[ TTEŞR İ ıöıın_lı. 26 - Kânunusani &— Ğ Siyaset Âlemi Yeni İspanyol — cümburiyeti İle aramızdaki mesafenin uzaklığı yüs zünden orada geçen hâdiseleri lüyie kile takip edemiyoruz. Fakat xzaman, zaman aksodaen haberler, kırallı<tan hür vo sarbest bir cümhurlyot reji- mine atlıyan bu milletin büyük müş- küllerle uğraştığını gösteriyor. İspanya, koyu — bir — katoliklik merkezldir. Meşhur - kilisa engizle- yonu orada doğmuş, büyümüş ve haşin İcraatımı göstermiştir. Bu —katolik —zümreye — dayanan kırallık, menfaatleri ihmal olunan diğer sınıfların hergün bir parça daha artan hüsümeti — karşısında mevkiinde tutusamadı. Onun çekil- mesi, büyük içtimal — ve iktısadi meseleleri ortaya koydu. İspanya halkı, topraktan mah-« rumdur. Ekilebilecek arazi, asalet mümesslllerinin elinde idi. Şimdi, bu topraklar; köylüye taksim edilecek. Sonra, Şaiki İspanya, Madrit gibi bir merkezin suzun , seneler sürün keyfl İdaresinden — bikmışti. — Mahâlli - bir Mmubtariyet aldı. Memleketin bu kısmı daha ziyade bir. sanayi merkezl olduğu için amele kesafeti çoktur. arasında İse, yine ayni la devarm neticesi sol sli surette yer etmiştir. keyfi ( fikirler Fakat İspanyol — ferdiyetçidir. Bu Mtibar ile bu amele, komünizme bile ferdiyetçi — meylinl eder. gııııdıı lola- yı, İspanyada, daha ziy Şizm bükimdir. Bunların Barslondur. evvel, teşicil bir. hareket yaptılar, ebep oldular. Hare- ketin elebaşıları kâmilen mahvoldu, Bunların ;yanında birl sekiz, diğeri ©on yaşında ecuk bulundu ki biri, kıyamel! Mfeklerini doldu- ruyor, öbürü şeklerini veriyordu. * Bu bareket bastırıldıktan sonra ele geçen anarşistlerden biri sorguya gekilmiş. Diyor ki: Ömrümün en büyük bir bankayı bomba ile bavı harabesi ara: duğum zaman Peki, bu pı — Onunla da yı ne yaparsın ? ne dinamlit alırım. &e kadar amansız olduklarını düşü- Bürsek giriştiği çetin mücadelenin Reticesinde tereddüde Gdüşebiliriz. Süteyya İspanya'da Patlayan Son Kıyam Islahat Pro Parle 25 — Meb'usan Meclisi ma- liye encümeni, kükümetin — mali tasarruf vo 1slahat projesini müra- kere etmiştir.. Encümen müzakere neticesinde — hazırladığı — metinlerin | heyeti mecmuasını 11 muhalif 3 müs- tenkif reye karşı 16 reyle kabul #etmiştir. Borsacıların ÜÖrevi Parle 25 — Borsa müb best borsa memurları ve ya- xzıcıları sendikaları, meb'usan meclisi maliye #encümeninin kararlaştırdığı bazı tedbirlere - karği — protestoda | bulunmak Üzere —borsa — fiatlerini resmi cetvele kaydetmemiye karar vermişlerdir. Börse mübeyaacıları, memurları ve yazıcıları sendikası idare mecli- sİnin bir murahhas — heyeti Başvekil M. Pol - Bonkur'u ziyaret ederek şikayetlerini bildizmiştir. n Beyanatı M. Şeron, borsa nazırı memur ve yazıcılarımın grev teşeb- büzünü tamamile feha bulduğunu söylemiştir. M. Şeron, bu teşebbüse, parlâmen- toda yapılan müzakerelerin Istiklâli aleyhinde bir tezahür nazarile bak- tığını da İlâve etmiştir. Hükümet projesinin borsa maba- flinde böyle karşı'anması efkârı- umumiyede heyecan uyandırmıştır. Romanya Maliyesinin Islahı Cenevre 25 Romanyanın mali ve iktısadi vaziyetinin ıslahı için Billetler Cemiyetinin mali komite- sile Romanya metl mümessilleri arasındaki m ereler bir itilâfin neticelenmiştir. Bu - itilâfa göre Ro- manya hükümeti, bütçe muvazenesi ni temin İçin lâzımgelen tetbirleri alacaktır. Milletler Cemiyeti müte- hassıslarının Romanya maliyesindeki hizmetleri 4 sene devam edecektir. Mütohassıslar, Milletler Cemiyetinin tavsiyesi ve Römanya hükümetinin | muvafakatı üzerine tayin edilecektir. | Alman Komünistlerinin Nümayişi | Borlin, 25 — Komünistler, Darm- tard üzerine bir açlık yürüyüşü ter- tip etmişlerdir. 5000 işsiz, şebrin sokaklarında —nümayişler — yapmış- lar dır. Fransız Borsacılarının Grevi etin Tasarruf Ve jesini Protesto Ettiler Çin - Japon — İhillâli Ve Bir. Karikatür Cemiyeti Akvamdaki Oudokuzlar komitesl Japon * Çin ihtilâfını hallede- medi, Paris'te Çıkan «L.e Rire» Jemindeki mizah gazetesi yukarıda gördüğünüz karikatürü — yapınıştır. Bir Japon aüskerl biçare çinlilere İşkence yaptyor ve kesip bir kazığa dikiyor. Sıralarını bekliyen iki çinli Akvamda, Ondokuzlar bizim — için zavallıların — buşlarını konuşuyorlar. — Biri, öbürüne diyor ki: - Sabırsızlık istemsz, Cemiyeti / galışıyorlar. Çin - Japon İhtilâfı Hallkedilemi_yor Tokyo 25 — Japon Hariciye Na- zırı M Uşlda kabine arkadaşlarına, 19 lar komitesinin Çin-Japon - ibtilâ- fi bir. uzlaşmıya bağlamak - için sarfettiği gayretlerden hamen hamen vazgeçtiğini — söylemişti — Yeni Bir Lokomotif Berlin 25 — Hanşel lokomotif fabrikası yeni bir lokomotif yapmış- tır. Bu lokomotif buhar haline gelen suyu teksif etmekte bu süretie su sarfiyatını yüzde 95 — derecesinde tasarruf etmektedir. Bu lokomotif bilhassa kurak sahalarda kullanıla- caktır. Almanyada İşsizlik Berlin, 25 — Almanyada işsizlerin miktarı ikinci kânunan 15 inde 5,966,000 - kişiyi bulmuştur. Birinel kânunun 31 ine nazaran — işsizler 193,000 artmıştır. Geçen senenin ayal devresinde bu Fazla ik 200,000 e çıkmıştır, yakında mühim kararlar almıya hazır — olmalarını da arkadaşlarına söylemiştir. Japon — kabin: bu messle hakkında yaptığı müzakere hiçbir karara bağlanmakeızın Cenev- cesine kadar talik edilmiştir. Hindistanda Kargaşalık Bombay, 25 Avrupalı ve yerli simsarlar arasındaki (htilâf dolayısile pamuk piyasasının vaziyeti gergin- leşmiştir. İngilin pamuklarına karşı umumi bir. grev İlân edilmesinden endiş> edilmektedir. Hintil — simaar- lardan çoğu “ yaşamın Gandil ,, diye bağırarak borsayı terketinişlerdir. Bolivya - Paraguvay Harbi Asompsiyon, 25 — Bolivya - Pa- raguvay barbi tekrar başlamış'ır. Bir Paraguvay süvari alayı, bir. Bolivya piyada alayını bozmuştur. Bolivyalı- lar 100 telefat vermişlerdir. Ha E S )) Rum Sevdiği;r; Kızından Nasıl Kurtulayım ? “26 yaşında bir gencim. Ta- rihten iki sena evvel bir müsa- merede tanişmiış — olduğum 20 yaşlarında bir Rum kızile ge- celi gündüzlü bir nlşanlı gibi gezdik eglendik. Nihayet evlen- miye karar verdik. Fakat arada din ve milliyet mevzuubahsti. Bu- nun için kendisine İslâm ve Türk olmasını teklif ettim.. O buna şiddetle İtiraz etti. Bendeniz de aramızdaki aşk rabıtasının sathi! olduğunu his ederek bir hafta içinde görüşüp tanışmış olduğum güzel bir Türk kızile evlendim. O bunu duyunca mesele alevlen- di. Evvelâ İslâm ve Türk olaca« ğgımı bana bildirdi. Heyhatki İş işten geçmişti. Tabil “bu talebine menfi cavap alınca şiddetli teh- ditler savurmıya başladı. Hâla bu tehditler altında kıvranmakta ve vicdanen muazzep olmaktayım. Her akşam yoluma çıkarak göz yaşları akıtıyor. Buhal beni fena halde sinirlendirmektedir. Aldığım Türk kızının hiç bir gü- nahı mıı. Şaşkın bir vaziyette- yim m Hanım teyzeciğim hattı hbareketimin tayini için bana bir akıl veriniz.,, $ F Rum — kız haklıdır. Fakat six bir Türk kızile evlenmekle isabet etmişsiniz. Şimdi Rum kızının tehdit ve takibinden kurtulmak için, onun sizi bulatmyacağı bir re müzakeratının inkişafına ve neti- | Semte naklediniz. Bu suretle sizi bulamayınca yavaş yavaş kadera razı olmiya ve sizli unutmiya mecbur olur. af Fatihte Nazml Baye: Oğlunuzu sabi tan — vaz- geçirmek lâzımdır. Bunun için da mek, çalışmıya sevketmek dok- torlar vasıtasile korkutmak ge- rektir. Bütün bu tedbirler fayda ver- mezse evden kovmak ve para ver- memekle tebdit etmek, fakat bu tehdidi sonunu kadar götürme- mek muvafık olur. Hanım Teyze GEENENEN TEFRİKA NUMARASI: 64 BAA “MİLLİ ROMAN, BAA — Müuharriri: Burhan Cahit — Dördüncü ordu seni bek- liyor azizim, diyordu. Gider git- Mez hemen taarruza geçecekler, İlk Süveys, El'ariş muharebe- inde çölün eritici ve ezici sil- ini yiyenlerden biri olan yüz- gı Nihat Suriyedeki ordunun —_ halde olduğunu biliyordu. Arkadaşının cepheye gitmek İçin bu kadar telâş göstermesine hayret ediyordu. Kaymakam Ke- Bey: — Azizim sen yine (Berlin) e g“" Bak yeni bir taarruzdan ahsediliyor eğer Almanlar bu ©r Çenberi kırarlarsa Paris'i de olursun! Binbaşı Nihat #on günlerde — Sörapâ sinir kesilmişti. Hele arka- larının böyle İlâtife etmeleri hııbm_ dıı onu asabileştiriyordu. Al(Şırıı i hırgqn daireye geliyor. akşama doğru telefonda kendi- Sidi arnyan — Dilrüb: d!v.ıüııi rıddıdımiy'o:ık âl::üa:: iyordu. FEAEELLAMEN Erkânıharbiye Reisinin yüzünü görmek Tüsmet olmuyordu, kaç kere yanına gitmek istedise aldığı cevap ( Bekleyin! ) den — ibaret kalmıştı. Conup cephesinden de iyi ha- berler gelmiyordu. Bütün hatlar çürük tahtaperdeler gibi yıkılıyor ve düşman hergün ileri harekete devam ediyordu. Miısırı fethederek Hint yoluna hançerini dikımek için Haydar- paşa istasiyonunda nutuk söy- liyen büyük kumandan şimdi Şiş- lide mükellef konağında gece âlemleri yapıyordu. Lütfüne - çanak tutanlara be- yaz ekmek, kelle şekeri ve Tosya pirinci dağıtan, Suriyede beş on Aarap için binlerce Anadolu Tür- künü kıran bu paşa bilinmez ne gibi bir. maksatla birkaç Türk gencidin meydana gyelirdiği Türk pocağını himayesine almıştı. Ken- disi eski Osmanlı padişahlarından birine şahsen de benzettiği için büyük işler yapıp büyük eserler bırakmak — sevdasına da — düşen bu paşa, Suriyede Arap eşrafına altın dağıttığı halde siperlerdeki Türk neferlerine birer avuç kuru üzüm bile göndermeyi hatırlama- mıştı. Şimdi sırma ve altına gark olan Arap şeyhleri, emirleri altındaki aşiretleri seferber etmişler, düş- man karşısında bozulan Türk or- düsunun - perakendelerine baskın yapıyor, yakaladıkları askerlerin ağrında altın diş bulmak hirsile kafasını parçalıyor, içini deşimek zevkile barsaklarını dışarıya dö- küyorlardı. Karargâli umumiye gelen baberler genç ve mert za- bitleri kabırlarından öldürüyordu. Harp yapan askorle, ona des- tek olan millet arasında irtibat kalmamıştı. Halkı idare den ve askere harp: Aenîıeııler yeni bir sevdaya tutulmuşlardı. Bu merak mümkün — mertebe - fırsatlardan istifade etmek ve para kazanmak. Levaziım — daireleri birer borsa hanı şubesi gibi erzak, eşya' alım satımı Üzerinde muamele yapan simsarlar, komisyoncular, müte- ahhitler, tüccarlarla dolup tayı- yordu. - Fakat ordunun genç zabitleri ve sivil halkta bakasının uyanık ve gürür. sahibi evlâtları bu gi- dişin tehlikesini seziyorlardı. Binbaşı Foruk gibi ordunun kahraman ruhlu fedakâr zabitler pek çoktu. Fakat — milyonlarca insanın hayat ve hareketini elle- rinde tutanlar artık bu tehlikeli akıntıya — kendilerini de kaptır- mışlardı. O günlerde nüfuz ve idareyi ellerinde tutanlar da bu tehlikeyi belki görüyorlardı. Fakat küçük akıalar — halinde — başlıyan — bu tün dünya vak'alarile beraber memleketin umum! vaziyetini ya- kından ve raporlara göre tetkik eden genç zabitler Ümit verecek bir nokta göremiyorlardı. Binbaşı Faruk va arkadaşları bu sıkicı vaziyetin ıztırabını unuta bilmek için birbirlerile şakalaş- maktan başka çare — bulamıyor: lardı. Einbaşı Faruk hemen her- Ügün dairede resmi raporları oku- yor istidasına cevap bekliyor ni- hayet Dilrüba Hanımın telefonu kmdadına yetişiyordu. Telefonu ilk defa açan Kaymakam Kemal Bey Dilrüba Hanımın sesini du- yunca hemen arkadaşına iİşaret ediyordu: — Haydi, cepheye çağrıyor- içinde ve mühim işlerde çalışan | lar. İleri hatlarda düşman taar- ruzu başlamış! Ve ötekiler onun ilâve ediyorlardı: — Aman Faruk gayret! Bir : gece taarruzu yap! Düşman bas- kında gerek! Binbaşı Faruk artık bu şakalara alışmıştı. Müstakil bir vazife başında olmayan genç ve dinç erkânıharp bu ataletten çok - sıkiliyordu. O Tâtifesine cereyan öyle bir seylâp halini | askerliği, bilhassa — muharebeyi almıştır. ki durdürmak imkânı | Hiç te böyle tabmin etmiyordu. yoktu. İstihbarat dairesinde bü- | Başkumandandan nefere kadar her fert feragat ve fedakârlıkta aynı safta yürüyecekti. Bu perişanlık, bu ayrı gayrı- hk, bu haksızlık, resmi daireleri işgal eden iltimas, tavsiye, hima- ye rezaletleri kafasında bir bur- gu göbi işliyordu. Böyle işe yaramaz, süslü bir bebek gibi dolaşmaktan, hatta akşamları evine gitmekten bile sık hyordu. — Senelerdenberi de- vam eden bu muharebedeki ve- ziyeti düşündükçe kendi kendim den utanıyor! (Ç Arkan var )