Bir Senede Bir Milyon Liralık Eroin Yakalandı ( Baştarafı 1 inçi sayfada ) akalanmış ve İstinyede büyük ğir eroin fabrikası meydana ç- karlarak (40) bin lira kaymetin- de ercin ve morfin cle geçirik- miştir. Şebe —mensuplar da adliyeye verilmişlerdir. 2 — Blümental ve Camadanis biraderlerim teşkil ettikleri bu şebeke geçen kurban bayramında meydana çıkarılmıştır. Bu şebe- | kenin gizli fabrikasında ele ge- çirilen ercinin kıymeti de (30) bin lirayı aşmaktadır. Şebeke efra- | henürz de- dinin muhakemeleri vam etmektedir. 3 — Bir parti 'de geçenlerde| yakalanmış ve (60) bin lira kıy- metinde eroin ele geçirilmiştir" Bu inin — maznunları olan şapkaca Marko, banker Kostan- tinidis ve arkadaşları İhtisas mahkemesine verilmiştir. 4 — Son olarak meydana çı- karıjan bu şebeknin maznunları Sabık avukat Âsaf Bey, Banger Hamopulos Efendi ve arkadaşla- mıdır. grupun gizli depolarında (80) bin lira kıymetinde. ercin ele geçirilmiştir. 5’-— Bu büyük grup ve fab- rikalardan başka ayrıca pera- kende olarak muhtelif kimseler- de (10) kilo kadar eroin yaka- Tanmıştır. 6 — Bütün bunlardan başka yine Gümrük muhafaza teşkilâ - tının gayretile şehrimizde muh- telif tarihlerde (1000) kilo kadar esrar yakalanmıştır ki bunun da tutarı (700) bin lira kadardır. 7 — Bu mücadeleler netice- sinde kaçakçılık maznunu olarak ele geçirilenlerin umumi yekünu ise elli kişi kadardır ki bunlar- dan bir kısınının muhakemeleri neticelenmiştir. Bir kısmı da he- nüz muhakeme edilmektedir. Yılan Ticaretinin İştahlıları ( Baş tarafı birinci sayfada ) mız zaman bazen bacak kalınlı - mnyılınlu ile ııîıonu. avlamak çok tehlikeli olu- yor, Bu iri yılanlar ağızlarını fa- raş gibi açarak bizi ısırıyorlar. Yakalayıncaya kadar kollarımız ve bacaklarımız yara içinde ka- hyor, her tarafımızdan kan sızı- yor. Ben on senedenberi yılancı- hk yapıyorum. Yılanlar beni k: def: ıı:ı:;ılır. Fakat onların ıı: hiri bize tesir etmez. Biz ilâcımız cebimizde gezeriz. ,, İsmail ağa bunları anlattıktan sonra göğsünü açtı, koskocaman :îııll’du çılıârdı, bıyıınııı sardı, ları üstünde gezdirme Bip Dü Mehaki c 3 S” — Sen bu hayvandan hi korkmazımısın ? K K Meşhur yılan avcası gülerek €evap verdi: — Neden korkacakmışım be- yim? Dünyada insandan korkm- yan hiç bir mahluk yoktur. İnsan dediğin arslanı, kaplanı bile yola getiriyor. Yılan, hayvanların en korkağıdır. Tuttuğun zaman kor- kusundan barsaklarındakini dışarı çıkarır. Eğer hükümet izin verir- - Be burada bir yılan sergisi aça- orak tuttuğum yılanları herkese göstereceğim. ,, Bu meşhur yılancı yılan besle- , Mmesi hakkında da şunları söyledi : “ — Yılanın masrafı çoktur. Süt ister, uzmurta ister, kepek ister, öyle olur olmaz şeyleri ağ- — zina bile almaz. Ben tuttuğum yılanların dişlerini çıkarmam diş- leri çıkarılan yılanlar yemek ye- miyecekleri için ölüp giderler. ,, GEC | — Anadan babadan kalma ko: naklarımız, senelerce kızgın gü- ' neş altında kavrulmuş ahşap ev- | lerimiz bügünlerde oldukça büyük | hâdiselere sahne oluyor L. * Ne hâdiseleri ? ,, diye şaş- mayınız.. Evet, buğünlerde. bik hassa geceleri başlıyan umumi bir Bama ğrya, Hatil” cönnyeti taarruz, biribirini takip ediyor.. Lâmba ve elektrik ışıkları altın- | | da, dünyanın en feci boğuşmaıarı saçılıyor. Sabahlara kadar uykusuz ka- lanlar, azaptan, ıstıraptan, kıvra- nırlarken bile, hücumlar devam ediyor, süngüler saplanıyor, etrafı kıpkımı! bir kan bürüyor.. Hâlâ mı şaşıyorsunuz, hâlâ mı “bu adam ne demek istiyor?,, diye ağzınızı açıyor, hayret ediyorsu- nuz?.. O hakde beni dinleyiniz: ı Tahta kurusu bu aralık, bu cehennemi sıcaklarda hemen he- pimizin — “gazebi — ilahisi,, — oldu. tasavvur edin, kos koca İstanbu- lin hemen her köşesinde, her gece bummalı bir tahta kurusu mücadelesi var. Siz kendi eviniz- de nasıl azaptan - çırpınıyorsanır, geceleri nasıl buram buram ter döküp, katmer katmer tahta ku- ümmeti de tıpkı Durmadan ter döküyor, durma- dan tahta kurularile boğuşuyor... Ben, kuş olup, size bütün bu babadan kalma konakların, kız- gin güneş altında — kavrulmuş ahşap evlerin yanan odalarını gezdim. Ve size şöyle ufacık, yarmışar perdelik komediler — çı- kardım dinleyiniz. b S0Rna Yatağınızda mışıl mışıl uyü- yorsunuz. Yanınızda karınız da var. çe E YARISI oluyor ve en pis kokuları etrafa | rusu avlayorsanız, bütün İstanbul | sizin gibidir. | Odanız sıcak.. Pencereleri aça- mazsınız. Çünkü soğuk alır, ya- tağa düşersiniz.. Gecenin bilmem hangi saatın- da müthiş bir acı ile fırlayorsu- nuz.. Karınız korkudan gözlerini faltaşı gibi açıyor.. Nedir, ne oldu demiye — vakit kalmadan elektrik yakıyor ve yorganı kal- dırıyorsunuz: Övvv, övl. Kaynıyor.. Koca bir ordu, süngü tak bücümile Hayat Mücadelesinden Evvel/ Tahtakurusu Mücadelesi! 'Her Tarafta Cehennemi Boğuşma Va | | | ilerliyor. Mukabil hücum — gö- tahta — kurusu — ordü- sunda bafif bir ric'at. Hep- si de besli besli, şişman şişman, kanlı canlı şeyler.. En ufağından tutun, en büyüğüne kadar hepsi, vize. düyülndir. “Sizi; Sünt o00 bur çuktanberi öyle dişlemiş, öyle emmişler ki, ağızları hâlâ kanh.. Daha da doymak bilmiyorlar. O güzel pa iska yatak örtünüz, sizin rünce uyku arasında çırpınıp, debelenmenizden yer yer katlanmış, birkaç — tahta- kurusu bu uğurda fedayi can etmişleri, Ne yapacaksımız?.. Bu bir yığın, bir küme katil ordusunu nasıl imha edeceksiniz? Derhal paçaları sıvamak lâzım- | dir. Akşamdan masa üstüne bıra- kılan bir bardak suya, bu tahta- kurusu hınzırlarını tek tek sallan- dırmıya başlarsınız. Yastığı kal- dırsanız bir yığın, örtüyü çekseniz bir başka yığın!.. Böylece, karı koca, durmadan tahtakurusu toplıya toplıya kızar ve kıza kıza sabahı — edersiniz!.. Çekilir dert değil, değil mi?. P MA Bir evde, ihtiyar bir adam gördüm. Gece saat bir buçukta | yatağından kalkmış, odanın arta- sında bir aşağı, bir yukarı dola- şarak mırıldanıyordu: — Bu nedir benim bahtım arabbi!.. Karınm mızmızlığı, çe- ıişüımed yetmiyormuş gibi bir de, tahta kurusu belâsma uğratmak reva mıdır?.. Beni daha bu akşam sinirlendirdi.. üç saatten beri gö- züme bir katracık uyku girme- mişti.. tam dalacağım esnada bu azabın neden?.. Sana ne yapllim ğcy Allahım, ne günahim vardı?. İhtiyar adam böyle söylenir- ken kadın sıçrıyarak — uyanmış, elini şap! diye ensesine yapıştır- mıştı: Sulu bir mayi ince cildin- den akmıya başlayınca hanım, dayanamadı.. yerinden fırladı açtı ağzım, g:ı:du gözünü: - in o aslak köseleye dönmüş vücudün olmasaydı, bu pis mahlüklar yatağıma dadan- mazlardı.. Nedir bu çektiklerim senden?.. Git, gözüm görmesin tatsız herifl.. İhtiyar adam, “Süphane men okuyup dandr — Benim tatsızlığım — neyse hanım.. Ya senin tadın,. Ben bir defa tattım, hâlâ damağımda kaldı da, hiçbir şeyde lezzet bula- maz oldum! * Karı koca sabaha kadar biri yatakta, diğeri odayı. karışlaya- rak kavga ettiler ve birinin de inadı olmadı. di d zi Koca ev ayakta idi.. ufağın- dan büyüğüne kadar berkes kar- birkaç kere tahayyere,, yi iükten sonra mırıl- + A NDAN SONRA yolaları dört dönüyor, yatak uç” larına diz çökerek habire tahta karusu katliamı yapıyorlardı.. Bu, evin bir nevi imha siyase- tidir.. Osmanlı Hünkârları gibi, baba vadediyor! — Kim daha çok tahtakurusu toplarsa, ona yarın şunu yapa- cağım, bunu vereceğim! diye gülerek mırıldanıyor. , Herkesin - elinde bir. kadeh su.. Her yorgan kaldırışında, korku ile kaçışan tambul ve kanlı canlı tahtakuruları görünü- yor ve iki asabi parmağın ara- sında suyun içine atılıyorlardı. Nihayet — son — tahtakurusu neferi de elde edilince baba | sordu; — Söyleyin bakalım? Herkes yakaladığının adedini söylesin !. — Ben 120, ben 90, ben 68, ben 121, ben 63, ben 14, ben 92, ben 87. Baba bağırarak sesleri kesti: — 121 e banko!?.. Eger sizin hasmınız olan haş- metli tahta kurusu imperatorl- ğile pireler kırallığı müttefikse, vay halinizel. O zaman vücudu- nüzü emenlerle, cildiniz. üzerinde hora tepenler, sizi sabahlara ka- dar deli ederler!. DAi mel Nasrettin Hoca, bir pire için | bir yorgan yakmıştı. Bu zamanda bir tahta kurusu için, koca bir yorgamı yatağile beraber ateşe vermek doğrusu mübah sayılacak. a Eger takta kurularını imha etmek isterseniz, ya onun — ilâ- cını kullanın — yahut ta geceleyin yatmadan — evvel — karyolamza birini yatırın.. Çünkü insan ko- kusu alan bu mahlüklar der- hal ortaya çıkarlar. O zaman basın parmağı, ezin ezin, atın bir kenara.. Öldürün öldürün, alın intikamınızı... KM t Mademki tahtakurusu| bahsin- deyiz... Size birkaç söz daha söy- lemek isterim: BLETA KĞ ocuğunuzu hayat mi ıiııdîıı evvel, lıhu.yhınııu müca- delesine alıştırınız.. Çünkü çok daha büyük bir iş yapmış olur- sunuz.. Eğer kılıbık iseniz ve karımı- zın bütün dırdırlarına bir şey yapmaktan acizseniz, intikam al- mak için tahtakurusu bol olan bir eve taşınınız. Birinden nefret mi ediyorsu- nuz? Üzerine birkaç tahtakurusu bırakın ve kaşındırin. et A Biliyorum, bu yazıyı okurken hepinizde bir kaşınma — arzusu doğdu.. Size izin veriyorum sev- gili karilerim, çekinmeden bol bol kaşınmız!.. », GUN e — Hesap Oyunları mali Erbaayı 'Kolaylıkla Mizan |Yapabilirsiniz Seyrüsefer makine mühendisi Y'| Mehmet Latfi Bey besap işleri ile uğraşırken amali erbaayı çok basit ve kolay bir şekilde kon- trola mahsus bir usul keşfetmiş ve bu üsüle de (9f un ifnası ismini vermiştir. Filhakika bu yeni usul ile bir ameliyenin mizam yapılırken bir haneyi teşkil eden rakamlar me- selâ (3651) üç bin altı yüz elli bir. diye okunmyacak, fakat 3464541 müsavi 15 denilecek ve bu (15) rakamının içinden (9) u atılacak, geriye kalan (6) mizana esas olacaktır. Bir Cemi Ameliyesi Farzedelim ki üç, beş, yahut var, bu rakam silsilesini cemetti- niz. Çıkardığınız yekân doğru mu, bunu kontrol için hepimizin bi diği klâsik bir usul vardır. Ha- buki bulunan yeni usul bu klâsik üsülden farkh ve daha çabuktur. Meselâ ilk cümlenin rakamlarını yukarda — anlattığımız — şekilde cemediniz, bulacağınız rakamım içindeki dokuzu ve ezafını atınız, geriye kalan rakamı yazınız. Elinizdeki - silsilenin diğer hane- lerine de ayni şekli tatbik ediniz, bulunan rakamları toplayımız, çı- kan rakam evvelce bulunan yekân rakamının (9)lar ifna edildikten sonra kalacak miktarına müsavi ise,hesabınız. doğrudur. * Bir Tarh Ameliyesi Tarbta yine ayni usul vardır. Meselâ işte iki rakkam 72 65 7 Birinci | : aeti cem ediniz (2 4 7) 9 eder. 9 atılacağı için sıfır demektir. İkin- ci haneyi cem ediniz (5 4 6) 11 eder, (9) u çıkınca geriye 2 kalır, bundan sonra hasılı tarh olan 7 ile bu iki rakkamı cem ediniz, 9 eder, dokuz ise sıfıra müsavi- dir. İlk bulduğumuz rakam da sıfırdı, — binaenaleyh — hesabımiz doğru 'demektir. * Bir. Zarp Ameliyesi Zarpta bu şekildedir. Meselâ; 15 12 30 15 — 180 Birinci zarp hanesinin rakamı (340) — dır, ikinci zarp hanesi- nin rakamı ise (14 )—6 dr. İkisini cemediniz, 9 » Dokuz ifna edilince sıfır demektir, Hasılı olan 180 de bir sekiz, bir tane de bir ile birlikte (1--8-4-0) 9 eder. 9 da sifir demektir. Demek yekünumuz doğrudur. » Bir Taksim Amaliyesi Taksimde dahi prensip ayn- dır. Maksumun rakamlarınım ye- künu, maksumualeyh ile harici- kısmete zarbında çıkacak miktar maksumdan çıkan miktara müsavi Oolursa yekün doğru demektir.