STA Siyaset Âlemi Irk Nazariyesi Ve .Yahudiler Alman milli sosyâlist hükümeti ve fırkasının Yahudilere ve Yabudiliğe karşı aldığı vaziyet dünyanın kolayca içinden çıkabileceği bir mesele de- ğildir. Irk nazariyesini kabullenen ve Yahudileri kabiliyetsiz Semit oırkın- dan addederek vatandaşlıktan bile iskat eden bu yeni nazariyeciler, aki- delerine mistik bir taassupla bağlan- dıkları içindir ki davamn balli güçle- şiyor. Almanların Yahudilere karşı tertip ettikleri © boykotajın o başlıca mürettibi olan Streicher, milli nasyo- malizmin Yahudiler kakkındaki te- “— Düşman değil, vatandaş ta de- gil Sadece misafir. Fakat yabancı misafir. Onlar namuskârane bir su- rette ticaretlerini yaptıkça kimse ses çıkarmıyacaktır. Fakat bir Yahudinin beyaz ırka mensup bir kızla sokakta gezmesine bile tahammül edemeyiz. Maamafih henüz haklarında alına- tak tedbirler tamam kalmış değildir. Köndilerinden her türlü vatandaşlık hakkını alacak ve bu ge Av ırkını Ari ırkla karışmaktan mencde- ceğiz. Bizce ilim ve fen sahasında yöhret kazanmış hiçbir Yahudi yok- tur. Bunlar, başkalarının şöhretleri üzerine oturmuş birer mukallittirler. Ayniştaya ve Hayne'yi de bu züm- teye sokabilirsiniz. Alman milli sosyalistlerinin Ya. budiler hakkındaki bu kanaatlerini gördükten sonra insanlığın gerilediği iddiasına inenmamak mümkün ol muyor. — Süreyya Çok Müthiş Bir Yangın Lil 1 — Morkon Barol'da Avru- panın en büyük pamuk deposu olan bir antrepoda pamuk balyelerinin ısınıp kızması yüzünden müthiş bir yangın çıkmıştır. İtfaiye büyük bir gayretle çalışmaktadır. Zarar kırk milyon fran- gı geçmiştir. Antröponun çalım ve üç müteharrik köprü çöküp yıkılmıştır. Antrepoda 7 milyon kilo ağırlığında 3 bin balye pamuk vardı. Bunlar 3600 metro murabbaı bir saha işgal ediyordu. Amerikada İklim Garibesi mada herkes kışlık elbiselörini giy- Silâhları Bırakma İşi M. Henderson Konferansın Müsbet Neticeler Vereceğini Ü Londra | — Silâhlan (bırakma konferansı reisi M. Henderson son Paris, Roma, Berlin seyahatinden konferans açılmadan evvel M. Hen- dersonun ikinci bir seyahate çıkacağı ve le nizamında büyük bir rol o mineedimmekimie. PM M. Henderson parlimentoda mu- halefet reisi olan M, Lansburinin ye- rine gelecek, fakat silâhları bırakma ki vazifesini bırakmı- yacaktır. Amerikada İktisadi Kalkınma Vaşington, 1 — Mili kalkınma idaresi, petrol omustahsillerine bir proje vermiştir. Projede, memurlar haftada 45, işçiler 36 saat çakışacak- lardır. Asgari ücret saatte 35 - 40 senttir. Vaşington, 1 — Bütün patronlar yeni iş kanununa hareketlerini uy- durmuşlar ve beş günlük ve kırk saatlik iş baftasım kabul etmişlerdir. Bankalar memur ve müstahdemleri sendikasının reisi, Cümhur Reisi 'M. Ruzvelte gönderdiği bir telgrafta iktısadi ve mali kanun ahkâmını Sendika reisi bu telgrafta Ruzvelt banka memur ve müstah- demlerine teşmil edilmesi için wwrarda bulunmuştur. Yedi büyük mebilye, elbise, yiye- tek içecek ve kundura mağazası en kısa mesai haftannı ve en yüksek ücretleri hemen tatbik edeceklerdir. Bir Koşu Rekoru Toronto, 1 — Finlandiyalı koşucu Komonen 20 mil 1153 yarda mesafe- yi iki saatte koşarak yeni bir dünya | Hindistaida Avrapalı köleleri — 1943. mit Ediyor Daily Express Sivil İtaatsizlik Gandi Ve Müritleri Tevkif Edildiler büyük otomobillerle, gece yarısından sonra Gandinin karısile otuz iki mev- kuf buraya getirilmiştir. Müstaceliyet usulü tatbik edilecek hakeme edileceklerdir. Bombayın bütün mağazaları kapan- “Paso 1 — Gandi sivil Katskzliğe devam etmemek ve şehirden ayrılma- Çelebi bir ırmakta yıkandığı sırada birdenbire kalbine kan hücumu neti. Gönül İşleri 15 Yaşında Bir Kızla Evlenilir Mi ? “21 yaşındayım. 4 ay evvel 15 yaşında bir kıza rast geldim, çılgınca seviştik. Fakat (o şim- di kızı Ankaraya göndermek istiyorlar, Biz razı değiliz. Nişan lanmıya karar verdik. Kazan cım fena değildir. Fakat asker liğimi daha yapmadım. Kız beni beklemiye razı, Fakat Ankara meselesi ikimizi de düşündürü- yor. Ne yapalım? ” Kemal Oğlum, bir defa 15 yaşında bir kızla evlenilmez. O daha çocuktur, sevmek sevilmek nedir bilemez. Hele ev kadını hiç ola- maz. Sen de daha askerliğini yapınamışsın. Kızı ailesinin ver- Ankara Konyada Ceyhan Beye: Kıza mektup yazmak tehli- keli şey. Gözlerinizle meramınızı anlatamıyor mısınız? Yalnız ben düşüncenizi beyenmiyorum. İnsan Konya gibi bir yerde bir kızla yalnız eğlenmek ve hoşca vakit geçirmek için seviyor görünme- melidir. Orada böyle bir hare- ket kızın bütün istikbalini mab- vedebilir. Yalnız kendinizi dü- şünmeyiniz, bu kadar hotgâm olmayınız. 5 * Şişlide H. N. (Beye: jikolo Z tahsil Zer yaşay: yapma- jikololuk derler. Bir Türk gen- cine böyle bir şey yakışmaz, bette daha az izzeti nefsi kıran bir harekettir. nil. rekoru yapmıştır. deleri kapalı ve polisin cesinde ölmüştür. eğe ğ : HANIMTEYZE mma — — —— > € —— a ME: danmıya başlıyor, hava değişiyor. Halkın küsmesi pek acıdır. | kü bükümetten himaye gören Dünkülerin Romanı ve bükümet erkânından hürmet il az ve iltifat gö- Burhan Cahit . Edebi Roman —— O mütegallibe, o sergerde de- nilen zümre hükümetten himaye uşak gibi kullanmıya cesaret eder. Ne ise şu Anadolu seyahatim bana birçok şeyler öğretiyor. Anlıyorum ki bizim İstanbulda göklere çıkardığımız inkılâp mem- leket içinde yaprak bile kımıl datmamış. Eski hamam eski tas. Hükümetin vaziyeti de garip. İttihat ve Terakki iktidar mevkiinin lezzetini iliklerine kadar tattığı için artık yerini bırakmak niyetinde değil. Memlekete hizmet ettikten (sonra onlardan kim şikâyet eder. Fakat iş öyle değil, Bizde hükümet adamlarının daima yanıldıkları bir nokta var. Birçok vaitlerle iş başına ge- liyorlar. Bunların çoğu hayalden ibaret kalıyor. Çünkü vi zulümden kurtaran iki komiteciyi el üstünde götürmüşler, araba- sından atları çıkanp kafalarını boyunduruğa Halk sevgisi böyledir. Kendi- ne iyilik edeni göklere çıkarır. Fakat aynı balk bir gün gelip Al baml Kenodakiler Jüik iyet, adalet ve müsavattan be ma oldular. Zaten bunu Belli olmaz. Fakat bu öyle donuk bir küsüştür ki onu iş başında” kiler derhal hissederler. Halk tabakaları adeta : — Beni niçin aldattın! Der gibi durgun fakat çok manalı bir sükünetle başını çevi- rir. Bu çeviriş hükümetin manen ölümü demektir. Hükümetle halk arasına bu soğukluk girince halk ber şeyden evvel ürkmiye başlar. Halbuki hükümet te ayni endişe- dedir. O da bu küskün halk ta- bakalarının kendisine düşman ol- duğunu zannederek tetiktedir. Bu vaziyet bir kere meydana çıktı mi bükümet mevküni kaybetme- mek için en küçük memura bile dört el ile sarılır. Kendisine mu- halif adam peyda etmemek için rezaleti, sujistimali ayyuka çıkan- ları bile himaye eder. Meb'us in- tibapları yavaş yavaş ayni adam- İarın tayini şekline 5 Halbuki kn yanlış bir görüştür. Yanlış taktiktir. Hükü- met halktan korkup memurlara tutunacak yerde halkı kendisine ısındırıp kendisi halka yaklaşıp karşılıklı bir emniyet kazansa d ha isabet eder. memur pervasızca hallı ezmek- ten çekinmez. Tabii hükümetler böyle zayıfladıklarını hissettikleri gün matbuatı da kıskıvrak unu bik. etelerin O sustu- gunu, hükümetin de kendisini tuttuğunu ve ili hiç Netice itibarle bu halkı "hü metten bir kat daha klaştırır. Cahil küçük memur hülü- metle halkın arasın bozan bir oan Halk o memuru hükümetin ti Mn iz e yaptı zanneder, de böyledir. Fakat bükümetin umumi (siyasetini O ka zayıf, anlayışsız. mama yaptı m ne derin akisler bırak- pm idrak etmez kil) ele köylü metin timsali m .tahsildanı » Bunlar melâike olsalar köylüye Azrail ei ve biri onu askere a i y ee parasını koparmıya Valhasıl azizim Reşit inkılâp diye knk e may bir eyyam aki bırakan feryatlar nasıl boğulup gittise, meşrutiyet, parlamento, hürriyet filan pi meri düşen kelimeler de alışmadan kayboldü, gitti. ( Arkas var)