YT ERSTPRE'T T7TTme v- $ di de t yet im ar, âr- da b tim bir <<« $ / SÖON POSTA AHMET REİS O Artık Eski Ahmet Değildi! — tiği Ticaret gemilerinin vasıflarını şimdi Raguzalı geminin bordularında anlatıp bitiren Abmet, Parlıyan topları saymıya başladı. Nihayet, heriflerin kuvvetli ok duklarını ve başka bir Fırsatı beklemek lâzım geldiğini söyliye- rek adamlarını son bir defa daha denedi. Çünkü, düşman gemisi tayfaları, geminin mensup olduğu millete nazaran Arnavutluk sahili halkından tedarik edilmiş olmak gerekti, Halbuki o sahil halkı ise tesaret ve kahramanlıalarile meş- hurdular. Sonra adetleri da fazla idi. Bu itibar İle Ahnet kafileyo hücamu tehlikeli buluyordu. Ah- met bu suretle, ortaya ekliği baruta ateşleyip yaklaştırdığı fiti- İin yanıp kıvama gelmesini bek- liyordu, Bu barat, turada, birdenbire patladı. kbatromolarından onun tam bekledi; Gemi hiddetlenmişti ki, onu, durduğu yüksek yerden kapınca geminin güvertesine fırlattı. Bir kısım askerler, elleri silâhlı ola- tak Ahmedin Üzerine yürümüş, beyaz — gakallı bir — yeniçeri, belinden — hançerini — çekerek hşini tamamlamıya hazırlanmıştı. Fakat —bütün bu hiddetten kudurmuş görünen kafile olduğu Yerde dona kalmıştı. Bir az evvel önlerinde yere yuvarlanan adam, Yani Ahmet, yavaş, yavaş ob !dnğu yerden ayaga kalkıyordu. |Fakat adam ayni şahıs olmakla raber çehresi Ahmedinki de- Şildi.. O, çocukluğundanberi ta- tıdıkları ve bildikleri Oruç Ali- |Sin yegeni Ahmet — olmaktan tıkmıştı. Fırtımalı demlerde, ölüm- * karşılaşan İnsanların gözüne | Sörünen Ezrailin tam kendisi idi. İşte bu hal ve bu değişiklikle |Yterinden kalkan Ahmet, İhtiyar tikorin çektiği hançeri yavaşca |*inden almış ve tekrar kınına |Yoymuştu. Buuu — yaparken . de, |Bir hürmet ezeri olmak üzere | Btiyarın sakalım öpmüş, sonra, W birşey söylernkkdiie VU bir a düşman gemi- *tine karşı hücuma kaldırmıştı. Şam olup ta güneş çekilmiye Yüz tuttuğu — zaman — Raguzalı Yon, her an bir parça daha Senişleyen — bir kızıllık içinde, UŞmuş, yanıyordu. x iğ O zamana kadar Cezair li- Anma bu derece bol ganimetin ll'îmîllıdığını hiç kimse görmemiş- İk bu haberi işitir. işitmez Sabile ko, muştu. Şı;rin üksek ı:uh.ıı ada n $ile adamlarıni lelerindeki gözcüler, şafakla h:' '©r arkalarında bir kalyon “l““ııı birçok yelkenli gemilerin i.ıı“k“ olduklarını haber ver- mih Ü. Az sonra bütün bu ge- St sahile yanaşmış ve ambar- "l:dlkl Sayısız ve pahasız eş- Ti rihtim — Üzerine çıkarmıya Amışlardı. Birçok askerlerin 'Azası altında, arkası gelmi- ":İI' kafileleri pazara sevke- k 'l)uılını hamal, kaynaşan acalar gibi gemilerdeki eşya- Yen & biri, şeflerinin | bu korkak görünüşüne okadar | i ayakta Yazan: Piyer Melon İ CeneveyîıĞitmek,Esaret Hayatını Çek- dan sahil boyun- ca dağlar yük- ; sekliğinde yığın lar teşkil edip İşin sonunu ala- mıyorlardı. Ele geçen sikkelerin yekünu — birkaç deve yükü tutmuş en kerin hissesine avuçlar — dolusu inci ve — züm rüt isabet etmişti. Bütün bu hâyu hüy arasında Ahmedin yüksek endamı ve — gü- acemi as- lümsiyen — y görülüyor. bir eda İile, bu — gürültü arasında Gdolaşyordu. Bir ara, gözüne, meşhur Guda yapr sı bir. miktar hançer ve kılıç ilişti. Mavi çeliğine en İnce Şam n bile mukavemet ede- mediği bu silâhları, Abmet, bir tarafa ayırttı, Ahmedin ismini şöyle, böyle işitmiş olan birçok şehirliler, bir müddet sonra, ba- yukarı tutarak caddelerden geçtiğini gördüler, etrafında bir haylı da zengin Yahudi taciri vardı. Her adımda bir defa, yerlere kadar — eğilip Ahmedi selâmlıyor ve ganimet eşyasının kendilerine satılmasını rica edi- yorlardı. Ahmet herkesi dinliyor, herkese söz veriyor, münakaşa yapıyordu. Nihayet talipleri biri- birile karşılaştırmak ve bu arada kendisinin adamı olan Manaşe- den istifade etmek suretile, mal- larını gayet elverişli bir fiata Battı. Manaşe bu işten Karun kadar oldu., fakat Ahmet te aldanmadı. Şeflerinin, büyük bir alâka ile menfaatlerini korumakta olduğunu gören korsanlar,sokaklar da şarki okuyor, eğlenceden eğlen- ceye koşuyorlardı, Ahmedin gö- healk bir ağız olarak senasını haykırışıyor, halk onun huzurile adeta sarhoş — olu: yordu. Ahmedin şühreti. o dere- ceyi buldu ki nihayet Cezair Be- yi de kendisini görmek ve mace- ralarını bizzat ağzından binlemek istedi. Ahmet, bu davete mem- nuniyetle icabet etti, Turgut re- isle Amcası Oruç Ali'nin refaka- tinde olarak beyla sarayına git ti ve bu temas, onun şerefini büsbütün artt rdı. Az bir müddet sonra tekrar denize açılmak — tasavvurundan bahsettiği zaman devrin en ma- bir denizcileri ve memleketin en kahraman evlâtları onun kuman- dası altına girmiye talip çıktılar. Fakat bu talepler okadar çoktu ki, birçok kumandanların, bizmet- ayt , zengin ründüğü yerde, lerini memnuniyetle kabul edebi- | leceğl kimselerin teklifini reddet- mek mecburiyetinde kaldı. Çün- kü, gemilerinde kâfi darece yer yoktu. Maamafi, bu hizmet tek- lifi akını önünde, seçme bir mü- rottebat tedarik etti ve bir akşam güneş batarken kendisi gibi dört kalyona kumanda eden Turgutla | bir mümessili | gibi Yerleri Çiğnemek İstiyordu Karaka gınıfından yölkenli bir harp gemlel (4100 ) ton beraber Cezairden ayrıldı. O, şinr- di Cezairin baş korganı ve mem- leket beylerbeyinin dostu, en bü- yük kumandanlar kadar şöhretli bir şef olmuştu. Eski Ahmet de- ğildi, o Ahmet reisdi. * © sene, Ahmet reisin Akde- | nizden geçişi büyük bir kızıl ale- vin yalayışı gibi oldu. Ahmet uzün seneler sırtımı eğmiş, boy- | nunu bükmüş ve geçen hergün, içinde saklad ğı kinini toplamak- tan ve kabartmaktan başka bir geye yaramamıştı.. Üzün zaman el ve ayaklarında taşıdığı pran- galar, onun ağzından tek bir b kâyet kelimesi çıkartmamıştı. Fa- kat intikam duygularının birik- mesine yoramıştı. O, karanlıkta, fırsat bekliyerek silâhın; bekl, bir düşman gibi bafeket etmişti. Fakat Cerzairden çıkıp ta ku- manda ettiği geminin mah- muzu — esen — TÜzgürm — beyaz köpüklerle süslediği denize dal- | dığı zaman Almedin çehresi baş- kalaşacak kadar halinde değişiklik | hasıl olmuştu. Şimdi, kendi haya- tının saati çalmıştı. Frenk deniz- lerinde, artık, Şöhretinin gölge- | sile en meşbur. isimleri silip vü- | pürmek xzamanını gah“î' ğüelir yordu. Meşhur Yusuf Konçini leri, Barbarosları bile kendisile mukayese ettiği Zaman küçük görmiye başlamıştı. Çünkü onlar, ırk ve din düp- manlığı ile şöhrete kavuşmuşlardı. Halbu Ki kendisi, o meşhur eski korsan ve denizcilerden bam baş- | ka duyğularla —mütehassisdi ve içinde kaynıyan siyah gayzın tam olduğuna — kanidi. Geceleyin, kumanda köprüsü Uş- tündeki küçük yatağına uzand ğı zaman, biran evvel Ce eve'ye varmak ve bir muzaffer insan esaret — hayatının — geçtiği yerleri çiğnemek bırsile yanıp tutuşuyordu. Hatta bir ara, bu fikirlerini Ceznir Beyine de tek kin etmiye ve Ceneve'ye karşı bir harp tertibine kadar işi İleri götürmek istediği de muhakkaktı. Fakat ihtiyar müşavar ve tecrübeli denirzcilerin 1srarı Üzerine Cerair Beyi bu fikirden — vazgeçmiye mecbur olmuştur. Ahmet Rej istiyordu ki ayağında xincir takılı olarak dolaştığı Ceneve rıhtımına Sağfi EHitler Beyannamesini Ga- Hitler, uzun sören bir. mt- cadele devrezin- den sonra sekiz ay evvel yapılan Rayştag — intihas batında — ekseri- yeti kazanmıştı. O vakitki hükü- met Fon Papen hükümeti — (dL Fon Papen hü- kümetini — Fon Şlayşer hükümeti takip etti. Fakat bu — kabinelerin her ik'a. de par- Tâmento ekseri- yeline istinat et- miyor, kuvvet ve nüfuzunu doğru dan doğruya Reisi cümhurdan alıyordu. Almanyanın dabili ve harict vaziyeti dolayı- sile relsicümhur Hindenburg, Başvekâleti Hitlere verdi. Hitler Başvekâlete geldik- ten sonra bir beyanname neşre- derek Alman milletinden dört senelik bir mühlet İstedi. Ve bu müddet zarfında yapacağı İcraati birer birer saydı. Hitler ayni /| zetecilere Tefsir Ediyor Hitler Alman gazetecilerine beyanalla Bulunuy. zamanda komünistlerle büyük bir mücadeleye girdi. İlk iş olara, nümayiş yapılmasını menetmek için bir kanun lâyihası hazırladı. Resmimizde Hitlerin Alman gae zetecilerine beyannamesini Leşrih ve tefsir ettiği görünmektedir. İSON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadls ve Halk | gazetesi lstanbul ı Baki Zaptl ıdlYGl Çatalçeşme ukııı’lğ:l 'Telefonı İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 744 Tolgrafı İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. t Sene —57COKr 750 » G Ay 1400 400 « 8 » 150 « | » Gelen evrak göri verlilmez Uâolardan — mes'uliyot alınmaz cevap için mektupl ara (6) kuruşlak | Gal İlâvesi İteimdir. | Aöree Geğiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetemlde çıkan resim ve yazıların bütün hakları mahfur ve gazetemize #lttir. | bir Fatih gibi ayak bassın ve Di Kastroların sarayında hüküm- ran olsun güzel Lukrezyaya te- cavüz etmiye sevkeden delilik buhranı, bu hareketin doğurdu- ğu acı ceza, sonra senelerce fızasında Ceneveye ve her Cene- ve ile alâkadar şeye karşı döüş manlık beslemek — için kâfi ve biribirine karışmış tek bir sabep oluyordu. (Fakat bu tazelediği zaman, bilhassa içinde fırtınaların kaynaşmasını doğuran hâdise, Markiz Di kastronun ken- disine karşı terlip edilmesini istediği feci ameliyat idi. Bütün Akdenizde bir belâ ve bir felâ- ket fırtınası telâkkı edilen Ah- met Rels, bu hatıra önünde hır- sından birçocuk gibi ağlar kendi kendine inanılmıyacak - in- tikam yemioleri yapardı. Ahmet ve reim karar vermişti. Markiz Di Kastroyu ele geçire- gekti. ( Arkası var ) çektiği kürek hayatı, onun ha- | hatırayı | Belemhal | —am, SON POSTA Tstanbul BORSASI 7 -2-1933 Paralar (satış) kuruş 7T30 2400 aa aü | 117400 | 20 kures ! gilla Avuz, ? pezata 1 Mark ! zlati 2650| 1 Pengö M0 | 20 ley 26,00| 20 dinar &—| 1 Çervaneç Çekler * 72500 0,6107 1 teterlim ! dolar 20 fr. Franma 20 liret 20 fr. Belçika 20 drabral 20 $r. İaviçre | Prag | Viyana 1208 — | Madri gSS | Berlia 33760 | Varşova B0Ç75 | Peşte 21250 | Bülreş Gü, Bolgrat Amatardam 141602 — | Moskova Hisse sernetleri LAra TOĞİ | Amadotu n 100V. 5 | Şark D Y. ” | bat. Tramvay 50 * 4155 5150 1100 38,50 Te *13,2$ 2428 Csküdar eu Se . S d Şirketi Hayriye 1300 | Terko Hasiç 096 | Havsgani Anadolu YG0V. *23,60 Telefan 660 P. 2375 | Bomcati Esham ve Tahvwllât L'ra hat'kramı Dahili 8350 6375 | Tramvay 850 | Rutim ht 660 | Ünküdar su ertip © 8,25 | Terkes » W 960 | Elektrik BORSA HARİCİ Tahv lât- Meskükal Repi Düyürü Mu. Gümrük Türk Altını | İnce beşibir unhuriye (öamit) ar (Keşat) Vahit ) Busar Ka.Fo, 1