L — ÖZÜ ; —— ——— Yazı işleri telefonut 20203 —— — PERŞEMBE — 27 Temmuz 1933 - — İLDİ KANUN KABUL ED K(;rkunç Bir Rüya İdi, Geçti Reşit Galip Beyin Çocukları Başla- rından Geçen K Maarif Vekili Reşit Galip Bey dün mutat işlerile meşgul oldu. Bir gün evvel geçirdiği kazayı Unutmuş gibiydi. Yalnız dostları- Bun: — Geçmiş olsun! larını işitti- ği zaman hatırlıyor, soranlara kı- saca söyliyordu. Fakat biz bunun- la iktifa etmedik. Hâdiseyi bir defa da Reşit Galip Beyle birlik- te aynı tehlikeyi geçiren yavru- farından dinlemek istedik: — Bir rüya idi, korkunç bir rüya idi, geldi geçti, dediler, * Reşit Galip Beyin üç kızı var: Halide, Leylâ, İsmet, iki de yeğe- ni var: Nasvet ve Ayşe Hanımlar, En büyüğünün yaşı 12 yi geçmi- yen miniminilerin üzerinde kaza- nın ve geçirilmiş - tehlikenin en Ouyun 16 SN M ultanahmette G azayı ÂAnlatıyorlar Reşit Galip Beyi kurtaranlardan? Eyüp ve Petro Efendiler küçük bir tesiri bile kalmamıştı, hepsi de sıhhatte ve şendi. Sorduk, en büyükleri Ayşe anlattı: Ankara'da İken hep'İstanbula ilteekla bir. desilberağlree iye düşünüyorduk. İşte daha o zaman beslenen bu arzu ile dün beyba- bamıza yalvardık, bir yelkenli tuttu, bindik, denize açıldık, sığ bir yerde soyunarak denize gir- gı'k. Fakat ne bilelim. (o)lk ııerâd.ı ir rüzgâr, çıkmış, y iyi izdei ö beybabam: g Ka . Ben Leylâ geldi, el ele ilerledik, fakat nasıl oldu bilmiyorum, birdenbire- ayakları- mız sudan kesiliverdi. Çırpınmıya başladık, kardeşim bağırır, ben ( Devamı 13 üncü sayfada ) a"rip Bir Hâdise Bir Dilencinin Üzerinde Altın Torbası Bulundu! 9()Yaşmı Ğeçeı; Fatma HanımınMerakı.. Dün Alemdar polisi - Sultanah- Mmette geli,; a Şehlere eıP.::n Siyah feraceli bir din dilenciyi Yakaladı: .— Niçin dile- hiyarsun? - Diye Sordu, — Karnım aç ta ondan! Ceva- bini aldı, Kadının — adı ğ' atmaydı, — yaşı © loksanı geçkindi, Zabıta bir. oto- mobil çağırttı, kadını bindirip Dnrülâccıeye gön- derecekti, fakat Fatma — Hanım bunu anlayınca ağlamıya, bağı- rTıp çağırmıya başladı: — Kuzum memur efendi, yal- varırım size beni oraya gönder- meyin, varım yoğum sizin olsun! diyordu. Bir taraftan da bu varını yoğunu meydana çıkarmıya baş- miştı. Bu arada gelip geçenlerin öi “ gözleri önünde evvelâ 9 tane altın lira parladı, sonra koltuğunun altında başka bir çıkm zuhur etti. Bu sırada kadının kızı annesi- nin tutulduğunu işitmiş, koşarak gelmişti, kadın ikinci çıkımı açtı, ( Devamı 13üncü sayfada ) “Son Posta,, dün neşriyat hayatının Üçüncü yılını bitirdi, dördüncü yılına başladı. “Son Posta,, Bütün bu müd- det zarfında gördüğünü gördü- gibi, dwdjîinü ün- gâğü şekilde yazdı ve daima memlekete müfit olmaya çalıştı. Maddi sahada da sayfalarını arttırdı, münderecatına bir Türk gazetesinin yapabileceği azami ftenevvuu verdi, bu tenevvuu da memleketin en uzak köşelerine kadar yayılan çok geniş bir istih- bar ıeheıî ile kuvvetlendirdi. Bugün iftihar ile söyleyebiliriz: “8Son Posta,, ilk günde baş- hyan ve sarsılmadan devam eden bu samimiyetinin ve bu çalışmasının mükâfatını görmüş ve bugün memleketin her kö- şesinde sevilen ve bütün Tür- kiyede en çok okunan gazete- lerden biri olmuştur. Bu neticede Son Posta'da çalışan en küçüğünden en yaş- hsına kadar bütün arkadaşların samimiyetleri ve yorulmak bil- meden çalışmaları şüphesiz bir amildir. Fakat asıl ve en mü- him müessir bu samimiyeti ve bu çalışmayı takdir ederek ilti- fatlarını günden güne arttıran karilerimizdir. Bu itibarla hiç tereddüt etmeden söylüyoruz: Aziz kari; bugün elinde tuttu- ğun şu 16 sayfalık gazete yal- nız ve mi n senin eğe- rindir. Bu eserin içinde çalı- şanlar sana — minnetlerini ve şükranlarını arzederler, 'lKimler Evlğnmeli, l&mle; Evlenmem;eli ı vEE inİz on Posta “İdare işleri telefonu: 20203 Fiatı 5 kuruş —3 Almanlar irsen hasta olan kadın eri zürriyet yetiştiremiye- getiriyorlar: İç sayfa- mıza bakınız. —— . “Bizde Doktorun Değil Hastanın Fikri Galiptir,, Müracaat Edene Kat'iyen Evler'ır—nımeîiniVSöylersîniı, Sonra Da Parmağında Nişan Yüzüğü İle Görürsünüz! Hükümete Düşen Vazifeler De Var Arkadaşım, Mahmut Ata Be- yin evini şöyle tarif etti: — Şu karşıda, sağdaki birinci sokağa sap, solda en nihayette- ki ev... Numarasını filân bilmeye hacet yok. Çünkü oradaki evle- rin hiç birisine benzemediği için derhal gözüne çarpar! Sığâıki birinci sokağa saptım. Ve gözlerim hiç bir eve benze- miyen bir ev aradı. Fakat nafile. Çünkü o sokağın etrafına sırala- nan evlerin her biri başka biçim- lerde yapılmıştı. Ve hiç biri ötekine benzemiyordu. Düşündüm: Boldor bu, evi buradakilerin en güzeli, en bü- yüğü en asrisi ve en yenisi ok malıdır, Etraftaki evlerin en güzelinin, &n büyüğünün en asri ve &n ye- nisinin kapısını çaldım: ( Dövamı 12 inci sayfada ) Dr. Mahmut Ata B. Kaybolan Adam Diri Olarak Bulundu İzmit (Hususi) — Kurban bayramında mal bula giden 70 yaşında hazır elbiseci Hacı bir cinayete kurban gitmiş olmasından şüphe edil- kaybolduğu, etirmek - için İstan- güleyınıu Efendinin diği ve zabıtanın tahkikat yaptığı yazılmıştı. î'lacı Süleyman Efendi evvelki gün birdenbire meydana çıkmış, yapılmaktadır. ve herkesi hayrette bırakmıştır. Anlattığına göre Hacı Süleyman İzmir ve Aydın taraflarına gitmiş, parası ve malı tükeninceye kadar oralarda dolaşmış ve bu seyahatinden kimseyi haberdar etmek lüzumunu hissetmemiştir. Hacı babanın gaybubeti zabıtasını uzun zaman işgal ettiği için hakkında yeniden tahkikat anbul ve İzmit “Darülfünuna Aiîtilabeıale.ı" Y;nl;_ştır_ Kadroda Dört Yüz Müderris Yok! Kim Çıkacak, Kim Kalacak, Anlaşılıyor e— F l Ğİ Maaaif Vekili Reşit Galip B. dün öğleden sonra Darülfünuna eldi, Islahat komisyonunun top- fınhıını riyaset etti. Bir aralık ta Tıp Fakültesinin nakil işleri ile alâkadar oldu, Bu nakil işleri münasebetile açılan münakasaya iki grup iştirak etmişti, bunlardan birinin istediği para (33) bin, ötekininki ise (35,500) liradır, * Darülfünundan — bahsederken şurasını da kaydedelim : Dün bir gazete yeni darülfünun kadro- sunun — müderris, — muallim ve asistan — olarak — 400 — k işiyi bulacağını — yazmıştı. Bü- ra- kam doğru değildir. Darülfünu- nun eski tedris kadrosu 170 ki- şiden ibaretti, Yeni kadro da bu rakamdan fazla uzaklaşacak de- ğildir. ; Darülfünundan bahsede!l ıâıuslakbcl kadrosu münıseh'el;â: *cvum eden gelen rivayetlere dsîfn;ıx etmemek — mümkünmi- kuı'. Biz kaydedelim ki, adroların tesbiti işini bizzat üze- rine alan ve bunun için her mü- derrise ait dosya ile onun dol- durduğu fişi tetkik edip karşılaş- tıran Maarif Vekili Reşit Galip Bey, önündeki sahanın genişliği dolayısile henüz mesaisini tamam- lamamıştır. Bundan dolayı da kat'i mahiyette gibi gösterilen haber- lerin bu noktadan mahiyetlerinin kat'ileşmesi maddeten mümkün olmamıştır. Yalnız Darülfünuna ( Devamı 12 inci sayfada )