Memleket Manzaraları Mengen Köylerinde Konferanslar Mengen ( Hususl ) — Nahiye- miz Ankara » Zonguldak şosesi üzerinde kâin Gerede kazasına nerbut ve kaza merkezine 6-6 saat mesafede küçük, fakat kalabalık bir. kasabacıktır, nahiye merkexi Pazarköydür. Fakat, bu merkezin umran, ticret ve şoseye yakmlık münasebetile Beşler köyüne nakli tekarrür etmiş gibidir, Gökçesu nahiyesi de Gerede kazasının oldukça —mühim bir nahiye , merkezidir. — Ormanları mebzul olduğu cihetle kereste istihsali mühim bir yeküna baliğ “glmaktadır. Bu nahiye arazisi dahilinde mebzul miktarda ma- den kömürü ve petrol damarları olduğu tahmin edilmektedir. Hattâ petrol dere — şeklindeki sulara karışarak akmaktadır. Gerede Kaymakamı köylünün tenviri için büyük gayretler sar- fetmektedir. Her köyde konferans- lar tertip edilmesi için köylüler- den arıcılık, meyvacılık, fidancılık veziraat mütehassısları seçilmiştir. Mütaehassıslar köylerde konfe- ranılar vermiye — başlamışlardır. Konferans günü civar köylerin ahalisi konferans verilecek köyde toplanmakta ve kendilerinden bir mütebassısın kendilerinin anlıya- cağı İisanla verdiği konferansı büyük bir alâka ile dinlemekte- dirler. Köylüler, bilhasta fen bilgisi bakkındaki konferanslardan çok istifade ettiklerini söylemekte ve konferanslara — büyük bir alâka göstermektedirler. - Konferanslar ekseriyetle cuma günleri tertip edilmektedir. İ K e PŞ zmir de Üzüm Ve İncir İhracatı Ne Halde İzmir, © — Mevsim iptidasın- dan 23 şubat tar.hine kadar İzmir borsasında 47 milyon 275 bin 142 kilo üÜzüm, 15 milyon 104 bin 468 kilo incir satılmıştır. 48 milyon 968 bin 32 kile Özüm ve 24 milyon 450 bin 102 kilo incir Ihraç olunmuştur. İzmirde 9 ayiik ıhracat İzmir, | — İlhracat mevsimi başlangıcı olan bir tenmmuz 932 den geçen ayın 20 sine kadar İzmir limanından ecnebi memle- ketlere yapılan ihracat şudur: 14 milyon 880 bin 130 kilo tütün, 75,072 kilo afyon, 18 mil- yen 299 bin 258 kilo palamut, 3 milyon 290 bia 150 kilo palamut hülâsası, 3 milyon 839 bin 380 kilo meyan kökü, 402,366 kilo zeytin yağı, 6 milyon 993 bin 450 kilo arpa. Bakiyat 7 milyon 316 bin 107 kilo. ?alo Köprüsü Tamir Edilmelidir Palo (Hususi) — Diyarıbekir - Ergani - Erzurum - Palo ve Kiğı yollarını biribirir » bağlıyan çok eski Palo köprüsü yıkılmak teh- likesi göstermektedir. Köprü bir- çok moktainazardan ehemmiyeti baizdir. Sür'atle tamir edilmediği takdirde mühbim bir muvasala noktası kaybedilmiş olacaktır. Tokat Vaüliği Tokat (Hususi) — Valimiz Ali Riıza Bey tekaüde sevkedil- miş, yerine — vekâleten Ödemiş kaymakamı Recai B. tayin edil- miştir. v SON. POSTA EMLEKET- HABERLERİ Edirne'de Heyecanlı Bir Maç Edirne, (Hw susi) — Bu cuma havaların iyi git mesi Üzerine, kış mevsiminde dur- muş olan #apor hareketi tekrar eanlandı. Şehir stadyomunda mü- | him ve güzel bir % maç yapıldı. E- dirne #apor ile jandarma mek- |tebi birinci takıme | ları — karşılaştı- lar. Her iki ku- lübün de forma- ları — değişmişti. Jandarmalar, kırmızı - lâcivert, Edi-ne s#por da siyah »beyaz for- malı giymişlerdi. Statyumda mek- tepli ve halktan mürekkep büyük bir kalabalık vardı. Maça jandar- ma takımının seri akını ile başlandı. Fakat sol açık ilk gol fırsatını kaybetti. Birinci takım jandarma ta- kımının hâkimiyeti altında 0-0 berabera bitti. İkinci haftayım pek heyecanlı geçti ve maç sıfıra karşı iki ile jandarmalar lehine neticelendi. , Çankırı'da Bir Bina Uğursuzluğa Mı Kurban Oldu Çankırı ( Hususi ) — İstasyon civarında ev yaptırmakta olan Araplı zade Mustafa Efendinin İnşaatında amelelerden ikisinin yemek pişirmek için yaptıkları ateşten yangın çıkmış, binada talaş bulunması yüzünden ateş birdenbire — büyüyerek — bütün binayı yakmıştır. Zarar 2000 lira tahmin edilmektedir. Bu evin iİnşası esnasında ça- yanı kayıt uğursuzluklar - olmuş- tur, Evin çatısı çatılırken bir amele düşmüş ölmüş, bir başka amelenin ayağına keser iİsabet etmiş, biçare adamın ayağı kankıran olmuştur. En sonunda da bu uğursuzluk eve - sirayet etmiş, ev yanmıştır. Fakat iki marangoz da yangına sebep ob- dukları zanmı ıllındı mahkemeyoe verilmişlerdir. Çankirıda Bir Çay Ziyatfeti Çankırı ( Husust ) — Spor kulübünde yeni Valimiz Hâzm Bey gşerefine bir* çay ziyafeti verilmiştir. Ziyafet çok samimi olmuştur. Malkara'da Kurtlar Ağıllara Hücuma Başladılar Malkara (Hususi) — Bir hafe ta evveline kadar devam eden kar fırtınası yüzündea bazı köy- lere kuürt İnmiştir. Şahin ve Hamit — köylerindeki — ağıllarda kurtlar büyük ziyan yapmışlardır, Bir ağıldan 8 koyun 7 kuzü almışlardır. Yılanlı köyünde de kurtlar iki gecede 18 koyun parçalamışlardır. Köylüler şimdi toplu bir halde ve sürek avı şeklinde kurt avına çıkmışlardır, Edirneden bir manzara Edirne Gançilğinin Heyecanı İstanbulda darülfünun ve yük- sek mektepler talebesinin yaptığı Vagor-Li nümayişi burada büyük bir alâkaile karşılandı. Milli hay siyete ve dilimize karşı çok hassas ve kıskanç olan Edirne gençliği bu bâdiseyi heyecanla karşıladı. Ed'rne'dae kitap Bügünlerde şehrimizde — bir kitap bolluğudur. gidiyor. Fran- sanın en maruf — mubarrirlerinin kıymetli ve pahalı eserleri burada Edirne'de Kitap Bolluğu Var Vagon Dolusu Kıtap Satılmakla Bitmiy or' ıoi pahasına sa- tılmaktadır. Gün- lerdenberi - satr lan ve bir türlü bitmiyen bu ki- tapların nereden geldiğini tahkik ettim, Öğrın— diğime göre vak- tile şehrimizde bir Fransız otur- muştur. Bu ada- mın çok zengin ve — mühteşem bir kütüphanesi yarmış. Fransız her nasılsa bura- dan ayrılmış ve kütüpbanesi senelerdenberi metrük bir halde kalmıştır. Nihayet ki- taplar geçenlerde satılmış ve bir Müsevinin " eline intikal etmişlir. Kitapların mevcudu bir vagon dolduracak kadar çoktur, Şimdi bu kitaplar beş kuruşla 40 kuruş arasında satılmaktadır. Edirnede bir tayin Diyarıbekir San'at Mektebi Marangoz Munallimi İbrahim Bey terfian şehrimiz marangoz şefliğine tayin edilmiştir. 'Gemlik Mektebi Talebe- lerı Hılalıahmer Azası Gemlikte Balikhane üÜzerinden denize bir bakış Gemlik, (Hususi) — Hilâhah- mer konğresi — toplanmış, yeai idare heyetine müstantik Emin, dişel Sait, sandık — emini Halil, avukat Halil Beyler seçilmiştir. Mektep çocukları cemiyete karşı büöyük bir alâka göstermekte, karnelerini Hilâlıabmer — pulları ile süğlkinektedirler. Gemlik mer- kez mektebi üçünçü sınıf talebe- &l hiçbir. İşaret olmadığı halde sırf bu bayırlı müÜessesenin ha- yırlı yardımlarını düşünerek aza olmıya karar vermişler ve ara- larında para toplayarak cemiyete göndermişlerdir. Cemiyet idare heyeti alâkadan çok mütehassia olmuş ve mini minilere bir teşek- kürname göndermiştir. Gemlikte Söz Derleme Faaliyeti Gemlik ( Hususli ) — Genç- ler Birliği büyük bir faaliyetle çalışmaktadır. Bilhassa söz der- leme faaliyeti çok ilerlemiştir. Kaidelere uygunluğu dolayısile Türkçe oldukları anlaşılan birçok sözler — derlenmiştir. Bunlardan barıları şunlardir » Bibi — Kar ve ördek yav rüsu, Kanaş — İnsana alışarak daima hırıberlndı gelen bayvan, Şapur — Bir veya yarım metro yükseklikten akan çağlıyancık, Yahşi — Yakışmak mastarından alınmış bir sfat, İl — Lezzetl kaba ve tiksindirici. Bu kelime- lere benziyen daha birçok sözler vardır. 9 Ceyhan'da Bir Kuduz İki Kişiyi Isırdı Ceyhan ( Husust ) — Kuduz vukuatı çoğalmıştır. Son olarak iki kişi çarşı ortasında kudur bir köpek turafından — 1srılmışlardır. Tsrlanlar Konya — hastanesine sevkedilmiş, köpeğla iİmbhası için de takibine — başlanılmıştır. e R. AT » Mart 6 Yeni Parklar Yapılırken Memleketin her tarafında yeni bahçe ve parklar tarh olunmağa başlamıştır. Bu teşebbüsler hak kımızın duygu ve ihtiyaçlarının arttığına ve meden! — görüşlerin çokaldığına İşarettir. âılıçolııl. parkları, Skuvar denilen meydan bahçeleri bulunmayan şehirlerde halkı ve halkın sıhhi, badif iht- yaçlarını düşünen bir belediye yok demektir. Büyük caddelear bir parkla, orta genişlikteki cad- deler bir meydan bahçesile ve sekir metre genişliğinde sokakl« lar bir bahçe ile birleşmezse © şebrin plânı medeni ve &hhi o maktan uzak kalmış demektir. Geuçi İstanbul şehri gibi müte- addit tepecikler Üzerine kurulmuş bir şehirde her semtin kendine mahsus tabil bir manzarasmı, leta- fet ve güzelliği, az çok yeşil, renkli görünüşleri yok değildir. Fakat bütün bu gözellikler şeh- rin kenarlarını süslemekte ve iç tarafları tamamen çıplak denile- bilecek bir halde buluamaktadır. Şehir içinde yapılacak her bahçe şehir halkına hayat verecek taze temiz bir hava kaynağıdır. Yaz sıcağında gölge ihtiyacı İstanbul için çok mühimdir. Ağaçların nebatların gündüzün müvellidül- humuza neşreylemesi mhhi tenefe füs noktasından kıymeti ölçüle- miyecek kadar ebemmiyetlidir. Güneş banyosu vücuda haricen vitamin saçar fakat ağaç gölgesi güneşin saçtığı vitamini teneffüs yardımile akciğerlere yollar. Bence arsalara, meydanlara kurulacak yeni apartımanlardan ziyade bu gibi bahçeler, ağaç- lıklar şehri daha ziyade güzelleş- tirir, kıymetlendirir. O apartıman” lar nihayet sahipleri için birer servet abidesi — olabilir. fakat halk için birer buhran âbidesidir, Bu binalarda konforun Fazlar lığı; binanın yenilik ve güzelliği, kullanış itibarile vücudun rahate lığı da medeni bir ihtiyaçtır. Fa- kat bu ihtiyacı besliyecek, ruhi duyguları artıracak — olan şey yalnız bina olamaz. Eğer bu mo- dera apartımanların önlerine, yan- larına, arkalarına, birer bahço ilâwı edilmiş olsaydı veya her apartımana birer teras ve teraslarına da tam modern olan ve Avrupa rinin pek çoklarında görüler asma bahçeler, kış bahçeleri, dam bahçeleri, serpantin balıçe- leri yapılmış olsaydı hiç olmazsa apartıman — sakinlerinin — bahçe ihtiyaçları tatmin edilmiş olurdu. Ayasofya parkımın mevkiüne nas zaran ehemmiyeli büyüktür. İki büyük şaheserin arasında tanzim edilecek bir parkın bu ikl eser arasında tanzim edilecek bir par-s kın bu iki eser arasında bulun« mıya yakışık alabilecek bir tarzı mimaride olmasına itina edilme- lidir. Bahçecilik, parkçılık ta bir nevi mimaridir. ve bu mimarl ilmi bütün feyiz ve ilhamını tabi- atin güzellikleri içinden seçerek alır. Her yere her ağaç dikile mez. Her dikilen ağaç yalnız de kilmiş olmak için dikilmez. Her ağacın dikildiği sene içindeki manzarası değil beş on sene sonra alacağı şekil ve manzarayı hesap etmek ve ölçmek lâzımdır. Bu ilmi hesaplar ve ölçüler ev- velden yapılmıyarak tarholunmuş bahçelerin 7-8 sene sonra bozdu- rulduğunu ve güözelim ağaçların kesildiğini çok gördüm, Gerçi bele.» diye bahçeleri idaresinin kıymetli ve candan çalışan bir müdürü ve cevval bir muavini var kdl böyle bir hataya düşmiyecek kas dar sahibi iktidardırlar, Fakat memleketimizde garip bir haleti rubiye vardır. Her işi ehline br raksak ta bırakmasak ta ve o işi bilsek te bilmesek te yine kene dimizi bilgiçlikten uzak - tutmıyass rak akıl ve bilgi gösterişi yapmalk iateriz. — Lütfi Aril