” e g TU CA —e — S e TU C RER L S —-————“ İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Tefrika No. 17 Türk Tıbbiyelilerine Ebedi Bir Şeref Nastl doğdu?.. SÖON POSTA Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Bahşeden Dört Genç.. Eğer tanımadıksa, derhal dağıla- hm.. Bizde, ( birdirbir ) oynıyan arkadaşlarım zın arasına karışalım. Benim maksadım, yakalanmadan iş görmek ve gördüğümüz işi devam ettirmek.. Lshak, elile onun omuzunu dürterek, sözünü kestir: — — Dur Reşit. Aklıma bir fikir geldi. Bu gazeteleri camilere, halkın kalabalık olduğu — yerlere bırakalım, Kim bulursa alsın.. Aldıktan sonrada, ne yaparsa yapsın. — Bu, fena bir fıkır değil. — Gazetelerin köşesine (Alla- hını seven, bu gazeteyi okuduk- tan sonra, başkalarına da okutsun) diye bir cümlede yazarız. - Buna hacet yok canım.. Meşhur. kelâmdır, Bir ağızdan çıkan bin ağza yayılır. — Kabulmü.. — Kabul.. — Bu işi kim yapacak?. İshak, elile göğsüne vurdu; Aarkadaşlarına karşı: v BCİL.. Derken, başı, büyük bir gu- rurla doğruldu. — Birkaç saniye, yine derin bir süküt hasıl oldu. Bu sefer do Temonün — sesi duyuldu: — Olmaz bu iş — bir kişile.. olmalı her hangi birkaç arkadaş daha... Ben — yazarım (Mısır)a.. göndersinler, beş on gazete da- ha farzla.. O zamana kadar söze karış- mıiyan — Arapkirli — Abdullah şu teklifte bulunde: — Bunun için bir teşkilât yapmalıyız. Öyle bir teşkilât ki, bizim nezaretimiz albında, fakat bizden hariç... Yalaız bir arkadaş bu teşkilâtı idaro etmeli. Şayet iş meydana çıkarsa, yalnız - bir kişi ele geçmeli.. Diğer arkadaş- lar, yine başka bir teşkilât yapa- rak işe devam etmelidir. — Çok iyi.. — Derhal kabul... — Teşkilâtı kim yapacak... İshak Sükülüi, yine göğsüne vurdu. Yine arkadaşlarına karşı: — Ben.. Derken, başı bir defa daha gurur ile doğruldu * Bir hafta zarfında teşkilât yapılmış, ( Fedal ) ler ayrılınıştı.. (Türk Tıbbiyelileri) ne ebedi bir yeref bahşeden dört genç, hayat ve istikballerini istihkar ederek bu işe atılmışlard. Bunların en başında Diyarıbekirli İshak Si- TARZAN En tahaf ve en şayanı bayret sere şt romanlarından — biri — olup mümüzdeki Perşembe akşamı GLORYA Sinemasında gösterilecektir, Mümossili : JONNY WEISSMUELLER (Fransızca sözlü bir filmdiır. ) İLAN : Yarınki Çarşamba günü sabah saat 19 do GLORYA sişgemi: şsında vorilecek busust bir. maünede TARZAN Hilmi gösterilecektir. Bilümunm mat- buat mümeaslileri, siaema müdürleri »o serbest dükuliye kartlar bâümille- vinin teşrifleri rica olunur. | Ş ; Eski “Mektebi Tıbbiye ,, binası küti vardı. Sekizinci — sınıftan ( Beylerbeyli Saffet ), (Ayasofyalı Rifat ) ve (M. S) (1) Efendiler de, İshak Sükütiye muavin olmuşlardı. Mısıra ve Avrupaya mektup- lar yazılmıştı. Galatadakl Fransız postahanesine getirilen ve bir kavas vasıtasile ele geçirilen kü- çücük gazeteler, bu dört arkadaş arasında taksim ediliyordu... Bun- lar, (yat borusu) çalınıp ta, mek- tep derin bir uyukuya daldığı zaman usullacık çıkıyorlar. Yatak çarşaflarını bü- kerek biribirine bağlıyorlar. Şi- mendifer yoluna nazır pencere- den aşağı sarkıtıyorlar. -Aşağı düşerek — vücutlarının — hürdahaş olacağım hiç düşünmeden şimem difer yoluna iniyorlar. Sirkeciye kadar beraber geldikten sonra, oradan dağılıyorlar. Fatih, Baya- zıt, Ayasofya, Sultanahmet cami- lerine gidiyorlar. Sabah namazı yataklarından () Bugün bir köyde belediye ta- bibi olan bu zat, laminden kat'iyen bahsedi'memesini İstiyor. Fakat biz, büyük bir inkt'âbın İlk fedayisi olan bu dört kahramandan bahsederken, onu büsbütün ihmal etmeyi bir nankörlük telâkki ediyoruz ve İsminin İki har- finı ölsün yazmayı bir yeref addey- Hiyoruz. l E;GAR POE'nun vaktine — kadar bir köşede sinerek bekliyorlar, Namax vak- ti takarrüp edince, kandilleri yakmıya gelen cami kayyumla- rının aralık biraktıkları kapıdan bir gölge gibi caminin içine si- zülerek, koyunlarında sakladıkları gazeteleri, — mihraba, — müezzin mahfiline, papuç konacak yerlere bırakıyorlar. Tekrar koşa koşa mektebe gelerek, yine büyük bir tehlike içinde, — pencereye tırmanıyorlar, yataklarına girip Yatıyorlardı. CArkası var | En nefis şarkılarin » En gözel mı- | siki İle Şan — ve şuh mevzuu - İle AŞK RESMİ GEÇİDİ'ne RAKİP YEGÂNE film KADIN ASKER OLUNCA Mümessil!eri : GUSTAV FROHLICH DOLLY HAAS Yarın akşam MELEK Sinsmasında Bütün seyirecileri mestedecektir. Biletlerinizi e d Bügün bü ün seauslarda, yalmız matinelerde. MATA -HARİ şabheseri, seyircileri titretecek bir film olan MORG SOKAĞI CİNAYETİ Genç ve güzelkadınların katilleri Doktor Miracle “Siyal Adam ,, tabir. edilen ahval ve harekâtını titretecektir. İ fatanbul'da 70,000 - Türk talebesi ınRTl MEKTEPTENJHJI.L__VE AHKMIŞMRİ’*“' hizmetçisinin esrarengiz ve mühiç musavver sahneler İnsanı — cidden LUBİTCH'in lâyemut KLDİKÖYLÜLER — HAZIRLANINIZ ! Yarın dünyanın en büyük rejisörü ERNST MAURİCE CHEVALİER - JEANETTE MAC DONALD LİLY DAMİTA gibi Üç büyük ve cihanşümul san'atkâr oynuyor. SENANLE Bik SAAT Kadıköy Eski HALE Sinemasında Yarından itibaron başlıyor. eserini göreceksiniz. IDI'VpiomâtharaHükmeden GizliKuvvetler - Künusuerral 27 Karanlıklarda Çalışan | Bir Casusun Akıbeti ( Baştarafı 1 inci saylada ) edilmiştir. Bu İşi yapmıya muvaf- fak o'anlar Dora işlmli bir ka- dınla Tomas İs m'i bir erkektir, her ikisi de Ozsaki'nin emrindedir- ler. Daktile Betty ve nişanlısı, | — bir gön önezaret. kasalarından birini larmiya memur edilmişler» dir. Bunun için 25 bin dolar peşin almışlardır. Evrakları ve- rince gerti kalan kismt da alıp kaçacaklardır. Fakât tandovu sa- ati gelmiş, lükin kaçtısları anla- gılmıştır. Tomas, Betty ile sevgilisinin 25 bin doları ceplerine indirdik- ten sonra kendisine bu fena oyunu oynayıp kaçmış olmalari karşısında deliye döndü. Soğuk soğuk ter döküyorda. Aynı 1a- manda gerek kendisi, gerek Dora ve Osaki'yi ele ver meleri ihtimali de yok değildi. Bu düşünce, onu — büsbütün çileden çıkardı. Aldalılmış olmak “a yakın bir tehlikeye maruz kalmanın verdiği mantıksız cür'et- le son kararını verdi: Bahriye Nezaretine gitmek ve waziyeti bizzat orada gözden ge- çirmek... Betty kendisini satmış mı, yok- sa yakalanmış mı idi? Bu suretle bir an evvel hakikatı anlıyacaktı. Bunun için de şöyle bir pilân kurdu; Betty'ya, anasının bir otomo- bil kazasına uğradığını ve ölüm halinde bulunduğunu haber ver- mek... Kararını derhal tatbik etti. Nerarelin umum!? kâtiplik büro- suna kadar çıktı. umumi kâtiplik kapısı Üzerine açılan koridora saptı. Bu sırada Umumi! kâtip elin- de birçok evrak ile odasından çıkmış, diğer bir kapıdan içeri giriyordu. Düşünmeden, ne yaptı- ğını besap — bile etmiye lüzum görmeden umumi! kâtibin çıktığı odaya daldı. Bir bakışta odanın boş olduğunu gördü. Süratle ortadaki masaya ileriledi. Betty birçok defa kendisine tarif ettiği ve içinde mahut liste bulunan çekmece da orada idi. Cebinden derhal bir maymuncuk ve bir kıs- kaç çıkardı. Kilidi kırdı, içeride bulduğu bütün kâğıtları alıp kar« makarışık bir surette cebine yer- leştirdi ve etrafa kulak verdi. Koridordan bazı sesler - geli- yordu. Bir kedi çevikliğile kapıya kadar gitti. Anahtar deliğine gö- zünü uydurarak dışarı baktı gö- rüp işittiği şey âdeta onu olduğu a Madenciler Toplandı yerde dondurdu: Tam kapının dibinde birkaç kişi fiskos ediyor ve aralarında “ herifin çıkmasını beklemek lâ- zımgeldiğini , söyleşiyorlardı. Bu suretle Betty'nin kendisini ele vermiş olması şüpheleri büs- bütün kuvvet buluyordu. Maama- fih bu Itham bir, şüpbe hududunu geçmese bile onun odaya girdiği görülmüştü. Demek partiyi kay- betmiş idi. Manmafih kendisini ye'se kaptırmadı. Gerilen sinirle- rini sakinleştirmek için büyük bir kuvvet sarfelti ve işin içinden sıyrılma çarelerini aramıya başladı. Ve geri döndü. Masanın baş.na geldi. Bir kenarda büyük bir zarf duruyordu. — Üzerine — Osaki'nin adresini yazdı. Gerek Betty, gerek Dora bu adresi bilmedikleri için herhangi bir mahbzur yoktu. Cebine tık- tığı kâğıtları bu zarfın içine yerleştirdi, ağıımı — kapadı. ve umuümi kâtibin masası Üzerinde postaya — verilmek Üzere hazırs lanmış duran mektup yığınının içine koydu. Sonra tabancasını yan cebine koydu, emniyet te- tiğini kaldırdı ve birdenbire ka- piyi açtı.. Koridorda dört kişi vardı. ve ikisinin tabancası da Tomasa çevrilmiş bir hâlde idi, İlk kurşun Tomasın - silâhından çıktı ve adamlardan birinin eline isabet etti. Sonra büyük bir süratle aralarına daldı, şaşkınlık- larından — istifade ederek önlüne gerdikleri siperl aştı, merdiven- lere doğru koşmıya koyuldu. Fakat arkadan gelen bir kurşun, onu, merdivenlerden aşağı yu- varladı, düşerken tabancası ateş almıştı. Gelen kurşun ise tam arkasına isabet eylemişti. Koşar rak gelen memurlar merdivem lerin nihayetinde Üzerine eğilip te hâlini muayeneye koyuldukları zaman casuş Tomas birkaç saniye evvel ölmüş bulunuyordu. ( Arkası var ) akşam saat 21,30 da Ki Bikir M Madenciler birliğine mensup maedenciler dün birliğin merkezi olan dördüncü Vakıf hanındaki dairede umuml! bir içtima halinde toplam dılar, kendilerini ve etrafında alâkadar eden muhtelif meseleler görüştüler. Resmimiz içtimada bulunanları göstermaektedir. Â