MALKIN DİLİ HALKIN GÖZÜ HALKINSKULAĞI &ı.ı—Nam * ı'iııı ııı-ı—ıı Tatanbul — Sabık Bursa Muftısı Dün Tevkif Edildi »- ÇARŞAMBA — Maznunlar Müstantik Huzurunda... Bursa, 15 ( Hususl ) — | şe- bat hüdisesine ait tahkikatın tar mamen bitirilmiş olduğunu bik dirmiştim. Artık mesele kat'i olarak adliyeye İntikal etmiştir. Maznunlar belki bugün ve belki de yarın talistantiğin hu- zuruna çıkarılacaklar, isticvapları yapılacaktır. Muhakeme safhasr rün şebrimiz mahkemelerinde ce- | reyan edeceği kal'l surette anla- gılmıştır. Fakat mubakemenin ne | zaman yapılacağını şimdiden kes- tirmek mümkün — değildir. Bu <ihet, istintak tahkikatının hbita- mından sonra anlaşılacaktır. Ev- velki gün tevkif olunan köy imam ve müezzinlerinin isticvap- Siz Ne Fikirdesini IZ Bursa Adliye dairesi ları başlamıştır. Bunlar - verilen l emirlere muhalif olarak ezanı arapça okuduklari — için tıvkifı odi]miılsrdir Bursa, 15 (Hususl) — Dün şehrimizde 1 yşubat hüdisesile alâkadar olarak bir tevkif daha (Devamı 3 üneü sayfada ) Bu, İki Genç Kızdan Hangisi D.hı Güzel, Lütfen Bize Bildiriniz! Dün Anketimize Cevap Olarak Feriha H. Son yapılan güzellik müsaba- kasında isimleri etrafında büyük bir dedikodu uyanan Nazire ve Feriha Hanımlardan, şahınlarını görerek veya resimlerine bakarak hangisini daha güzel buldukları hakkında — karilerimiz — arasında Açtığımız anket tahmwinin fevykinde bir alâka uyandırdı ve İstanbul Hehrinin budutlarını aşarak Ana- doluya kadar sirayet etti. O dere- tede ki, dün bu bususta Düzce- den otuz imzalı bir telgraf aldık. Düzce Gençleri Ne Diyorlar ? Bu telgrafta Düzce gençleri 30 İmzalı Bir Telgraf Aldık Okuyucularımızdan her ' gün bir çok mektuplar alıyor ve bunları sıra ile dercediyoruz. Göndere- ceğiniz mektuplarda isim ve adres yazmayı unutmayınız. sarahaten Feriha Hanımı tercih ettiklerini söylemektedirler. Telg- rafı aynen dercediyoruz: Düzce, 13 şubat ( telgraf nu- marası 176) — 933 güzellik mü- sabakasında 45 numaralı Feriha Hanımın kıraliçe intihap edilme- yişi bedit hislerimizin dehşetli inkisarını mucip oldu, gönülleri- mizi kırdı.. Onun güzelliğindeki müÜstesnalığı ve hususiyetini sar- sılmaz bir iman halinde benimsi- yen bizler Iddiamızın doğruluğu- nu görmek saadetile karşılaşa- bilmenin teselli ve huzurunu am cak ikinci bir seçmede bulaca- ğız. O halde hüznünü, stırabını her an arttıran bir heyecanla benimsiyen Düzce gençliği; alâ- kadarlardan bu lütüfkârlığı sade- €e bir rica ve istirham olarak değil de umum! bir arzunun İsa- Nazire H, betli Irşadı balinde bekliyor. Sar mim! hörmetler. Düzce gençliği Hamına otuz İmzayı havidir. İstanbullular Ne Fikirde? Şehrimizden gelen cevaplara gelince, bunların arasında düa Feriha ve Nazire H. taraftarları meyanında müsavat haşıl olmuş gibidir. Tasnif oderek derce- diyoruz: Gerek Maksimde ve gerek Tokatlıyanda in güzide halk sınıfını teşkil eden zevatın ( Devamı il inci sayfada ) Pariste 933 güzellik kıraliçesi namzetleri seçme #snarında 16 Şubat “Sön Posta İdüre işleri ı.ı.ıı.- hı..u..ı — 20203 Fiati $ hnıı l Bugünün Meselelerinden l Maruf Doktorlarımızın Bir Günü Nasıl Geçer?.. Anket Muharriri ' Naci Sadullah *«Bir gazetede bir meslektaşımız maruf doktorlarımızı şiddetli bie llsanla tenkit etti. İhtikâr yaptıklarını söyledi ve yer yer yükselen apartımanların altından ölü kemiklerinin tstırabının duyulabileceğin! söyliyecek kadar ileri gitti Fazla olarak doktorlarımızın Jhtısaslarına da dokundu. mudur, Doktorlarımızın içinde ibtikâr yapan var mıdır, yok Koce bir camla teşkil eden binlerce doktorun hiçbiri İbtikâr yapmaz, veya hepal de yapar demek me dereceye kadar doğrudur, bilmeyiz. Fakat iİhtısas bahsinde Avrupalı mutahassıslar arasında da etorite teşkil oden bir Âkil Muhtar'ımız, memlekette mühim bir varlık olan bir Tevfik Salimimiz ve daha isimleri sırasile gelecek birçok fen — adamlarımızın bir gabit gözile Gdoktorlarımızın bulunduğunu biliriz. Biz bu İşte tamamen bitaraf birer günzlük meşgalelerin! — tetkik etmok ve gördüğümüzü olduğu gibi yazmak istedik. Karflerimiz aşağık! satırlarda bu işl Üzerine alan arkadaşımızın müşahedelerini ve Uoktorlarla mülükatlarını okuyacaklardır.» Koltağun kenarına başını da- yamış bir genç delikanlı, sarar- mış zayıf yüzünün zaman zaman ıstırapla kırışması etrafım görmi- yecek kadar derin bir acı doy« duğunu gösteriyor. Diğer köşede iki kadın. Yaşlısı hastalığının tarih- gçesini anlatıyor. Yalnız bir adam gazete okuyur. Başka bir köşede Üç erkek, Onların konuşma mev- zuları da hastalık. İçeriden bir Akadın sesi duyuluyor: — Yemeklerden evvel mi son- ra mı alacağım Doktor Bey? — Öğle ve akşam yemekle- rinden sonra birer çorba kaşığı içeceksiniz Hanımefendi! Burası Âkil Muhtar Beyin mu: ayenehanesidir. Bir hasta çıktı. Diğeri girdi. Aklıma genç bir doktorumuzun maruf doktorlara savurduğu ittk ham geldi — Beyim diyordu; maruf dok- torlar hasta kabulüne saat ikide “ Dağda başladı bağda şladı Bağda Bitti! Nefis Bir Küçük Roman sevdalar arasındaki uçurumu göreceksiniz Pek Yakında: Son Posta'da Âkil Muhtar B. başlarlar, Hastalar üçten itibaren sökün ederler. Muayene saat altı- ya kadar sürer. Ve bu zevat bu Üç saat içinde en az yirmi hasta alır verirler. (Dovamı Sinci sayfada ) Yazan M. T. bitti ! ,, de eski ve yeni Bü yük Gaziye Bir Şükran Hediyesi Bu resimde Eğirdir gölündeki Can adasını görüyorsunuz, Eğirdir, 14 (Hususl) — Kaza- mız Belediye Meclisi son İçtima- mmda çok mübhim bir karar ittihaz etmiştir. Bu karar, Eğirdir. gölü özerindeki küçük bir adanın Gazi Hz. ne bediye edilmesinden ibarettir. Meclia “Can,, adası i- minl taşıyan bu küçük ve zarif toprak parçasının Gazi Hz. tara- fından hediye olarak kabul bu- yurulması rica ve temennisindı bulunacaktır.Can adası istiklâl har- binde büyük bir ehemmiyet ibraı etmiş, çok kıymetli bir bareket Üssü vazifesini görmüştür. Meclis bu adanın fotoğraflarımı aldırarak bir heyet vasıtasile bunları Gasl Hz. ne arzedecek ve bu heyet hediyesla kabult ricasında bu- Tuoacaktır.