İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Vatan Fakat, —merkezi — umum! derhal harekete geçti. İcap eden vesaite müracaat ederek kuman- dan Üzerinde lâzımgalen - tesiri yaptı. Esat Pş. , Niyazi Beye an- cak biraz nasihat vermekle iktifa etti; tekar Resneye gönderdi. Bu srada mühim bir hâdise oldu. Namdar Bulgar — çeteci- lerinden — ( Kermanlı Petra), Kesriyedeki askert — müfrezeler tarafından tepelenmiş, bunun ye- rine geçen ( Metre) izmindeki gete reisi de diri olarak ele ge- çirilmişti. Metre, ölümden kur- tulmak — için asker elbisesile ve muhbir. sıfatile Bulgar ko- mitecileri aleyhinde — çalışacağı- na söz verdi. Hükümet de bu teklifi memnuniyetle kabul etti. Metre hakikaten — verdiği tuttu. Bir taraftan Bulgar komi- tesinia şimdiye kadar yaptğı €inayetleri ortaya koydu. Diğer taraftan da yeni cinayetlerin ya- pilmasına mâni oldu. Metre'nin bu hareketini Bul- garlığa ve Makedonya komitesi- nin proğramına ihanet telâkki eden komiteciler, Metre'yi gıya- ben mühakeme ettiler ve İdamr na karar verdiler. Bu kararı lat- bik edebilmek için Metre'yi asker- ler arasından ayırmak ve yalnız bırakmak icap ediyordu. İşe yina Ruz konsolosu karıştı. Hükümeti tazyık ederek Metrenin Mana tıra telbini ve orada hapsini talep elti Halbuki maksat, bu eski komiteciyi ya yolda ve yabhut hapishanede öldürmekti. O esna- da Niyazi Beyin yanında bulunan Metrenin derhal Manastira gör- derilmesi için emir verildi. Fakat Niyazi Bey, bu emre itaat etmek istemedi. O, Metrenin uğrıyacağı akibeti biliyor, son xamanlarda bu kadar — iyiliği dokunan bir adamı düşmanlarının önüne atı- vermeyi büyük bir namertlik telâkki ediyor.. Hükümetin göz- terdiği bu şerefsizliğe karşı muwr kavemet edebilmek için cemiye- tin gizli kudret ve kuvvetine göveniyordu. Fakat, comiyet da bu vaziyet- ten mütececasir olmakla beraber, şimdilik hiç bir yerde ve hiçbir Mmeselede oçıktan açığa kendini göstermek istemiyor; bu işi, iki tarafı da memnun edecek bir tarz- da tesviye eylemeyi düşünüyordu. Buna binaen Niyazi Bey Manas- tra celp edildi. Görüşüldü. Met- rdnin silâh ve ecephanesinin ken- disine teslim ve cemiyet efradın- dan bir müfrezeye terfik edilerek Manastıra gönderilmesine, Merkez kumandanlığına teslim edilmesine ve oradan da kaçırtılarak - kendi mukadderatını bizzat kendisi hak- letmek Üzere - gönderilme- sine karar verildi; bu kararda böylece tatbik edildi. Metrenin bu suretle kaçırldı- ni derhal öğrenen Bulgar komi- tecileri evrelâ bir hiddet ve infi- & hissettiler. Lâkin, biraz düşün- dükten sonra, Türklerin göster- diği bu merdane ve asilâne hare- kete karşı büyük bir takdir ve Meftuniyet gösterdiler ve o gün- den itibaren de Türk ve İslâne sözü | BürrereeneceresArELArRAEEmAERER. Tefrika No. 83 Evlâdı Sayıl ğ Mnadolunun Ucra bir köşesinde bürriyet bokliiyen bir menfl larla olan muhasemata nibayet verdiler. Cemiyet, bu fırsattan istifade etti. Rumelide yaşıyan Türk, Arnavut, Bulgar, Ulah ve Sırpla- rın hep bir vatan evlâdı olduk- İarını ileri sürerek ana vatanda rabat yaşamak için el rek çalışmayı.. müuferit hareket- lerle zavallı vatandaşların lüzüum- suz yere kanlarının dökülmesine sebep olmaktansa, müşterek bir hareketle hükümeti icbar ederek kanunu esasiyi ilân ettirmek için birleşmeyi, — komitecilere — teklif — —- ——— n 'PARİSPANAYIRI 13-29 Mayıs 1933 Beynelmilel olan “ Paris Pana- yarı,, bilâmum memlekt ticaret ve Sanayi erbabıma açıktır. Avrupa- da tamınmış müesseseler ve büyük markalar bu sergiye İştirak ile Piyasaya en yeni ve en mükem- mel model ve ihtiralarını arzet- mek için bunun küşadına merakla intizar etmektedirler. Otuz sene- denberi devamlı inkişafı hasebile * Paris Panayırı , dünyanın en merçup ticaret pazar mahallerin- den biri olmuştur. Mayıs ayı zar- finda, bu meşber binlerce tilecarın ve yüz binlerce ziyaretçilerin mahalli içtimazdır. Bundan maada tüccar ve sanayi erbabı. vakit kaybet- meksizin ve zahmetsizce kendi- lerine lâzım olan şeyleri en mü- Bait şerait ve — mükemmeliyet dalresinde cihanşümul olan bu sergide bulabilirler. Bu meşherin ebemmiyeti yalnız mallarını teşhir eden kimselerin ve satın alıcı- ların büyük adedile değil fakat bütün memleketlerin zaman geç. tikçe buna gösterdikleri fevkalâ- de alâkalarile tezahtir eylemek- tedir. Her azna, bu sergiye bütün milletlere mensup gayet mühim milli ve resml şubeler iştirak ettiği gibi, ziyaretçileri meyanın- da da alelekser devletlerin tica- ret vekilleri ve resmi mürahhasları görünmektedir. Paris Panayırının vüs'ati ve mütezait muvaffakiyeti aşağıdaki rakkamlardan anlaşık maktadır; 1905 senesinde vüs'atl 10,000 metre - mik'abı ve iİştirak edenlerin adedi 697 iken, 1932 senesinde vüs'ati 390,000 M. M. ve iştirak edenlerin adedi 7750 ye baliğ ziyaretçilerin miktarı İise 2,000,000 dan fazla olmuştur. Nasıl doğdua?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Ölda?.. acaktı etti. Bu suretle Türk komlteci- lerile, #air unsurlara mensup olan komiteciler arasında adetâ zınni bir itilâf husule geldi. * Cemiyetin Rumelideki mew- cudiyeti, artık gözle görülür ve elle tutulür. bir. hale gelmişti. Vakıl ortada cemiyetin aza ve efradı namına hiçbir fert görük müyordu. Fakat, bu gizli kuvve- tin, her yerde ve her şeyde müessir bir. kudretle — varlığını göstermiye başladığı da tama- men hissediliyordu... Rumelidon İstanbula gelip gidenlerin anlat- tıkları bazı vakayiden ilham alan jurnalcılar, bire bin katarak jur- nallar takdim ediyor, Yıldız — sa- rayında- adeta göze — çarpacak dereceda bir - telâş hissolunu- yordu. Sarayın birçok düşüncesiz erkânı, ( sayei şahane ) de ( hü- kümetin satveti ) na güvenerek derme çatma bir teşekkülün hiçbir şeye muyaffak olamıya- cağına emniyet beslemekle bera- ber, daha ağır başlı olanlar bunun aksini düşünüyor; artık iflâs etmiye başlıyan hükümetin maddi ve manevi nüfuzu karşı- sında kuvvetli bir cereyanın bu idareyi alt lst edebileceğini bü- tün vuzuhile görüyorlardı. Esasen — ceroyan Avrupadan geliyordu. Mühim siyaset merke- zlerinde çıkan muhtelif gazeteler, (Devleti aliye) aleyhinde ateş püskürüyorlar.. Artık bu köbne imparatorluğu bir darbe altında büsbütün tarumar etmek zama- ninin — geldiğine dair — şiddetli ve heyecanlı Makaleler yan- yorlar.. ihtıras ve menfaat kay- nağı olan siyas! Mmahfellerde, korkunç — bir met — uyan- dırıyorlardı... Ayni zamanda, kaf- kas budutlarında Rosların a- ker rapladığı bavadisleri de şayl oluyor; bu'da Osmanlı ülkesine göz diken diğer muhterislerin arzu ve iştibalarını arttırıyordu, Bütün bu ballerden en çok müteessir olan bir şahıs varsa, o da Abdülbhamitti. Abdülhamit, hor hangi bir devletin silâhla yar pacağı müdahaleden ihtiraz edi- yor, bilhassa harpten nefret eyliyor- du. Zubur edecek bir harbin,yalnız memleket İçin değil, bilhassa ( nefsi hümayön ) u için de ne büyük bir tehlike teşkil ede- ceğini biliyor.. Böyle bir hâdise- nin xuhur edivermesinden — tiril tiril titriyordu. Vakıâ, Abdülhemidin ( harici siyaset ) to meslek ittihaz ettiği sistem, benüx iflâs etmemişti. Buna binaen, bütün bu korkulara rağmen Avrupadan gelen cere- yanları bir müddet daha durdu- rabileceğini Ümit ediyordu. Lâkin, Rumeliyi ihata eden- ve hiçbir yerde göze görünmiyen © gizli kuvvet, gittikçe onun endişelerini artırıyor; - birdenbire — patlıyacak bir ihtilâlin taç ve tahtını büyük bir tehlike uçurumuna atıvere- ceğini — düşündükçe, — dehşetler içinde kalıyordu.. Artık ©6 da anlamıştı ki (balkın lisznı, hakkın lisanıdır. ) ( Arkası var ) di ni de : 5. Mart goıı»ıo&m 14 .Sayfa 9 — İrgiltere Bükümeti tarsfından Magi Gz.ne hediye edilen eserin teretinsy ÇANAKKALE MA - Yazan: Ceneral Oglander Rumelide Yaşıyan Bütün Milletler Bir DörtGünSürenMuharehe Nihayet Buldu Mustafa Kemal mukabil ta- arruzunu çok dahiyane tertip etmişti. Sakin geceden istifade ederek efradını İstirahate çek- mek İstiyen 6 ıncı Lancashire tabara kumandanı ileri karakok lar çıkarmış ve bu süretle her- hangi an! bir baskına karşı te dabir. almıştı. Fakat — çafaktan biraz evvel Türkler bu müfre- zeleri birdenbire basmış ve bir müddet sonra da bayırın ya- maçlarında tutunan İngilizlerin üzerine bir bomba — yağmuru yağdırmıya başlamışlardı. Sabah saat dört buçuğa duğru da Türk topçusu her iki cenahtan süratli bir ateş açınıştı. Saat 4,45 to Türkler saf, saf hücum etmiye başladılar ve İm- giliz siperlerini zaptederek içinde bulunan İngiliz efradını süngüden geçirdiler. Ayni zamanda, aşağıki derede bulunan 5 ini Wiltshire taburu da sağ cenahtan ani bir baskına uğrıyarak — çil yavrusu gibi öteye beriye dağıldı. Rododendron urtlarının — çi- malinde Mustafa Kemalin sağ cenabı Conk bayırının sarp ya- maçlarım sıçrıyarak Çiftliğe doğ- ru iniyorlar ve Çiftliğin düzlük yeri için her iki taraf ta boğu- şuyorlardı. Bu boğuşmanın tafsilâtı maale- sef malüm değil. Fakat İngilizle- rin vermiş olduğu zayiat bu muharebenin ne — kadar — çid- detli olduğu hakkında bir fikir verebilir. Warwickshire taburu son — neferine kadar — ölmüş; G ancı Royal İrish taburu bütün zabıtamı dahil olmak üzere mov- cudunun yarısını kaybetmiş; Je- neral Baldwin ile yaveri ileri hatta maktul düşmuş, Jene- ral Cooper agır surette yaralan-. mış ve 29 uncu İivanın bemen hemen bütün zabıtanı ya yara- lanmış ve yabut ta telef olmuştu. Sabah saat 10na doğrüu İn- giliz kuvvetleri Ağılderenin sol ta- rafına ricat etmiş ve Türkler de srtlara çekilmişti. Her iki tara- fin da terkettiği çiftlik ovası ya- ralıların ve ölülerin eline bıra- kılmıştı. Daha şimalde Ceneral Cayler ve Ceneral Cox'un livaları Mustafa Kemalin bu çetin taarruzundan bir dereceye kadar masun kalb- mışlardı. Fakat saat onda son Hnçiliz efradı çiftlik mevkiinden geri püskürtüldüğü zaman, bun- ların sol cenabında bulunan Je- neral Cayley'in kuvvetlerinin her iki cenabı da açıkta kalmış ve bir müddet sonra da ricat etmiye mecbur olmuştu. Sabah saat 7 ye doğru Je- neral Birdwood, çiftlik mevkiin- deki — tehlikeyi takdir ederek oraya bir miktar kuvvet gönderdi ve bu kuvvetler gerek - çiftliği, gerekse onun sağındaki yüksek araziyi işçal ettiler. Fakakt Pim macle tepesi Türklerin eline geç- tikten sonra buralarda tutunmak kabil değildi. Binaenaleyh, ka- ranlık bastıktan sonra Çiftlik mevklini işgal etmekte olan efrat | bir. miktar yaralı kurlararak taekrar geriye çekildiler, 10 ağustos akşamı, — Sarı- bayırın zaptı- için dört gün de- vam eden muharebe ardk hilam bulmuştu. 12000 kişiden fazla te- lefat veren İngiliz kuvvetleri bir daha taarruz edecek balde değik- diler. Sarıbayır sırtlarını zaptate mek ihtimali de artık kalmamıştı, Ne karargâhı umumlde ve ne de Anzac cephesi karargâhın- da veziyetin vehameti bidayette takdir edilmemişti, Her nekadat Sarıbayıra karşı cepheden yapıs lacak bir taarruzun muvaffak olas mıycağına kanaat getirilmiş ise de, Suvla — cephesindeki Türk kuvvetlerinin hâlâ az olduğu ve sol cenahtan ileriye gidildiği take dirde Teketepe sırtlarını zaptede bilmek ve bu suretle Sarıbayır gırtlarını yandan vurmak Ümitleri henüz zail olmamıştı. Hakikatte ise, gerek Anzac ve gerekse Suvla cephesindeki ademi muvaffakıyet Jeneral Ha« milton'un ağustos taarrazu bake kındaki plânlarını tamamen suya düşürmüştü. 9 ağustos sabahına kadar, Türklerin vaziyeti çok na- zikti. Nara boğazına hâkim olan Sarıbayır sırtları teblikede idi. Bu- nua şimalinde, bütün sırtların are kadan çevrilmesine müsait bulu- nan Anafarta gediği pek az kuye vetlerle müdafana edilmekte İdi. ( Arakası var ) S — — ——— p SON POSTA dstanbul BORSASI 4 -3- 1933 Paralar (satış) kuruş ( 8— 213,00 1raca 2N7,— 11700 15,50 B0 — 26,00 &—| 20 kuros ? şilin Avva J peneta | Markı | slotl 1 Pengü 20 ley 20 dinar | Çerveseş —< Çekler TA, Prag 0ATI3SS| Viyana 123 — | Madrlt *9,2023 | Berlla 3,3683 | Varşova sıB175 | Peşte 2 4N7 | Büsreş 61475 | Belgrat VIT | Mosseva senetlor! P& D ? ğ —;:ı:ğu__ #Fi ; Londra Ney - yörk Parla Milane Brükssl Atina Coaevre Sofya Amsterdam Hlaso Lira İşBank.(Nama) 10,15 | Ansde'ek M0 1750 » (Çilâmile) l | Şark D, V, ? (Mücss a)ilü—> | . Tramvüy Osmanlı Banı 5;— Üsküdar ea £e kalk - .'».'hj Terkes Şirketi Hayriye 15,00 | Helç 090 | Havagazl Azadolu #GEV. 35, | Teleler . 440 P. 2373 | Bemesil Esham ve Tahvilâ! Lora | * Dahiil DEÇİS | Rep Na — EZS0 | Trnmevay 550 | RWba Sayril maht —— öf0 | Üsülldar su bağdat tertip D 8.Z | Terkos Elekicik , M L25 | BORSA HAR.Cİ Meskükal Tabv lât- Lim | Türk Alum — 80020 | (vReşat) lap * T4 (Vandt) PR « Rus , Meccldiye bank :0t (Oa. B) 224 Ü0 46425 | İmce beşibieiik alduz Wkaheciye ) <ÇA) Üat ) asıdaı LÜÇAD (Reşaty — , 4S0 UVasliş — Ç g — | ada 1Cr.Fa, 1480 158 » » AM 10300 Uzamlt) S'P . ie c aei Ö Yaldaz işsredler bügün musssie görm essizler.