Kara Cehennem İ Her Hakkı Mahfuzdur z $ imdat... Birdenbire denize atılan bir adam büyük bir iür'aug_i_lorliyordu Her kızın balbinde doğan ve yavaş yavaş inkişaf eden tatlı | emellerden de mahrumdu. Şu' koca yalının hapısından içeri adı- Manı atarken, kalbi tamamile bomboştu. Bugüne kadar bir ke- recik olsun yüzüne gülmiyen ta- lün, şimdi ona ne cilve harırla- | dığını bekliyordu. * Günler geç'yor.. Fotini, haya- tının ne kadar dar bir çerçeve | içine girdiğini hissediyordu. Haf- tada bir ve yahut iki gece müs- | tesna olmak üzere bütün zamanı pencereleri demir parmaklıklı bir | odanın içinde geçiyor; yaşlı bir arap halayıktan başka odasına biç kimse gelmiyor, hiç kimse | görüşmüyordu. Günde bir defa gelen evin büyük hanımı bile, »| odasında ancak bir iki dakika duruyor. Bir şeye ihtiyacı olup olmadığını soruyor. Sonra par- ızaklarının ucile onun yanaklarımı okşiyarak, çıkıp gidiyordu. Haf- tada bir veyahut iki geceye ge- lince: Yine © yeşil fenerli kayık geliyor. Kayıktan ( İbra- him Efendi ) dedikleri efendisi çıkıyor. Kendisini divanhanenin nihayetindeki © muhteşem odaya çağırtıyor. Orada, alaca karan- hğa kadar beraber kalıyorlar. | Güneş doğarken efendisi onu odasına — gönderiyor. Rıhtımda bekliyen kayığına biniyor. İstan- bula dönüyordu. Fotini, günlerce çektiği yal- nızlık ve arkadaşsızlık ihtiyacını teskin etmek iİçin efendisinden bir kudret, bir varlık istiyor.. O zaman efendisi, bitkin bir sesle: — Bırak beni.. Öldüm, artık. Diye inlemekten bâşkâ, ona hiçbir cevap veremiyordu. Vakıa bu adam, her gelişin- de ona avuç avuç parlak - taşlar getiriyor, kese kese altınlar ve- riyordu. Fakat bunlar, niye ya- myordu?.. Onun çektiği yalnızlık istirabından, artık tamamen his- settiği eşsizlik ihtiyacından onu kurtaramıyordu... Keşki bunların hepsini alsalar, ona yine eski hür hayatını verselerdi. Hergün bu ipek ve kuş tüyleri içine gö- mülüp te ruhan ve hissen atıl ve meflüç — kalmaktansa; — Yeniköy sahillerinin sedefli — kumları t- zerinde, — yalınayak koşarak ( barba ) sına ve bütün komşu balıkçılara ağ ve olta yetiştirme- yi, denize inecek kayıklara omuz yermeyi, geçirdiği bu boş ve kuru hayata bin kere tercih ediyordu. * Tam iki buçuk ay, böylece geçmişti. Bir gün, şiddetli bir fırtına, Boğaziçini altüst ediyordu. Şimal- den gelen sert bir rüzgâr, cam- lara çarparak uğulduyor; denizde korkunç dalgalar ve girdaplar yaratıyordu. Fotini, demir parmaklıklı pen- cerenin önünde, ateşler içinde ya- nan alaımı cama dayamış, fırtınanın | 'bu azgın seslerini dinliyor.. Yals ııılıktpıı_hunıhıı kalbinin isyan- tal pervasız nni BĞ ASA ZD GD aöi | No, 8 4< İmdat!.. Tefrika bğile birleştiriyordu.. Birdenbire kulağına bir feryat çarptı. Rür- gürm uğultusu arasında, ölüm ümitsizliğile titreyen ve sönen bir ses: — İmdat.. Diye bağırdı. Fotini, derhal camı açtı. Şid- detli bir rüzgâr dalgası, yüzüne çarptıktan sonra, odanın içinde bir kasırga sağnağı gibi dolaştı. Scs gelen tarafa baktı. Azgın dalgalar, çürük bir balıkçı ka- yığını yuvarlıya yuvarlıya sürük- lüyor.. Kayığın içinde, ayakti duran bir âdam, avazı çıktığı kadar haykırıyordu : — İmdat... Fakat, buna imkânmı vardı?...$ Bu havada, kim hayatımı tehlike- ye koyacak.. Onu kurtarmak için bu kuduürmüş dalgalara karşı kim atılacaktı?... Fotini, göz göre göre ölüme giden bü adama, biç bir şey ya- pilamadığından müt>vellit bir te- essürle pencerenin önünde çırpı- mirken, yahnm rıhtımından ağır bir cismin denize atıldığını işitti. ©O tarafa baktı; gördüğü şeye inanmak istemedi... Denize atılan bir adam, büyük bir sekinet ve itidal ile yüzüyor.. Bazan kabaran dalgaların üstüne çıkarak; ba- | zan de kaynayan girdapların ara- sında kaybolarak, kollarını mun- tazam — fasılalarla — kaldınp in- diriyor.. Hâin — ve — insafsız dalgaları, tokatlarının altında eze eze, inarılmıyacak bir kudret ve sur'atle ilerliyordu. Fotini bir balıkçı kulübesinde büyüdüğü için, denizin ne oldu- ğgunu çok iyi bilirdi... Boğaziçin- de ender görülen böyle kasırgalı bir fırtımada denize atılmak; bi- ribirini takib eden bu çoaşkun da- galarla başa çıkmak; bir kazaze- deyi kurtarmaya çalışmak müm- kün değildi. . Aklı: başııda bir adamın bu teşebbüse cür'et gös- terebilmesi, gayri kabildi. Fotini, demir parmaklıkları sım sıkı tutüuyor; onları kıracak gibi sıkarak derin bir hayret ve teessürle yüzen adama bakıyor- du... Gittikçe sahilden uzakla- şan ve yavaş yavaş, — imdat bekliyen — balıkçıya yaklaşan o adam; tamamen pervasız, telâş- sız bir yüzüşle ilerliyor.. Her kulaç atışında, dalgadan dalgaya sekerek, kayıkla kendi arasındaki mesafeyi azaltiyordu. Bu manzaranın sonunu teşkil edeceği muhakkak olan faciayı görmemek için Fotini camı kapa- dı. Odanın içinde gezinmiye baş- ladı. Rüzgâr, kudurdukça ku- duruyor.. şedit bir isteri buhram geçiren kadınlar - gibi, korkunç çığlıklarla, camları kırmıya uğ- raşıyordu. Yüksek bir - duvarla ayrılmış olan selâmhk bahçesinden, koşuş- malar ve bağıra bağıra konuş- | malar işitiliyordu. Artık bu iki | zavallı için mukadder olan akibe- tin husul bulduğuna, Fotini hiç | şüphe etmiyordu. e l K TTTT AT SON POSTA Karşısındakini Görmüyor — Hâlâ, Naciye ile görüşü- yor musunuz ?.. — Âdi bir kadın, Âdabı muaşerete kat'iyen vakıf değil, onun için artık selâm bile ver- miyorum!.. ( MEKTEPI;LERI ) Karilerin Suallerine Cevaplarım Edirne lisesi Yuncu #mıftan A. Oruç Beye: Kadro dolmuştur. İkmal imti- hanımızı verinciye kadar kadrolar kapanmış ve tedrisat iyice ilerle- miş bulunacaktır. Bir ay evvel müracaat etmeniz İâzımdı. * Baytar Mektepleri Nüzhet Beye: Adapazarında S Ankarada yüksek ziraat ens- titüsüne merbut bir Baytar fakül- tesi vardır. Baytar fakültesine 50 leyli meccani talebe alınacaktır. Buraya girmek için lise mezunu olmak, sıhhatli olmak, ve bir taahhütname vermek lâzımdır. Bir de Haydarpaşada Askeri /bıytır ve tatbikat mektebi var- dir. Buraya lise mezunları imti- hansız, liseyi bitirmemişler müsa- baka imtihanile kabul edilirler. Müsabaka imtihanı hikmet, ya (uzvi ve gayri uzvi), hayvanat, nebatat, mükemmel hesap, cebri âdi, hendeseimusatlaha ve mü- cesseme, Türk tarihi, cağrafya, ecnebi lisanı, derslerinden ya- pılir, * Ankara Acice sokak numara 96 da Nesimi Beyer Dişçi mektebine girmek için lise mezunua olmak lâzımdır. Mek- tep neharidir. Nazari ve ameli dersleri vardır. Mektebin tahsil müddeti bu sene dört seneya çıkarılmıştır. * Hüseyin Hüsmnü Beye: Şikâyetinizi doğrudan doğru- ya Maarif Vekâletine bildiriniz. Üsküdarda Yuzuf Hamdi Beyet Numara üzerinde değişiklik yapmanın imkânı yoktur. O nu- mara bir heyet tarafından veril- miş ve imzalanmıştır. Asılları mektep — defterinde —mevcuttur. Böyle bir şeyin cezası çok bü- yüktür. Mektepçi yamamarr DD eARAmm aa -— TAKVİM — Gün PERŞEMBE Hazir gı 31 AĞUSTOS 933 118 Arabi Rumt 10 Cemarillervel 1362 | 18 - Ağustos - 1840 aK (Vasatt -|)8 4 || ras|aazl .l » Vekli ,îrınl'vuı’ Vakit Günee | 10 303 26) Akşam O* $ 29 | 12 M Yea icledi |O ti | 15 56 lmaak » T TPTOP T VTT O RR AT T Torh Edei Zabiler AT Ağustos 31 KA Kısımlarını Neşrediyoruz Yüzbaşılığa terfi oden nakliye birinci mülâzimleri: Vasfi Kilis, M. Şehabeddin İstanbul Beyler. Miralaylığa teril eden tabip kaymakamlar: İ, Hakkı Selânik. H. Abdullah Şam, M. Hazım Nevşehir, M. Bahaeddin İstanbul, H. Avni Üs- küdar, M, Fehmi Harput, H. Ziya Yozgat Beyler. Kaymakamlığa terfi oden ta- bip binbaşılar: Kâmil Trabzon, H. Zekâi Gi- rit, M. Nedim Fatih, Ahmet Ak- bile, S. Süleyman Selimiye, Edip Çemeşgezek Beyler. Binbaşılığa terfi eden tabip yüzbaşılar; A. Fazıl İstanbni, O. Yaşar İstanbul, Süleyman Batum, A. Ülvi Ankara, Ali İstanbul, A, Kemal İstanbul, M. Ali Rize, Mustafa Kemah, Şevket Kasta- monu, S. Nüzhet Adana, A. Ce- mil Menemen, Ömer Ankara, M. İhsan İstanbul, Abdullah Çemeş- gezek, Mustafa Yenişehir, M.Arif İstanbul, M. Cemil İstanbul, Kâmil Hopa, M. Recep İstanbul, M. Nurettin — Cisrimustafapaşa, i Cemil Rados, A. Asaf İskeçe, M. Baydor İştip, M. Azmi Girit, Ahmet Manisa, Tahsin İstanbul, H. Medeni Medine, M. Faik, Gaziantep, O. Kâ. Zekâi Buldan, M. Rami İşkodra, Refik İstanbul, Kudretullah Kiırşehir, H. Avni Kozana, Yusuf Köprülü, A. Hik- met, Gireson, Hulki Konya, M. Şevket Çorum, Halit İstanbul, Mümtaz İstanbul, Lütfullah Rize Beyler. Miralaylığa terfi eden eczaci kaymakamlar:) Muhiddin B. Fatih. Kaymakamlığa teril eden ec- zacı binbaşılar: M. Rüştü Kastamonu, Aziz Karahisar Hüseyin İstanbul, Hâşim Üsküdar, Mustafa Şile, H. Hüsnü Kastamonu, M. Hayri Üsküdar, M.” Ali İzmir, A: Osman Üskü- dar, Ömer Hırkaişerif Beyler. Binbaşılığa terfi eden ecracı yüzbaşıları: Aziz Bey İstanbul. Yüzbaşılığa teril cı birinci mülâzımları. B. Sami Yanya, N. Lütfüllah İstanbul, İ. Muktedir İstanbul, M. Sadettin Üsküdar, A. Ziya- dennin - İspârta, A. Ziyaettin ls- tanbul, Süleyman İstanbul, M. Ekrem Rados, M. Ertugrul Kıb- risp M. Fahrettin Metroviçe Beyler. yYüzbaşılığa terti eden dişçi birinci mülâzımları. Feviz İstanbul, Fazilet Istan- bul, Emin İstanbul, Sami İsparta, A, Cevat İstanbul, İbrahim Se- lânik, A. Süleyman Bürhaniye, Cevat Kocamustafapaşa, Nurettin Elâziz Beyler. Miralaylığa leril adeon baytar len ecze- ger, A, Razi) Fatih, Fuat Kasım- paşa, Mustafa Nışantaşı, Sabri 'Tophane, “Kdymakamlığa baylar binbaşilar: Hayrettin Cihangir, A. Nu- rettin Erenköy, Arif İstanbul, M. Kâmil Aydın, M. Ragıp Kadiköy, İbrahim Şam. Binbaşılığa terfi eden baytar yüzbaşılar: M. Muammer Olti, B. Hikmet Balikesir, Ç. Nezihi Üsküdar, L Burhanettin — İstanbul, Memduh tertil l Kozan, Şevket İstanbul, Kemaled- din Aşıkpaşa, Rifat Ankara, S, Hamit İstanbul, Muhlis İstanbul, ; Kadri Tophane, Cevat Ankara, Orhan Maltepe, Cevat — İzmit, Mehmet Sayda;, Zülkefil Erzurum, Rauf Üsküdar, H. Sabri Şam, | Nazif İzmir, Mustafa Niğde, Mu- edin | ammer Trabzon, Ekrem Bursa, Ali Şam, A, Tevfik İstanbul. Miralaylığa terti öden leva zım kaymakamları: Şekip Ankara, İsmail Hakkı Edirne, A. Rasim Vodine, İbra- bim Edirne. Kaymakamlığa terli aden le- vazım binbaşılar: L Nafiz İşkodra, Hidayet Se- lanik, Mehmet Malatya, M. Nazif İzmir, H. Tahsin İstanbul, Meh- met Erzincan, Mehmet Sultanah- met, Abdurrahim Erzincan, Remzi Zeyrek, Emin Selimiye, Enver Eskizağre, M. Rüştü Fatih, Binbaşılığa terfi edan leva- zım yüzbaşıları M. Rifat Çerpan, H. Fikret Burhaniye, Mustafa Kapıağsı, İ. Kemal Beypazarı, . Hakkı Eğri- kapı, Ahmet İstanbul, Sami Trab- zon, M. Niyazi Kafkasya, Y. Ziyazi Fatih, Y. Ziya Tefenni, M. Tevfik, Perşembe İbrahim, Bursa, Hıfzı Sivas, H. Rasim Yoz- gat Bozdoğan, A. Kadri, İstanbul M. Hayri Bulgurlumescit, Tevfik İstanbul, Hikmet Edirne, M. İlha- mi Edirne, Sıddık Tophane, Mus- tafa Sürmene Beyler. Yüzbaşılığa terti eden leva- zım birinci mülâzımları: Bedri Kocamustafapaşa, M. Orban İstanbul, A. Meki Sivas, | Nizamettin İstanbul Beyler. Birinci mülazımlığa torfi eden mülâzimlar : Sezai — Yenipazar, Muzaffer Erzincan, Mükerrem Bayezit, H. Fethi Drama, Reşat Kayalar, Seyfettin Üsküdar, M. Galip Kas- tamonu, Abdülkerim Metroviçe, İhsan Bitlis, Cavit Kıbrıs, M. Sin- car Bayburt, Remzi İstanbul, H. Hüsnü usküdar, K. Turhan İs- parta, Celâl Erzurum, Fahri Üs- küdar, Raşit İstanbul, Fazıl Erzu- rum, Hüseyin Şarkıkarahisar, Ce- lâl Refahiye, Fazıl Kağızman, Ahmet Olti, Mustafa Tortum Beyler. Miralaytığa terti eden harite kaymakamları: A. Enver Nuri Sultanahmet, Rüfki Kedikpaşa, M. Ferit İstan- bul Beyler. Kaymakamlığa terti eden ha- rita binbaşıları: B. Fevzi Sivas, M. Azmi Ha- seki, H. Rıza Trabzon, Rıza Ba- yezit Beyler. Binbaşılığa terfi eden harita yüzbaşıları M. Ali Beşiktaş Bey. Yüzbaşılığa terti eden harita birinci mülâzımlari: Reşit Mânastır, Hakkı manas- tır; Bahri Manastır, Sabri Üsküp, M. Sabri Üsküp, Alâeddın Eren- köy, Naşit: Üsküdar, M. İhsan Eyüp, Recep Eyüp, Kemalettin İstanbul Beyler. Miralaylığa terfi eden fen ve san'at kaymakamları: A. Zeki Edirne, İ. Şevki Ma- nastır Beyler. Kaymakamlığa tertii eden ten ve san'at binbaşıları: Abdurrahman Yozgat Bey, Binbaşılığa torfi eden fen ve san'at yüzbaşlları: M. Tevfik Ahsaray, Muhtar Çankırı, İbrahim Sultanselim, Ke- mal Çınar, Kâzım İstanbul, M. Şevki Harput Beyler. — (Arkası yarın)