Memleket Manzaraları Gümüşhane'de Mekteplerin Vaziyeti Gümüşbane, (Husust) — Bu- rada 4 ilkmektep, bir ortamek- tep vardır. İlkmekteplerde 500, ortamektepte de 80 talebe oku- maktadır. Okuyan talebenin — azlığının başlıca sebebi şehrin çok dağr nık olması ve mesafelerin mekte- be uzak bulunmasıdır. Şehir da- hilinde otobüs gibi çok yolca taşyan ve az Ücret alan vesait olmadığı için memleketin bütün çocukları uzaklardaki evlerinden çıkıp mektebe ıidomımık!edirlır. Örtamektebe — gelince, — bu mektebin bir pansiyonu olsa ta- lebasl yarı yarıya fazlalaşacaktır. Kazalarda ve mülbakatta bulunan çocuklar yatı yeri olmadığı İçin vilâyete gelip ortamektepte oku- yamamaktadırlar. Halkevi de maarif sahasında Mühim bir rol oynamakta, halkın tenviri için her hafta muntaza- man konferanslar tertip etmek- tedir. Ev ayrıca konserler - tertip ederek halkın bedil! zevkine da hizmet etimektedir. Antalya'da Hami- yetli Bir Zat Şükrü Elandinin evlerinden biri Antalya, (Hususl) — İzmir ote« N sahibi Şükrü Efendi 'büyük bir hamiyet eseri göstererek iki evini hastahane ittibaz edilmek Bzere hükümet emrine vermiştir. Şükrü — Efendinin bu hareketi bütün şehir halkının memuunye- tini mucip oldu. * Kastamonu'da Kendir Sanayii Gittikçe İlerleyor Kastamonu, (Hususi) — 932 senesinin son aylarına nazaran yeni senenin iki ayı içinde Kas- tamonuda urçan ve kendir satışı fazlalaşmışte. — Etraftan alınan siparişler günü gününe yetiştiri lerek sevkiyat yapılmaktadır. Vi- lâyet haricine her sene bir bu- çuk milyon kilo ve müyta- biye ihraç eden Kastamonu'da gön geçtikçe imalâthane adedi çoğalmaktadır. Bugün sekiz yüze yaka — urgan — tezgâhı — çal.ş- maktadır. Son baftalar zarfında İstan- bula külliyetli miktarda kendir ihracatı yapılınıştır. Alnan sipa- rişler memleketta kendir ve ur- gan — Ücaretinin — yükseleceğini göstermektedir. Anadoluda yapılacak kendir fabrikasının k.mfıı ve keten memleketi olan — Kastamonuda yapılacağını duyan köylülerimiz bu sene ilkbaharda Fazla miklar- da zeriyat yapabilmek için şim- dideo hazırlanmaktadırlar. £ON POSTA | mAZ Çorum'daki Tarihi Eserler Şimdiye Kadar İhmal Edilen Belediye Faaliyeti Son Günlerde Arttı Çorum, (Hu- svsi) — Mem- leketimiz — kırk iki mahalle ve dört bin hane- den — mürekkep yirmi bin nüfus- la bir şehirdir, Şehirde yüzden fazla pımar var- dır. Fakat bu pınarların mec- raları bozulmuş- tur. Şehir balkı mecraların tamir ve tanzimi İçin para tedarik etmiş ve bele- diyenin de bu işi başarman ekarrür etmişti. Fakat Üç sene- denberi bu iş yapılmamıştı. Yeni belediye relsi Şevket Bey bu mesoleyi kendisine İş edinmiş, ve başarmıştır. Fakat bu aefer de İnşaat esnasında bazı yolsuz- luklar olduğu şayiaları çıkmıştır. Şimdi belediye — meclisinde bu mesele münakaşa edilmekte- dir. Bir kısım halk belediye aza- Sinin bü mesi trafındaki mü- Ayancık'ta Feci Bir Kazada Bir Amele Ödü Ayancık (Husust) — Ayan- cık ormanlarından yük nakleden Zıngal şirketi dekovilinde bir do- lu vagon İnaltı istasyonunda ma- navra yaparken yoldan çıkarak devrilmiş gardifiren Yusuf vaço- nun altında kalarak ölmüştür, Di- ğer bir amele de ağır surette ya- ralanmıştır. Kazatahkikatına müd- deiumumllik vazıyet etmiştir. Ayancık Hi âllahmerinde Ayancık ” (Husust!) — Karza- mız Hilaliahmer koöngresi yapıl- mış, reisliğe Zingal şirketi dok- toru — Şerafettin, - veznedarl ğa tüccardan Ferit, kâtipliğe Tayya- re cemiyetinden Salâhattin Bey- ler, azalıklara 'tsanife Haydar ve Şefika Hanımlarla Hâkim Ömer Lütfi, doktor Mehmet Ali, bele- diye reisi Haydar Beyler se- çilmişlerdir. Düzcede OrtaMektep Düzce (Husust) — Maarif ve- kâleti, binası muhasebi hususiye tarafından tedarik edildiği —tak- dirde Düzcede bir Ortamektep tesisine karar vermişlir. Burada Ortamektep için elverişli binalar vardır. Husus! muhaseba — bütçe- sinde bu sene bina tedariki için para ayrılacağı tahmin - edilmek- tedir. Düzce'de Himayei Etfal İçin fane Toplandı Düzce (Hususi) — Müftü Kürt xzade Mehmet Efendinin teşebbüsile Düzcenin büyük ca- münde İstanbuldan gelen Hafz Tahsin Efendi tarafındaa' bir mevlüt — okunmuştur. Mevlütta senelerden beri görülmemiş bir kalabalık olmuştur. Kürt zade Mehmet Efendi camide halkı Hi- mayei Etfale yardıma teşvik etmiş bu teşvik necicesinde derhal bir fane açılarak oldukça ebemmi- yetli bir yekün toplanmıştır, Çorum'daki tariht Osmancık kale ve köprüsü nakaşasını haksız görmekte - ve senelerdenberi sürüncemede ka- lan su işini başardığı için bele- diye reisi Şevket Beyi tebrik etmektedir, Çorumun Tarihi Kale ve Köprüsü Memleketimizin tarihl eser leri itibarile çok büyük ehemmi- yeti vardır. Çorumun Osmancık kazasında tarihi kale ve köprü bu tarihi ezerlerin başında gel- mektedir. Kale rivayetlere naza- ran —Osmancık isminde bir Türk emiri tarafından yaptırılmıs, 795 tarihinde de Yık dırim Beyazıt ta- rafından fethedi-- miştir.$ Köprüye gelince TYS sene- sinde — Yıldırım Beyazıt tarafın- dan İnşa — etti- rilen bu köprü elân ilk inşa tas rihindeki mota- netini muhafaza eden muazzam bir Türk eseri san'atidir. Evliya Çelebi, seyahatname- sinda bu köprünün 19 göz oldu- gunu — kaydetmektedir. — Fakat mumaileyh seyyabın bir rakam hatasına düşmüş olması muhte- meldir. Çünkü köprü 19 göz değil 15 gözdür. Yalnız Evliya Çelebi seyahatnamesinin 'ikinci cildi Çorumdaki eski eserlerin en doğru bir kataloğu halinde- dir. Ve seyyah her eser hakkın- da mufassal, doğru ve vesaika müstenit malümat vermiştir. |Bandırma'da Maarif Ve Belediye İhtiyaçları Nedir | $ " Bandırma'da Bandırma, (Hususi) — 45-50 bin nüfusu havi olan kazamızın en bükük ihtiyaçlarından birisi de mektep meselesidir, Bu şedit ihtiyaç gün geçtikçe yoksuzluğunu göstermekte oldu- ğundan — tekrarlamıya — mecbur oldum. Kazamızda canlı bir maarif hayatı olup üç ilkmektep vardır. Mevcut ihtiyaca bu Üç mektep kâfi gelmemektedir. Bu mektep- lerden her sene 150- 200 tglebe mezun olmaktadır. Mezun olan bu gençlerin bir çokları vaziyeti maliyeleri dolayısile diğer yük- sek — mekteplere — gidemiyerek tahsilsiz. kalmaktadırlar. Vekâletin 033 senesi iİçinde kazamızda — bir —Orta mektep açması İle Bandırma gençliğinin en mühim büyük arzusu yerine getirilmiş olacaktır. Bandırmada Bozuk Yollar Şehir — dahilindeki caddeler gayet güzel ve parke taşlarile döşelidir. Fakat şehirden ayrık dıktan sonra caddelerin bozuk olduğu yeknazarda göze çarp- maktadır. Meselâ: Bandırma » Gönen -« Belediya binası Manyas. yollarının arızalı olma- sından otomobille bu mesafeler ancak 4 - 5 saatte katedilmekte ve birçok müşkülât ve tehlike- lere maruz kalmaktadır. Nakliyat ve ticaret için pek büyük ehemmiyeti haiz olan bu yolların tamiri ticaretin inkişafı için çok faydalı olacaktır. M, M. Menemen'de Gençler Birlâiğinin Konfe- ransları Devam Ediyor Menemen (Hususi) — Gençler birliğinin tertip ettiği konferanı- lar devam etmektedir. Son kon- feransı kaymakam Ali Nihat B. vermiştir. Mumaileyh konferan- sında — edebiyatımızın geçirdiği devirleri divan edebiyatının meş- bur şairlerini izah etmiş ve Füzu- liden, Nef'iden bazı müntehap parçalar okumuştur. Birliğin köycülük şubesi de açılmıştır. Bir mecmua çıkarıl- nıya başlanıldıktan senra neşri- yat şubesi de açılacaktır. * Birkaç Mısra Hakkında Düşünceler Nurullak Ata | Bugünlerde genç bir şairin, İsmet Hllııılı'nnıı |işrluinl oku- yorum. 48 sayfalık ufak bir ki- tap. * 1 yıldız aktı , (1), doğrusu pek boşuma medi; fakat gürlerde vaitten fazla bir şey, bir kuvvet var, İsmet Hüsnü, alâka ile takip ettiğimi geçene lerde de lediğim * d .ıirlırindelıfu:.by Mıııiıııii hçı?dı onun kitabından değil, mamr zümelerinin birinde fikrimi işgal eden bir noktadan bahsedece- ğim, * Tütüncü kızları , ilk defa * Çığ , da basıldiğı zaman, ga- zete sütunlarında değil, edebi- yatla uğraşanlar arasında hayli münakaşa edildi. Bu manzumeyi muhakkak okuyun; şairin en gü- zel değilse de en iyi anlaşılan, merziyetleri gibi larını gösteren manzumelerinden birk dir. O manzumede benim fikriml | işgal eden nokta şudür: İsmet Hüsaü, — sabahleyin — fabrikaya giden tütüncü kızlarını tasvir ederken diyor ki: Yürüyüşlerinde figür, ellerinde manikür, Yüzlerinde boya, pudra, gözlerinde şaten yok, Ayaklarında podösüet kundura, sıtlarında krep saten yok, Bu satırlarda bir ahenk var; | fakat bunlar, doğrusu, — şiirin bedefinden uzaktır. Haltâ bizl rahatsız ediyor; çünkü şairz “Yürüyüşlerinde figür, ellerinde maniküör, derken biz hemen gözümüzün önünde böyle bir kız çizmiye başlıyoruz, Fakat birdene bire — “yok,, kelimesi ile şair bizi © hayali silmeğe davet ediyor. İşte bu bizi rahatsız ediyor. Şair, hedefine varmak İçln,! dolambaçlı yollardan daima kaç- | malıdır. Şiirin lisanı * direcct ,, | (dosdoğru ) olmağa mecburdur; r mücerret kelimelerden, ilim wst- Jâhlarınden — çekinmesi lüzumu, teşbihten bile kaçımıp istiareye başvurması veya sadece - olanı olduğu gibi söylemesi bunun içine | dir. Vakıa ipbamı seven ve bu- | nun için yaln z küçük bir zümreye hitap eden şairler bazan bizi erf mücerredat ile heyecanlan- mağa da davet ederler; fakat | onlar bile o mücerredatı müşahe | has bir bâle getirmeğe çalışırlar. | lsmet Hüsnü ise herkese hitap | ediyor; bunun için mücerretten ve zihni iki ameliyeye mecbur eden “müşahhas,, lardan çekine melidir. İ O mısraları müdafaa etmek | kabil değil mi? Elbette kabil.. İsmet Hüsnü içtimal müsavatsız- | isyan eden şairlerdendir. ı';'tlıllıdl kızlardan bahsederken yalnız onların hâlini tasvir etmek | istemiyor; onlarla . diğer kadınlar | arasındaki farkı da işaret etmek | lstiyor; bunun için süsiü, rzengin kadını da tasvir edip aradaki farkı daha iyi göstermek istiyor. Böylece içt'maf musavata zlık fike rini, yani mücerret bir fikri mite şabhas kılmağa çalışıyor... Âtal fakat Ööyle isa başka bir çareye başvursun, ikisini ayrı ayrı| tasvir etsin. Zaten yukarıya aldığım mısralarda bir isyandan ziyade bir tevekkll, hihayet bir tazallüm bâli var. İıyın manada, ahenkte değil, “Yok,, kelimesi ber satırda tekrar edilcbilse isyan havasi belki gelebilecek... Okunmasını çok istediğim bu kitaptan yine bahsedeceğim. â“ kurup.