İSTANBULDA: —e £ON POSTA l Bir Ölünün Hâtıra Defterinden I İNGİLİZ CASUSLARI İyiden İyiye İçtik! «s,, Bey Sarhoş Olmuştu Gretaya İltifatını Gittikçe Arttırıyordu ! —0— — Siz ne tubaf ve çok şey- ler okuyorsunuz. Bu anlaşılmaz kitaplar sizi bunaltmıyor mu? — Mesleğimiz. Madam, bun- lar hep meseleğimize dair ki- taplardır. S.. Beyin — hizmetçisi te- miz yüzlü ve zeki bir gençik Bize Fevkalâde — hürmetkâr ve mültefitti. * S ,, Beyin odasında epiyce kaldık. Kitaplarını görmek baha- nesile kütüphanesini karıştırmıya çalıştık. Maksadımız bize istedi- ğgimiz malüânatı verebilecek harita gibi bir şeyler bulmaktı. Aynı zamanda da mubhavereyi istediği- miz bahis'ler üzerinde dolaştrmıya çalışıyorduk. Memleket hesabına endişe eder — görünüyorduk. Ev sabibi ise bizi tatmine çalışıyor: — Merak etmeyiniz, her şeyi- miz düşünülmüştür, — diyordu. Bu arada: S... Beyin genç bizmetçisi mü- kemmel bir içki sofrası hazırla- mıştı. Memleket — işleri — üzerin- deki mübahasemiz bitince masa- ya davet olunduk. Ev sahibi Gre- ta'dan özür diledi: — Madam içiniz sıkıldı galibal dedi. Bunlar ciddi bahisler değik- mi? Ne yapalım Hamdi Bey bizi bu mecburiyette b raktı. Greta şakrak bir kahkaha ile; — Hiç sıkılmadım. Sizin ko- nuşmalarınız bilakis beni eğlem- dirdi. Birşey anlamıyorum ammal, Anlamad ğım için daha çok eğle- niyorum. Çünkü beni düşündür- miyor, dedi. Soframızda rakı ve şarap var- dı. Greta yalnız şarap, biz de rakı içiyorduk. S... B. Greta'nın bar- dağını bizzat dolduruyor, kendi kadehini kaldırarak: — Şerefinize Madam, diyor- du. Biz içtikçe Greta S... Beye karşı meyl ve iltifatını — arttırıyor, ev sahibi casus — kadımın işve- sine bayılıyordu. Gecenin geç vakitlerine kadar içtik ve konuş« tuk. İspirtonun şiddeti, bilhassa $... Beyin başını dumanlatmıştı. Sarhoşluğun — tesirile — Greta'ya karşı zaafını ve meylini saklaya- miyordü. * Arlık ayrılmak zamanı ge- mişti. S... Bey: — Hizmetçi size bir otomobil getirsin, dedi. Benden evvel Greta: — Çok iyi olur.. dedi. Kısa bir intizardan sonra genç hizmetçinin getirdiği otoya binmek Üzere ayrılırken, S... Bey: — Bizim uşak, sizi otelinize kadar götürsün, kabul edersiniz değilmi? — Siz yalnız kalmayınız... — Hayr, Hayır bir mahzuru yoksa size refakat etsin. ü Üçümüz birlikte otele döndük. Otelin kapısında otomobilden inerken şoföre uşağı beklemesiüi söyledim, Uşaktan da bize refa- katini rica ettim. Doğruca otelin salonuna gittik. Genç uşağı bir masaya oturttuk- tan ve keudisine bira getirttikten sonra beni beklemesini söyliyerek odamıza çıktık, Casuş kadına * mukaddemeye lüzum görmeden? _k l:ıdıııı. dedim. Uşağı elde etmek bizim işimi:; k , değilmi? YEnite eei Dara Greta sevinçle. — Muvaffakiyet olur, yapa- bilirmisiniz? * — Ümit ederim. — Şimdilik kendisini memnunen röndereyim. Yarın bana gelmesini de temin edeyim. — Muvafık İse... Gretayı orada yalınız bıraka- rak derhal adamın yanına indim: — Arkadaş, dedim. Bizim için rahatsız oldun amma kusura bakmal Bizim madam sana çok teşek- kür ediyor. S... Beye madamdan ve benden selâm ve teşekklür söyle, dedim. Şoförün hesabını etmek Üzere uşağın eline adet on İiralık s:kıştırdım. Ve: — Yarın bize gelebilir misin? dedim. — Ne vakit emrediyorsunuz? —mar , İ * $ 14 Mart Salı İstanbul — (1200 — m.) 18 saz (Makbule H.), 18.45 Orkestra, — 19.30 Fr. dörs Çilerlemiş olanlara), 90 Hiks met Riza H., 20,45 Hafız Ahımot B., £1.80 Matmazel Rozintal — tarafından taganni, 22 gea volon, ajana ve borsa habori, sSaxt ayarı. ' Ankara — (1598 m.) 19.30 - 18.30 Ankarapalas — Orkostrası, — 18- 18.40 Orkeştra, Ouverture Figaro, Popourrl Fredrigue, — Valse - Wooner Blut- 1840 * 1010 gramofon, — 19.10 - 19.40 Viyo- loncolle kossori (Edip B. tarafından), 10440 - 0.l0 gramufon, — :0.10 ajana haborleri ve hava Taporu. Breslar — (3 5 m.) 10.05 akşam konseri, | opers — parçaları. 21,10 Entermezso, 22.20 ikineli kısım kou- ser, * Müklaker — (36) m.) 20 83/ Fala- töf İsmindeki — opera, — 73.20 dana havaları. Bükreş — (934 m.) 1040 gramo- fon, "İ şarkı koneeri, 21.10 sonfonl Roma — (411 m.) 21 haber, mü- sahıbe, gramofon, 32.3) komudi. Viyana — (BIB m.) 21 Bavyora balk musikisi. 23,:5 dane havaları. Peşte — (65) ma 2043 gramo- fon, 21.45 komodi — parçaları, 98 Çı- gan Örkestrası. Varşova — (1412) Beri, X8 Lir küçük dans havaları. Berlin — (16385 m.) 20.90) bir hi- Kâyo :0.9ö gazete yazıları, 21 Münih' ton naklon - halk konseri, ee Ocağa davet ©C. WH. F. Şişli Nahiyesi Moştütiyot Ocauğından — Ocağımızın aylık - top- lantısı 14-0-1913 salı günlü sast 20.8) du yapılacağından ocağa kayıtlı axa mizin 0 Saatte Firkanın Rümoll Goke- gindaki merkez'ne teşrifleri. 81 halk kon- bikâye, 29.15 —Vakitlerin ne zaman müsait ise. İstersen S... Beye de bir mek- tapla sana müsaade etmesi için rica edeyim, dedim. — Saat on ikiden dörde ka- dar hiçbir işim yok. Arzu eder- seniz geleyim, burada mı — bulu- nacaksınız? ! — Yarın saat tam iki de seni burada bekliyeceğim. Peki efendim, dedi. Mah- cup bir tavirle ayrıldı... S... Beye tarafımdan mektup yazılmasını arzu etmediğine göre, kendisini bu davetten haberdar etmek İstemiyordu. Odaya döndüğüm zaman,Gre- ta beni sevinçle karşıladı ve çan- tasının içinden acele bükülmüş bir kağıt çıkardı. Bana uzatarak: — Bu geceki muvaffakıyeti- miz işlel dedi. Greta odamızın kapısını - içe- riden — kitlemişti. Duyulmıyacak derecede hafif bir sesle konuşu- yorduk. Kâğıdı açtım. Bu mah- rem bir talimatname idi. Bunu ifşa edene Ceza kanununun koy- duğu madde aynen yazılmıştı. (Arkası var) İi $ RADY 0»...î“..î_1..î $ 15 Mart Çarşamba Varşova — (1411 m.) 13.16 plâk, 17 koza, 1803 konferans, 18.2) pl k, 19.26 hafif musiki, — 21.03 mandolin orkestrası, £2.10 haborler, ©2.15 piyar he konseri, 28.20 dans mukikişi, 24 car. Peşte — 550 m.) 18.35 askert musiki, 20.3) «Bank Ban> İsimli üç perdelik — opera temsi'i, mütsakıben Hungarya otelinden, İmre Magari 8i- Ban takımı Münih — (582 (.) — ?0.35 askori konsor, 21.,86 müsahabe ve salre, 23 Pük, 2825 babarler, — E350 gece konseri. Viyana — (517 m.) 1815 Vala, operot, opora parçaları, İ91S müsar baheler, 20.40 Brahma'ın #serlerinden orkostra — imüsikisi, X1,4) Bartseh ken« di ererlerinden — çalıyor. 23.15 müşar babe, haberler, — Y3 40 taganulli caz- band. : Milâno * Torino - Florensa 18 taganai, 30 pâk, 20.15 habere ler, piâk, kalive İkonsetili 20.40 oda kousori (Massen t Levncerallo, Mi can 85 piysa, 23.35 piyen' 23.x5 plâk, enz. Prağ -— (ABT — m. Z0 haberler, 20.10 yeni pifiklar, — SL0S Burtana konser salonundan — nakleı Söllst sa- natkârları İştirakile filharmonik kon- ver (Ginoh, B ethoven). Roma — G1 mi 18.35 tagannili konser, 10 haberler, 21.46 «Kovanöl- na>» isimli Massorgaky'in operası (ie tirahatlorde inüsahaboler), Bükreş — (894 m.) 18 plâk, 14 plâk, 18 Radyo Orkostrası, £O.d0 plâk 21 koman konseri, — 21.45 tagannili könser, 22.90 piyano konsori. £4 caz. : Beeslau — (325 — m.) 17.35 bir pl- yano ile gaz, mülsahaba, 2i musiklli tömüli, 2235 oeki danmlar, 26 Barlin- den caz, Ürgiltere Bükümeti tarafından 008 Gz.ne hedive edilan eserin tero'taru ÇANAKKALE a Döğ n Yazan: Ceneral Oglander Lort Kiçner Seferden Vazgeçmiyordu Selâniğe kuvvet göndermek meselesi İngiltere hükümetini yeni yeni müÜşkilâtla — karşılaştırmıştı. Böyle bir kuvvetin gönderilmesi Sırp ve Yuman hükümetlerinin mü- racaâtı üzerine vadedilmişti. Hal- buki bir müddet sonra Yunan Kıralı Kostantin'in buna muva- fakat etmemiş olduğu anlaşıldı. Bu kuvvetlerin bir kısmının Ça- nakkaleden geleceğini haber ulan Kostantin, İngiltere hükümetinin boğazları zorlamaktan vazgeçti- ğine ve binnetice müttefiklerin harbi kaybedeceklerine kanaat getirerek — Yunanistan İçin en salim — tarzı hareketin — sıki bir bitaraflık — muhafaza et- mesinden ibaret olacağına karar vermişti. Yunan kıralını bu kara- rından vaz geçirmek için elden gelen her şey yapılmış fakat muvaffakıyet — hasıl — olmamıştı. Kostantin, mpttefiklerin Selâniğe asker çıkarmalarına mâni olmıya- cağnı ve fakat memleketinin her halde bitaraf kalmasını ileri sü- rüyor ve bu fikrinde israr edi- yordu. İngiltere ise hangi cephe- ye ehemmiyet vereceğini — şaşır- mıştı. 7 teşrinievvelde, kışın yaklaş- makta olduğu bir sırada Çanak- kalede bir muzafferiyet istihsali Ümitleri gitlikçe sönmekte idi, Bulgaristan merkezi hükümetlerle beraber harbe - iştirak — etmek Üzere idi Almanların Türklere yardım etmek imkânı hasıl ok mazdan evvel Jeneral Hamilton' n ordusu takviye edilmediği takdirde boğazları zorlamak - ih- timali büsbütün zail olacaktı. Londrada müttefikin erkânı- harbiyesinin akdettiği bir içtima- da en ziyade — düşünülen de bu mesele idi. Bütün vaziyeti tetkik ettikten sonra gerek as- ker! ve gerekse bahrt erkân:har- biye heyetleri, gerek Sırbistanı kurtarmak — gerekse — İstanbula Almanyadan takviye kıtaatı gön- derilmesine mani olabilmek ihti- mali kalmadığından, Gelibolu şi- bih ceziresinden Selânik'e daha fazla kuvvet sevkedilmesine karar verdi. Fakat Jeneral Hamilton"- ua aczi hakkında da şüpheler ha- sıl olmiya başlam:ştı. Bilhassa Çanakkale'deki; #on — taarruzun Mustafa Kemal kuvvetleri tara- fından akim bırakılması üzerine bu şüphe büsbütün kuvvet buldu ve Çanakkale komisyonu Jeneral Hamilton'un vazifesinden — affe- dilerek Londra'ya celbine ve ye- rine de Sir Charles Monro'nun tayin edilmesine karar verdi. Jeneral Sir. Charles Monro 28 teşrinevvelde mondorosa mu- vasalet etti ve buradaki erkân- barbiye heyetinin kendisi için hazırlamış olduğu raporu uzün uzadıya tetkik ve vaziyeti müta- lea etti. Birçok esbap zikrederek yapılacak yegâne şeyin şibih ce- zireyi — tahliye etmekten ibaret olduğunu — harbiye — nezaretine bildirdi. Zaten son — taarruzun Mustafa Kemal ordusu tarafından akim — bıraktırılması, — İngilizlerin muzafferiyet — Umitlerini mahvetmişti. y * Fakat Jeneral Sir Charles Monro'unun, kolordu kumandan- larının da — fikirlerini —uldıktan sonra göndermiş olduğu rapor Londra'da hüsnü tesir yapmadı. Lort Kitehener Çanakkale vete- rinden vaz geçemiyor, yeni yeni plânlar tasavvur ediyordu. Hatta bu plânlarıni tekemmül ettire bilmek için Jeneral Sir Charles Monro'yu Jeneral Maxwell ile Şark mesaili hakkında görüşmek bahanesile Mısıra gönderdi ve Jeneral Birdwood'ı orduları başkumandan vekâletine tayin etti. Jeneral Sir Cbharleş Monro Mısır'a hareket eder et mex Lort Kitchener, — Jeneral - Birdwood'a #son derece mahrem bir telgraf göndererek tasavvur etmekte olduğu yeni — plânları izah etti ve fikrini sordu ve hatta yakında bizzat kendisinin de Çak nakkaleye geleceğini bildirdi. Tamamile tahliyeye taraftar olan Jeneral Birdwood, — Lort Kitchener'in tasavvuratının kabill tatbik olmadığını esbabı. muci- besile kendisine yazdı ve geldiği zaman — vaziyeti kendisinin de takdir edeceğini ilâve etti. 9 Teşrinisani —akşamı — Lort Kitehener Mondros'a — muvasalet etti ve bütün kumandanları nez dine celp ederek günlerce mü- zakerede bulundu ve bu mevzk- leri de bizzat teftiş etti. Üç günlük müzakere teftiş neticesin- de Londra'ya gönderdiği rapo- runda Lort Kitchener yine tahli- yeye pek taraftar olmamakla beraber bunun mecburl olduğunu ve. her ne kadar tehlikeli ise de korkulduğundan daha az zaylatla bunun kabil olabileceğini bildirdi. Filhakika erkânı harbiyenin tahliye bakkındaki tanzim et miş olduğu projeye nazaran da, tahliye plânı gizli tutulduğu ve hava da müsait olduğu takdirde bu ameliye esnasında verilebile- cek zayiat azami 7500 kişiyl tecavüz etmiyecekti. Fakat havar yada güvenmek hiç caiz değildi, çünkü son zamanlarda esen ve esmekte devam eden İodos rüz- gârları sahildeki iskelelerde bü- yük tahribat yapmıştı. 22 teşrinievvelde Londradaki erkânıharbiye heyeti de Çanak- kalenin — tahliyesi lehinde bir memurandum — hazırlamıştı. — Bu memurandumu mütalaa eden harp meclisi bunu tasvip etmiş va Gelibolu yarımadasının tabliyesini kabineye Tavsiye etmeği karar laştırmıştı. — Zaten — şimdi artık Lord Kitchener, — Jeneral Sir Charles Monro, Çanakkaledeki bütün kolordu — kumandanları, harbiye nezareti erkânıharbiye heyeti ve harp meclişi de tah!iya ye taraftardı. Fakat her halde kabinenin buna karar — vermesi icap ediyordu. Kabine içtima ettiği vakit reyler o kadar dağınık idi ki ekseriyetle bir karar — vermek mümkü değildi. Bilhassa Lort Curzon tahliyenin tamamile ve şiddetle aleyhinde idi ve bu bapta serdetliği esbabıda oldukça kuvvetli idi, < A Mtkası var)