- peşin aldım. | - bile B -rgkorı_bils yaptım: Ben Türkiyede Açlık Rekoru Yaptım! ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Çok yazdığımız için götülüyoruz 'a. g Eserlerinizden ne kazan- dınız ? — Ben kendi payıma hava ile civa, davultozu, minare gölgesi, pehpeh, alkış. 'akat eşkiyalar altın kazan- dılar. Amma dağdaki eşkiyalar değil, onların köküne kibrit suyu » döküldü. Ben matbuat âleminde- kileri — söyliyorum. Kitaplarımın çoğu ikişer, üçer, dörder defa basılmıştır. Ben veya - kitapçım . tarafından değil ha! Piyasada - hâlâ bir takım kitap eşkiyası var- dır, ayni kâğıt, ayni punto, ayni kap... Gizli bastırırlar ve baba- larının öz mirası imiş gibi çayır - vızır. satarlar. Bu topra; kızları adındaki “ kitabımın =ptı- tarafından basılanında göze çok çarpan bir- kaç büyük mürettip yanlışı var- dır. Fakat aynı kitaba — <mız ki bu yanlışların tanesi yoktur! Halbuki ben bu kitabımı bir de- fa bastırdım. Bu eşkıyalığı asıl / kitapçılara sorunuz. Onlar daha iyisini bilirler ve canları benden — daha çok yanmıştır. — Bugün, yalnız. yazınızdan aylık, muntazam kazancınız nedir? — Üç yüz lira Hâkimiyeti Milliyeden alırım. Roman ve ma- kaleler üstüste gelmek üzere va- - sati beş yüz lira Milliyetten alı- rım. Bunların haricinde peraken- de ve ısmarlama yazılarım ayda yüz lirayı geçmez. Dokuz yüz kâ- gıda para mı denir? Püf deyince gider. Halbuki ben harbiumumi- den bir gün öncesine kadar da- ha çok kazanırdım. Ayda karzan- cım netü olarak şu - idi: 60 ingiliz larası Kara , çön beş (i lirası — Taninden, 15 lirası Tercümanı ha- kikatten, 10 İngiliz lirası Do- nanma —mecmuasından, 5 - İngi- liz muhtelif yazılardan ki hepsi ne eder? Yüz beş mi? Onar kâ- gıttan bin elli. Halbuki şimdi dokuz yüz. İstanbulda bu Topra- gan Kızlarından yirmi yedi lira kazandım. Halk kütüphanesi sa- — hibi Remzi Can bilir. Fakat bu Toj Kızlarının İngilizce ter- cüv::igın dört bin altı yüz lira Rusçaya tercüme edilen iki kitabim bana beş bin | lira getirdi. Şimdi Fransızcaya Jurnal Doryan sahibi Karasu ta- — Tafından tercüme ettirilen iki ki- tabımdan ne alacağımı henüz — bilmiyorum. Paristen cevap bek- bi yazıyı mes- liyorum. Dediği; lek edinmiş bir adama bu kadar - bir gelir hiçtir. Macarlar için ha- zırlamakta olduğum bir roman * için kırk bin pengü teklif ettiler. Halbuki Iıi;i vermeselerdi yine — yaracaktım. ları çok severim. —0 — Muharrirlikten hayatınızı kanamasaydınız ne iş yapardmız? — Bunu şimdiye kadar hiç Nerden aklınıza geldi? Sahi, ne yapardım acaba? Adanada hükümet memur- ;ıpıık istedim, becereme- dim. Pariste avukatlık okudum, beceremedim. Ressamlığa yelten- gayet iyi aç kalmasını bilirim. Ü Hayatımda aç kaldığım günler k çoktur. Hatta açlık sitajı yaptım. Açlıkta bir Tirkîye On bir on iki gün dıymbiiyorfıı: Şimdi bilmem. İlk fırsatta bir tec- rübe daha yapayım, bakalım ihtiyar- — Matbust Cemiyeti taratından tertip edilen 1933 MATBUAT ı&.." MANAĞI gktı. Her ki ıda Hulunur, ş "!ı itapç hk keski rekoru tutturacak mı? — En çok hangi eserinizi se- versiniz? Niçin? — Hiçbirini sevmem. Eserim demek ben demeğim. Kendi kendimi sevecek bir Egoist ve Borjuva değilim. — Halk en çok hangi eseri- nizi sevmiştir? — Hepsini, Bilâkaydüşart bepsini. =lı inanmanız — için imkân olsa da size sandıkları gös- tersem, O sandıklar halktan ge- len binlerce sevgi mektupları ile doludur. Ben miras taraftarı de- ğgilim, Fakat yalnız bunlar müs- tesna. Yalnız bunları oğluma mi- ras olarak bırakacağım: — Muharrirliğe —ne zaman, nasıl başladınız? — Bundan tam otuz beş — yıl önce mayısın ilk haftasında... İlk eserim bir mecmuada çıktı. Ma- rifat yapmışım gibi övündüm, Mei::eriyc söyledim. Hafiyeler mektep idaresine fitlemişler: (Cerait ve mücamia ibyat ve terhat tehririnden naşi (ba emri- nezaretpanahi on beş gün hapis) cezası yedim. Ya.. evet. Ben ilk | önce sözüm yabana şiir yazdım. İlk nesrim Ömer Seyfiddinle müş- terektir. Beraber yazdık. Mevzuu aşağı yukarı şu idi: Bu millet osmançığın kırk çadırından iba- ret değildir. | Bunu yazdığımız için mektep | müdürü binbaşi Şevket Beyden | kıçımıza onar değnek yedik. | — Bizde halk niçin okumıyor? | — Affedersiniz. Kusura kal- i mayınız. Siz de bu yanlış sanıya kapılmayınız. Bu halk eğer oku- masaydı, bırakınız büyük edipleri, muharrirleri, şu entipüften Aka- gündüze ayda dokuz yüz lira | kazandırmazdı. Hangi e pat- | ronu okumıyınl.ımomıy::m | mavi gözleri hatırı için adama | yedi yüz, dokuz yüz lira verir. | Onlarda o göz var mı ? Bir bak- | sanız a! Benim şu Ankara içinde ayda bin iki yüz elli lira kazan- dığım çok ve sürekli aylar oldu. Bunu inkâr etmek halka karşı düpedüz vicdansızlık olur. Amma herifçi oğlu okunmıyormuş. Bunda halkın ne suçu var. okutacak şey yazamıyorsa neye şikâyet ediyor? Salhaneden iş- kembe, ciğer alıp satsın. — Tanınmış muharrirler niçin şöh- retleri nisbetinde kazanamıyorlar? — İşte asıl meselenin bam teline şimdi bastınız. Şu realiteyi biliniz, bilelim. bilsinler ki biz de | şöhret dediğiniz şeyler hep kendi | kendimize — gelin güveyi oluşu- | muzdan başka birşey değildir. Üç beş kişi bir araya geliyor. Biribirini methediyor ve bir iki- sine meşhur diyorlar. Sanıyorlar ki mademki meşhur edip demiş- lerdir herkes te amentü, başüstü- | ne efendim, meşhur olsun deyi- v ir. Halbuki bu şöhretlere münev- ver olan olmiıyan halkın metelik bile verdiği yoktur. Kendi ara- mızda meşhur olmak bir maana ifade etmez. Hüseyin Rahmiyi kimse edebiyat çerçevesine alma- di amma altmışından sonra da yedi yüz yetmiş İira kazanıyor. — Muharrirlik hayatınızda ba- şınızdan geçen en garip vak'a? — Baştan başa grabetlerle doludur. Saymakla tükenmez ki. Şöyle aklıma geliveren bir tane- sini söyliyeyim: Bir, Kadıkö- Z .'yl:'iı'yı ııkıdış::ı davefli idim, Orada bana kıvrak, güzel | bir hanımefendiyi tanıttılar; Seni- P “ERADYO—- 6 Temmuz Perşemliö İstanbul (1200 m.) — 18 Gramofon, 18.30 Fr. ders (ilerlemiş olanlara mah- | sus), 19 alatarka saz (Kemal Niyazi B. ve arkudaşlar), 20 alatürka — saz (Nebil oğlu İsmail Hakkı B ), 90.30 alaturka saz (kemani HReşat B. ve ar- kadaşları), 21.30 gramofon, 92 ajans, borsa haberleri, anat ayan. Ankara (15985 m.) — 12,80 Gramo- fon, 18 alaturka saz, 18.46 viyolonsel konseri (Edip B. T.), 1915 - alaturka saz, 20.16 ajans haberleri. Viyana — 15,30 konaer saati, 19,10 ! konferanslar, 20,05 hafif musiki, 20,40 havadisler, 20,45 hafil musiki programı devam ediyor, 21,20 tefrika, 21,45 şarkı ve orkestra konseri, 28,25 hava disler, 2340 gramofon plâkları. Bükreş — 18,05 muhtelif konser, 20,05 konferans, plâklar, 2106 senle- nik orkestra, 2145 şarkılar (kadın se- | sile) 23,05 almanca bir konferaa, Bodapeşte — 15,35 sigan musikisi, 19,35 muhtelif program, 2025 radyo orkestrası, 21,25 tiyatro, 23,25 havadis- ler ve plüâk neşriyatı. Varşova — 1920 müsühube ve gra- mofoo - plâkları, 2045 tefrika, 21,05 konser, 93,05 dans musikisi. Roma — 21,05 havadisler, 21,35 (Slv) Voli-Ferrarinin operası, sonra: musahabeler, havadisler, - edebiynt ba lürleri, 7 Temmuz Cuma Viyana — 18 şaikı, kemün ve pi yano ile konser, 1851 muhtelif kon feranslar, 1936 plâklarl. Danimarka musikisinden parçıdar. 2010 konser, 2041 havadisler. 2045 koöngere de- vam, 2110 — tyatro, — 33 havadialer, 98.15 dansing. Bükreş — 1505 radyo örkeetrası, 2005 kouferana, 9045 plüklarla: ( Va dam Batarflay)! Poccininin operası. Peşte — 18.05 — şarkı konseri, 19.20 gramolua plükları, 20 05 muhtelif, 2045 skeç; 2130 mühtelif, 21.45 gpera or- kestramının koüseri, 23.15 havadisler ve sigan orkestrası. Varşova — 1520 — muhtelif solo | kenizerleri, 1920 konferans, 1940 sen- fonik konser, 2305 daasing. mühtelil — mus ki g, 24 havadisler. ha Hikmet Hanımefendi. Yazıla- | rını, — şiirlerini — okumuşsunuzdur. | Ya, dedim. Müşerref oldum efen- * dim. Hay hay bütün şürlerini, yazılarını, seve seve okürum efen- dim. Hatta çoğu ezberimdedir. Seniha Hikmet H. pek memnun oldu. Çok bilmiş, zeki bir hanım- dı, Aaşama kadar hep o konuştu. Tatlı da konuşuyordu. Şiirlerini okudu. Verdim koltuğu, verdim koltuğu. Ahbaplığı kızıştırdık. Varsa ben, yok ben. Bir aralık sordum. Son Zzamanlarda bir şey yazmıyorsunuz efendim Evet, dedi. biraz rahatsızlık ge- çirdim. Sıhhat derdinden yazıya vakit bulamadım. Halbuki Seniha Hikmet benim müstear adımdı! Seniha Hikmet imzası ile ben ba- z derme çatma şeyler yazardım. Bunu Ali Canipten başka kimse | bilmezdi. Bozmadım kadıncağını. | Hem değmezdi: İki üç kötü yazı için güzel bir hanımı kırmak ne- zakete uymazdı. — Muharrirliğin en güzel ve en fena bulduğunuz tarafları nelerdir? — En güzel tarafı halktan ol- mak, kopkoyu ve dipdiri inkilâp- gı olmak, yani kemalist olmak. Benim gibi. En fena tarafı da kısır olmak, silik ve sinik olmak. Kimin gibi olduğunu bilemem. Münderecatımızın çokluğundan ( Onları Ben Öldi ürdüm ) tefrika- miz gitememiştir. Karilerimizden a % '**"'»: Başmüdürlüğünden: Muhtelif Eşya Satışı 928 senesi nihayetine kadar Gümrüklerde kalıp sahibi tarafın- dan tesahüp edilmemesinden dolayı 1549 No.lı kanuna tevfikan gümrük rusumu aranılmaksızın aşağıda eski Gümrük tarifesine na- zaran fasıllara ayrılmış olan muhtelif eşya hizalarında gösterilen tarihlerde müzayede suretile satılacaktır. Talipler buna ait şartnameyi İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünde müteşekkil satış komisyonun- dan alabilecekleri gibi eşyaları da İstanbul, Galata Gümrüklerindeki mahalli mahsuslarında görebilirler. İstekliler her faslın hizalarında gösterilen gün ve saatlerde kıymetlerinin *67,5 nisbetinde teminat akçelerini hamilen komisyonumuza müracaatları. —“3047,, F.No. Kap — Tahminedi- — müzayede günü Eşyanın cinsi Adedi len kiymet ve saati Lira K. 5 322 2825 65 29 Temmuz Cumar- Çay, Kahve, Şeker, tesi S. 15 çokulâta ve saire S Ağustos — », Levanta, Losyon ve sair 'at 12 Ağustos Muhtelif deri mamu- lâtı çantalar kundu- 127 264 938 4715 89 4 13 73 10 Ağustos - 16 — 87 1504 9 Eylül 203 15 7 Teşrini Ev. ,, MA ”» #Li DA " 23 3175 168 Teşrinisant ,, 361 - 1628 18 İ ” 51 228 95 16 Kânumuev. ,, Miktar 400 Kile Kuru Kayısı 3500 ” Sade 500 ” Kuru 3000 ” Soğan 10000 a Patates 1000 Un Vakıf Guraba Hastanesi için lüzumu olan yukarda cins ve iktarları yazılı altı kalem erzakın aleni surette icra edilen müna- _ıkı.lı[ılınndıy verilen fiyatlar haddi lâyık görülmediğinden münakasa Temmuzun sekizinci Cumartesi gününe temdil edilmiştir. Talip olanlar şeraiti anlamak ve nümuneleri görmek üzere levazım idaresine ve ihale günü saat on dörtte İdare müracaatları “3071,, İ İnhisarlar İdarâginden: Miktarı n ** 16240 - Kilo Ş:lııı“ kanaviçe İ 8000 —4 t viçe 1700 » ul Balâda cins ve miktarı yazılı üç kalem desinde elde edilen fiatlar haddi lâyık pazarlığı 8/7/933 cumartesi günü saat İ4 te y teminâelarile birlikte müracaatları ilân olunur. Manisa Emrazı Akliye Ve Asabiye Hastanesi Baş Tabipliğinden: Manisa Emrazı Akliye ve Asubiye hastanesinin bedeli keşfi 9283 lira olan kalörifer tesisat işi yirmi gün müddetle kapah zarf usulile münakasaya kon- muştur. Şeraiti görmek için her güa mezküe hastane baş tabipliğine müracaat edilir. Talipler münnkasa şartöamesinde zikir edildiği veçhile ehliyeti fenniye ve kudreüi maliyesine ait vesniki gözterecektir. Taliplerin teklif edecekleri be- delin 94 7,/5. niabetinde te'minatı müvakkate mektaplarile birlikte ihale günü “olan Sİ/T/983 tarikine müsadif Cümurtesi günü saat on dörtte Manisa Vilâye: ti Sıhhat Müdüriyetinde müteşekkil kamisyona gelmeleri -ilân FEĞEON NÇ ÇU