18 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

18 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Temmuz M —-a P TÇ SON POTSA e Fi | Halk Okuyacak İ İ Herkesin ağzında aynı dolaşıyordu: — Halk okumuyor! — Kitap satılmıyor! Muharrir yazdığı eseri, basa- | cak bir kitapçı bulmak için ta- bana kuvvet dükkân dükkân do- | laşıyor.. fakat meramına mail | olamıyordu.. — Kitap satılmıyor., Kitapçı camekânlarında, kap- ları, öksüz çocuk boyunları giğî bükülmüş kitaplar sıra sıra duru- yor.. fakat ne soran, ne de alan oluyordu.. — Halk okumuyor.. Muharrir düşünüyordu: — Acaba halkın arzu ettiği gibi esermi yazamıyorum?.. Kitapçı ne yapacağını şaşırmıştı.. — Kitapları satmanın çare- sini bulamıyacak mıyım. Bu buhranlı zamanda ekmek parasını güçlükle tedarik eden insanların; — cicili, bicili kaplar arasına gizlenmiş kitapları satın almıya paraları yetişmiyor miydi?. Bunu düşünen yoktu.. Allah razı olsun Maarif Vekilimiz Reşit Ga- lip Bey imdada yetişti. Bu işin kurtuluş yolunu gösterdi: — Kitaplar — pahalıdır, ucuz- (— latılmalı Gördünüz mü?. İşin can da- marı işte burada.. kitapçılar, muharrirler daha doğrusu herkes bu yüzden Maarif Vekilimize ne | kadar dua etseler yine azdır. Birine kitabını satmak - yolunu ötekine de okumak fırsatını verdi.. hele kitaplar ucuzlasın, bakın o Zaman muharrir eserini kolayca bastırabilecek... Kitaplar kitapçı camekânlarında yıllarca müşteri beklemektan kurtulacak, halk ta istediği kadar kitap alıp okuya- tak!.. Bu manasız: — Halk okumuyor!.. Sözü de bir daha işidilmi- yecekl. Oli — Ne o Hasan Bey? Seyahat ne tarafa, Atlas demizini mi geçeceksin? — Yök canim; evime - gitmek — için kaldırımı , bozuk - sokaklardan rahatça geçeceğim. aa e V| Avcılıktan bahsediliyordu. Bi- risi dedi- ki: — Ben bir kuş gördüm de, bir kere nişan alıp tüfengi attım mı muhakkak vururum. Sordular: — Uçarken mi atarsın, yoksa bir yere konmuşken mi?.. Cevap — vermedi. Hasan 'Bey k"I.Üll eğildi:) — AÂzizim bir pot kırmamak ikisi arasında de kurtul! — | Almanlar İktısat Konferansındaki Ğöılırinln Yanlış Anlaşıldığını Söylüyorlar : Hasan Bey Şimdi — Çocukken döner döner yine bina okur dedik- | leri cinstendi. Fa- | kat şimdi — ne oldu bilmem; bir- denbire zenginl. şiverdi. Bir apar- tımanı bitirdi derken bir apar- tıman daha ya- pıyor. Hasan Bey, — Desenize şimdi de döner döner bina yapar oldu.. çamı evvelden devirmeseydin eyi olmazmiydi Alman Efendi !.. Anlaşmaktır İşimiz Htalya da bügünlerde bizimle bek anlaştı, Bütün dünya bu dostluğa hem imrendi hem şaştı. Zmaten bize düştman var mı şu koskoca cihanda Hoş xeçindik, hoş geçinmek - bir fazilet insanda!. PFransayla şöyle böyle derken işler düzeldi, EBski dostlük — yıkılmamış Yunanistan kapı komşu can - ciberi Biz gideriz, onlar gelir konuşaruz durı Sonbahara misafir var tâ Rusyadan gelecek, Gazeteler yazdı, bunu ben de duydum . hem gerçek.. Diyeceğim şu ki dostlar devletlerle dostuz biz.. Güzel, güzel.. 'Vatlı tatlı anlaşmaktır işimiz.. sapasağlam — temeldi.. P. O. H. B. Müsavi Kadınlar her işte erkek- lerle müsavi ol- dular Hasan Bey, bak bu senede bir. hanım kız Mülkiye mekte- bini bitirmiş.. — Erkeklerle müsavi oldular.. Dediğine — göre ben de bir banım askerlik mektebi- ni bitirdi diyecek- sin zannetmiştim. F Nereden bildin Hasan Beyle bir eczahaneye gitmiştik. Bizimle beraber orta yaşlı kerli ferli bir zat ta eczaha- neye girdi. Eczacıdan lokman ruhu istedi aldı, çıktı. Hasan Bey: — Tanıdım, dedi, bu da bir müderris: — Kimdir, adı ne? — Adını ne şimdi gördüm.. — Peki şimdi gördün de müderris olduğunu nereden an- ladın? — Lokman Tuhu alışından.. Bugünlerde yordur dal.. bileyim — daha yüreği çok — oöyn- alıran £, — Plâja denize girmek için mi geldiniz küçük hanım *. — Zahmet etmişsin azizim, 13 davetli — Küçük bir ziyafet verecek- tim. Davetlileri hesap edememi- şim.. Meğer on üç kişi çağırım- şım, fena oldu.. — Neye Ha- san Bey, sen de on üçün uğursuz- luğuna — inanan- lardanmısın?.. — Hayır ca- nım. ön iki kişi- lkten fazla ta- kımım yok!.. Arıyordu Hasan Beyin oğlu elinde bir lira ile eve geldi.. — Baba, baba, birisi — bir kaybetmiş, ben yerde bulup aldım.. Birisinin kaybetmiş oldu- ğünu — nereden bildin ?, Gördüm baba, ben cebi- me koymuş gider- ken o hâlâ yer- — Hayır Hasan Bey denize girsem suyun içinde kimse beni göremiyor kil.. lerde arıyordu. , Evvelki günkü Son Postada iki havadis gözüme ilişiverdi: — Alman kadınları — eve | dönüyorlar. Hitler kadınları işten ve — spordan ediyor.. 2 — Nevyork — telefon kum- Panyası evli kadın memurlara yol vermiştir. çıkarıp eve iade * Umumi harbe kadar iş haya- tında çalışan yalnız erkekti. Har- bin ilk senelerinde kadınlar da her sahada erkeklerle beraber çalışmıya başlamışlardı. Bu hal harp bittikten sonra da devam etti ve el'an devam etmektedir. Fakat iyi mi? Bunu birden- bire kestirmemekle beraber, Hit- lerin yapmak istediği şeye de fenadır diyemem. Kadın erkekle her vakit her yerde boy ölçüşebilir, o da me- mur olarak, mühendis olarak, doktor olarak daha ne bileyim? Erkeğin yaptığı her şeyi yaparak yaşıyabilir. Fakat kadinim bir vazifesi daha vardır. analık.. Bu tabiatin kendisine verdiği ve ihmal etme- si katiyen caiz olmıyan bir vazi- fesidir. İş hayatına girmiş kadın için ana olmak güçtür. * Ev, aile insanlar arasında mühim bir ihtiyaçtır. Evde kadın olmayınca evin zevki olmaz.. İşe teki kadın evine bağlanamaz, bü yüzden aile saadeti yarım kalır.. Erkek işte erkekçe, kadın evde kadınca çalışırsa daha tabii daba iyi olmaz mı?.. Hitlerin kafası benim de kafama uygun geliyor ne dersiniz? Hasan Bey — Bugün yine biraz hava alayım diye buraya kadar geldim Hasan Bey £. sen şair geçindikten sonra her yerde hava — a— aa Sevinmiştim — Hasan Bey haberin var mı İngilterede — sineklerle meşgul- 10 | Jermiş 1.. lira | — Ne diyorsun hazret ?.. — Hakikaten âlimler sinek- lerin baş aşağı nasıl yürüdükle- rini tetkik ediyorlarmış.. — Mesele bu miydi?,.. Ben de yılan ticaretinden sonra bir sinek — ticareti çıkıyor zannetmiş, dünyas — da sinek avcılarına da iş bulundu diyerek sevinmiştim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: