8ON POSTA Kânunuevvel 27 -—— TARİHİ MUSAHABE —— 6 Sayfa a ' ı_ğ | Dünya Hâdiseleri | Hiç Kimseye k AOĞAY PYT AM — BOT 0N Z T T el eT7 t Z CP Bir Çinli Vatanperver mekerleri Şangbhayda Çinlilerle — muha- rebe ettikten son- bir Japon Kora'lı Bom acının — So: Sözleri mütaroke yapmı- ya mecbur edildiler. İki taraf askerleri ateş keseli pek axz bir zaman olmuştu. Japonyanın Şang- haydaki Erkânı, Sefiri, Başku- mandan Jeneral Şirakava, Amiral Nomura ve daha birçok kimseeler Japon İmperatorunun doğum me- raşimini tes'it ediyorlardı. Bir- denbire Aaralarına Kora'lı bir inli girdi ve bir bomba patlattı. leneral - Şirakava ağır — sürette yaralandı ve az sonra öldü, Ami- ral Nomura'nın gözü ç.ktı, Japon Sefirinin bir bacağı koptu ve dazha birtakım kimseler öldü ve yaralandı. Bombayı atan Kora'lı Jin Hokişi kaçıp kurtulamamıştı, yakaladılar ve Divanı harbe ver- diler, idama mahkâm oldu. Fakat inde idam edilmedi. Şanghay- an çekilen Japon askerlerile beraber Japonyaya — götürüldü, türlü işkence yapıldı ve nihayet kurşuna dizildi. Bu Kora'lı vatan- perrerin kurşuna dizilirken bağıer rarak söylediği son söz şu ok müuştur : *“— Şimdi kuvvetlisiniz, 4lâ. Fakat yarın sizden besap sora- cağız. Fakat bu hesap çok acı ve çok ağır olacaktır.,, ra nihayet İnsan Kellesi Serpiliyordu Hünkâr Çok Hoşlanmıştı, Fakat!.. Kurşuna Dzlenfji(inci Mahmudun Ayaklarına Hakaret Edilemez Birkaç gün evvel burada ka- rakola çağırıldım ve karakolda 1928 tarihinde alâkamı kestiğim Azim fabrikası sahibi eski orlar ğım Kadı oğlu Cemal Efendiye ait bir borç olduğunu ve bu yüz den tevkif — edildiğimi anladım. Bu börcün bana ait © söyliyerek tashihini istedim.. Fa kat orada tahsil memuru tarafın dan tahaminül edilemiyecek bir bakarete maruz kaldım. İcap eden makamata müracaat ettim, Şeref ve haysiyetimi kesreden bu teca- vuza karşı Cümhuriyet kanunlar rinın müsamaha — etmiyeceğine kat'iyven eminim.. Ordu: Eyap oğlu Şükrü İslak Kibritler Memleketimize gelen yüzparar hk kibritler Lonk'dçıkmr:';ndıı. Bunların bozulmasına sebep ta yolda kar ve yağmurdan ıslam ması ihtimalidir. Bu yüzden şelr rimiz halkı sıkıntı çekmektedir. Ercişi M H Nilüfer tmzasile kariimize: — Tekatit kanımundaki tadi- Mmektup yazan * Amerika — koöngresinde, — «on lâtın heyeti mahsusa kıMw İçki Yasağı defa — mevzubaha :Illllıllll:k y:ktur. Bu bususta istida N ğ e makamlara müraca adelesi :::eığ:il:in ’uıî:.' 183), 32, 33 seneleri Osmanlı l gidecek bir. kâğt Erzurum'a ı ayağı ucuna otuz dört tano kelle | etmek 1:,:,:&, S ” tarihinin karalamaya döndüğü, | yollanarak sarayın entrikaları bu İ koydu, bunlar, Halep taraflarında beti malümdur. Bugüakü kongre azası, bu yasağın kalkmasına taraftarlık gösteremedi. Onların gençliği kurtarmak ve gençliği içkiye alıştırmamak için verdik- leri kararda inat ve ısrar ettik- kazmakarışık — bir — şekil aldığı yıllardır. O siralarda bütün kuv- vet bünkârın, ikinci Mahmudun elinde bulunuyordu. O da saka- hnı nedimlerinin, bir iki müşavi- Ne orduya yüzden ortaya çıkarılıyordu. Me- selâ kuvvetli derebeylerden Ka- rahisar voyvadası İbrahim ağanın idamı fermanı Konyaj Valisine gönderilecek yerde Bursa Vali- sine yollanmış ve 'İbrahim ağa da serkeşlik eden “Amo oğlu Battal,, ile arkadaşlarınım — başları — idi. Hünkâr, bilhassa bu zarafeti tak- dir etti. Sadrazama yüzünü çevi- rerek teşekkürünü mırıldadı: — “ Hazettiml.. Erzurumlu Ahmet oğlu Elendiyo: — Mektubunuzda yazdıklar rınızda haklısniız, fakat biz o mek- tubu neşredemeyiz. Aynı mektubu Belediye şirketler komiserine ya- zıniz, tesiri görülür. Osmay lerini gören siyasi bhasımları, | rinin eline verimişti. ortaya Ööyle rakamlar koydu- | bakılıyordu, ne maliye il6 uğra- | bu yanlışlık sayesinde kellesini Tersanede de ayni neş'e be- Sultaniye kazasının Ortamahalle: lar ki havsala almaz. — Bun- | Çılıyordu. Yalnız asıp kesiliyor- | kurtarmıştı. lirdi, ayni İhsanlar saçıldı ve | sinden moktup yazan karilmize: lardan bazılarına göre içki ya- sağının — başladığı günden bu güne kadar geçen on iki sene zarfında bu yasağı devam ettire bilmek için 25 milyar dolar mas- raf edildiğini söylemişlerdir. Bu rakam, bütün dünya harbi için sarfedilen paradan 8 milyar do- lar fazladır. Ayanı ramanda ccne- du. Napoleondan sonraki Ayvru- pa, derlenip toplanmak ve Or- manlı imperatorluğuna — yüklen- mek Üzre idi. Mehmet Ali, Pas- ban oğlu, Kara Yorgi Mısırın, Bulgaristanın ve Sırbistanın yeni yebi bir hayata kavuşacaklarını müjdeleyen öncüler halinde bu- İşte bu can yakma ve ocak yıkma devrinde bir gün Hünkârın babalık zevki tazelendi, yeni bir erkek çocuğu dünyaya geldi, adı Süleyman kondu, Babıaliye *“Hat,, gönderilerek donanma ya- pilması emrolundu. Şimdi, dört tarafta kanın gövdeler götürdüğü ayni sürpriz yapıldı. Sadraramdan aşağı kalmamak istiyen Kaptan Pş. da, bir gemi ile getirilmiş olan iki mübim kelleyi Hünkârın ayakları altına attı. Bunlar, sabık Bağdat Valisi Sait Pş. ile onun başmlşaviri ve maşuku ( Hadi ) ni kafaları olup yeni Vali Davut — Bize yazdığınızı — vilâyote ve mülkiye müfettişliğine bildk riniz, derhal tahkikat yaparlar. L S ' temayülleri gösteriyordu, uykusu gelmişti, yahut eğlenceyi sarayda tamamlamak istiyordu. işte ba sırada ağanın kulağı- db;k::mı:ı:::lsın!klî.ğ:.;,:oîıi:î lundukları — yerlerde kundaklar | unutulmuştu, mali buhran unu- | Pş. tarafından takdim ediliyordu. | na bir baber verildi, Cozayirden dir. Maamafih Cümhuriyetçi Âyan | Bazırlıyorlardı. !u.!muştu. halkın ekmek derdile | Hünkâr bu cemileye de alâkasını | bir ulak geldiği bildirildi. Ağa, azan, gençliğin İçkiyo ahşmamsar Fakat bünkârla adamları bü- | inim inim inlediği unutulmuştu. | gösterdi, mutat olan cümleyi | bü ulağın mühim bir kâğıt getir m lüzumunda bir 25 milyar | tün bunlardan bihaber, bir “ten- | Padişahı, babalık zevkine bir | Kaptan Paşaya fısıldadı : diğini sezinsedi, hemen dışan n sarfından — çekinmiyecek- | kil,, politikası takip ediyorlardı. | kere daha ermesinden istifade — “ Hazettim! fırladı ve getirilen kâğdı hünkâra lerini söylemek suretile bu yasa- ğa verdikleri kıymeti ve ehemmi- yeti "göstermişlerdir. * Hergün birkaç kelle kesiyorlar ve kestiriyorlardı. Bu politika, Rumeli ve Anadoluda birer su- retle sivrilmiş ve tanınnmıış adam- edilerek eğlendirmek ciheti dü- şünülüyordu. Bu büyük vazifeyi yapmak için büyük bir faaliyet gösterili- Sıra şimdi Ağakapısındaki eğ- lencelere gelmişti. Yeniçeri ağası hayal perdesini Sadrazamınkin- den de, Kaptan paşanınkinden de taktim etmek Üzere aldı. Gerl dönerken ikinel mahmud da ayağa kalkmıştı, atlanmak Üzere aşağı iniyordu. Ağa, hiç birşey söyler Almanlar biBı" E:dıliıe.ttel:l::.l ları kuşkulandırdığı için; onlar da | yordu, hararetli müzakereler ya- | mükemmel ve müzeyyen kurdur | meden hünkâr: binek taşına kâr ll da son | SAN korkusile tahaffuzi tedbirler | pılıyordu. Nihayet bir program | muştu. Köçekleri de paytahtın | dar getirdi ve onun ata binmer derece süratli bir trenin işleme hazırlıklarını yap- makta idiler. Bu hanırlıklar son zamanda bitmiş ve son derece #üratli olan ilk tren iİlk seferini yapmıştır. Bu trenin sürati saatte ftam 120 “kilometredir. Bundan dolayı ismine Yıldırım Tren de- nilmektedir. Bu tren, iki Dizel motörü ile hareket etmekte olup benzin yakmaktadır. Araml sür- ati 150 kilometreyi de bulabili- yor. Trenin lokomotifi, bir nevi madeni uzun tayyare şeklinde olup bu uzunluk 42 metreyi bul- maktadır. Trenin bir birinci mev- ki yolcu vagonu vardır ve 102 kişi almaktadır. Yeni sistem tre« nin küşat resmi 1933 te yapıla- caktır. Fakat o tarihten evvel, Wki .defa daha İşleme tecrübesi lcra edilecektir. Bu sretle Berlin- Hamburg arasındaki mesafe 2 ssat 21 dakikaya indirilmiştir. Bu mesalevin uzunluğu 286 kilo- metredir. ahyorlar, hükümet içinde hükü- met — kurmiya — savaşıyorlardı, Hezargratta yâvur Hasan, Di- metokada Kıllı oğlu, Piyas ve Karbeyaz taraflarında — Adanalı Mehmet Bey, Küçük Ali oğlu dede, Serezde Drama Naz- n Mahmut, daha ötede İsmail Bey oğlu Yusuf Bey, Trabzonda Salih oğulları, yanı başlarında Of efeleri, Sürmenede Su içmez oğlu, Bazı oğlu, Rizede Tuzcu oğlu kuvvetli mevziler almışlardı, ferman dinlemeyip ferman din- letmiye yelteniyorlardı. İkinci Mahmut, bu derebeyle- rinin topuna birden harp ilân etmişti. Lâkin hepsine de güler- yüz göstererek saman altından #u yürütüyordu, birini diğerinin Üzerine saldırmak plânile hede- fine ermiye çalışıyordu. Bu uğ- raşmalar esnasında tuhaf tuhaf yanlışlıklar da yapılıyor, (Bağdat'a çizildi: Sarayda, Babâlide, Ağa- kapısında, Tersanede hayal per- deleri kurulup karagöz oynatıl- masına, köçekler getirilerek ra- kıslar yaptırılmasına, sazlar çak dırılmasına ve şevketlâ hünkârın bir hafta müddetle her gece bir yere götürülerek bu eğlencede bulundurulmasına karar verildi. Hünkâr da memnundu, kara- göz görecek ve köçek seyrede- cekti. Sarayda bunların aliyülâlâ- sını — yaptıragelmekle — beraber Babalide veya tersanede hayal perdesi kurulduğunu, köçeklerin sıçradığını görmekte bir nevi yenilik buluyor ve neş'eleniyordu. Oyunlar güzeldi, yahut hön- kâra güzel geliyordu. Babalide gece yarısına kadar kalarak mü- temadiyen gülmüş ve mütema- diyen ihsan dağıtmıştı. Sadrazam olan zat, velinimetini teşyi eder- ken bir sürpriz yaptı, atının en kıvraklarından getirt- mişti. Yalnız bir eksiği vardı: Kelle .. Hünkârm ata binecği sırada Önüne şık bir küfeden elli altmış tanılmış| baş atamamak onun gücüne gidiyordu, bu se- beple Adeta neş'esizlenmişti, kötü kötü düşünüyordu. Bununla beraber hediyo ha- sırlamamış değildi, Ihtiyatta bir- kaç bohça nefis kumaş, bir gü- müş siniye yığılı esedi altınlar, çeşit çeşit bançerler, yataganlar vardı, bunları “Hünkâra takdim edecekti. Lâkin Padişah, altından ve elmastan ziyada derebeyi ka- fasından, vezir kellesinden hoş- lanıyordu. O gece ise bunlardan birkaç tanesini tedarik etmek mümkünsüzdü. Ağa böyle iç sıkıntısı geçi- rirken gece de yarıyı bulmuştu. Eğlenceden memnun kalan hün- kâr, yavaş yavaş saraya dönmek sine yardım ettikten sonra kâğdı uzattır — Cezayirden geliyor -dedi, ioşallah hayırdır! Padişah, büyük bir fanusun ışığı altında mektubu okudu, sük künetle cebine koydu ve ağaya yine mutat olan şekilde memm>- Ba Bahrise» fit filosu kumandanı Amiral Lori Edvar Eksmotun Cezayiri topa tuttuğunu, tersaneyi, filoyu, mab- zenleri, sahildeki evleri * ve Cezayir valisinin Amirala ' bo- yun eğip her istediği şeyi kabul ettiğini bildiriyordu. Eh; karagöz seyredip köçek oynatan, kesik kelleleri hediye olarak kabul eden Padişahlar, bu gibi haberlerden de hazzeder- e çok değill. —- Ker