Ziya Sakir TE n .Ö;üncü Kısım No. 5 İTTİHAT » TERAEKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Wasıl doğdu?.. — SON: POSTA Nasil Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Mustafa Kemal Bey Dedi Ki: Cemal Bey, Birtakım Kuş Beyinlilere Kendinizi Beğendirmeye Çalışmayınız — Bir adamki, büyük olmak- tan bahseder; benim hoşuma git- mez... Bir adam ki: (Memleketi kurtarmak — için, — evvelâ büyük adam olmak lâzımdır.) Der, ve.. bunun için de bir nümune intihap eder.. onun gibi olmayınca, mem- leketin kurtulamıyacağına kanaat besler.. bence bu, adam değildir, ihtimalki bu adamlardan bazıları: (evvelâ büyük adam almak, son- ra memleketi kurtarmak lâzımdır.) zannediyorlar; bazıları da: (Bü- yük adam, lâfla olmaz.) Di- yorlar... Halbuki, — evvelâ mem- lekeli kurtarmalı.. Ondan sonra, zaten büyüklük mevzubahs değil- dir. Mustafa Kemal Bey, bu me- seleye daha fazla ehemmiyet vermemiş.. Hatta hergün başbaşa çalıştıkları halde, bu mesele hak- kında bir şey söylememişti. Aradan birkaç gün geçti. Mustafa Kemal Beyle Cemal Bey, egünkü mesailerine de hitam ver- mişler; beraberce daireden çıkara Olimpos gazinosuna gitmek için tramvaya binmişlerdi; Cemal Bey, elindeki gazeteyi Mustafa Kemal Beye uzatlı ve sordu: — Bu baş makaleyi okudu- nuz mu?.. — Hayır. — O halde, okuyunuz. Mustafa Kemal Bey gazeteyi aldı. Cemal Beyin gösterdiği baş makaleyi okudu. Ve sonra iade ediyordu. Cemal Bey, Tekrar sordu: — Nasıl?... Mustafa Kemal Bey, mühim- semiyerek cevap verdi: — Alelâde bir gazetecinin, alelâde bir yazısı.. Cemal Bey, fena halde bozul- muştu. — Amma yaptın ha.. Bunu, ben yazdım. Dedi.. Mustafa Kemal Bey, ayni kayıtsızlıkla mukabele etti: — Affedersiniz; bilmiyordum.. Maamafih, yazmamış olmanızı temenni ederdim. Cemal Bey, şaşırmıştı.. Sabit mazarlarla Mustafa Kemal Beyin gözlerinin içine bakıyor, ne de- mek - istediğini anlamıya çalışı- yordu. O anda Mustafa Kemal Beyin zihninden; Yonyo gazino- Sunun zarif ve hususi salonunda bugünün kahraman vatanperver- leri arasında cereyan eden sözler geçti. Şu, anda gözlerinin içine bakan ve düşüncelerini anlamıya çalışan Cemal Beye doğru eği- lerek sözlerine devam etti: — Cemal Bey!... Siz.. bir tâkım kuş beyinli adamlara, şu veyahut bu tarzda, kendinizi beğendirmek €vesine — düşmeyiniz... Esasen bu beğendirmenin hiç bir kıymet Ye ehemmiyeti olamaz. Siz, için- bulunduğumuz vaziyeti müta- ll_i ediniz. Ve, evvelâ kabul edi- niz ki: biraz feragat sahibi olmak lâzumdır. Eğer, şunun bunün te- Veccühünden kuvvet almıya te- | Bütün küsmlatı İttihat ve Terakki Cemiyetine ait olmak Üzere Selânik ve Serezde oynatılan (Vatan) piyesinla amatör mümcessülleri, |Heyet azamadan Rıza Bey tarafından hediye edilmiştir ) mezzül ederseniz.. Halinizi bil- mem; fakat istikbaliniz, çürük olur... Çünkü bizim, henüz haki- katle hiç temasa gelmemiş vasi muhitlerimiz vardır. Bu muhit- lerde, henüz acemkâri hayalât ile meşbu olanlar çoktur... Bü- yüklük odur ki; hiç kimsenin takdir ve alkışlarına iltifat etmi- yeceksin.. Ve, hiç kimseyi aldat- mıyacaksın.. Memleket için hakiki mefküre ne ise, yalnız onu göre- ceksin.. Yalmız o hedefe yürüye- ceksin.. Belki herkes senin aley- hinde bulunacak.. Belki herkes seni yolundan çevirmeye çalışa- cak.. Ve belki de, önüne nâmü- tenahi mânialar yığacaklar bulu- nacak.. Sen, bütün bunlara mu- kavemet edeceksin. Kendini bü- yük değil; küçük, zayıf, vasıtasız.. hatta, bir hiç telâkki edeceksin.. Hiç kimseden yardım gelmiye- ceğini bileceksin.. Ve ancak bu suretle o maniaları devirecek ve gayene ereceksin... Ondan sonra sana: — Büyük adam. Diyecekler.. Bunu diyenlere de güleceksin.. Cemal Bey, bu sözleri seki- netle dinledi. Ve sonra feragat- kâr olmanın en yüksek bir bü- Y'."t':.'“" olduğuna kanaat getirmiş : S Hakkınız var. Dedi. Cemal Beye bu sözleri söyli- yen Mustafa Kemal Bey, merkezi umumiye karşı daha vazıh ten- ki= bulunuyor; ufuklarda be- Hrmiye başlıyan felâket fırtınala- erksaenerenesAALerAK BeRleLEKELALALEKSEnAnE Istanbul ve Trakya rını açıktan açığa gösteriyordu. Mustafa Kemal Beyin en bü- yük şikâyeti, inkılâbı yapan or- dunun, artık lalarına avdet etmemesi idi. Eski çetecilik ha- yatının şimdide gizli ve aşikâr bir komitacılığa doğru yürüdüğünü görüyor; yakın bir zamanda or- dunün kıymetini hiçe indirecek olan bu fena gidişten endişe ediyordu. O, bu endişede çok haklı idi. Komitacı zabitler, artık bölüklerini ihmal ediyorlar; kah- velerde gazinolarda, kulüplerde * siyasi ve idari münakaşalarla va- kit geçiriyorlar; bütün devlet adamlarını kendilerinden pek kü- çük görüyorlardı.Çavuşlar, akşam- ları (tekmil) haberlerini vermek için zabitlerini kahve kahve, ku- lüp kulüp arıyorlar; güçlükle bula- biliyarlardı, Efradın talim ve ter- biyesi, çavuşlarla onbaşıların eline kalmıştı. Bu hal orduyu maddeten zaiflatıyor, gün geçtikçe bu zaaf artıyordu. Ordunun, kendisini doğrudan doğruya İttihat ve Te- rakki cemiyetinin malı bilmesi de ayrıca manevi bir zaaftı. Yarın cemiyet erkâmı arasına girecek bir tefrika ve nifak, şüphesizdir ki orduyu da partilere ayıracaktı. O zaman hudutları kim koruya- cak, sel gibi akacak olan düşman ordularına kim karşı koyacaktı?.. Mustafa Kemal Beyin bu ten- kidatı, komiteci zabitan arasında büyük bir velvele uyandırdı: — İttihat ve Terakki cemiyeti- nin temeli, ofdııdıı_r. Mustafa Ke- mal Bey, cemiyeti bu temelden mahrum etmek.. Cemiyeti, kökün- den devirmek istiyor. . ( Arkası var ) Şe- ker Fabrikaları T. A. Şirketinden : Alpullu'da dörtyüz metre murabba sahada inşa edilecek posta- hane, kahvehane, aşçı dükkânlarile diğer dört dükkânın inşaatı bir grup halinde münakasaya konmuştur. Kat'i ihalesi 20 Eylül 933 Çarşamba günü saat on beşte yapılacaktır. Taliplerin şartname, vahidi fiat ve resimlerini görmek üzere Cumartesi, Sah günleri öğleden sonra şirketin 4. üncü Vakıf Hanındaki — merkezine müracaatları, | | simi, bu sene, geçen senekilerden fazla halkın alâkasını çekmektedir. Çünkü ortada birçok — dedikodular var. Bu dedikoduların en göze çar- panı da açılacak yeni sinemalar hak- kındadır. Filhakika Taksim meydanından geçenler, evvelce bütün sinemaların gösterecekleri — filimlerin ilânlarını taşıyan büyük lavhaların hepsini “Sa- mli bir sinemanın göstereceği ânları ile işgal edilmiş görü- yorlar ve birbirlerine: — Bu “Saray, açılıyor? Diye soruyorlar. Fakat bu levha- lara yaklaşan meraklılar *“Saray,, ismi altında “eski Glorya, yazısını gö- rünce meseleyi anlamakta ygecikmi- yerlar. Çünkü, hakikâten, geçen se- neler, birçok yenilikleri, ainema -i alâkadar herhesin hatırasında unu- tulmaz izler bırakan filimleri, serleri, İstanbula tamtlığı Miltonu ile her kesin hoşuna gitmiş olan Glorya, sineması, kendisine “Saray, sıfatımı daha lâyık görmüş, zaten bir sinâma sarayı olan binasının deko- j sineması merede kon- $ * $ 31 Ağustos Perşembe İstanbul — 18 Gramofon: - Plâk Beşriyatı, 18.30 Fr. ders ( ilerlemiş olanlara mahsns), 19 Kemal Niyazi B., arkadaşları, 20 Nebil oğlu İsmail Hak- kı B., X90 kemani Reşat B. ve ar- kadaşları refakatile Vedin Ruza H. ve Muzaffer B — 21.80 gramaofon: Plâk neşriyatı, 22 Anadolu ajansı, — borsa haberleri, #aat ayarı. Ankara — 12.30 — gramofon, 18 alaturka saz, 18.45 viyolonsel konseri, 19.15 alaturka saz, 2015 ajans haber- leri. Varşova —20.10 Plâk, 20.26 muh-, telil, 2105 — senfonik koönser, 22.15 devamı, 88 dane muüsikisi, 2345 de vanı, Peşte — 20.85 Bir elik © “_"ı: 23 sigan ını:m.d!d g_erı: konseri, Viyana — 2015 “Mecnunlar bah- çeni., isimli üç perdelik operet temsili, 22.20 muhtelif, 29.36 plâk ile danı. '”me. Torino - Floransa 22.85 T parçaları. Prag — ':!).Mıl. Piyano — sonatları, 21.05 bir nakil, 21,25 tanbur orkestra- sının konseri, 2105 — milli Felemenk Beşriyatı, 23.20 konser. Roma — 91.36 “La grotta di 'Tro- fonio,, isimli opera. Bükreş — 20.20 Halfif müsiki, 21 RADY serevekram ee aa aa a l AAA Sayfa 13 | “Saray,, Sineması Neresidir ? 'Mevsim Münasebetile Sinemalar Ara- sında Hararetli Hazırlıklar Başladı Yaklaşan İstanbul sinema mev- | runu -sanki fena imiş gibi- bu ge- fer yeniden ve daha güzel olarak yaptırarak ismini değiştirmiştir. “Sarey,; sineması bu yeniliği sa- dece ismine inhisar ettirmemiştir. “Saray, müdüriyeti bu sene içinde, hatta son baharda, bugün Fransız si- nemasının en kuüvvetli komiği olan Milton'u bizzat İstanbula getirmeğe karar vermiş, teşebbüs etmiş, muvaf- fak olmuştur. sonra Milton'u da sahnesinde alkış- lanacaktır. “Saray'da, bundan başka da Peşte konservatuvarından çıkmış 24 genç kızdan Mmürekkep “Lily- Gynes,, orkestrasımı da dinletecektir. Dünyanın en büyük kadın ke- mancısı olan Erike Morin da gine bu sinema sahnesinde dinlenecektir. Film cihetinden, “ Saray ,bu mev- sim için bir “Altın aöri,, tertip et- miştir. Bu filimler hakkında “ mev- simin en güzel eseri,, tarzında rek- lâmlar yapmak eski Gloryayi bilen- lerin zevklerini incitmek olacağın- dan yalnız “altın seri,, yi haber ver- mekle iktifa ediyoruz. Her sene seve seve görülen Foks — hava- dislerini bu sene de gene sarayda gösterecektir. ; bi » A 1 Eylül Cuma Varşova — 720 Sabah — konseri, 9,15 çocuk — neşriyatı, 10.20 öğle kon- seri, 11 haberler, gündüz konseri. Varşova — 21 Senlonik — konser, 2105 haberler — ve karışık neyriyat, 2345 dans musikisi. Peşte — 2035 Mubtelif — şarkılar, 22 plâk ile revü, 28,10, Viyana — 21.25 “Leylâkların açı tığında,, ismi verilen senfonik konser, 2250 plük konseri, Milâno - Torino - Floransa Örkestra - konseri, 21.15 radyo - or- kestrası, 2135 varyete. Prag — 21 Karışık orkestra kon- seri, 23.20 haberler. geee Roma — 21.15 Orkestra, — 2220 tiyatro, 28 varyete. Bükreş — 13 Konser — “plâk ile,, 14 orkestra, 18 keza, 19.20 hafif mu- siki, 20.45 Verdi'nin “Aida,, operası, Breslan — 21 wagner'in “Rienz,, isimli operası. 2445 dans musikisi, taganni, 21.26 orkestra konseri, 22.20 devamı. Breslau — 20 Eski marşlar, 21 musahabe, 2215 yaz şarkıları “Lauta refakatile,, 22.45 müsahabe, 23.45 dana musiki — — — ——— ——— ——— —— AAA L Beyoğlu Tapu Başme- murluğundan: Hasköy Kere- mitçi mahallesinin Cami sokağın- da kâin 31/2 No. li karakolha- nenin iştirak hissesi mukabilinde Emlâk ve Eytam bankasına dev- redildiğinden muamelei tesçiliye- sinin icrası İstanbul Defterdarlı- ğının 18/5/933 tarih ve 16844 No. h tezkeresile bildirilmiş olan mahalli mezkürun kayıt kalemince mahallei — mezkürenin — Camialtı sokağında 2 No, li karakolhane senet muayene edilmeksizin Miri namına septi defter edildiği bil- dirilmiştir. Bu itibarla kaydı bu- lunamadığından senetsiz tasar- rufata kıyasen tahkikatı mahalliye icra edileceğinden tasarruf iddi- asında bulunanlar mevcut olduğu takdirde 15 gün zarfında vesai- kini Tapu müdüriyetinde Beyoğlu Başmüdüriyetine 933/2423 mua- mele No. sile müracaatları ilân olunur. — (197) S HL e 1 Kocaeli İcra dalresinden Hober Efendiye börçlü Kadem Efen- dinin borcundan dolayı ipotekli bulu- nan Abdüsselâm mahahllesinde ve bin lira kaymetinde hudut ve evsafı şartnamede yazılı bir. bap — ahşap hane 1 - 10 - 933 tarihine müsa- dif Pazar günü saat 14 - 16 arasın- da satılacaktır. Şartaamesi 20/9/933 tarihinde açık olup tayin — edilen günde tahmin edilen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on beş gün daha tem- dit edilir. Ve on beşinci günde en çok arttırana ihale edilir aksi takdir- de satış düşecektir. Bu gayri men- kul üzerinde bir hak veya milkiyât iddin edenler olduğu takdirde ilân tarihinden itibaren nibayet yirmi gün zarfında evrakı müşbite He birlikte müracaatları, aksi takdirde hakları Tapu — sicillerile sabit — olmuyanların satış bedelinden hariç tutulacakları ilân olunur. Çanakkale ŞEHİTLERİNi TAZiZ 7 Eylül GÜLCEM, Öeamanın Don Jose Mojika'dan *