınuştur. Doktor Frischauer bir Yahu- didir. Almanyada eserleri yakıl- mıyan yegâne Yahudi müelliftir. Yahudi muberrir bu muvaffaki- i bir tesadüfe bağlıdır. Çün- ü Hindenbung (Prens Eugen) ki- tabından bir tane tedarik ederek | kütüphanesine koymuştur. Cüm- hur Reisinin kütüphanesinde yer bulan bir eseri Nazilerin yakmı- ya cür'et etmelerine ise imkân yoktur. Şimdi doktor Frischatwer İtal- yan vatanperveri OGaribaldinin bayatını yazmaktadır. Bu eserin de Almanyada satılmasını menet- melerine imkân vermemek için kitabın başına İtalyan Başvekili Musoliniye bir mukaddeme yaz- | mıştır. * Macaristanda Ne Okuyorlar ? Bu sene Macaristanda büyük bir muvaffakıyet kazanan biricik eser, harpten sonraki bir kızın hayatını tasvir eden “Manci,, is- minde bir romandır. Bu romanı yine o devrin kızlarından biri yazmıştır. Büdapeştede tramvay ve otobüslerde herkesin elinde bu kitabı görürsünüz. Kitabın müellifi, henüz yirmi yaşlarında bir genç kızdır. Romanın kahramanı Manci fakir bir aile kınıdır. Bütün aile çalışır. Yalnız küçük Manci işten kaçar, Kız, bir gence tutulmuş- tur. Hatta aralarında evlenme tasavvurları da başlamıştır. Bu sırada kızın zengin amcası ölür, fakat kıza miras bırakmaz. Kız güzeldir, fakat paraya konmak ümidi kalmayınca sevgilisi tara- fından da terkedilir. Kız hastalanır, hastahaneye kaldırılır, orada bir genç kadınla | tanışır, Kadın kıza çalışmak lü- ! zumunu anlatır. Onu zengin bir dostu ile tanıştırır. Kiz bu ada- mın yanında yeni bir Hayata baş- lar, Efendinin kâtibi olur ve işini sever, Her hikâye gibi bu hikâye de evlenmekle biter. Roman, bir genç kızın görüş- | lerini ihtiva ettiği için Budapeş- tede birçok münakaşaları ve de- | Bu kitap Savuva hanedanının Hepimiz kendimizi müstakil bir | varlık addeder, ve dünyayı, insan“ ları bizim için yaratılmış farzederir. | Ne istersek, nal istersek öyle yapa- | bileceğimizi sanırız. bir müddet ATAN Bütün memlekette 30 Ağustos Zafer ve Tayyare bayramı coşkun tezahüralla tes'it edilmiştir. Muh- | telif şehirlerden » muhabirlerimizin ve Anadolu Ajansının verdiği haberleri dercediyoruz: İzmit'te tezahüratla -tesit edilmiştir. : İstanbuldan gelen Vefa t.kımı ile İzmit İdman yıldönümü münasebetile binlerce kişinin huzurunda bir maç yapılmış, neticede de her iki takım bera- bere kalmışlardır. Çankırı'da Çankırı 30 (A.A. ) — Zafer bayrami emsalsiz surette kutlulandı. Bütün kıtaat şehir bandosu, avcr- lar ve izcilerin iştirakile resmi geçit yapıldı. Gece Askeri İdman Yurdunda garden parti ya- pıldı. Her taraf donandı. Fener alayı yapıldı. Ankarada Ankara, 30 (A.A.) — Zafer bayramı coşkun tezahürlerle kutlulandı. Merasime sabah saat sekiz buçukta başlan miş, Sarıkışlada, fırka karargâhında ve Büyük Erkânıharbiyede tebrik merasimi yapılmıştır. Geçit resmi sahasında Milli Müdafaa Vekili Ze- kâi Bey ve Büyük Erkâniharbiye Reisi OAsım Paşa, şehrimizde bulunan bilümum erkân ve üme- rayı askeriye, zabitan ve binlerce “halk hazır bu- lunmuştur. Öğleden sonra saat 16 da Halkevinde merasim yapılmıştır. Burada Başkumandanlık meydan mw harebesini ve o günün hâtıralarını anlatan hitabeler söylenmiş, şürler okunmuş ve bir piyes temsil | edilmiştir. Gece saat yirmide büyük bir fener alayı ve bahçelerde Tayyare Cemiyeti menfaatine muhtelif eğlenceler tertip edilmiştir. Zafranbolu'da Zafranbolu, 30 (A.A) — Zafer bayramı asker Samsunda Maç Samsun 30 (Hususi)—Galata- İdmanyurdu oarâsında ( yapılan maçta Galatasaray4-! Galip geldi, Afyonda Bir Teftiş Afyon, (Hususi) — Elektrik vak'asında (ka olan Çongıralı Halbuki hayat bir sinema filmine benzer. Hepimizin sahnede muayyen rolümüz vardır. Filim döndükçe bizim rolümüz biter, sah- neyi başkaları işgal ederler. İzmit 31 (Hususi) — Zafer şenlikleri büyük ! Yurdu arasında zafer bayramı ve İdman Yurdunun | Bursa'da saray ikinci takımı ile Samsun | Yiğit Ali İçin Bir Köy Ya- pıldı Bir De Abide Yapılıyor Bursa 31 (Husüsi) — MM Hayat Sahnesinde Mesele sshnede bulunduğumuz müd- detçe rolümüzü iyi yapabilmektir. Bu da, sahneye çıkmadan hazırlanan ve yetiş tirilen artist gibi, hususi bir hazırlığı icap ettirir. Hasirlanmadan hayat sahzesine çıkanların rolü fena ve kısa olur, SON TELGRAF HABERLERİ Zafer Bayramı Bütün Mem- lekette Tes'it Edildi ve halkın iştirakile büyük bir sevinç içinde yapıldı. Resmigecit büyük bir intizam içinde cereyan etti. Halk bu bayram gününü neş'e içinde kutlu- lamaktadır. ç Izmirde İzmir 31 (Hususi) — Zafer ve Tayyare bayramı münasebetile burada yapılan emsalsiz tezahüratta bilhassa resmi geçit büyük bir muvaffakıyetle icra edildi. Esnaf ve halk teşekkülleri geçit resmine milli timsallerile iştirak ettiler. Şehir baştan başa do- nandı. Geceleyin sabaha kadar eğlenceler, fener alayları tertip edildi. Ordu dairesinde tebrikât yapıldı. Zonguldak'ta Zonguldak 30 (A.A.) — Tayyare ve Zafer bayramı münasebetile şehir baştan başa bir gelin gibi donatıldı. Geçit resminden sonra askerlik şubesi önünde zafer ze ordu büyük merasimle tebcil edildi. Zafer şehitlerinin ruhu bir dakika susularak taziz ve müteakiben Askerlik Şubesi Reisi ordu namına tebrik edildi. Tayyare Cemiyetinin hazırladığı büyük deniz yarışları ve eğlenceleri Zonguldak, Ereğli ve bütün memleket spor gruplarının iştirakile çok büyük bir müvaffakiyetle geç vakte kadar devam etti Bursa'da Bursa (Husüsi) — Zafer ve Tayyare bayramı bu sene her senekinden daha parlak surette tes'it edilmiştir, Resmigeçit yapılmış, şenlikler, eğlenceler tertip ediimiş, merasimde Ali Sait, Ali Hikmet ve Âdil Paşalar hazır bulunmuşlardır. Adil Paşa fırka kumandanlığında halkın tebri- kâtını kabul etmiştir. Tekirdağında Bayram Tekirdağı 30 (Hususi) — Kurtuluş bayramı şeh- rimizde büyük merasim ve tezahürat ile kutlulandı Mudurnuda Gençler Birliği Muduru (Hususi) — Burada gençlik hareketlerini tanzim mak- sadile bir Gençler Birliği tesis | edilmiş ve faaliyete başlamıştır. Aydında Bir Tevkif ygun şehit ağa için 'amanca Ali müdürü Baki Beyle ambar me- muru Süleyman Ef, ye yapılan | teftiş neticesinde işten el çekti- rilmiştir. dikoduları davet etmiştir. Muha- | fazakâr kadınlar kızıyor, fakat | gençler müellifi takdir ve tebrik ediyorlar. Garibi şudur ki, romandaki kızın hayatı ile müellifin hayatı arasında büyük bir benzeyiş var- dır. Bu benzeyiş okuyucuların anladık. Sucumuzu değiştirdik. İkinci sucudan küçük damacanayı 100 kuruşa aldık. vak'anın olduğu yerde bir “abide dikilmesi kararlaşmış ve projesi yapılmıştır. Çongıra köğünün ismi Yiğitali olarak değiştirilmiştir. Nihayet madıklarına; işimi. | Mehmet tevkif edilmiştir... ISTER İNAN İSTER İNANMA! Diyanyolanda otürün bir okuyucumuz: yazıyor: “ Evimize Taşdelen suyu alıyoruz. Evvelâ aldığımız sücu küçük damacanayı bize 120 kuruştan verdi. Fakat bir müddet sonra suyun karışık ve bozuk olduğunu Aydın ( Hususi ) — Turanlar köyünden Mustafayı başından ta- banca ile oyaralıyan Hüseyin Mehmet tevkif edilmiştir. Fakat bunun da suyu bizi merinun etmedi. üçüncü bir sucuya müracaata olduk. Bu defa bem aynı damacanayı 80 kuruşa aldık, hem de halis, ve temiz su bulduk... Artık memba suyu mecbur ihtikâr satan sucuların yap» İSTER İNAN İSTER İNANMA! alâkasını daha çok arttırmıştır. | Sözün Kısası Hayvanların İtibarı Gittikçe Artıyor EŞ Bizim gazetenin (meraklı ha- vadisler) kısmında gözüme ilişti: Telsiz telefon stüdyolarında çalışan artistler arasında en fazla para kazanan san'atkâr, Bel Coxe isminde (Obir İngiliz (o kadın imiş... Havadisin daha başını okur- ken o pahalı artistin, fevkalâde şarkı söylediğini zannetmiştim. Yazıyı bitirince anladım. Telsiz kumpanyalarından en fazla para alan, abonelere ken- dini ençok dinleten o İngiliz kadıncağızının hayvanat seslerini taklitten başka bir şey yapma- dığını öğrenince şaşa kaldım. Esasen biliyorum; insanların hayvanlara fazla düşkün olduk- ları bir devirdeyiz. Otomobiller- de, balolarda bin ihtimamla gez- dirilen köpekleri sıksık görmiye başlıyalıdanberi bu işi sezmiştim.. Başımıza sürmek için bulama- dığımız kolonyalarla her sabah bacakları ovulan Rus tazılarının en baş sedirlerde uyukladıkların Avrupa meçmualarında gördükçe kıskandığım bile olurdu. Telsiz istasyonunda, hayvan seslerini taklit eden kadının en çok para alan artist olduğunu okuduktan sonra, hayvan sesini, insan sesinden fazla dinliyenlerin akla dehşet verecek kadar çoğal- dığını da anlamış oldum. İnsanla hayvanın farklarını bu kadar değiş tokuş ettirmemiz nedendir acaba?.. Zahiri medeniyet arttıkça, ma- nevi kıymetler eksiliyor mu der- siniz? Yoksa hakiki sadakati in-| sanlarda bulamıyanlar hayvanla- ra mı düşüyorlar? Bizler bile, oiçimiz yanarak aradığımız dostluğu, samimiyeti beraber oyaşadıklarımızda bula- maymca (köpeklerden medet umuyoruz. Sadakatini,'dizlerimizin dibinde istekle yatarak gösteren, verilen bir kemik parçasını senelerce unutmıyan cins köpekler, . bizleri hayvanatın sesine bile hayran br- rakıyor galiba... Yunanistan Boğazlar İşinde Fikri Ol- madığı Bildiriliyor Atina 30 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor: Birtakım gaze- teler Boğazlar hakkında bir misak yapıldığı takdirde Yunanistanın alacağı vaziyete dair bazı haber- ler neşretmişlerdir. Bu haberler mesul mahafilin görüş ve düşünüşlerini aksettirir bir mahiyette değildir. Türkiyeye sıkı ve samimi dostluk rabıtalarile bağlı olduğu malüm bulunan Yunanistan Bo- gazlarda ilişiği olan meselelerle pek ziyade alâkadar olmaktadır. Yunanistan böyle bir misak | hakkındaki vaziyetini - bu misakın | havi olacağı madde ve hükümleri | öğrendikten sonra - kararlaştırıp tanzim , edecektir. Adana İnhisar İdaresi Adana (Hususi) İnhisar İdaresi için burada bir merkez binası yapılması tekarrür etmiş- tir. Bina çok geniş bir saha üzerinde yapılacaktır.