İSTANBULDA: Mister (İl)rc;u G Mister KenedBenim BuHusustaki Isra- BAA d İNGİLİZ CASUSLARI öreceğim rımdan Dehşetli Surette Kuşkulandı — Yalancı hastalığında e derece mouvaffak olmuşlu, ki... Genç ve güzel kadının ani hastalığına acı- mamış kimse yoktu. * Ben Şişlide (Perihan) sokağın daki esrarengiz evde beklerken, (Greta) yı korkunç — şebekenin reislerile görüşmiye göndermiş- tim, Yatağın içinde geçen on sekiz saatlik tren seyahati, casus kadını . hiç yormamş gibi idi, Gecenin — alaca — karanlığında (Greta) evine avdet ettiği zaman, casus (Kened) in iki saat sonra geleceğiai söyledi. Şaşırdım. İşi noksan yapmışınız, de- Mister Corcu dim, ben yalnız görmek istiyorum. Greta, şimdiye kadar benden bu derece / sert ve kat'i bir h- tap duymamıştı. Buna rağmen bana karşı itaatinden kat'iyen Fariğ olmadı. N — Mister Kened, Mister Core eenaplarının emrile sizinle görüş- meye gelecek. — Mister Corc öyle mi em- retti? — Evet.. — Siz Mister Core İle görüş- tünüz mü? — Tabül — Size bir şey sordu mu? — Avdetimiz sebebinl sordu. — Ne söylediniz? — Bilmediğimi söyledim, Bu sorgularınm, Gretayi hiç memnun etmedi. — Sinirlendiğini bana hissettirmek — istemiyordu. Bütün bu sorguları, muvaffâkı- yetl hazırlamş olmamın — güuruürile sıraladığıma hükmediyor ve her sualime nazikâne cevabını. ver- yordu. — Şimdiye kadar — Mister (Core) un yanında mı idiniz? — Bir saat yanında kaldım. Ankaradaki — faaliyetimiz hakkında izahat vermediniz. mi? — Verdiğim malümattan Miz- ter (Corç) çok sevindi. (....) müs- tahkem mevkünin tahkimat plâne larımı ele geçireceğimize tama- men kail oldular Yalnız en mü- him bir zamanda işimizin başın- dan ayrılmamızı İüzumsuz — ve hatta manasız buldular. — Başka? Kendisi sizl — görmeden evvel bir defa Mister (Kened) le görüşmecizi arzu etti. — Mister (Corç) ile ne vakit görüşeceğiz? — O Mister (Kened) in, ken- disindea alacağı talimata bağlıdır. Bütün zekâsına rağmen ce- kadından — istediğim — malü- matı tamamen almıştım. Casuslar, her nedense, beni kendilerine ait ikametgâhlarına götürmüyorlardı. S Filhakika iki saat sonra Mis- ter ( Kened ) geldi. Hayret lzhar ederek: y ç — Apansızın geldiniz, kat'i bir lüzum var mıydı? diye sordu. — Evet muhakkak — lüzum gördüğüm için geldim. — Planı ele geçirmek için ne yaptınız ? — Mütemadiyen çalıştım. — Netlce ? k — Henüz bir netice alama- dık, maamafih... — Neticeyi almadan sizi bu- raya getiren sebep 7 — Mister ( Corç ) ile görlüş- mek İâzım. — Bana söyliyemez misiniz? — Hayır! Casusun bayreti arttı. Hade- kalarında birer yıldız. gibi yanan gözlerini, bir müddet için bir noktaya dikti. Sonra: — Bir tehlike mi sezdiniz? — Israr etmeyiniz. Belki hiç- bir şey yoktur. Fakat Mister ( Corç ) ile görüşmiye mecburum. Ban buraya Mister (Corc)u görmek için geldim. İstanbuldaki şebeke relsini gör- mek için gösterdiğim 1srar mister (Kened)i ciddi bir merak ve te- cessüse — sevketmişti. Verdiğim Çingen la bir şeyler sormıya cesarat ede- medi sadece: — Bu gece behemehal gö- rülşecekmisiniz? — Mümkün olursa! — Bu gece görüşmeniz. mu- vafık değildir. Yarın zeval rad- delerinde büyükadadaki (yat) ku- lübünde mister Corç sizi madam (Greta) ile birlikte bekliyecek, Hususl bir yerde fahat ve tehli- kesiz konuşursunuz: — Pok ala... — Faaliyetiniz hakkında İza- hat? — Neticeyi şimdilik emniyet- I kat'iI cevap karşısında, daha fax- le bekleyebiliriz. (.....) Müstahkem mevkiinin müdafaa esaslarını gös- teren plânların aslını ele geçir- mek İçin, vaziyeti tamamen ha- zırladım. Casus, bütün alâkasile dinli- yor ve dikkatini yalnız gözleri- içinde topluyordu. Ben devam ettim: — Bana verilen ilk varife, bu kadar mühim ve müşkül olma- maliydi. (Arkatı var) eler Kıralı Karlos Öldürüldü Kırallarına ağlayan çingeneler Çingenelerin — kıralı Karlos enlerde Fransada Nuvayyon ur Sart kasabasında esrarengiz bir surette öldürülmüştü. Fransa hükümeti, uzun tahkikat netice- sinde Çingene kıralmın katilini bulamamıştır. Kıralın — parasına tamaan öldürüldüğü zannedilmek- tedir. Fransada arabalarla seyyar tiyatro — kumpanyaları — şeklinde ve çalgıcılıkla geçinen çingeneler kırallarına muazzam bir cenaze- merasimi tertip etmişlerdir. Ceonaze merasimine çoluk ço- cuk, kadın kerkek büyük bir Çinğene kafilesi iştirak etmiştir. Merasimde matem — havaları çalınmış ve kıralın cesedi, Çin- gene usül va - taamülüne göre hususl bir ayinden soara defne- HİKÂYE Bu Sütunda WHergğin Nakili: Hüseyin Zeki Adam Olacak Çocuk!.. yaşında. Erkek, kadına — E, Salih dayı ile görüşmek istemiyor mısın? Kadın— İstemiyorum, dedim yal Erkek — Pek Ala, ban çocu- ğu alıp götürüyorum. Kadın — Hayır, çocuğu ken- di akraban arasına sokmıyacaksın. O, beanimle evde kalacak. Erkek — Bu evde sen mi hâ- kimsin, ben mi? Aliyi götürece- gim; Ali, buraya gel. Kadiın — Hayır, Ali, gitme! Erkek — Ali, babanın sözünü dinle, yoksa... ( Erkeğin tehdit eden hareketi ). Kadın — Ali, bir adım atmak bedbahatlığında bulunursan, ev- velden haber vereyim, bu, sana çok pahalıya mal olur. (Ali hare- ketsiz ve dilsir durur ) Erkek — Ali, benl dinliyecek misin ? Kadın — Ali, söylediğimi unutma! (Erkek, Aliyi şiddetle kolundan tutarak sarsarj: — Haydi bakalım! Kadın, Aliyi diğer kolundan tutarak, kocasına hitaben: — Sana olmaz, demedim ya? Kendi allemin ananesine tevfi- kan terbiye verdiğim yavrumu, senin hiçbir şeyden haberi olme yan akraban arasında unutulma- sına müsaade edemem... Ali, iki tarafın tazyikından sabrı tükenerek: — Of, omuzlarım! Kollarını koparacakaınız. (Şiddetli bir ha- reketle kadın Aliyi — kurtarır ve beraberce başka bir odaya giderler.) Kadın, muzafferane, cebinden on kuruş çıkararak — Al, Alı, bunları sana veriyorum! Hayatinda ilk defa olarak itaatlı bir evlât oldun, aferin... Ali — Teşekklür ederim, anne. (Bir lâhzade, zemin katına açılan büyük pencereden aşağıya siçri- yarak çarşıya koşar. Yolda, mü- kavemetten vax geçerek yalmı çakmış olan babasına tesadüf eder.) Ali — Babacığım, bak, işte seninle beraber gelmeyi tercih ettim. Erkek, gayet memnun— Aferin çocuğum. Çocuklar, babalarına böyle itaat etmelidirler. Ali, safdilâne — Annem, evde kalayım diye on kuruş verdl. Se- ninle beraber gelmem için kaç para vereceksin? — Erkek, bu kurnazlığın mahira- me olmasından dolayı mahzuz —- — Annenden beş kuruş Faz- la.( On beş kuruş verir.) Ali — Teşekklür ederim, ba- bacığım. ( Kafasından ) on beş, on daha, yirmi beş eder... İş iştir.. (Babasının uzattığı eli tutar, lâkin aklına yeni bir fikir gelir. Birkaç saniye sonra) Baba, başım dönüyor. Sen ve annem beni ©o kadar sars- tınız ki hâlâ başım — dönüyor, ayakta duramıyorum, düşeceğim. Erkek endişeli — ÜÖyle ise eve dönmen hayırlı olacak! Ali — Hakkın var, baba, Allaha- tsmarladık, bemen eve dönece- ğim. ( Eve geldiği xaman, anne- sini hlddetli bulur, dayaktan kur- tulmak için ) anneciğlm, tasavvur et ki, yolda babama tesadüf ettim. Beni zorla götürmek istedi. Hatta senin verdiğinden beş kuruş fazla werdi. Lâkin sana itaatsizlik etmek istemedim. Hemen, dört uala, sant koştum. Kadın, derhal gülümveyerek: —Aferin, bevim cici oğlum, Anne- nin yavrusu olduğunu ispat ettin. Babanın verdiği on beş kuruştan mahrum olmıyasın diye al sana beş kuruş - veriyorum. Bak, ne kadar yeni.. pırıl pırıl.. Amma, #vvelce verdiğim on kuruşu iade eti Ali — Güzel amma, anneci- ğgim, ben onları harcadım; bir daha bana para vereceğin zaman mahsup edersin. Kadım, yalnız — Vallahi bu çocuk bir harikal.. ( Bir saat son- ra, erkek avdet eder; kadın ile aralarında kat'iyen söz geçmerz.) Erkek, oğlunu bir kenara çe kerek: — E, başın yavrum? Ali — Temamile geçti, yalnız... Erkek — Yalnız? Ali — Bilmiyor musun? An- nem, senin bana on kuruş ver- diğini öğrenince, hem evvelce sana itaat etmiyeyim diye verdiği on kuruşu, hem de senin verdiğini elimden aldı. ( Ağlar gibi yapar) Erkek — Vah, vahl ( Birdem- bire ) al, yumurcak, yirmi beş kuruşunu, ağlama! (kendi kendi ne) zavallı çocuk, benim yüzüm- î'ın?uınmn. Böyle şey olur mu, ç Ali — Teşekküir ederim, bar bacığım. Fakat anneme hiçbir şey söylemiyeceğini va'det.. Erkek — Müsterih ol oğlum.. Ali, kendi kendine — On on- beş daha yirmi beş, beş daha otuz, yirmi beş daha elli beş... Komşular: — “Adam olmazsın!, diyor- nasıl — oldu, lar. Amma, pek haksız davra- nıyorlar... RADYO — 5 Mart Pazar İstanbul — (1200 m.) 18 mas (Nihal Tevfik H, 1846 Orkestra, 20 Bedayit musikiye heyeti, 21.30 grae mofon, ajanse ve boram haberi, saat ayarı. Ankara — (1653 m.) 12.80 - 19.80 Ankarapalaş — Örkestrası, — 18 « 18.40 Alaturka saz, 18,40 - 19,10* gramofon, 19.10 » 19.40 Alaturkâ saz, 19.40-20,10 gramofon, 20.10 — ajans haberleri ve hava raporları. f Braslâv — (825 m.) 20 Intihabatın malüm neticeleri,| orkestra, £8 Berlin- don Haklen akşam haberleri, Brüno — (841 — m.) 20 Prağ ile Ostravanın koönserleri, Müklakar — (360 m.) 20 Orkes- tra, Intihabat haberleri, £8 konser. Bükreş — (804 m.) 20.20 Roman- ya musikisi, S1 Viktorya ve Süvarle ismindekl opoeret. Roma — 41 1m.) 20.80 spor ha berleri, 23.45 operet. Prağ -- (488 * m.) 21.90 Kurtlla' küçük piyesler. — 1550 — m.) 20.45 küçük kamadi, 22.80 Çıgan. Viyana — (318 m.) 20 Orköstra. Varşovaa — (141? m.) 20.25 ko- medi, Y1 haflf konser, 28.05 halk konsori. Berlin — (1635 m.) 20 Orkentra, 28.45 n 45 verca bavalar. 6 Mart Pazartesi Breslâv — (8*5 m.) 20.80 konser, 21.830 ceki balk şarkıları, £2,20 gece hahorieri. Brüno — (4t 1045 babhçede sevgi islmli m.) 20.25 Nüt ile solo, Potpouri, S1 radyn ko- medisi. Bükreş — (394- m.) £0 Romanya musiklâi. 20.40 gramolon, Si salon orkestramı. Roma — (1 — m.) 20 haber ve gramolan, 21:45 haflf musiki. Prağ — (188 m.) 20 Ludmilla kt- Hisesinden nakli, 20.20 İngilizce ders, 90.25 tiyatro hatıraları. Viyanâ — (518 — m.) Angolina te- mindok! operet. Pi — 660 m.) 20.40 konser, Varşova — (1412 m.) 21 18 Ayde operası, Berlin — (1635 m,) 0 Hermte dera, ANLS5 konser