Avusturyanın Vaziyeti Bir Apsenin Halidir Kabili inkâr değildir ki Avustur- yanın merkezi Avrupadaki vaziyeti siyasi ve iktisadi bir apseden fark- sızdır. Sulh muahedesi, bu devleti, yaşama imkânlarından mahrum bir müstakil siyasi teşekkül haline koy- du ve kapip koyverdi. Avusturya yanın nasıl ödeyebile- ceğini bilmediği . borçlarla . bugüne kadar yaşıyabildi ve şimdi, bunun da sonu geldi. Şimdi Orta Avrupanın vaziyetini tayin etmek lâzımgeliyor. Almanyanın bu hususta ileri sürdüğü hal şekli şudar: “Avusturya Almandır, Almanya ile birleşir. Mesele halledilir... Bu tarzı hal Fransanın v6 onun peyki olan küçük itilâfın işine gele- mez. Çünkü, bu suretle, Alman hu- dudu İtalyaya kadar dayanır. Şarki Almanyaya birkaç milyonluk nüfus kesafeti zam olur. Onun İçin olamaz. Bunü karşı mukabil bir fikir ileri sürülüyor: Avusturyayı ve hatta Ma- caristanı sok- mak ve bir Tuna iktıradi birliğiği yapmak. Avusturyanın Almanyaya iltihakı meselesinde . İtalya © mütereddittir. Fransanın nüfuz ve tesiri altında teş- kil olunacak bir Tuna Birliğini ise hiç kabul edemez. Binaenaleyh. Binaenaleyh son sözü İngilterenin söylemesi lâzımgeliyor. Fakat İngilir diplomasisi, mühim menfaatlerin kar- şılaştığı vaziyetlerde son sözü kolay kolay söylemez. Bekler. Ve hangi tarafın bu beklemeye Otahammülü varsa o taraf davayı kazanır. 1914 te sinirleri bozulan OAlmanya idi. Bu defa asabiyeti karşı tarafta görür gibi oluyoruz. Acaba yanılıyor muyuz? Süreyya Berlinin Nufusu Neden Eksilmiş Berlin, 2 — Neşredilen son istatistiklerden anlaşıldığına göre geçen sene mayıs içinde Berlin'in nüfus miktarında 5,827 kişilik bir eksilme görülmüştür. Bu hal, Berlin nüfusunda birkaç seneden- beri kaydedilen eksilme hareke- tinin devam ettiğini göstermek- tedir. Ayni ayın içinde doğum vak'a lan 3l6d4ü ve ölüm vak'aları 4121 i bulmuştur. bünkülerin Romanı | Elinden maşayı, bulaşık bezini bıraktı, doğruldu. — Affediver, biz başka şey sandık, buyur içeri! Dedi. Konuşmamızdan (ötekiler de uyandılar. Bir tanesi, topaç gibi bir de- likanlı gerindi, oğundu, sonra beni görünce birdenbire ayağa kalktı: — Aha, dedi, gazeteci, — Nereden bildin! — Dün vali beyle beraber mektepleri geziyordun ya! Topaç softanın bu keşfi üze- rine ötekilerin vaziyeti derhal değişti. Hepsi ayağa kalkmışlar, bizi ağırlamak için çalışıyorlardı. >. Buldukları bir iskemleye iliş- ra. Şadırvanın - önünde fıkırdayan tençereden tatlı tatlı bamya ko- kusu geliyordu. Etrafıma çörek- lendiler. Biri bohça kadar iri bir ta- bakayı belindeki kuşağın sargıları İBir Boksör Meydan Okuyor Burhan Cahit $ Avusturya - Almanya 1914 tenberi Hâdiselere Seyirci Kalan İngilterelcabındaKat'iKararlarDa Alır Paris, 21 — Avusturya Başvekili M. Dolfüs ün Romaya gidip M. Mu. solini ile görüşmesi ve Avusturya-Al- yi ihtilâf hakkında Tan gazetesi Si ki: ki tal; başhca alâka olmakla başakları YA vfağiR nizamının o bekçileri olan Fransa ile İngiltere mesel sadece devamlı bir dikkatle takip etmekle iktifa değil, ayni zamanda, vakti gelince müdahaleye hazır bu- lunmahıdırlar. Şüphesiz bir müdahale nazik bir mesele gibi görünüyor. Fakat Avrüpa- nın ve sulhun istikbali mevzubahistir. Almanya'dâ Fransanın bu husus” taki düşünceleri malümdur. Alman- işken şunun da bilinmesi lâzımdır ki giltere devleti 1914 Ağustosundan beri o hâdiselere seyirci kalmaktan artık yorulduğu zaman, bazan kati kararlar almasını da bilmektedir. Roma Mülâkatı Roma 21 — M. Dolfüs bu sabah | gidecektir. Mülâkatta M. Musolini Avusturyanın hayatı ve istikbali, Tu- na meselesi heyeti umumiyesi ve halli dörtler misakınn £ faaliyetine bağlı olan daha geniş meseleler hak- kında İtalyanın noktainazarını teyit etmiştir. M. Dolfüs, Avusturyanın istiklâli prensibinden hareket ederek, bütün komşuları ve bilhassa İtalya, Maca- ristan ve kabil olunca Almanya ile bir sulh ve teşrikimesai siyasbti takip etmek arzusunu bildirdi. M. Musolini ile M. Dolfüs, tetkik edilen meseleler üzerine fikirlerinin uygunluğunu müşahede etmişlerdir. Paris 71 — Gazeteler Avusturya- nın iştiklâlinin muhafazasında İtalya- nın doğrudan doğruya alâkadar oldu- ğunu ve bu yolda müessir bir tarzda hareket edeceğini kaydetmekte birle- #iyorlar, Londra, 21 — İngiliz boksörlerin- den Sarry Gains, Karneraya karşı kazandığı ilk. galebeyi tekrar kaza- | nabileçeğine olarak birçok güzsteler vasıtasile dünya şampiyo- nuna meydan okumuştur. Sarry Gains müsabaka hasılatinın kâmilen kaza- nana verilmesini teklif ettikten başka aynca kendi hesabına da ortaya | İngiliz Tras koymaktadır. Edebi Renan olman maammman S1 — arasından piştov çeker gibi çekti çıkardı. Bana uzattı: — Sanver bir sigara! Özür diledim. — Sigara yapmasını bilmem. Dedim. Durun ben size birer hazır sigara vereyim. Ve paketi uzattım. Hepsi de harıl harıl sigara içiyorlar. — Nasıl, dersler zormu. Ne okuyorsunuz bakalım. Klm en konuşkanı, açık gözü yemek pişirendi. — Ne olacak, dedi, şundan, | bundan. İlim işte, — Ne ilmi? — İlimi Arabi, ilmi Farisi, — Verin bakalım bana bir kitap. Topaç softa içeri koştu. Bir kucak sarı yapraklı, karakaplı kitaplar getirdi. Şöyle bir göz gezdirdim. Bunların (o hepsi (o arapçanın, acemcenin sarf ve nahvine ait en Siz tarih, coğrafya, hesap, yenisi dd li. Bütün tekziplere rağmen hususunda müthiş bir Te olan Japon o donanması İmperator sağda — Amerika gösteriyor. donanmasının. Japonya il başlamıştır. Resmimiz solda donanmasının umum kumandan Amiral Okada' anemi ei umum kumandan: “Amiral merikâ arasında, deniz silâhları ki aydanberi manevra ta Vilyam Prot M. Loit Corç Diyor Ki: “Hitler'in Muvaffakiyeti Avusturyaya Bağlıdır Paris 21 — Sabık İngiliz Başvekili M. Loit Corç bir makalesinde diyor ki: “Orta Avrupanın Cermen ırkından olan bütün milletlerini bir araya top- liyarak kuvvetli bir Nazi federasyonu yapmak Hitler hükümetinin açıktan açığa itiraf ettiği gayedir. Hitler siya- muv, wv cali BEM Asik ÜS Buğday Konferansı Londra 22 — Buğday konferansı, anlaşma projesinin teferruatı hakkın- da tetkikler yapmak üzere teknik bir tali komite teşkil etmiştir. tali komite Amerika, Avusturalya, Arjantin, Kanada, Fransa ve İtalya | müm essillerinden mürekkep olacaktır. | Sovyetler birliği bükümeti, anlaş- ma için bir esas bulunacak olursa bu plâna iştirake hazır olduğunu bildirmiştir. hendese, kozmoğrafya okumazsı- nız değilmi? “a Öyle Gâvur icatları bura- lara girmez. Burası müslüman medresesidir. — Peki siz bu medresede | okursunuz, sonra me olursunuz? — Hoca oluruz. — Kadı oluruz. — Müftü oluruz. — Vâiz oluruz. Topaç softa atıldı: “— Hatip te oluruz! Bu kadar nimetler hazırlıyan medreselerin ilim serveti karşı- sında hayran olmamak kabil değil, Bu Türk delikanlıları biraz askerden kaçmak, biraz da hatip müftü olmak için buralarda yıl larca ve yıllarca Arapçanın sarf ve nabvini okuyor. Medreselerin taş duvarları arasında kendi ken- dilerine çürüyüp gidiyorlardı. Bu taş duvarların dışarısında- ki dünyadan tamamile gafil kalan bu zavallı delikanlıların kendi kendilerine buralardan kurtulma- larına imkân yoktu. Çünkü umumi telâkki burala- rın birer ilim ocağı olduğu ka- | naatinde idi. Ve buraya gelenler hem Allahın mahbbup bir kulu, hem de halkın yeri baş sedirde gösterilecek, muhterem bir hocası | meti buna muhalif olduğundan Hitler | propagandasının ilk maksadı bu bü- kümeti devirmektir. “Hitler hükümetinin gayeleri bugün dar ve mürteci bir milliyetçiliğin bütün kuvveti ile mütearrız ve aske- ridir. Bu itibarla muhtemel neticelere karşı komşularının asabiyet göster mesine hayret etmemek lüzımdir. Bir Kaza Bronsberg, 21 — İçinde Alman gençlik teşkilâttna mensup 10 kadar erkek çocuk bulunan bir kamyon Bu İdevrilmiş ve 11 yaralının hastaneye kal. | dırlmasına mecburiyet hâsıl olmuştur. | Gü .eş Tutulması Berlin, 2i — Güneş tutulması İ bâdisesi, bu sabah Berlinde gayet | i iyi ve açık bir surette el seyredilmiştir. Güneş, doğduktan : dakika sonra tutulrnıya başlamıştır, olmak gibi iki başlı bir devlet için çalıştıklarını zannediyorlardı. Dedim ki: — Dünyada meslek olarak yalnız müftülük, vâizlik yok ya... Siz meselâ tüccar, memur, mühen- dis, muharrir, muallim olmak istemez misiniz? Topaç softa atıldı: Biz ilim için Onlar dünya işleri, Bu zavallı delikanlı dünya işlerinin ilimle, fenle yürümediğini zannediyordu. Hiçbir şekilde gö- rüşmek ve anlaşmak imkân ol- mıyan bu biçareleri daha fazla sikmak istemedim. çalışıyoruz. Bana : — Aman efendi halimizi yaz, bize, bir çift fodla veriyorlardı. Şimdi fodlayı kestiler e parasını veriyorlar. Ainma az geliyor. So- Bir cüzzam hastanesinin koğu- şuna benzeyen, pislik içinde yü- zen bu medreseden çıkarken ça- maşır yıkayan softa yemek pişiren mollaya seslendi : — Hafız Ahmet, bugün ezan Medreseden uzaklaşırken ince minareden Hafız Ahmedin gevrek sesi işitiliyordu. Konyayı Medrese, hatim duası ve Meram bağlarında geceli gün- munu kırıayınca ilim öğrenilmiyor. senin nöbetin, çık ta ikindiyi oku! | Kızlarla Yaptığım Tecrübe 23 yaşında bir gencim. Şim- diye kadar üç defa nişanlandım, üçü de bana fenalık ettiler. 1 incisinin nişanlandıktan bir hafta sonra başka bir gençle alâkadar (oo olduğunu (o istihbar ettim. Bizzat yaptığım tetkikatta ikisini birgün kol kola gezerler- ken gördüm. 2 inci nişalım beraber yaşadı- Le şehirden vazifem icabı bir e itmemi vesile (ittihaz ederek den soğuda. Benimle ir yda Sn ramıyacağını pr mu Ben de ısrar etmedim. Birgün yüzüğümü yoran ve ondan da ayrılmış 3 üncüsü bundan üç a PL ay A ğine dair imzasız ve adres$şiz bir. mektup gen di. İkinci ve üçüncü da ayni mevzu üzerinden vi ve im- zasını atarak gönderdi. Yene çe- vap vermedim, çünkü artık kor- kuyordum. Üçüncü bir aldatılmak beni bedbaht inden kor- kuyordum. birgün beni bu kızla aile toplantısında karşıya getirdi. o Ogünkü tavn elemle parlıyan gözleri be- ni ber dakika merhamete davet ediyordu. Bir aralık benimle gö- rüşmek fırsatını buldu. Bana fikirlerini söyledi, reddetmedim. Fakat muvafakat ta O etmedim. Birgün kızın babası tarafından yapılan bir teklifle emrivaki kar- şısında kalmış ve nişanlanmıştım. Bir iki ay hayatımız iyi (o geçti. Şimdi o da vaziyetini değiştirdi. Vermiş olduğu vaitlerinden rücu eder gibi bir hal aldı. Beni ak datmıya kalkışacağından korku- yorum. Ne yapayım? İzmir Kov. Söylediklerinizi olduğu gibi de kabul etsek, kababatin sizde olduğunu inkâr etmek mümkün ğildir. Demekki siz kızları alâkadar etmesini, meşgul etme- sini bilmiyorsunuz, sizi sevmek istiyen ız bile nihayet sizden uzaklaşmıya mecbur olursa, bunda kabahatı sizde aramak lâzımgelir. Binaenaleyh kendinizi sevdir- meyi öğreniniz, HANIMTEYZE sn düzlü devam eden oturak âlem- leri içinde bıraktım. Anadolu seyahatim bitiyor. Bundan sonra sana yalnız bir mektup daha yazarım. Ondan sonra İstanbulda konu göz- lerinden öperim aziz Reşit Cemil Hakkı * bil ğe eğlenceleri başladı 'arisin ri adı. Ahmet Reşit bütün zevki ile çalışıyor. Artık gazetesinde vazi- ti adam akılı kuvvetlenmişti. imdi gazetenin ber şubesinde mümaresesini yapıyor. Kânunevvel girdiği zaman her- tarafta işleri tasarlayıp bitirmek için hararetli bir faaliyet başla- mıştı. Gazeteler yılbaşı için hazırlık- lardan bahsediyor. Oyuncak ve lüks eşya satan mağazalar Noel ve yılbaşı için reklâmlar yapıyor, camekânlarını göz alıcı hediyelik eşyalarla süslüyorlardı. Bu faaliyetin bir lasmı da Madam Phrippon'un pansiyonun- da geçiriyordu. Gretta Stokholm seyahatı için hazırlıklarını yap- mıştı. Kendilerine bir misafir geti- receğini yazmıştı. Annesi ve ba- bası verdikleri cevapta bu hava- disten memnun olduklarını yazr- yorlardı. (Arkas var)