9 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

9 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Her Millet Kendi Başın | Yaz Kursları * İngilizlerin — Keyns iımî:ie T hur bir iktı- Her Millet :î:ıl:rı vardır. | Kendi Başı Bu zat Versay onferansında İngiliz murahhas heyetinin iktısat — müşavirliğini yapmıştır. O vakittenberi dünya iktısadiyatı hakkındaki tahminle- rinde gösterdiği — isabetle ma- tur. Versay muahedesindeki bağ- ı"ı:: milletleri dwüı ııı'kmhyı sokaca; ilk o &ö lllîril'ı lktğıugi buhranı ııy evvel o haber vermiştir. Bu sebeple sözlerine büyük bir ehemmiyet verilir. Şimdi bu zat iktısadi düzek meyi, her milletin kendi başında tedbir almasında — buluyor, ve beynelmilel konferans ve müza- kerelerin zararlı olduğunu iddia ediyor, ve İngilizlere şunu tavsi- Z =rü le meşgul K rının — işi ile olı:ısını, evvelâ kendi bahçe- mizi düzeltelim. ,, İngiliz iktısatçısının bu iddia- sı, iktısadi hadiselerin beynelmilel bir mahiyet! aldığı şu sırada gü- lünç görünür. Fakat Londra kon- feransı bu iddianın doğruluğunu | meydana çıkarmıştır. | Konferans beynelmilel hiçbir meseleyi halledememiştir. Fakat her. millet murahhasları hususi müzakerelerle kendi memleketle- | rinin birçok meselelerini halle muvaffak olmuşlardır. Bu arada murahhasları | da konferanstan bir şey beklemek mümkün — olmadı anlamışlar ve münferit müzakerelerle birçok işler görmüşlerdir. Zaten konferansta her memle- ket ancak kendi davasının tahak- kııkul.ııı çalışmıştır. Amerikalar Paraların isti anaşmamış- lardır. Ruslar, Aınen’iıın:ı: İngıi.l— tere ile hususi anlaşmalar yap- Mıştir. Fransa küçük itilâf zümre- sini biraz daha genişletmiye mu- vaffak olmuştur. Hulâsa herkes kendi işini gör- mekle meşguldür. Londra konfe- Tansı milletlere yalnız bu imkânı vermek vezifesini gören bir top- lantı olmuştur. Bir defa daha anlıyoruz ki: Sana senden gelir ger imdüt lüzımsa! * Dünden itibaren İstanbul mu- | allim mektebinde Fransız, | İngiliıçe ve A manca muallimle- rine yaz kursları Yaz Kursları açılmıştır. Bu muallimler bir ay Müddetle bu kurslara devam ede- I rek okuttukları lisanların tedris usulü hakkında son nazariyeleri Öğreneceklerdir. Muallimlerin yaz kursları, A- merikada senelerdenberi bir itiyat ni almıştır. Ders senesi esna- sında kendi sahasındaki yeni Cereyanları takibe imkân bulamı- ı:" muallimler, yaz tatilinde bu u:i'yı:ı"l_devın ederler. Son na- şeri,son hareketleri öğrenir- L"' Bilgilerini tazelerler ve yeni b'"s senesine daha mütekâmil ir kafa ile dönerler. ü hgı“'ll_im ders senesi içinde te- Ç va imkân bulamadığı için $ a urslar ona yeni nazariyeleri akip imkânını verir. d Yaz kurslarının ikinci faydası 'klmuluimlı:ıin biribirlerini daha Yakından tanımalarını, tecrübele- L“â'ml:rîlnbırkrin d::lıtıbihnelerini h Bk'f*k ı?u yaz kurslarına esas- : şekilde ilk defa bu sene baş- dmyor. Bu başlangıcın diğer b"iltre de teşmil edilmesi ve ütün muallimlerin bir yaz kur- Suna tâbi tutulması, maarifimi- Sin İe_ıfimi'ılü namına çok temen- 'Ğ' Fd'ı"' bir yenilik olur. Reşit ea Beyin maarife bu yeniliği * sokacağına şüphemiz yoktur. könarında — oturunuz: zaman — zmman — şura- Bir nehir Akıntının dan buradan topladığı dalları, çöpleri, sazları sürüklediğini görürsünüz. Biraz daha dikkat edince su içişde balıkla- rın oyanaştığı, su ktnarında kurbağa- ların öttüğü görülür. de önümüzden akar geçer, Bazan çörçöp götürür, bazan balıklar (avla» ' Hayat'ta böyledir, Hayat sel halin- nır, bazan kurbağalâr Biz bu akıntının ezeli ııyiıd:yîm nehir söyirci kâlmak nihayet sizi açlıktan öldürebilir. Bahçıvanlar nehirin sur nu tarlalarına akıtırlar, Balıkçılar ba- avlarlar, her seyirci nehirden Istifa- aresini arar. âıyıı.'ıhnlııudu da kendi his- Fakat kenarında yalnız. semizi mazsak, açlıktan ölürüz. Yunanistan'da Münakaşa Hükümet Bir. Ğ;;ı;;n;me Neşretti Atina, 8(Hususi) — Hükümet gazeteleri hükümet tarafından hazırlanan beyannameyi neşrettiler, Mu- | halif fırkaların geçen hafta neşrettikleri beyanna- meye cevap mahiyetinde olan bu tepliğde hülâsaten: — Muhalifler hükümetin iktidar mevkiünden çe- y kilmesini istiyorlar, halbuki hükümet (5) mart inti- | habında temin ettiği ekseriyete istinat ederek ikti- ı dar mevkiine gelmiştir ve Selânikte yapılan kısmi intihapta kaybetmiş olmasına rağmen ekseriyeti el'an | bakidir. Binaenaley çekilmiyecek ve muhalifler müş- ı kilât çıkarmakta devam ettikleri takdirde Kanunu Paris Müzakereleri Çok Müsait Bir Safhada ilerilemektedir Londra, 9 ( Hususi) — sat Vekili Celâl Bey bugün tayyare ile Parise dönmüştür. Devam eden Türk - Fransız tica- ret müzakeratı çok müsait bir safhada ilerlemektedir. £ Tevlik Rüştü Beyin Fransa ri- cali ile yaptığı temas ve müna- kaşaların da — memnuniyetbahş | neticeler vereceği muhakkak ad- dedilmektedir. Tevfik Rüştü Bey Viyanaya hareket etmiştir. Oradan da Ro- maya - gidecektir. Türk-Fransız dostluğu çok ilerdedir. Telefon Ücretleri İndiriliyor Ankara, 9 (Hususi) — İstan- bul telefon ücretleri meselesini tetkik eden hukuk — müşavirleri komisyonunun raporu — Vekiller Heyetinde müzakere olunacaktır. Mukaveledeki — İngiliz — lirası kaydinden maksadın altın esası olduğu hakkındaki noktai nazar yarit görülmemektedir. Telefon ücretleri evvelce İngi- liz lirasının temevvüçlerine göre tezayüt ettiği gibi şimdi de İngiliz lirasınm — düşmesile — ine- cektir. aşağı inen yok. şa hakikatle karşılaştırınız. Gazetemizin muharrirler arasında açtığı anket oku- yanların dillerini ısırtacak rakamlar meydana çıkardı. Şimdiye kadar kazançları hakkındaki suale cevap veren muharrirlerin ayda 300 ile 1000 lira arasında para kazandıkları görülüyor. İçlerinde senede beş bin liradan Doktorların apartımanlarına çatan onlardan aşağı kazanmadıklarını gösterea bu iddiaları l haz edecektir. edilecektir. Şarki Avrupanı t Siyaset Merkezi Ankaradır Moskova, 9 (Hususi) — Mat- buat Rusya —Hariciye Komi- seri M. Litvinofla Türlîiye Hari ciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin Parise muvasalatlarını mühim bir siyasi vak'a telâkki etmekte ve memnuniyetle — karşılamaktadır. Mütecavizin tarifi itilâfnameleri- nin imzasından sonra şarki Av- rupanın siyasi merkezi sikletinin Almanyadan Moskova ve Ankara ya taşındığı kaydolunuyor. Telefon Şirketi Be- lediyeye Geçecek Belediye - hükümetçe müba- yaası zamanı gelmiş oölan - Tele- fon şirketinin kendi namına alın- ması ve belediyece ıırîlı(ıı':ıı için te- maktadır. w=2:e=belediye kanununun 157 inci maddesile belediyelere verilmiş olan salâhiyete istinat etmektedir. ——— İki Nehir Taştı Stanislavov 8 — Dinyester ve Prus nehirleri taşmıştır. Sular köy- leri ve tarlaları basınış, münakalât durmuştur. Buranın kenar mahalleleri sular altındadır. e—7 — Esasinin çerçevesi dahilinde her türlü tedabiri itti- Yunan Kabinesinde Tadilât Yapılacak Atina, 8 (Hususi) — Hariciye Nazırı M. Maksi- mosun avdetinden sonra kabinede tebeddülât yapı- lacaktır. Mevsuk menabiden alınan hıberlcr:. .g_l_in M. Maksimos Devlet bankası müdür u!ıılumılıgıııe tayin edilecek ve onun yerine şimdiki Dahiliye Nıı.ı_n M. Rallis ve dahiliyeye de Jenaral Metaksas - tayin Samsun - Çarşamba Devlet Demiryolları Hattı Satın Aldı Ankara, 9 (Hususi) — Sıvas - Erzurum hattının ilk 45 kilomet- resi inşaatı için — Vekâletçe müteahhitlere lâzım gelen direk- tifler verilmiştir. Elâziz şube hattı münakasaya konmuştur. Bu ay içinde ihale edilecek, —İnşaata — başlanacak, hat kıştan evvel bitirilecektir. Samsun - Çarşamba sahil de- miryolları — Devlet Demiryolları meyanına ithal olunmuştur. Bergamada Fırka Binası Yapılıyor Bergama (Hususi) — Burada köylülerin yardımı ile bir halk fırkası binası yapılmaktadır. Bina bu gün yarın bitecektir. Bina ga- yet güzel olmaktadır. Adapazarında Bir Müsamere Adapazarı (Hususi) — Kara- C_)ıı'ıııı ilkmektebinde talebe ve- lilerine mahsus bir müsamere ve- rilmiştir. Müsamerede kasabanın en mümtaz zevatı, çocuk velileri hazır bulunmuşlardır. Müsamere çok- muvaffak olmuş, küçükler kendilerinden umulmyan büyük bir san'at kabiliyeti göstermişler- dir. ——emmma n idi, parasız öldü. muharrirlerin iddialarına artık, ee G — 1STER İNAN İSTER İNANMA! Ahmet Rasim, Babıâlinin en çok kazanan muharriri Mehmet Rauf, hayatının sonuna kadar yazı yazmıya devam etti ve hayatı sa'yile kazandı. Fakat cenazesinl bile kaldırtacak parası yaktu. Mahmut Sadık, Babiâlinin en velât muhbarriri idi, Fakat muhtaç bir vaziyette dünyaya gözünü kapadı. Bu hakikatler karşısında muharrirlerimizin - kazanç İSTER İNAN İSTER İNANMA! ——— “leri, başka memleketlere - sattık- Sözün Kısası Konferans Neden Dağılıyor ? * Okadar çok - külfetlerle ve okadar büyük ümitlerle toplan- mış olan meşhur İktısat konfe- ransının hiçbir netice vermeden dağılmak tehlikesinde bulunduğu haberi her yerde olduğu gibi, bizim mahallenin kahvesinde de mühim tesir yaptı. ç Amerikalılar dolar kıymetinin bir kararda kalmasını istemiyor- larmış, Acaba neden bu kadar ısrar ediyorlar da, konferans da- gılmak — tehlikesinde bulunuyor? Kahvede söz hep bu bahisş üze- rinde gidiyordu. duğunu hepi- Altın babası ol mizin bildiğimiz Tevfik Beyı — Canım, diy Bu Ame: rikalılar da ne tu adamlar! herkes altına rağbet eder, Bütün memleketler kâğıt paralarını altın paraya yaklaştırmıya — çalışırlar. Amerikalıların pırılîn esasen al- tın ile baş başa iken onlar dü- şürmiye çalışıyorlar, hem de inat ediyorlar. Bence Fransızlar haklı! her gün inip çıkan kâğıt para ile iş görülemez. Her memlekette para altın olmalıdır. Ticaret ve borsa işlerine de akıl erdiren bizim kâtip Kâmil Bey buna cevap verdi: — Bunda anlaşılmıyacak bir şey yok. Bence Amerikalılar hak- h. Onların paraları başka mem- leketlerin paralarına nisbetle ne kadar düşük olursa ihraç - ettik- ları mallar da o nisbette ucuz ©- lacak. Ne kadar ucuz — olursa © kadar çok satacaklar. Nakadar çok satarlarsa fabrikaları okadar çok işliyecek fabrikalar nekadar işlerse Amerikadaki işsiz. adam- lar o kadar azalacak bu suretle Amerika — işsizlik — buhranından kurtulacak.. Kâtip Kâmil Beyin bu ince hesabına hepimiz hürmetimizi il- kin hep birden susarak izhar ettik. Fakat — doğrusu o hesabı pek iyi anlıyamamıştık. İçimizden biri nihayet dayanamıyarak: — Peki, dedi Amerikalıların paraları kendi memleketlerinde de düşmiyecekmi ? — Tabiü düşmez. Memlekette amele yine eski gündelikle çalı- şacak. Bir başkası: — Amma, dedi, Amerikalı- ların başka memleketlerden ala- cakları malların fiati de kendi paralarına göre yükselir.. Kâmil Bey buna da buldu: — Amerikalılar başka mem- leketlerden mal almıyorlar. Onla- rın memleketlerinde herşey var.. b cevap beri bu konuşmıya karışmamıştı. Hacı Efendi herşeyin künhüne yakıf âlim adam olduğu halde bu konferans müsahabesinde sus- masına hep şaşmıştık. Onun için Kâmil Beyin cevapları bitince, hep başlar Hacı Efendinin tara- fına döndü. Hacı Efendi: — Mademki benden soruyor- sunuz. Ben de size işin doğrusu- nu söyleyivereyim, dedi. Konfe- ransın dağılmasına sebep Ameri- 4 kahların tefeci, faizci olmalarıdır. | Herkes birbirine bakıştı. Hacı Efendi — bukadar - rabıtasız ııöı:vğ ğ söylemezdi amma? t — Biliyorsunuz ki, faiz haram- — ( Devamı 9Yuncu sayfadı » aBt

Bu sayıdan diğer sayfalar: