Talât B. lokantada yemek yiyordu.. servis yapan garsonun yürürken biraz topalladığı nazarı dikkatini - celbetti. Talât B. me- raklıydı. Herşeyi öğrenmek is- terdi: — Garson, dedi, sizde roma- tizma var mı?. — Bilmem efendim, bugün pişirdiler mi?. Müsaade ederse- niz bir kere mutfaktan sorayım... Felâket Salamonun karısı evinde yabk nızdi. Muiz geldi. Haber verdi: — Salomon bugün fücceten ölüverdi.. Muiz gitti, yanım saat geçti, Salamon geldi; karısı karşıladı: — Ne oldu, ne var? — Ne olacak iflâs ettim. — Bir ax evvel Muiz geldi.. Senin fücceten öldüğünü söyledi. — Hakkı var, felâketi oldu- ğu gibi söylerse belki birdenbire sana birşey olur diye korkmuştür. Benim boyum bir doksan, Onynki birsiz doksan.. Bastı bacak düz 'taban; Kısacık boylü — kadın.. SŞ ON R NĞĞK Rica ederim Hammefendi çorap ala- caktı.. Çorapçı iki buçuk lira ist. ordu.. Hanıme- fendi bir buçuk lira verdi. — Ne yapıyorsunuz efendim, sermayesini bile B vermiyorsunuz ? f — Haydi iki liradan olsun.. Bir para fazla | vermem. — Peki amma ben aldığım fiata size satar- | sam kendim nasıl yaşa- rım.. Ne yer, ne içerim ? Hanımefendi kızdı : — Rica ederim, bana ait olmıyan şeyleri merak etmem. Onun için nasıl yaşayacağımızı, ne yiyip içeceğinizi anlatmıya kalk- mayın. B — —e ee —— — Kocanın her akşam sarhoş geldiğini söyliyorsun; Evi nasıl buluyor?.. — Nasıl olur. leıdıl yarttın, — Çoök kolay. Bizim sokakta radyosuz yalnız bizim ev var da.. yaktın.. Benim cebimde ne gezerl kıııfllf A boylu kadın Aman we de şirindi Kısacık - boylu kadın. Yanımda bakın şimdiş; Kısacık boylu kadin.. Bu işi ben de — bildim, Görmek için eğildim; Hiç te pişman değidim, Kısacık boylu - kadın.. Desinler hep maskara, Diyenin yüzü kara; Olduk biz on numara, Kısacık boylu — kadın. Mizahçı keşfetti. Arkadaşımın yalan söy- | VA — Otomobilin öyle çarpacak ki... — Göze mi?.., — Hayır insanal. İsmini söylemediğim biri ile hokkabaza gitmiştik. Hokkabaz bir hüner yapıyordu. Benim cebimden bir mendil — Arkadaşınız yalan söylü- yordur. Siz cebine bakınır. — Bakmıya lüzum yok, dedim, sen mesleğinde çok mabir bir hokkabazsın.. Bu sözüme etraftan alâkadar oldular. İzah ettim: — Mendil için söylemiyorum. Hokkabaz daha mühim bir şey lemek huyunu bile anladı. Anladım Beyefendi bir saat almıştı.. Ertesi günü saati aldığı dükkâna gitti: — Siz beni aldattınız, verdiğiniz saat ara sıra duruyor.. Birkaç kere “ , sallamalı ki tekrar işlesin. J fazla ileri gidiyor. y Saatçi — pertevzsizini gözüne taktı. Saati uzun azun tetkik etti: — Anladım, dedi, ileri gitmesine sebep sizin sa- ati sallarken lâzımgeldi- ğinden fazla sarsmanızdır. Minaremi — bilmem ki, Upuzun boylü — kadın.. Eyfelden yüksek belkiş; Upuzun boylu kadın.. Şaşırırlar — görünce, Ben de şaştım en önceş Yanında herkes cüce, Upuzun boylu — kadın.. — Ayrılır ayrılmaz beni unutacaksınız değil mi?.. — Katiyen; Fakat siz hatırlatın; Siyah saçl, siyah elbiseli, dilı peltek #evgilin deyince anlarım.. Uzun boylu kadın Dişi ağrıyordur — Çıkartsana! Dedim yüzüme baktı: — Ağrırsa daha eyi.. — Diş ağrısının da eyiliş olur mu? — Olur yal.. O yüzden borç- — larımı bile aklıma getiremiyo- — rum, Mecburiyet a at goldim Tlaea G l mobile kurulmuş gidi ordu. Beni Bürünce vtoasclii dar di ! — Ne ©, dedim, otomobil mi aldın?. — Ne yapayım mecbur. kak — diml.. — Nasil bir mecburiyet?. £ — Bir dostuma telefon ede- — cektim. Bir otomobil garajına — uğradım, telefonla konuştum. Te- — lefon parası almadılar ben de mecbur oldum. Bari elim baş çıkmıyayım diye bir otomobil ahverdim. | V Koşmayınız boş — yere, Atlar gider dağ dere. Bir adımı beş metre Upuzun boylü kadın.. Başında esiyor sam, lqte budur hep tasam: Duymuyor bağırmasam Upuzun boylu kadın.. A Mizahçı para lâzim. Onu. elime geçire- medim, çe """ı ı=. biç alışık — Öyle hoşuma gidiyor ki.m.. Yalpalar- Terelelli Sözünde | ken durmayor cadde- Vapur batı- nin ortasında iki ordu.. — Ameri- tarafa yalpa vu- : bir madam ra vura gidiyor- gelıgı telefon da- du. Polis yanına iresine koştu : yaklaştı : — Memur & — Arkadaş fendi, memur e- mademki — çok fendi!.. Yi Büzi & içtin yaya kaldı- — Ffem — Bir buruda Eşşek başımiyız.. | Ondan — yürü efendim !.. ğ Memur — Estağfurullah efendim de başma bir — — Ya neyiz ya?.ı İAT İ Yenia li geei bibı—qundığıııon Ne lâzım mg; yemek — yemeğe Serseri, serseriye söyledi: de derdü. Bir Ka — Azizim, bir makine yap- | polise, bir de disine — telsizle tım.. Gayet mükemmel istediğim 'a kaldırımına haber — veriniz.. — Peki — Yapma üşünemediği ııfcdımyonııbıı- ııefendi.ğ bırhldıu“mny:; — Basacağım amma - taklit SERSLLNERİ duramamak mec- edebilmek için nümunelik hakiki ınhr?'ün'u:hıî; — Arkadaş Burnumun ucundaki şu sivilceyi görüyor musun? Kidiğsdi küb- — Görüyorum, ne olacak.. mıştır. Affetsin | — Kasadar kasadaki beş yüz a lirayı alıp kaçmış.. — Zavallı çocuk kimbilir kadar ihtiyaç içersinde idi. — Kaçarken sizin şem nizi de almış.. ge — Vay hırsız vayl.. *