l Ara İa_bir İ Gelişigüzel Musahabe Silâhkları Bırakma Komisyonuna, Kadınların Askerleşmesine Dair.. *Silâhları bırakma, komisyo- nu galiba çalışıyor. Ne kadar çalıştığına ve bu çetrefil işte ne kadar yol aldığına dair pek ha- berim yok. Yalnız geçenlerde birisi, bu komisyon hakkında güzel bir nükte sarfediyor: — Bu ko- misyonunun adındaki “bırakma,, hafif mastar değil, *bırakmal,, şeklinde bir emir siğasıdır, di yordu. Komisyon da, hani bakılırsa, kelimeyi o mânaya alarak çalı- gıyor. Zaten, eskiden eski harflerle yazı yazdığımız zaman da mev- gut olan bu komisyona “tahdidi teslihat komisyonu,, dinirdi de bir gün birisi: — Yahu, demişti, bu komile- Yyonun bir tek noktası eksik bu tahdidi teslihat değil, tecdidi teslihat komisyonul Komisyon, böyle kaplumbağı Bür'atile yürüyüşüne devam eder, giderse belki de torunlarımız ve onların çocukları da bu yolda nükteler yapacak, gülerken ağla- yacak, ağlarken güleceklerdir. Siyaset dünyasının en ağdalı bir —meselesine — dokunduğuma bakarak bu işe çare gösteren ukalâca bir yazı yazacağıma hükmeden, bilmem, bulunur mu? Ben öyle şeylerden bahsede- cek değilim; fakat bir taraftan *“silâhları bırakma,, komisyon iş olsun diye toplanır, oturur, söyleşir ve kalkarken öte taraftan yeni bir silâhlanma ha- | reketi dikkat edin ! Yeniden yeniya silâhlanmıya hazırlananlar, ne filân devletin kara ordusu, ne filân milletin bahriyesi, ne de bilmem ne hü- kümetinin hava kuvvetleridir. Yeniden yeniye silâhlanacağa — benziyen — zümre, medenl şehirlerde yaşıyan bütün kadınlardır : Maoda karargâhı umumisi son tebliğlerinden birisile yarı nsker biçimi ceketler üzerine parlak askerl düğmeler takılmasını em- retti edeli, şurada burada bu yeni müsellâhlara sık sık tesadüf eder olduk. Yine ayni karargâhım emrile tırnak boyaları da koyulaşa ko- yîı:“ erkânıharp yakası rengini aldı. Eskiden en ileri gelen silâhları toplu iğne olan kadınlar, artık #skerleşmiye niyetleniyorlar; ko- misyon gözünü dört açsın | TOPLU İĞNE Gerede’de Hayvanlarda Şap Hastalığı Var Gerede (Hususi) — Kazamız bayvanlarında şap hastalığı gö- rülmüş ve kordon vazedilmiştir. başlıyor. Oraya Civar kasaba ve köylerden de | kaza dahiline bayvan sokulması menedilmiştir. . Hayvanlara —aşı tetbik edilmektedir. Geredede Havalar Soğuk Gerede (Hususi) — Havaların açık - gitmesine rağmen gayet şiddetli soğuklar hüküm sürmek- tedir. Her taraf donmâktadır. Don, çiftçileri müteessir etmiştir. Cünki tohumların donacağı uazarı »te alınarak zeriyat yapıl- askerleşen, | MEM MLEKRKET H P y" P) pD; "'w.*',ıl/.*.p_il K İlgaz Ormanları Bu Tabii Servetlerımızden Maalesef Çankırı (Hu- susi) — Çankırı' nın tabil servet- leri meyanında ormanlarımız baş- | hcasını teşkil et- mektedir. Ulgaz | ve Sarıkaya or- manları ile Çer- keş kazasındaki büyük orman mevcut — orman- ların en büyük- leridir. Fakat bu ormanlardan hakkile istifade edi- lememektedir. Çünkü ne bu or- manları işletmek için bir şirket teecsslis etmiştir, ne de asri bir kuule fıbııkııı kurulmuştur. M: oşİı ur Bir Pehlivan YAK Öldü Muğla, (Hususi) — Abdülâziz devrinin şöbretli pehlivanlarından olan Ayintaplı oğlunun hemşire zadesi Pisili koca Mehmet pehli- van 75 yaşında olduğu halde ök müştür. Artık — ihtiyarladığı için güreşemiyen ve büyük — güreş müsabakalarında hakemlik yapan bu şöhretli pehlivanın — ölümü Muğlalıları çok müteessir etmiştir. Muğla'da Kasa Hırsızları Bir Kasayı Soydular Muğla ( Hususi ) — Bundan birkaç gün evvel burada garip bir hırsızlık vak'ası olmuş, sarraf Feyzi Beyin kasası balkon pence- relerini meharetle kesip eve giren bırsızlar tarafından soyul- muştlur. Hırsızlar balkon pencerelerini kesip içeri girdikten sonra evvelâ konsolu açmışlar, buradan kasa- nn anahtarını alıp kasa odasına gitmişler ve paraları almıya baş- lamışlardır. Bu srada kasa odasının ya- tındaki odada” yatan Foyzi Beyin annesi gürültüyü duymuş, kasayı oğlu Feyzi Beyin açtığını sanarak: — Oğlum gece yarısı kasa odasında ne arıyorsun? diye hay- kırmıştır. Hırsızlar duyulduklarını hissedince kaçmışlardır, — zabıta Feyzi Beyin kasasındaki paraların yarısımı çalan bu cür'etkâr hırmi” ları aramaktadır. İzmit'te | Yeni Bir Pirinç Fabrikası Açıldı İzmit, (Huınıı) — Şehrimizde bir pirinç fabrikası açılmıştır. Pirinç zirastinde çok ileri giden | vilâyetimiz bu fabrikanın açılma- sile daha fazla inkişaf edecektir. Fabrikanın açılma — merasiminde Vali, Halk Fırkast mutemedi ve birçok zevat hazır bulunmuştur. Cevdet Yakup Lâyıkile İstifade Edemıyoruz igaz ormanında iptidal kereste tahrikasi Igaz ormanları köylü tarafından ve su ile işliyen hezarlarla pek iptidal bir tarzda işletilmektedir. Maamafih bunların adedi de onu geçıneınıkledır veste — istihlâki artmıştır. AÂyni zamanda Aık:ı- raya da külliyetli miktarda kereste gön deril mekte- dir. Bu vaziyette mevcut hezarlar imalâta kifayet etmemekte, bu yüzden de her gün kereste fiat- leri yühselmekte- dir. Eğer Çankı- rida - ormanların İşletilmesi için asri bir fabrika tesis edilse ve bir şirket teşekkül etso pek zen- gin olan ormanlarımızdan azami ııtıhdu lemııı edılzcıktır Titherak *Kasablisi Yakında Elektriğe Kavuşuyor Ermenaktan bir manzara Ermenak ( Husust ) — Uzun müddettenberi gazle ışık temin edebilen kasabamız, nihayet bir- kaç ay sonra elektriğe kavuşımuş olacaktır. İçel ve Konya mımnta- kaları arasında büyük bir şöhreti haiz olan şirin ve güzel Ermena- gımız, bu büyük müjdeden xiya- desile sevinç duymuştur. İstanbuldan gelen mühendisler buradaki şelâleler üzerinde tet- kikat yapmışlar ve Ermenağın uzun müddettenberi nasıl elek- triksiz bırakıldığına hayret etmiş- lerdir. Çünkü bu kuvvetli şelâle- Bergamada Rakı İçerlerken Biribirle- rini Öldürdiler Bergama, (Hususi) — Poyra- cık köyünden Ali oğlu Niyazi ile Aziziye köyünden Ahmet oğ- lu Ahmet, evvelei akşam kafaları tütsülerken aralarında bir müna- kaşa başlamış, neticede Niyazi tabancasını çekerek Ahmedi öl- dürmüştür. Katil yakalanmıştır. Adana'da Kızamık Ve Trahom Hastalığı Var Adana (Hususi) — Mevsim dolayısile şehrimizde başgösteren kızamık hastalığı devam eltmek- tedir. Bundan başka, — birçok mekteplerde şimdiye kadar 79 trahomlu taleboye tesadüf edil- miştir. Bu gibi talebeler gözlerine ilâç damlatlarak, diğer mektep- lere tevzi edilmektedir. ler vasıtasile elektrik tesisatı çok kolay kurulacak ve ayni zamanda da ucuza malolacaktır. Bundan başka, yapılacak elek- trik fabrikası, civar köy ve na- hiyelere da uzatılacaktır. Şimdilik bu iş için on beş bin lira kadar bir masraf konulmuştur. Belediye reisimiz Hami ve eşrafltan M. Salim Beylerin bü- yük — faaliyetlerile, ilk elektrik | fabrikası, ilkbaharda tamamlan- mış olacaktır. » Halk bu mühim işten ziyade- sile memnundur. Çeşme Türkçe Ezan Ve Kamet Okunuyor Çeşme ( Hususi ) — Burada Büyükcamide ilk olarak Türkçe ezan Hafiz Osman Şevki Efendi tarafından — okunmuştur. — Yiae Türkçe olarak ta cuma günleri butbe ve kamet okunmaktadır. Halkımız bu yeniliği mubabbetle kırplınıışlıı. -M N, Afyon'da Bir Hanım Memuriyete Tayin Edildi Alfyonkarahisar, ( Husus! ) — Kütahya arazi vergisli tahakkuk memurluğuna tayin edilen Mw hiddin Beyden İnbilâl eden tahsil şubesi veznedarlığına varidat mü- dürü Enis Beyin refikası Emine Fikret H. tayin edilmiştir. Emine H. şebhrimizin ilk kadın memu- rudur. ——— — amş ' Edebiyat I Okumak, |(Kitap | eya İptilâsı Nurullah Ata Fransız muhbarrirlerinden Va- löry Larbaud'nun, bir türlü bulup okuyamadığım, fakat ismi çok hoşuma gittiği için uzaktan aşıkı olduğum bir kitabı vardır: “Ce vice impuni, la lecture., Okumak bir iptilâdır, hi kanunun menetemediği, herkesin teşvik ettiği bir ip ul.! Cigara gibi, İçki gibi, faydası pek belli olmıyan, zararları iyi görülen şeyler ne ise bir bir roman, bir felsefe kitabı da odur. İnsana bir baş dönmesi, tatlı bir baş dönmesi verir, vakti geçirir ve neticede ne olur? Bu« nun neticesi şu “bilmek,, dediğk miz boş teselliden, nahvetimiri okşıyan mevhum — üstünlükten başka nedir ki? Bu iptilânin humarı da vare dir: okuduğumuüz kitapların eşini yazamamanın verdiği ıstırap. Fa- kat bu ne kadar acı olursa olsun, kitap okumanın boşluğunu ne kadar anlarsak anlıyalım o İpti- lâdan kurtulabilir. miyiz? Hattâ ona kapılmamış veya oudan kure tulmuş olanlara — istihfafla bak- maktan kendimizi alabilir. miyixz? Tütün tiryakileri, içki tiryakileri de tütün içmiyene, içki kullanmı- yaaa böyle istihfafla bakar. Ons lar ne kadar haklı ise biz okuma düşkünleri de ancak o kadar haklıyız, Okumak, kiş geceleri ister bir soba başında, ister soğuk bir odada olsan, okumak, vaktin geçtiğini, — ortalığın — ağardığını vavtunciya' kadar, sokumak... Bu zevke sihhatlerini de fedaya razı olmıyanlar okumağı, kitabı da sevdiklerini söylemesinler, Bazan bu iptilâ, asıl aradı- ğım da unutup onun sadece mazrufu ile-iktifa eder, Kitap müptelâları, okumak müptelâla- | rından çoktur. Fakat, insaf edin, güzel kitapların seyrine doyum olur mu? Yumuşak deri ciltli bir kitabı. okşamak, herhangi bir çiçeği koklamaktan daha lezzetli değil midir? Beyaz bir kâğıt, Bzerinde ahenktar siyah hatlar.., Bunun - cazibesine — kapılmıyana acınmaz mı? Ah! bizim kitapçıları mız da bu iptilâya uğrasalar, uğ- rasalar da o esmer kâğıtlarından vazgeçseler. Yukarıda: — “herkesin teşvik ettiği bir iptila, dedim. Doğra mu? Bilâkis, “tabil insan,, der- ken her şeyin doğrudan doğruya bir faydası olmasını isteyenleri kasdediyorum. Onlar kitabı sev- mezler. “Okuyup da ne yapı- caksın?,, derler. Okumanın bir sonu olduğunu kabul - ederler. Kitaba bir şey öğrettiği için te- hammül ederler. Onların indinde güzel bir kitabın fazla bir kıy- meti yoktur; bir fen kitabı, bir sanat eserinden Üstündür. Bilmem söylemeğe hacet var mı? Ben “tabil insandan,, nefret ederim. M. Kemgl_pğşa'da Köylülerin İştirakile Sürek ÂAvı Yapılıyor M. Ixemılpaşı ( Hususi ) — Civar köylülerin de iştiraki ile sürek avları yapılmıya başlanı- mıştır. İlk yapılan sürek avında 15 domuz, 14 çakal, 8 tilki, 21 tavşan avlanmıştır. Sürek avlarına devam edilmektedir.