İngilter; Garip Bir Ambargo Kararı Verdi Cemiyeti Akvam komltesi, son İçtimarıda blr temennide bulundu. Çin - Japon haroi mü betile dev- Tetlerin iki taraftan irine h satmamasının doğru — olacağı: 1 #ürdü. Büyük devletler bu fikri mu- vafık görür gili oldular. Aralarında konuşaca;larını söylediler. Fakat bir anlaşma temin edemediler. Ve buna rağmen İngiltere hükümeti, başlı ba- pına bir karar verdi. Silâh İhracatına #mbargo koydu. Bunun manası şu- durt Bundan böyle İngiltereden ha- vice çıkacak silâhlar vesika İla gön. derilebilecektir. Tâki çıkan ellâhlar Şaponlarla Çinlilere gitmesla. Ne güzel bir karar, değil ml ? Hayır, bilâkis, şeytan! bir fırıldak. Bir defa, İngiltere'den herhangi bir devlet silâh alarak bunu Çin ve ponya'ya devredebilir. Binasnaleyh İngiltere'nin bu —karanma — ameli Boktadan — hiçbir. kıymetli yoktur. Sonra, ambargonua — tatbikatı, mı sut teahhüt — mukavoleleri — bittik- ten sonra başlıyacaktır.. Blunona- leyh ve şimdilik allâh —Ihracatı devara edecektir. Bunun barlcinde, bu karar, Japonyadan ziyade Çini müter #edecektir. Çünkü Çine nisbetle Japonya kıyas edl'emiyecek kadar silâhlıdır. En son nokta olmak Üzsre gu da kaydedilebilir. kâ Japon hükümeti, Siyam devleti le anlaş- miştir. Siyam devleti, İngiltereden kendi namına #lâh alacak ve bu silâhları Japonyaya devredecektir. Görülüyor ki polltika Aleminde, ©h İnsanf gibi görünen kararların Altında en kötü menfaat hesapları Baklıdır. Esefle söylemek lüzımdır ki İngilterenin son Ambargo kararı dünyanın sulh fikrile açıkça alay aden Japonyanıy cüretkâr vasiyetin- den hiç te farklı değlidir. —Süreyya Berlinden Ve Rusyadan Çıkarılan Gazeteciler Rayiştas yangımı bakkında hakk kâte uymiyan bir takım meğriyatta Bbulunan Pöü Pariziyan gazetesi mu- habiri M. Kamil iki ay müd. detle hudut harıcine çıkarılacaktir. Husust bir habere göre Rus- lar, İzavestiya gazetesinin Berl'n muhabirinin günlerce polis müdürü- yetinde —tutulması hüdsesine bir mukabele —olmak — üzere Kolnişe Zeytung ve Lakal Anzeyger Alman Bgazetelerinin — muhab.r.. budut hariciae çıkarmağa karar vermiştir. M. Bonkur Paris'te Paris, 5 (ALA.) — Hariciye Narırı M. Pol Bonkur, bu sabah Cenevrre- dan buraya gelmi,tr. GKM TEFRİKA N>. ' Amerika Kapanan Bankaların Adedi Gittikçe 8ON POSTA 'da Moratoryom Artıyor, Halk Heyecan İçinde Vaşington 5 — Amarikadak! ban- kalar bubranı devam — etmektedir. Halkın bankalara hücum etimosi ve bütün meyduat #sahiplerinin parala- rimı gerl almak istemeleri bzerine muvakkat moratoryom İlân edi'miş- Hr, Yeni hükümet erkânı bankalar buhranı hakkında daha — şimdiden müzakerelere başlamışlardır. Amerl- kanın 48 hükümetinden 47 sinde hüküm süren buhrena çare bulmak iç'n alınacak tedbirler için büyük bankalar — aralarında — toplanmalar yapmışlardır. Amerikada banka'a- rına tahdidat koymıyan yegâne hü- kümet, Cenubi Karolin hükümetidir. Para Yerina Şahadotname Takas Odası, moratoryom esnas snda bankaların İşlerini kolaylaş'ır» mak İçin ortada döaen para yerine odanın şahadetnamelerinin kullamıl- sonsını kararlaştırmıştır. Hükümetin Teminatı Vaşington 5 — Yenl Rels'etim- bur M. Ruzvelt ve diğer hükümet ricali, bankalardakl mevduatın yarı- dnın hükümet — tarafından — temin edilmesi meselesile ehemmiyetli su- rette meşgol olmaktadırlar. Amerlikadaki Kolorado ve Dakota hükümetleri dahilindekl banka'arda da moratöryom İlân edilmiştir. Paralar Kanadaya Akıyor Ottava, 5— Bankalar buhran do- Tayısileo, halkta hasıl olan endişe üzerine halk — paralarını Kanada bankalarıca yatırmaktadır. Bu surel- le Amerika parası Kanadaya akmak- tadır. Bu yüzden Kanada doları yükeelmiştir. Kapanan Bankalar Nevyork, 5 — Muvakkat suretta kapanan - bankaların adedi — g ttikçe artmakladır. Bu bankalarta bir kusmı bir haftaya kadar tekrar açılacak, fakat ancak “mevduatın yüzde beşini ödiyeceklerdir. Diğer bir kısım bankalar mev- duatı şimdiden yüzde beş — mik- tarında tahdit — etmişlerdir. Paralarını almak için heyecan ve istical gösterenler arasında bil- hassa kadınlar mühim bir yekün tutmaktadır. İHTİYAT ZABİTİ ROMAN GA Mubarrri : Bürhan Cahit AA Bunlardan — birl her sabah talime çıkarken — bölüklerin bir ağızdan okuduklaru Kalk, kalk kılıcıni tak, Bizlere kaldı intikam almakt Marşını şöyle çevirmişti : Kalk, kalk, kaşığını tak, Bizlere kaldı çanak yalamak. Yedi ay var ki midemiz doldu. Yed ğimiz Alman çorbası oldu. Bu meçhul karavana Erenköy talimgâhında bir gün garip ve gülünç bir hâdiseye meydan ver- di. Bunu şimdi bir yerde bukuk hâkimi olan bir eski bölük kır Mandanı ihtiyat mülâzimi şöyle anlattı : — Her zamanki gibi akşam karavana dağılırken nmezaret edi- yordum. İki Ef. bölük karavana- Simı uzun sırığa — geçirerek tabur Merkezindeki aşhaneye gittiler. Biraz sonra karavananın Alk- Mman çorbasile dolu olarak geldi- Gini efendilerle beraber gördük. Çokları artık bu çorbadan usanmışlardı. Bir kısmı ellerinde kâselerile koğuşlarına döndüler, | Onlar Alman çorbası yerine tahin pekmez alıp yemeği tercih edi- yorlardı, Karavana bölük — meydanına geldiği zaman Beş on fakir nam- zetten başka kimse kalmamıştı. Dağıtma işine nezaret için yaklaştım. Nöbetçi çavüşu çana- ğım uzatana kepçe kepçe ikram ediyor. Onlar her zamanki gibi: , — Çok koyma birader, müba- rek yenir şey değill katık — olsun iştel diyorlardı. Fakat bu akşam nasıl oldu bilmem. Kabımı doldurup giden iki dakika sonra yine gelmiye: — Bir az daha çavşi! demiye başladı. İş bu kadarla kalmadı Ev- velce Alman çorbasını daha uzak- tan görüp koğuşlarına çekilenler de birer birer çanak'larını yakalayıp karavananın başına gelmiye ve güleryüzle: Bugünkü harp sahneleri Karşısında maymunan hüznül Maymun — Zavallı Darvin nazariyesinde Çok aldanmış. Bu adamıar maye mundan çıkmışa h ç benzemiyor! Harpte Bir Çin Kuman- danı Firar Etti Japonlar Mütemadiyen İlerliyorlar devam etmektedir. Çinliler — gerl çekilmektedirler. Japonların Jehol'ü İşgali üzerina Jebol'deki Çin” Jene- ralı Tasgzuln firar etmiştir, firar! Jeneralın kıt'aları belli olmıyan bir istikamete — doğru çekilmektedir. Jeneralın firar etmesi Çin askerleri nda büyük bir as:biyet uyane armıştır. ııııı'ılc tevkil — edlürse idam edilecektir. Çin Jonerall , Su Liyang, firari — Jeneralın şy.o.: üzerindeki geçidi 30 bin kişi İle tutmuştur. Bir Firar Daha Mı Tokyo, 5 — Nişİ Nişi ismindeki i,,,,. ıııebıl eneral Şang Su iyong'un da, ecnebi memleketlere kaçmak için hazırlıklarda bulundu- gunu yarmaktadır. Mançurl ve — Japon Pekin, S — Çin - Japon harbi ı kuvvetleri — Hele bir az da bize dol- dur bakalım! demiye başladılar. Nöbetçi çavüşu. merakla yü- züme bakıyordu. Ben de şaşırmıştım| — Şundan bir kepçe iç ba- kalım! .dedim. Çavuş daha bir yudum alı- cı gözleri plll“m — Vay, tatlıymış yahul dedi. — No tatlısı? O bana sormadan kepçeyi bir daha daldırdı: — Vallabi tatlı! İş neden sonra anlaşıldı. Ef- radın pek gıdasız kaldıklarndan talimgâh kumandanı şikâyet e- dince levazım fedakârlık etmiş. Bu akşam karavana olarak aşır re dağıtmış. Amma ne aşüre, buğdayla pi- rinci kaynatmış, içine de şeker boşaltılmış altına odunu basınca adeta alman Çorbasının şekerlisi olmuş. Buna rağmen ©o akşam bütün bölüklerde adeta bir bayram se- yinci büküm sürdü, Ve Karava- nanın simsiyah dibi göründü. Dikkat ettim. O gece namzet- lerin uykusu bile tatlıydı ,, Karavananın böyle garip slr- prizleri " vardı. dün Çeng Çi Işgal etmişler ve Çin seddin Öbür . kuvretlerini — büyük tarafına atmışlardır. Matsuokanın Bayanatı Berdo, 5 — Cenevreyl terkeden iıpıın murahhası M. — Matsuoka #yanatta bulunarak, Japon hududu münasebatının gayet iyi olduğunu, Japonya'nın ötedenberi Milletler Ce- im yetini terketmiye karar verdiğini söylemiş ve demiştir kir Japon genç- | liği fikri bir Takılâp yaparak - gar, maddeciliğinden eski 's.'mu.y ya ve zihniyetine dönmüştür. Amerika'da Tevkif Edilen Ayyaşlar Vaşington, 5 — Resmt İstatlstike lere göre içki yazağının büküm sür düğü 13 sene çinde Amerika da bu yüzden 775,000 kişi tevkif edilmişiir. Şu garip tesadüfü de Erenköy talimgâhında bölük kumandanlığı yapan bir ihtiyat zabiti anlattı: — * Sıcak bir temmuz günü 64 rakımlı tepede yorucu bir talimden sonra bölükle beraber geç vakit karargâha gelmiştim, Çok yorgundum. Karargâhım Erenköy ile Suadiye arasındaki Kokarpımarda eski paşalardan birinin çamlar içinde beyaz köş- künde idl Hemen soyundum, yıkandım, Efrat bahçede karavana yi- yordu. Ben zabitan tabldotuna decektim. Fakat öyle güzel bir mehtap başlamıştı ki bu man- zarayı bıirakıp gitmek — istemi- yordum. Bitişik köşkte piyano ile Şopenin güzel bir valsi çalınıyordu. Marmara - billür bir kadeh gibi pıril piril yanıyor, Adalar uzakta bir gelin odası gibi şıkır şikir. pirildiyordü. Nefis bir çam kokusu adeta ciğerimi yıkayıp temizliyordu. Bu nefis (labloyu bırakıp tabldot merkezine gitmek ma- nasıdı Zaten oka iştiham da yoklu. Zili çaldım, Emirber geldi; — Nuri, dedim, bu karavanada ne var? Karilerin Svallerine Cevaplarım Savimcik Demir Hanımat Yakından tanımadığınız bir gence karşı mümkün olduğu ka- dar ciddi bir vaziyet almak, o- nunla yalnız görüşmemek, beraber gezintiye — gitmemek — lâzımdır. Erkeğin miyeti samimi ise bu haraketiniz onda hoş tesir yapar. Değilse uzaklaşmıya meebur olur. Askerlikte ikinci mülâzimler he» men de evlenemezler, Birinci mülâzimler de ancak ordu zat işleri müdüriyetinin müsaadesile evlene bilirler. Zat işleri müdürk yeti, ıvlııım_ık isliyen — zabitin mall vaziyeti, sıhhatini, kudretini tetkik eder, ona göre imüsaade verir, Sonuncu endişeniz varit değik dir. Hayatında yabancı bir erkekle muhabere etmemiş kaç kız vat- dır? Mamafih size mektuplaşmıya devam etmenizi tavsiye etmem. Erkek sizi seviyorsa evlenme- sinde mahzur yoksa, ailenize mü- racaat edip sizi istesin. * Galatada B. O. M. Beyet Çehre çirkinliği hiçbir vakit bir erkek için büyük bir kusur sayılmaz. Erkek vücut ve çehre çirkinliğini zekâsı ve malümalı ile telâfi eder. Na kadar çirkin erkekler vardır ki onlarla konuşe mak, bir mecliste bulunmak bir zevktir, çünkü gözlerinde tekâ parlar, kafaları malümatla do- ludur. Siz de Ööyle yapınız. Hentiz gençsişiz. Okuyunuz. O vakit kızlar size çirkin demiye cesaret edemiyeceklerdir. HANIVTEYZE —— — —— —a Almanya'da Cazbant Yasak Borlin, 8 — Yeni Berlin rad- yo müdürü, —“Zenci muzikası, diye tavsif ettiği cazların radyo ile neşredilmesini yasak etmiştir. Kaçan Başvekil Berlin, 5 (A.A.) — Alman devlet radyosu, sabık Prusya Başvekili M Otto Braun'un Almanya'dan kaçarak İsviçre'ye iltlen etmiş olduğunu bil- dirmiştir. — Zeytinyağlı kurubakla var efendim. — Kurubakla mı? — Evet efendim. Kendi kendime, temmurz ayım da kuru bakla olmaz amma, asker farkında değil., Diye mırık dandım sonra: — Peki dedim. Sen bana bir tabak bakla ile yarım tayın getir. Şöyle pencerenin önünde mebh- rşı biraz bir şey yeyip, piyano cek, yatacaktım. Mehtabın güzelliğini kaçırmamak için ışık ta yakmadım. Oooh, ..a.':ıı. biyiklı — çocuktu, gece. Nuri, ter baktım bir tepsi uydurmuş, içine bir tabak karavana doldurmuş. Çam kokuları, Mehtabın bu- ğulu, — dürük — yarı — aydınlığı, uzaktan — çapkın ve titrek bir. kız gibi — görünen manzarası içinde yemeği pence- renin önündeki masaya çektim. Eşya, ağaçlar, mavi bir vis içinde boğulmuş gibi dinlenirken bu yarı karanlıkta yemeğe başladım. Kötü bir. zeytinyağı ile pişen bu kuru baklayı yarım tayınla yer- ken kendimi karşıdan — (Kalipso) otelinin taraçasında nefls barbun- ya yiyor telâkki ediyordum. ( Arkası var) BĞ a düsüli ei Dtüka Ce