Ziraat Bilgisi (*) Tütünlerde Vahşi Ateş FHastalığı Yalova M. Ef. ye: Bütün nebatatın tabit bir şekilde büyümesi ihtiyaçları nis- betinde yağmur yağışına ve top- rak rutubetine bağlıdır. Kararın- dan fazla kuraklık ve fazla yağış hemen her nebatta ayrı ayrı şe- killerde zararların baş almasına sebebiyet verir. Tütünlerde görülen vahşi ateş hastalığı da yağışların devamlı surette artmasından ileri gelir. Hastalığı yapan Bakteri serin ve rutubetli havaları - sevdiğinden böyle giden mevsimlerde pek ziyade artar. Bu hastalığa tutulan tütün- lerde yapraklar üzerinde sarı renkte bir takım lekeler görülür ki bu lekeler gittikçe büyüyerek birbirlerile birleşir ve nihayet bütün yaprağı kaplarlar. Bu leke- ler her ne kadar pas hastalığına benzerlerse de etraflarında daha açık renkte bir halka bulunma- sile vahşi ateş hastalığınınkiler ayırt edilebilir. Lekeler büyüyüp nebatın hemen her tarafını istilâ ettikçe yapraklar sulanıp akmıya ve mahvolmıya başlar, Yağışlı senelerde — tütünle- rin hakiki bir endişesi olabilen bu hastalık son derece bulaşıktır. Yani hasta kısımlar üzerinde bu- lunan bakteriler uzun müddet yaşıyarak bastalığı birinden diğe- rine hatta gelen seneye kadar muhafaza ederek geçirirler. Bu- nun için mücadelede en İazla nazarı dikkate alınacak şey has- talık bakterilerinin yokedilmesidir. Bunun için Jlekeler ilk gö- ründüğü zaman böyle yaprakları hemen toplayıp yakmak lâzımdır. Havalar kuraklaştıkça hastalığın intişarı da yavaşlar. Fakat tütün- ler to ,sonra dahi tar- lada kalan kök, dal, yaprak ve alelâmum tütünün nebati kısım- larını dikkatle toplayıp ya derin- ce gömmeli veyahut yakmalıdir. Bu sayede hastalığın gelecek seneye tohum bırakmasına mey- dan verilmemiş olur. Diğer ta- raftan bastalanmış — tütünlerden tohum almak katiyen doğru ol- mayıp buna mecburiyet hasıl olduğunda tohumları hiç olmazsa dezenfekte etmek lâzımdır. Bu- nün için eczanelerde Formalin diye satılan mayiin yüz gramma bin beşyüz gram su koyarak ha- zırlanan mahlülde tohumları bir çeyrek saat kadar ıslamalı sonra da temiz su ile yıkamalıdır. To- humlar kurutulduktan sonra sak- lanır. “Gerçi bu tohumlarda bu muameleden dolayi çimlenme ka- biliyeti bir dereceye kadar aza- hrsa da hastalığın olmasından ise bir kısım fazla tohum ekmekle bu mahzuru izale etmek — elbette müreccahtır. Amerikalıların Wild - Fire dedikleri bu hastalık tütün henüz fideliklerde iken de olur. Bu tak- dirde heman hastalık görünenleri köklemelidir. olacağını mülâhaza ederek *4 1 nisbetin- deki bordo bulamacı ile haftada bir fideleri sulamak faydalıdır. Tarladaki tütünlere karşı da ko- rüyucu olarak bu ilâç serpilebi- lirse de tütünlerin evsafını boza- cağından tavsiye edilemez. — Herhalde bir kısım tütünleri . P l1 Milyonluk Tü « SÖON POSTA Şarki Çin'de Son Posta Çin Zulmünden Kurtulup İstiklâl Aldı 932 senesi mart ayında Çin Türkiyesinde içteniçe bir kay- naşma başlamıştı. Çin hükümeti- nin 11 milyonluk Türk kavmine tatbik elmekte olduğu mezalim son haddini bulmuş, Çinin cenup Türkiyesinde ilk kaynaşmıya Türk kavminin belli başlı adamları iş- tirak etmişti. Çin ülkesi parçalanmak üzere idi. Japonya hükümetinin hergün biraz daha ilerli- yen, nihayet Çin Seddine — kadar dayanan istilâları, Çindeki Türkleri — sc vin diri yor du. İşte bugünlerde idi ki, Çin hü- kümeti, idaresi —— altında bulunduar- ; duğu — Türklere karşı tatbik ettiği zulüm zincirleri- ni biraz gevşet- mek — lüzumunu hissetmişti. Oradaki Türk- ler, hükümetin Türk vatandaşla- ra karşı son defa ihtiyar ettiği mü- samaha ve ilti- fatın — manasını anlamıştı. O za- veRaa kadağ; aç ponyanın karşısı- na çıkarılan askerler Çin ırkına mensuptu. Ne Türk, ne Moğol, ne Ta- tar, ne de Ruslardan bir tek nefer Japon - Çin muharebesinin ileri hatlarında kullanılmamıştı. Halbuki son yumuşaklık, Çin - Japon harbinin ileri hatlarında Türk vatandaşların da yer alması fikrinden ileri gelmekte idi ve bir nevi yem mahiyetinde idi. * Bu fikri ilk defa ortaya atan Çin Harbiye Müsteşarı Tin May Şung'dı. Japonların daima muvaf- fak olan istilâcı siyaseti ve mun- tazam askerf orduları karşısına, cenup Türkiyesindeki Türk akın- cılarının ikamesi, Çin ordusunun bozulan kuvvei maneviyesini dü- zeltecekti. Filvaki bu teklif, derhal ka- bul edilmiş ve tasdike — iktiran etmiştir. Ancak bu kararın tatbik mev- tamamen seyreltmek çapa yapmamak gibi ameliyelerle rutubetin kaçırılma- sına çalışılmalıdır. Eğer hastalık tamamen sarmışsa tarlanın ve umumun selâmeti namına bütün tötünleri kökleyip derince göm- mek ve o tarlaya ertesi sene tü- tünden başka bir şey ekmek icap eder. Sayılı ihraç —maddelerimiz- den biri olan tütünün bu hasta- hğına karşı bütün çiftçilerin el- birliğile —mücadele ketmesi bir memleket borcudur. " Çittçi P Ziraat hususundaki müşkililerinizi serunuz. Sön Posta'nın "Çiftçi, «i sike cevap vereceklir, PN küne konması, JH içe ihtilâl fikirlerile yanan Türk başbuğ- larını telâşa düşürmüştü. Bu karar üzerine 19 Temmuz 932 senesi gecesi saat on birde Kâşgırda İdgâl camünde Türk bahadırları gizli bir içtima aktet- tiler. İçtimaa 37 Türk başbuğu iştirak etmiş — ve Çin ordusuna ' tek bir nefer bile verilmemesi mukabil bir karar olarak ittihaz dilmişti. * İdgâl caminde verilen karar ertesi sabah (20 Temmuz sabahı) Komol, Şirşin, Yarkent, Lop şe- hirlerinde tellâllar vasıtasile Türk halka tebliğ edilmiş ve bu kara- rın aksine hareket edenlerin ölüm cezasına çarpılacakları bil- dirilmişti. Çin hükümeti, bu mukabil karardan haberdar olur olmaz, Komol şehrinin ileri gelen Türk başbuğlarım hükümete davet et- miş, bu kararın ittihazına gös- terilecek — sebepleri — öğrenmek istemiştir. Davete dört Türk başbuğu icabet etmiş ve bunlardan Si - Yuhi isminde, evvelce Japonya har- biye mektebinde ikmali tahsil eden 32 yaşında genç bir zabit sebep- leri açıkça izah etmiştir. Bu Türk zabitine ğöre: — Türkler - istiklâllerine ka- arzusundadırlar. Çin hü- kümetinin Türk halkımna binlerce senedenberi tatbik ettiği meza- lim, halkı Çin hükümetine karşı gücendirmiştir. Çin Türkiyesin- deki Türk kızları, Çin zabit ve, jenerallarına peşkeş çekiliyordu. Çindeki Türk — kütlesine, — Çin hükümeti, dört asırdanberi zerre kadar alâka göstermemiş, kıt- hk genelerinde — yardım — elini tmamıştı. uza' 924 senesi ağustos ayında Besen şehrinde çıkan ve binlerce Türk vatandaşını ölüme sürükle- yen kıtlıkta hükümet en ufak bir y.ydım bile aklından geçirme- mişti. Şimdi hükümet, âciz bir vaziyete düştüğü için Türk hab- yordu. Ön bir milyonluk Türk kütlesinden bir kişi bile, ne düşman, ne de dost olan Japon milletine karşı silâh kullanmamıya ant içmişti. Çin Türkiyesi istiklâl istiyordu. Çin hükümeti, Türk halkının bu arzularını öğrendikten sonra bu dört başbuğu hapsetmiş ve (29 temmuz 932) sabahı, istiklâl başını — kopart- * Bu hâdise ü- zerine Çin Türk- leri arasında kay- naşma ve ihtilâl hareketi başgös- termiş ve filiyat sahasına — geçil- gün içinde çerçe- Lop, Yenihisar ve Kâşgıra doğ- ru sahasını geniş- letmişti.Bu ihtilâl hareketinin ba- şında, o zamana kadar Çin Türk- Tzt 1 , tanınmamış — bir isim rol oynuyordu. Bu tanınma- mış bir başbuğdu. Henüz yirmi yaşına basan bu Türk bahadirinin ismi Ma - Cong - Yag idi. Hami kasabasındaki - kolun başına geçen Ma - Cong - Yag beraberindeki 14000 Türk akıncısı ile derhal Hami şehrini muha- sara etti. Her türlü tertibatı ihzar eden bu kahraman başbuğ, Japonyadan bir miktar da silâh teminine muvaffak olmuştu. — * İhtilâl hareketi sahasını her- gün biraz daha genişletiyordu. Bu genç Türk bahadiri, kendisine yapılan teklifler mucibince Çin Türkistanın ademi merkeziyet su- retile idaresini de kabul etmiyor, Feyzabat, Kara ve Yenihisar şe- hirlerini ağustos nihayetine kadar istilâ etmekle tehdit ediyordu. Filvaki Hami şehrinin muhasara- sını büyük bir isabetle tatbik eden Ma - Cong - Yag, Hami şehrinin 9 ağustos 932 akşamı saat yedide kendisine teslimini bir elçi vası- tasile şehir kumandanına bildirdi. Hami şehrinin muhafızı olan Çin mareşalı 76 yaşında ihtiyar ve zeki bir adamdı. bw.'ghr 20 daki bir gence bir şehii teıliym.!u.ı: yanaşmıyordu, Elçi, met- buu olan Ma-Cong-Yag'ın emir- lerini Mareşala bildirdiği zaman, Mareşal bir çok düşünmüş ve kendisine şu cevabı vermişti: “— Başbuğuna söyle... Toru- nun olan Şi-Yu-İ yi, (bu on sekiz yaşında bir genç kızdı ) idare edemiyecek kadar küçük bir çocuğa şehir teslim edemem ve kendisini elime geçirirsem derhal idam ederim. Bu haberi gönderen kuman- dan ayni zamanda keyfiyeti Çin ) ban Sâyfa F k KütıeSi Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Dolma kurşun kalemi alacak- — lar: Suadiye 3 üncü mektep talebesinden 28 Namık Kemal, İstanbul kız. Örta- mektebi talebesinden Saime Zühtü, Anadoluhisar Yenimahalle 18 numarada — Fikret, İstanbul 45 inci mektep talebe- sinden 231 Orhan Cemal, Fatih Haraççı- — müuhittin mahallesi parmaklık sokak 11 Neriman, Beyoğlu 4 üncü mektep be- — şinci sınıftan 192 Mukadder, Beyoğlu Musevi lisesi talebesinden Robert Kos — hen, İstanbul 44 üncü mektep talebe- tinden 246 Tâmin Hanim ve Beyler. Muhtara defteri alacaklar: Üsküdar Açıktürbe' Tahririye sokak — 2 numarada Mihrinisa, Ankara Dumlü- pınar İlkmektebi 2 inci sımıftan Umram, İstanbul kız Ortamektebi. talebasinden 149 Mukadder, Çanakkale Musevi mek- — tebi talebesinden Muzaffer Galip, Adana İnhisarlar Başmüdüriyeti muhasibi Ke- nan Bey kızı Neclâ, İstanbul Piyerloti - eaddesinde 28 numarada Pervin, Ada- pazarı Türk Tücaret bankası memurla- rından Hürrem Bey kızı Meliha, Baba- eski dava vekili Tahsin Bey oğlu İlhan, İzmir Akşehir baukası muhasebecisi Hasan Bey kızı Lümia, Boğaziçi Yeni- mahallede Halet Nuri Hanim ve Beyler. Mürekkepli Kalem Alacaktar. İstanbul 18 üncü İlkmektep talebe- sinden 609 Zeynep, Büyükada'da Bü- lent Şinasi, Fatih Zincirlikuyu karakol sokağı $ No: da Halide Ali, İstanbul 41 ci mektep üçüncü sımf talebesinden vesini genişletmiş, | 21 Koemal, Ortaköy 39 cu mektep ta- lebesinden 66 Küniye, Kadıköy erkek lisesi yedinci #sınıftan 444 — Burhan, Karagümrük Sofalıçeşme - caddesi 60 No. da Lütfiye, Balat Ayaistiratı mek- tebi üçüncü sınıltan İraklı Papadopu- los Bey ve Hanımlar, Birer Kart Alacaklar, Polatlı Ülkmektebi beşinci sınmıf ta lebesinden — 49 Kerim, İzmir ücüncü mıntaka — tapu sicil muhafızı Belıql 5 Bey kızı Nermin, Adana Nacaran ma- A 24 sokak 26 No, da Hasan, hallesi Uzunköprü avukat Muammer Bey oğlu Sedat, Isparta Keçiburlu maden memuru oğlu Necati Aytekin, İstanbul 12 inci mektep telebesinden 29 Mehmet, İzmir — Şeyn mahallesi Bamyeci sokak 32 nu- marada Meziyyet, İstanbul 12 inci mek- tep talebesinden 192 Ali, Uşak Orta- mektebi ikinci sımıf talebesinden M Kemal, İshakpaşa Saraçane sokağı No, 4 Cavidan, Konya avukat Lâtfi Bey oklu Muvaffak, Adana topçu alay yüze başım Nazmi Bey oğlu Nevzat, İzmir İstanköy sokağı 8 numarada Hüseyin Hüsznü, Uşak Ortamektebi $ üncü sınıf- tan 107 Refin, Edirne Uhuvvet kulubu Liza Mitrani, İzmir Ödemiş Merkez öteli Ramiz Sâmi, Salihli marangoz Sami, İstanbul Nurosmaniye Kılıççılar s0e kak No. 19 Feriha Tevfik, Adana Adana Kantaran mahallesinde No. 107 Seyfettin, Balıkesir Keçeciler 86 No, Bahattin, Manisa Karaköyde bakkal — İbrahim kerimesi Hatice, İstanbul Fındıklı kız lisesi taleberinden 474 Hikmet, Söke Postacızade Hilmi Bey kızı Tamria, İstanbül Aksaray Horhor caddesi 33 No. Münevver, İzmir Karşıyakada Salihpaşa caddesinde 48 No. Radoslu” Sevki Bey kızı Perinur, Elaziz Yıldız kütüphanesi vasıtasile daktor - Fahret- tin Bey kıı Süzan, Akhisar Kantarcı hanı karşısında 17 No. Huhüsi Halit, Kırkeğaç 64 A kumandanı Nuh — Zeki Bey yeğeni — Ferhat, Kalecik hukuk hâkimi oğlu Demir Macit, Adana Ku- ruköprü mahallesinde eski buğday pas zarında .107 No, Adnan, İstanbul gu- reba hastanesi eczacısı Hayri Bey kızı Nadide, Polathane Hümitsüruri İlkmek tep sınıl 4, Samsun saraçoğlu Kemal yanında Recep, Edirne Osmanlı Ban- kası Mestan efendi kerimesi Muzaffer, Salihli, pulen Mustafa efendi kızı İs met, Rize fidanlk müdürü Hilmi Bey oğlu Bezmi, Gümüşhane Fuadiye çare şısında — Hükki, — İstanbul — Beyazıt bakırcılar 6 numarada — Melek, 'Tü- kat Merkez Maliye varidat kâtibi Tevfik-Bey kızı Gönül, İstanbul 48 inci İlkmektep 22 Şahap, İstanbal Bakırköy 2 inci İlkmektep 268 Neriman, Pendik 7 yedl i b SK BÖY ASA ĞİTekd VZ el tallal dd k nn llli * Harbiye Nezaretine haber vermiş; | Ökmektep 149 Emine İsmet, İstanbul — — ( Devami fsayfada $ c