10 Sayfa — İSTANBULDA: SON POSTA IBlr Ölünün Hâtıra nonerından! İNGİLİZ CASUSLARI İstikbal Meselesi Mi? Bitirmek Üzere Oldugunuz Bu Mühim İşi Yarıda Bırakmak... —26 — Grotayı alâkadar eden bu mübahasa geç vakte kadar de- vam etti... Ayrılacağımız sırada dostumuz — Otelde kalmanız emrivâki olmasaydı, evimde sizi misafir görmekle ne derece meomnun ©- lacaktım dedi. Bütün bu #sözler, hâdiseler (Greta) çibi bir casusun herşeyi yapabileceğine beni Ikna ediyor- du. Otomobilde, faaliyetimize dair bir kelime bile söylemiyorduk. Odamıza girdiğimiz zaman (Greta ) içten gelen bir memn>- niyetle: — Sizl tebrik ederim. Ümlt- ton Fazla ümidimizden fazla bir kabiliyet. Siz ihya olacaksınız. Teşkilâtımız sizi ihya edecek, di- yordu. Ben sükünetle: — Ortada benüz bir şey yok, dedim. Gülerek: — Muvaffakiyet — kapısının anahtarını ele aldıktan — sonra mesele varmı ya ? Ortada hiç bir şey yok Iken şimdi ortuda herşeyin olması için kuvvetli çareler bulundu. Ben gülüyordum. Casus kad- nın takdiri, ne yalan söyleyeyim beni hakikaten sevindiriyordu. O ilâve ediyorr: — Siz ip ucu ele geçirdiğiniz- den bahsediyorsunuz. Yalnız ip vcu değil, Mister ( Jorj)un sene- lerdenberi uğraşıp ele geçire- mediği plânı artık elde edece- gimize şüphem kalmadı. — Bu kadar ümitvar olmak caiz değil, sukutu hayale uğra- makta mümkündür. — Muvaffakiyetsizlik mi? Ar- tık bu kabil değil, sizin her şeyi idare edeceğinizi, istenilen her şeyi ele geçireceğinize katiyen eminim. — Bunu zaman göszterecek. — Haydi raporunuzu yazınız! — Kime? ÖGreta bu sualin cevabını, yak miz gözlerimin içine bakmalkla vermiş oldu. — Lüzum var mı? dedim. Faaliyetimi ha hesabını son nok- tasına kadar vermiye mecburuz. Şimdi bu, sizin vazifenizdir, dedi. Ben böyle bir rapor vermeden evvel, bizzat İstanbula gitmeği xaruri buluyorum: Bu cevabım, Gretayi şaşırttı. Hiç bir şey söylemeden epeyce düşündü. — Ne vakit gideceksinlz? — Birlikte gideceğiz Madam, hemen bir iki gün ıçuıdı gitmek lâzımdır. — Sebebi? — Mister Jorj Ve görüşmek fetiyorum. Greta, — tanıştığımız göünden- bir nevi lhmılııdık dııymığı ve beni kısa, kısa isticvaba lüzum görüyordu. — Benim bilmediğim bir se- bep İçin mi görüşmek — İstiyor- sunuz? — Siz belki bilmiyorsunuz, yalnız bana taallük eden bir istikbal meselesi için... Malümyal!.. Böyle mübim bir macarada İstik- bal için bazı teminata muhte- cım da... — İstikbal meselesi mi? Bu İözumsuz bir endişe, bitirmek Üzere bulunduğunuz. bu mübim işi bu kadar basit bir mesele İçin yarıda bırakmak caiz mi? — Yarıda bırakmıyacağız. Bir İstanbul seyahati, bize bunu daha kat'i bir surette temin edecektir. Greta her şeye rağmen beni fikrimden vargeçiremiyeceğiti artık tamamile anlamıştı. Bu ka- dinin en! mühim — vasıflarından biri de, arzusuna tamamen mu- halif dahi olsa, hislerini izbar etmeden karşısındakinin kararına iştirak etmektir. — Siz mademki lüzumlu gö- rüyorsunuz, boşuna vakit geçir- mek caiz değildir, dedi. — Yarın siz bir bastalık alâ- meti gösterirsiniz, etrafa bunu lgıı cdeı- ve bu bıhını ılı he- men yarığ akşam İstanbula hare- ket ederiz, dedim. Bu fikre casus kadın bilâ itiraz muvafakat etti. Ve filhaki- ka programımız mucibince ertesi gün Greta hastalandı. Ötel müe- tahdemlerine — telâşla — müracaat ettik. Öğleye doğru, hastalığının apandisit olması ihtimaline mebni teşhis ve acilen tedavisine devam edilmek üzere “İstanbala avdet Tüzümunu ileri sürdük. Ankara- daki — mütehassızlar — tarafından muayene için bilhassa otel müdü- rü tarafından yapılan tekliflere, Greta kat'iyetle itiraz ediyor, İstanbula avdet için ısrarla mü- temadiyen sinirleniyordu. Greta'« nm bu sinirli 1srarıma, otel mü- dürü ve idare adamları bile ta- hammül edemediler, bana İstan- bula avdet tavsiyesinde bulun- dular. Bizi arıyacak — dostlara karşı vaki halin anlatılmasını kendilerinden rica ettim. Bavulla- rumızı ve her şeyimizi bhazırlıyarak ncele bir tesadüfle temin edebil- diğimiz yataklı vagona canımızı dar attık, Greta'nın — zekâsı, — şahsiyetl beni cidden korkutmağa başla- miştı (Arkası var) Karısını Ve | Kay- nanasını Öldüren Bir Canavar ( Baştaralı 1 diği genç karısı ve kayınvaldesi le Mardine doğru Halepten ha- reket etmiştir. Yolda gelirlerken Ahmet Harun her — nasılsa inel sayfada ) firsatım bularak — kayınvaldesini karısından haâbersiz olarak ta- banca ile öldürmüştür. Harun cinayeti yaptıktan son- ra karısını alıp Mardine iki saat uzakta bulunan Reşmil köyüne gelmiştir. Orada bir hafta kadar bazı bildiklerin evinde misafir kaldıklan sonra e civarda bulr- nan başka bir köye gitmek Üzere Reşmilden ayrılınıştır. Aradan birkaç gün geçtikten sonra Reşmil köyünde bir çoban tından dışarı çıkımış kınalı bir kız ayağı görmüş. Bunun öldürülmüş bir kadım ayağı oldu- ğonu anladığından - derhal köy halkına ve jandarmaya haber vermiştir. Çukur eşilip ceset ç- karılınca bu kadının beş altı gün evvel köylerine gelip misafir ka- lan Ahmet Harunun karısı oldü- gu anlaşılmıştır. Çok güzel vü- cutlu, uzun kumral — saçlı, siyah gözlü narin bir kız olan bu iki aylık eli ayağı kınalı gelin para- sına tamaan kocası Ahmet Ha- ran — tarafından — öldürülmüştür. Jandarma derhal meseleye vaz'ır yet etmiş ve Harunu aramıya başlamıştır. Ahmet Harunun ce- beri ilk defa olarak bana karşı | nuba firar etliği anlaşılmaktadır. bir | koyunlarını otlatırken toprak ak | ee - Ti urkıye Suriye İrak ( Baştarafı 1 inol #ayfada ) ktiran etmiştir. İlk top- lanacak olan budut tayini komis- yonunda Türkiyenin de bir mü- messili bulunacaktır. Bu komisyon Türkiye, Irak | ve Suriyenin müşterek hududunu kat'i şekilde tasdik edecektir. Gümrük idarelerine gelince; Türkler bazı gümrük merkezlerini hududa yaklaştırmak — arzusunu göstermişlerdir. Suriyenin bu me- vele iİle bir alâkası yoktur, Şimendilfer meselesi: Son An- kara itilâfnamesi bizim arazimiz dahilinde ve budut Üzerinde bu- lonan şimendifer Işleri İçin yakin- da Suriye ile Türkiye arasında yeni müzakereler cereyan ede- cektir, —— Almanya'da Açlık Berlin, 8 — Almanyada iktı- sadi sıkıntıya maruz kalan ahali- ye kırk bin kental yağ va yedi yüz bin kental çavdar dağılıla- caktır. FEVROZIN Gripin, ;in ve sızısının lüşmanıdır. | ( Baştaratı 1 'nel ı.yhdı) | an'daki Japon — membalarından | bildirildiğine “göre Japon piştar- ları ileri hareketlerine devam ederek Pey-Kung'u İşgal etmiş- | lerdir. Jehol, 3 (ALA.) — Ling-Yu- an'ın şarbindeki mevzilere giden Çin takviya kıtaatının gelip geç- mekte oldukları Pingşuam Ling- | yunn yolu, Japon tayyareleri ta- | v ndııı bombardıman edilmek- Mukabil Taarruz Pekin, 3 (ALA.) — Çin we- nabiinden sant 21 de alınan res- mi bir telgrafta bildirildiğine göre Çin kuvvetleri mukabil ta- arruza çeçerek — Japonları Ling- yuan'dan çıkarınışlardır. Şanghay, 3 (ALA.) — Çinlile- rin Jehol'de gösterdikleri muka- vemetin rzayıflaması Çinin her ta- rafında acı bir tesir yapmıştır. 1500 Maktili Fekin 3, ( A. A. ) — Çerşam- ba günü akşamı ve dün çinlilerin uğradıkları zaylat 1500 ölü, 3000'e yakın yaralıdan ibarettir. Japonyanın Dün Uğradığı Müthiş Felâket! Tokyo, 3 (A.A.) — Kamaişi de şiddetli bir orkos hâdisesl olmuştur. Denizin kabarip saldı- ran suları o havalide büyük za- rarlara ve birçok kimselerin ölü- müne sebep olmuştur. Sular 1500 evi sürükleyip götürmüştür. Şimciye kadar 370 kişi ölmü”; yüzlerce kimse yaralanmış ve « « tadan kaybolmuştur. Facianın Neticeleri Tokyo, 3 — Japonyayı teşkil eden adaların en büyüğünün şimali garbi sahilinde 300 millik bir sahayı bu sabah bir harabe- ye çeviren şiddetli bir zelzele ve ondan sonra vuku bulan orkos bâdisesi ıııııııııdı 306 kişinin MıRO Uzak Şark Muharebesi Şiddetle Devam Ediyor ı ! oldngu, 1222 kişinin yaralandığı ve 201 kişinin de ortadan kay- bolduğu şimdiyeo kadar gelen haberlerden anlaşılmıştır. Bundan başka binlerce ev harap olmuş, - binlercesi de «« altında kalmıştır. Denizin birdenbire ve şid- detle kabaran suları 1200 kadar gemiyi, sandalı ve kıyığ alıp gölürmlştür. En çok Vat, Mujagi ve Amorl eyaletleri rarara uğra- mıştır. Birden kabaran dalgalar To- kie'nun 200 mil şimalinde bulu- nan İshl Monanki'den Houshle'nin şimalindeki buruna kadar uzanan sahile korkunç bir şiddetle sa- dırmıştır. Kamnishi, Yamada ve Myako mıntakaları da çok büyük zarar ve hasara uğramıştır.. Kamaishi de 300 ev yanmış, 1000 kadar ev de yıkılmıştır. Sahil boyunda- ki köylerden bazıları büsbürün kaybolmuştur. Birçok meşbur tâyyarecilerin büyük Okyanosu aşmak için ha- valandıkları Sabishiro plajı da harap olan yerler arasındadır. İmdat GidiyOr Tokyo, 3 (A.A.) — Bahriye nerareti zelzele Felâketine uğrr yan sahaya 10 — torpito muhribi ve 3 deniz tayyaresi gönder- miştir. En Son Cetvel Tokyo 3 ( A. A.) — Saat 20 de neşredilen resm! rakamlara göre zelrele esnasında 541 kişl ölmüş, 1000 kişi yaralanmış, 404 kişi de ortadan kaybolmuştur. yarea —— Gün 8| TAKVIM — CUMARTESİ Kasım 4 MART 623 li_ö Ruml 19 - Şubat - |: Arabi 4 * Zilkmde 1881 Vakit | Ezani |vasatl Güneş | 1228 |& 20 |Akşam Öğle |& 21225 | Yara ikindi |0 88 | 15 36 | Lnsak B ı vljou B 4f 4sı Ege Gecesi Çok Parlak Ve Güzel Oldu Ege gecesinda zeybek oyniyan gençler Şehrimizde bulunan İzmir ve havalisi gençleri “ Ege gecasi ,, namile perşembe günü Park ote- linde bir eğlenti tertip etmişlerdir. Eğlentiye Ege mebusları, Darük fönun profesörleri ve nileleri, , Darülfünun — talebe cemiyetleri murahhasları İştirak etmişlerdir. Eğlence çok parlak olmuş ve sa- baha kadar bütün uezahet ve gü- zelliğile devam etmiştir. Eçe'li gençler İzmir'in pek meşhür olan ve — beğenilen ııylıok oyum- larını — oynamışlar ve — şiddetle alkışlanmışlardır. Eğlentide Gür- düs, İsparta, Demirci halıları çok .»cazip bir şekilde teşhir edilmiş yenilmiştir. Bundan başka davet- lilere Üzerlerinde“Yaşamak ve ya- şatmak için İzmir Üzüm ve İncir- lerini yeyiniz. , cümlesi yazılı Ü- züm ve incir kutuları dağılmıştır. Ege gecesi her sene tekrar edi-