SÖON POSTA AHMET REİS Yazan: Pigyer Melon Ahmet Parmagım Uzattı... Markiz Kızlarını Birer Birer Kucakladı Ve Onlardan Ayrılıp Gitti Çünkü Ahmet Reis, bu dalreyi, senelerin verdiği tec- rübe ve büyük — bir. itina ile vücuda getirmişti. Bunların içinde bir tane Afrika dilberi ile bir Yahudi kadımı vardı. Her ikâsi de şişman — vücutlü idiler. Bunlardan başka, dört sene evvel Adalardenizine yapılmış bir akının animet mahsulü olan bir Yunan âilborl de mevculttu. Bu arada, hadımağası, — Balecar buğday başakları kadar sarışın bir İspanyol güzelini de saymayı unutmadı. Ahmet Reia, işte bütün bunları top yekün hayatından silmiye karar vermişti. Yükselen feryatlar, alıştıkları bu yaşayıştan ayrılamıyan — kadınların tazallüm ve merhamet dilenme sesleri idi. Hadımağası bu izahatı ver- dikten sonra uzaklaşınca, Markiz di Kastro manalı, manalı büyük kızının yüzüne baktı. AhmetReisin bu hareketl göz- teriyordu ki haklarında husust bir karar verilmiştir ve bu karar kolay, kolay değişmiyecektir. Bu bahis etrafında büyük kızla am- nesi, yavaş yavaş bir hayli ko- nuştular. Onlar, başlarma gele- bilecek akıbet hakkında herhangi bir tahminde bulunabilmek için zibinlerini yorarlarken genç Mad- delana da etrafını alan güvercin- lere yem vermekle meşğul olu- yordu. Ana ile kızın vardıkları hüküm şu Coldu: İik tahminleri yanlışti ve Ah- met Reis, kendilerini para ve menfaat temin etmek için buraya getirmemişti. Bilâkis, onları, vak- tile kendisine fena muamele ya- pan eeki madamlarini, harem dairesini süslemek İçin birer lüke eşya mahiyetinde olarak almış, Cezayire kadar getirmişti Bu, onların kalbinde derin bir ve inkisarın doğmasına P oldu. Bir ara, güzel Lükrerzya şid- detli bir hiddet bubranına kapıldı, haysiyet ve mevkil ile aykırı dü- şebilecek herh; bir küçüklüğü kabul edemiyeceğin! söyledi. Göz- lerinden ateşler fışkırıyordu. Fa- kat annesinin etraftaki duvarlara bakarak yerin kulağı vardır, de- mek (stiyen hâlini görerek sü- künet —buldu. Anlaşılıyordu ki bütün mevcudiyetleri Ahmet re- isin elinde İdi ve onun keyif ve arzusu neyi İsterse ondan başka bir şey olamazdı. Çünkü bütün bu esir ve köleler onun emrinde idi ve hepsl de efendileriain bir işaretine bakıyorlardı. Şu hüâle nazaran kendileri için yepyeni bir hayat sayfası açılıyor demek- ti. Vaktile, ihtişamlı bir eda ile Cenevix saraylarının bahçelerinde dolaşan gürürlü asil Madamalar- dan bugün ortada bir eser kak mamak üzere İdi. O Madamlar ki bakışlarına lâyık görmedikleri canlı, Cansız eşya Üzerine bile Şöyle bir gözlerini — çevirme: dahi bir fedakârlık ııyıı'lırd:.l Onlar işte bu düşüncelerle haşır, neşir olup dururlarken akşama doğru Ahmet reis göründü. Ar- kasında büyük bir hizmetçi kala- balığı vardı. Di Kastro Markiri ile blyükul:ııı hörmet makamında ve gayri ihtiyari ayağa kalktılar. Yalırr Maddalena bu harekete aymadı, kaçtı, bahçedeki bavu- zun arkasına saklandı. Maamafih Ahmet reisin d- adalarının llllll'ıııı ve dunııuı gayot kısa | Sürdü. Bir ara şahadet parma- ğım Markiz di Kastro'ya çevire- rek gösterdi ve sonra hiçbir şey söylemeden çıkıp gitti. Efendiler rinin İşaretini gören cariyeler Markiz'in etrafını aldılar. Ana ile kızlarının ayrılışı gayet basit Resminizi Bize Gönderiniz ** Size Tabiatinizi Söyliyelim Resminizl kupon ile gönderiniz. Kupon diğer sayfamızdadır. 31 Mesul B. Güler yüzlü ve se- rimlidir. — Ser- keşlik yapmaz, ” uysal olur. Ce- Ü sür — değildir, ? “Tehlike, zarar ve mes'uliyet- ? ten — çekinir, $ eğlencelerden ” hazzeder. Na- diren neş'esini zayi eder, Faz- la konuşmasını sever, tavru hare- ketleri sıkıcı değildir. 82 H.M Hasan B. Sakın — ve dü şünce lidir. Gelişi — güzel atılmaz, — söz söylemez, gi- rültücü ve mü- cadeleci — ol maktan ziyade işlerini sulhen balletmek — iş- ter. Hususiyet. lerinin — gizli kalmasımı ister, oldu. Anneleri, kızlarıni birer birer — kucaklıyarak yüxlerinden, gözlerinden — öptü — ve — aonra başı yüksek, fakat her türlü mu- kavemet — »inirlerl kırılmış - bir hâlde kendisine gösterilen yola düzüldü. ( Arkamı var ) GÜL Yapraklarının cazip ve göz kamaştırıcı rengini Simon Kremi — pudrası ve sabununu muntarzaman istimalile temin edebilirsi- niz ki bu suretle cildin te- mizlenmesini yumuşatması ve beslenmesi gibi üç mak- sadın huzulüne yardım eder CREME SIMON (KREM SİMON) Sadıkzade Biraderler Vapurları KARADENİZ VAPURLARI DUMLU PINAR 2ış..ıı.ı SALI wt 16 da'Sirkeci rıhtımından hare- ketle — (Zonguldak, — İnebolu, Ayancık, Samsun, Ordu, Gire- sun, Trabzon, Sürmene, ve Rize) ye azimet ve avdet ede- cektir. Fazla tafsilât için Sirkeci Meymenet Hanı altında - acen- talığına müracaat. Tel, 22134 İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: Nev'i Siklop çelik çember Çember raptiyesi Çember - raptiyesi Bileği taşı için kavalye Miktarı Kilo — 7000 . 300 ” 30 Adet — 100 Yukarda yazılı dört kalem levazım pazarlıkla ve “13502, nu- maralı kararname ahkâmı dairesinde satın alınacaktır, Taliplerin şartname ve nümuneleri gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek Üzere 13-3-033 pazartesi günü saat 14te Galatada ahın satım komisyonuna müracaatları. Emlâk ve Meclisinden: Eytam Bankası İdare 1931 senesi adiyen İn'ikat eden Umumt! Heyet Içtimaında tayin edilmiş olan murakiplerimiz İhsan ve Muvaffak Rıfat Beylerin bu defa 1932 Umumi Heyetinde, 1933 #senesi için dahi Bankamız murakipliklerine intihap ve tayin oedildikleri tcaret kanununun * 352 inci maddesi mucibince ilân olunur. İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: İdaremiz müstahdemini için yerli kumaşından “16,, adet palto yaptırılacaktır. Taliplerin kumaş nümuneleri ve 96 7,5 teminatlarile birlikte 27-2-933 paxartesi günü saat 15 te Galata'da alım satım komisyo- nuna müracaatları, Deniz Kızı Eftalya Hayatı, Şöhreti, Maceraları Hatıraları topluyan: Na Gülmemek İçin Kendimizi Zor Tutuyorduk! Alaturka Kahveleri İçtikten Sonra -— — Nedir? yapabileceğimiz bir yeyse reddetmemiz imkânı yoktur! — İs'afı gayet kolay ve eğ- lenceli bir rica! Burada dostları- mızdan bir Ermeni ailesi var. Onlar da ömürlerinin belki yirmi seneden fazlasını güzel İstanbu- lunuzda geçirmişlerdir. Alaturkaya Aşıktırlar. — İstanbula — Aşıktırlar. Pateye —okuduğunuz — plâkların hepel evlerinde vardır. Her akşam onları çalarlar, İstanbulun ha retile içleri yanarak, gözlerini kapayıp kıvrıntılı Boğazın harin akşamlarını, alışan gözlere ken- dilerini aratan hilâlleri göklere karışmış — minareleri, — camileri tahayyöl ederek dinlerler, hatta zamam zaman ağlarlar. Hele Madam Surpik — sizin adeta Aşıkınızdır, Sizlerin burada olduğunuzu bilmiyorlar. Bu ak- şam onlara çok güzel bir sürpriz yapmak arzusumdayım. Reddet- merseniz onların gösterecekleri şaşkınlığa bir hayli güler, birçok ta eğlenir iyi bir gece geçiririz! Bu cazip teklifi memnuniyetle | kabul ettik. M. Levi bize : — Yalnız, dedi, ben sizleri evveli yüksek İtalyan musikişi- nasları diye tamtacağım. Onun için kat'iyyen türkçe konuşmak yok ! Piyano çalan bir arkadaş, Sa- di, M. Levi ve ben o akşam Er- meni ailesinin oturduğu böyük ve güzel apartımana gittik. Apar- tıman kapısından ayağımııı içeri atar atmaz gözlerimizin önünde o mrada uzakta kalan şirin İstanbul canlandı. Her taraf tamamen şark #slübile tefriş edilmişti ve müte- madiyen türkçe konuşuluyordu. M. Levi bizleri evvelce karar- | laşmış şekilde tanıtımca gayet şen ve sohbeti hoş bir kadın olan hane sahibesi Madam Surpik az çetrefil bir türkçe ile: — İtibarlı, itibarlı diye göğe çıkarttığın bu İtalyan goygo- yezları mı İdi. Aman Allahaş- kına bütün keyfim kaçtı. Ben de İyi bir gece geçirece- ğiz diye kabıma sıgamıyordum. Bilirsin ben alafrangadan anla- mam. Şimdi bu kan ile bu he- rifler bangır bangır bağıra bağı- ra kafamızn etini yiyecekler! | dedil. Ş Gülmemek için dillerimizi 18ı- myor, kendimizi zor — tutuyorduk. Alaturka - pişirilmiş kahveler içildikten sonra Sadi kutusundan kemanını çıkardı. Arkadaş piya- noya geçti. Ben de kalktım, piya- noya yaklaştım. Madam Surpik ummadığı bir felâkete uğramış İnsanların istırabile — kıvranıyor, sitemli bir düşmanlıkla dolu ba- kışlarını başına bu belâyı saran Levinin — ve bizlerin Gözerlerimiz- de diken gibi — dolaştırıyordu. Levinin ve hepimizin gözlerimiz- | de şeytani bir parıltı, az #sonra atacağımız kahkahaların — başlam- gc olan bir pırilli yanıp eö- î* nüyordu. | Nihayet kısa birakorttan son- ra M. Levinin madam Surpiğin pek sevdiğini ve her akşam ar- hl;'yeııllıı:ıq olan plâkını ilerile- mi saatlara kadar bıkmadıgğını söylediği m cazkâr makamından “bir bahrı ga- ma, (1) şarkısına başladık. Madam Surpikin yüzünde fırtınalarla ku- duran bir denizin bir denbire sa- kinleşivermesini hınçkırıklarla bo- bir insanın birdenbire kah- büyük bir değişiklik çöze çerp- ve t» Onun, misafirlerin ı'ıhıı.ıpııı- zin neş'emizi ve halet ruhiyemizi anlatabilmekliğim — için mutlaka bir ruhiyat mütehassısı olmaklı- ğim Vâzım. Bu neş'e içinde o gece de gi- neş doğasıya kadar sürenlerden biri oldu. Yalnız madam Surpi- ğin adedini batırlıyamadığım pu- selerinin yüzümde bıraktığı hara- biyi ertesi sabah aynada gördüm vırdliimlı neş'enin teşekkürünü eda için madam Surpik öpe öpe yanaklarımı soldurmuştu. Kıbrısta Idik. Bir hafta sonra Kıbrısın en büyük sinemasında konser verecektik. Gazetelerle, el ilânlarile, duvar afişlerile sine- ma vasıtasile sokakta dolaştırılan leyhalarla velhasıl akla gelebile- cek batta gelmiyecek yığın yığın vasıtalarla geniş bir reklâm ya- pılmışti. Kıbrısta ve en uzak köylerde iİdrak çağımı bulmuş çocuklardan bunaması yaklaşmış ihtiyarlara kadar Denix Kın Eftalyanın Kıbris — sinemasında konser vereceğini duymıyan kak mamıştı. Nihayet tesiri görüldü. ( Arkası var) (4) Birbağrı gama düştü fikrühayalim Çıkmaz yüreğimden o senin mihrü hayalin TAKVIM —— PAZARTESİ Kasım | 20 ŞUBAT 933 1 Rumt Gün B Arabi ap üti UN Öğe (6 ©|12 28 | Yatm | ikindi | » se | 15 5İ hanak | 0 A6 | 5S 12 SON POSTA GUERRTUZ PT ER Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk ıınhıl İstanbul : Eekl Zaptiyey İdare: Çatalçeyme sokağı Teleton1 İstanbul - 20203 Posta kutumu: İstanbul - 741 'Telgrafi İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE 1400 Kr. t Sene 750 . G Ay 300 » 9 . 480 » 18 N — Gelen evrak gerli verlimez Manlardan — mes'uliyet alınmaz |P cevap için mektupl ara (6) kuruşluk | Gul İlâvesi lâzımdır. | Adren değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetemlzde çıkan resim ve yasılana bilün bakları mahfar ve gasecemize alttir. 1