A &ğ v SF ARRCIR KIZIL — V. cüzüüm KILIÇL aman a | ASLAN > Yazan; Ömer Rıza —a SÖON POSTA ral Birdenbire Babasının Beni Beklemekte Oldulğ_unu Sö O da yerinden sıçrayarak ayının peçerelerinden — kartulmak koşmak — istedi. Fakat ayağı bir şeye takıldı, yere düştü ve hemen sürüne — sürüne ilerledi. Ayının tekini vurmak için kak dırdığı pençesi boşa gitmişti. Turhan fırsatı ganimet bildi ve mızragımı fırlattı. Mizrak ayının göğsüne — saplandı. Ayı, acyı duyarak, — depreşti, — pençelerile Mızrağı çıkarmak İçin uğraştı, aihayet mızrağın ucunu -ağzına götürdü. Ve mızrağı çekip attı. kanlar akıyor ve acı acı bağre yordu. Can bavlile Tekinin üze- tine bir kere daha hamle eden ayı dişlerini Tekinin omuzuna, daha doğrusu onun sırtındadi kürklü deriye geçirdi ve Tekinl sürükledi. Ayıya hemen bücum ettim. Ve mızrağı boynuna sap- ladım. Ayı, Tekinl bırakıp üzerk me atılmadı. Gükreyor, depreni- yor, ağz ndan köpükler saçıyordu. Kılıcı çekerek ayıya yakından hamle ettim kardaşıma da ayının arkasına geçmek — için işaret ettim. Turhan derhal işareti anm- layarak koştu. Önden, arkadan ayıyı — vuruyorduk, Ayı Tekini iki ağacın ortası- na bıraktı. Ve bana hücum etti. Ben kılıcı bacaklarından birine havale ederlerken — Turban da ayni şekilde — kılıcını sallayarak onun arka bacaklarında birinl istihdaf etti. Ayı olduğu yerda yıkıldı.. Bacakları — vücudundan » ayrılmış gibli idi, Dakika fevt etmede kılçı ayının kafasına im dirdim. “Akan kanlar Ayıyı kuv- vetten düşürmüş, o da can ver- miye başlamışt. Ayı kan kusu- yor ve ölüm sekeratı geçiriyorda. Nibayet ağabeyim: — Ayı öldül dedi. Tekin bihuş yatıyordu. Ayı- nn kanları öonün Üzerine da sıç- ramış, fakat ona birşey olma- mişti. Tekin kısa bir baygınlık- tan sonra ayıldı.. Ve boynuma sarıldı.. Çünkü —ağabeyim ona wakayı anlatınış, hayatını benim kurtardığımı söylemişti. Birkaç saat sonra karlı firte nalar içinde geri döndük. Akraba- larımız, komşularımız, meşaleler yakarak bizi bekliyorlardı. Bira- derlerim, benim kahramanlığımı anlata —anlata bitiremiyorlardı. Beyaz ayıyı nasıl öldürdüğüm haberi — hertarafa — yayılmış, ve alşanlımın diyarına kadar var- mıiştı. Karar verdim. Tekini Çiçek hanıma göndererek baharın yak- laştığını haber verecektim. Tokin sevgilime aşkımın ateşinden, dü- ğgün gününü sabırsızlıkla bekle- diğimden bahsedecekti. Dünyada en çok emniyet ettiğim adam, Tekindi. Hele onu ayının pençe- sinde kurtardığun günden beri aramızdaki sevgi büsbütün kuv- yetlenmişti. Tekin kabul etti. Ve (bediye- , SA eli için * F ” K Va ÇA G yledi | leri da alarak gitti. Onun hareke- koştum. Babam da onun yanında tinden kısa bir zaman sonra onum kabilesine mensup birçok adam- lar geldiler. Çünkü süt ninemin bu oğlu, büyük bir reisin evlâdı idi. Annesi, kocasının başka bir kadını üzerine almasına dayana- mıyarak akrabası olan annemin yanına gelmiş, bizde yerleşmiş, ve Tekin debizimle beraber bü- yümüştü. Meğer son zamanlarda ağalar kabilesinin (Tekinin ka- bilesi reisl yani — Tekininı babası ölmüş ve ona büyük bir miras bırakmış! ağalar kabilesinin büyükleri gelerek yeni reislerini alıp götürmek İstiyorlardı. Babam bunlara sordu. — Miras büyük? — Çoök büyük, ağamız Tekin kadar buralarde zengin bir ağa yoktur. Ağaları konakladık, ağırladık ve Tekinin dönmesini bek'edik. Birkaç gün #sonra deryada gemiler gördük ve gelenleri kar- şılamıya çktık, Gemidekiler çı- kınca evvelâ Ata Beyi gördüm. Onun arkasından Tekinle Çiçek geliyorlardı. Sevindim ve koştum. Gelenlerin hepsini ayrı ayrı se- lâmladım. Çiçek hanımı ellerim den öptüm. Yanaklarını bile öpe- cektim. Fakat Çiçek : — Olmaz. — dedi. önünde ay:pl! Ben de; — Pekil dedim. Tekini ne kadar iştiyakla ku- cakladığımı tarif edemem. Birden- bire Çiçek hanım, bana babası- nın beni beklemekte olduğunu söyledi. Sevgilimin doğru OPERA Sinemasındı Herkesin babasına Almanca sözlü filin Çarşamba akşamı Bu akşam İstanbul Belediyesi 21,30 da T BİR KAVUK Ş'hlîîlîf“ıüî'“’“ DEVRİLDİ . |)| UMUMA m Pek yakında FU Büyük ikramiye | operet 8 Mart Çarşamba akşamı TANNENBERG © HARBİ gahane bakışlarile - ilâbi sesi ile bütün bir kadınlık ve bütün bir güzellik olan MARLEN DIETRİCH Fransızca - Almanca va lugiiiwo taganni ettiği o SARIŞIN VENÜS © filminde, şimdiye kadar yaratlığı eserlerinde gösterdiği dehanın fevkine çıkmıştır. Fransızca sözlüdür, ELBAMRA Sinemasında Biletlerinizi şimdiden aldırabilirsiniz. mumt | MARTHA EGGERT idi. İkisi konuşuyorlardı : — Dinle arkadaş! Biz sözleş- tiğimiz vaktin hulülünden evvel geldik. Çünkü buraya gelip sizine le konuşmak icap ediyor! Bu sözler, beni dondurmuştu. Babam cevap verdi: — Sefa geldiniz! dostum, sizi elimizden geldiği kadar ağırlr yacağımıza emin olun | Babam, — henüz 'den haberi clmıyan Tekine bakarak ona müjde verdi: — Otlum — Tekin! — Uğurlu bir çocukmuşsun. Ağalar bunu sana müjdelemiye gelmişler | — Ben sizden başka bir baba tanımıyorum. — Ağabey o söze karıştı: — Demekki Tekin ağaların ulusu oldu. Onun babası benim gençlik arkadaşımdı. Nice nice muharebelerde beraber bulunduk. Bu gözler, pek manidardı ve her kelimse benim kalbime bir ok gibl saplanıyordu. gece babam bütün misa- firleri şerefine riyafetler verdi. Ziyafette Çiçek Hanımla yan- yana olurmuştuk. Onun arzusu- nu yerine getirmek için beyaz ayı hikâyesini naklettim, Fakat Tekin — birşey söylemiyordu. Nedense Tekin rüyalara dalmış gibiydi. Onun bu balini babası- nın ölümünü ve yeni vaziyetini düşünmesine atfediyorum, mu- kadderat, onun omuzlarına bü- yük — mes'uliyetler — yükliyordu. ; (Arkası var) Göz hekimi Dr. Şakir Ahmet Bey Avrupa'dan avdetle Ankara caidesinde Vilâyet karşısındaki müayenohanesinde hastalarını kabul etmoğe başlamıştır. OPERA Almanca sözlü film ETUAL Sinemasında Bu senenin en güzel ve en eğlenceli büyük komedisi olan BEKÂRLIĞA VEDAF filmini gidiniz ıgoınuuı. ] Mümessilesiş Dilber yıldız Merkezi Avrupa'da Şa- yanı Hayret Bir Hâdise | Macar Tren!eı;_îne Suikast Yapan Adan Müthiş İfşaatta Bulundu Çiçeğin Ellerini Öptüm (B Bir müddettenberi Macar tren- lerine bir felâket Arız olmuştu. Ayda veya on beş günde bir, bu trenlere muhakkak bir suikast yapılır, sekiz, on vagon devrilir, birçok yolcu ölür, bir kısmı da yaralanırdı. Macar zabıtası, uzun müddet, bu suikastleri komünist- lerin tertip ettiğine kanl oldu. tahkikat ve takibatını o noktadan yaptı. Fakat bir netice elde ede- medi. Nihayet Manuska İsminde bir adam yakalandı ve sabit oldu ki, bu adam, son tren sul- kastını bizzat icra etmiştir, Manus- ka'nın hayatı tetkik odildiği zaman Macar rabıtası bayretten hayrete düştü. Çünkü bu herifin, şimdiye kadar tam yirmi lç kişiyi şu veya bu vesile ile öldürdüğü anlaşıldı. Ayrıca, bütün şimendifer suikast- lerinin yine bu adam tarafından yapıldığı da sabit oldu. Manuska mahkemeye verildi ve hiç beklenmiyen bir takım Hşaatta bulundu. Bu adam kendi- sine istinat olunan cürüm ve cina- yetlerin hiçbirini inkâr etmiyordu. Yalnız, mazeret olarak, bunları, Çenek İsimli bir ispirtizmacının te- siri altında yaptığını söyliyordu. Macar zabıtası derhal bu Çenekl aramıya koyuldu, adresini buldu ve bir gece odasına baskın verdi. — SilâhFabrikacıları Dünya- yıMuharebeyeSürükliyor ( Baştarafı 1 Inel saylada ) ve Fransa'nın müttefiki olan Yu- gozlavya'da İtalya tarafından fesat çıkarılmak - İstenildiğini ima et- mektedir. M. Heryo müteakiben şöyle davem etmektedir : *“Küçük itilâf misakı, İstiklâl- lerini tehdit altında gören millet- lerin endişelerinden doğmuş bir neticedir. Bulgaristanda birtakım intri- kalar yapıl yor. Sovyet Rüsyanın son - saman- larda almış olduğu vaziyet ve “ Amerika Buhranının Tesirleri ( Baştarafı | inol saylada ) derecesi tamamen tesbit edileme- miştir. Yalnız İzmir muhabirimiz- den bu sabah aldığımız bir tek grafta Amerika buhranının İzmir piyasasında husulea getlirdiği tesir hakkında sarih malümat vardır. Telgrafı yazıyoruz: İzmir, 6 (Hususi) — Amerika- da büyük bankaların moratoryom Bir esulkaste kurban giden tren Mart 6 Çönek içeride IdL Ses çıkarme yordu. Zabıta memurları odadan içeri hücum ettikleri zaman hes rif yatağına uzanmış, yerinden bile kımıldanmamıştı. Memurlar bu osrarengiz ada min Üzerine atıldılar, yine bir hareket görmediler, fakat dikkat edince anladılarki Çenek ölmüp tür. Amma izerinde hiçbir Cebir ve şiddet alâmeti yoktur. Takibat bu safhaya girince Macar zabıta- # aşlmaz bir manla ile karşılaş- mış oluyordu. Çenek'i kim Ööldür- müş oluyordu? Şimdiye kadar yapılan tahkikat bu esrarenglı meselenin bir ucunu bile aydın latamamıştır. Ve Manuska'nın ld- diası, bütün kafalarda karanlık bir istifham İşareti geklinde bur- kulup durmaktadır. Geri Dönen Tayyare Ankara, 5 (A.A.) — Bir müd- det evvel Eskişehirden hareket eden bir yolcu tayyaresinin yo- lunu şaşırarak Bursaya indiğine dair yapılan neşriyat doğru değil- Tayyare havanın bozukluğu yüründen Bursaya İnmiş ve mü- teakiben Yeşilköye hareket et- miştir. ittihaz etmiş olduğu yeni tedbir- ler, Rusyanın bile sulh için bu kadar tehlikeli olan diktatörlük- lerin — birleşmesinden — endişe etmekte —olduğunu — gösteriyor. Ben, bu diktatörlüklerin harbi istemekte olduklarını zannetmem. Fakat, bunların barbi bir oyun- cak gibi telâkki etmekte olduk- ları muhakkaktır. Halbuki tarih, böyle bir oyunun insanları pek müthiş ve feci hakikatlerle kar- yılaştırmış olduğunu göstermek- tedir. ,, ilân etmeleri şehrimiz piyasasında nisbi bir tesir husule getirmiştir. Bankalar dolar Üzerine muamele yapmamıya başlamışlardır. Şehrimiz- deki bazı Amerikan tütün kumpan- yaları evvelki gün ve dün ameleye yevmiye vermemişlerdir. Bu buh- ran piyasamızı birax durgunlaş- tırmıştır, fakat bu —durgunluk muvakkattır. — Adnan | !