Siyaset Âlemi Amerikadan Fransaya Karşı Yükselen Sesler 1S kânunueyvelde Fransama Ame- rikaya vermesi lâzmgeleü borç tak- siti v.rim di Bu yüzden, taksitin ted yesi lebinde bulunan Heriyo kabinesi de İstifa etti. Bugün, yarın yeni bir hükümet teşekkül edecektir. Fakat bu hükü “etin borçlar mese'esi karşında alac ğı vaziyet ne ola caktı 2 Ayni zamanda, o Amerika hü ümeti bu, borç vermekten imtina harelet ne karşı ne diyecektir ? B rinci' sualin cevabını şimdilik verebi mek “mümkün olmadığı gibi i için.de kat'i bir fikir serde- 2. Çünkü Amerikada bugün iktidar mevkiinde bulunan hükümet muvakhattir.Dört mayısta mevkiini yeni bir: hükümete, smma baştan başa bir yenis.ne bırakacaktır. Binaenaleyh bu dikenli mesele üzerinde konuşmak iki tarafın da yeniden İş baş.na gelecek olan hükümetlerine düşecek bir vazife olacaktır. Fakat Amerikanın, bu me- sele hakkındaki umumi fikrini öğ- renmek için bazı kongre azasının söşledikierini © buraya © kaydetmek faydalı olur. Çünkü müstakbel * hattı hareket hakkında az, çok fikir vere- bilecektir! Borah : Harlerye Encümeni Relal ; herhangi vazıh bir şey söylememiş- tir, lararımı wuvafik bulmuş, isinin reddin! de, kendi le. telâkki etmiştir. istikrah hissi He, Ameri- kanın bu yirmi milyon dolara mul- taç olmadığını da kaydeimiştir. Reed: Ordu Encümeni Reisi ; bu hareket, İ9İ4te başlıyan Amerika Fransız Fransız sıkı dostluk münasebatının ölümü demektir. Fransa'nın — battıhareketi © bizl hayrete düşürmüştür. Frünmz Mec- liğinin bu kararını" vermesi, halk- tan gelen bir hareketli. o Bunu anlıyorum. - Fakat © ayni | hakin Fransa'da bıraktığımız paraları unut- masını garip buluyorum. O paralar ki, bunları kismen eğlence uğrunda, kısmen zarar gören mıntakaların imarı için, kismen de kır, Cemiyetine terkettik. Sonra, hemen, hemen bütün harp borçlarından Fransa'yi affettik. Şimdi de, harpten sonr , tekrar o yürüyebilecek bir hale gelmek İçim Fransa'nın aldığı borçlar ödenmek İstenmiyor; âlâ! Amerika'nın İki mübim siması, şimdilik bu borç ödemekten İstinkâf maamafih M. Heriyonur haklı | Ruzvelt Teklifi Reddetti 21 — M sai liflerini kabul etmiyeceği anlaşıl- maktadır. o M. Ruzvelt, Huverin beyannamesine verdiği cevapta, bir borçlar komsiyonu teşkiline taraftar olmadığını söylemiştir. Huver'in teklifleri Kânunusa- nid3 tetkik edilecektir. Bu tek- lifleri tetkik edecek olan komite reisi de teklifleri iyi karşılama dığını söylemiştir. . M. Ruzvelt, harp borçları, Cihan İktisat Kom feransı ve tahdidi teslihat mese- leleri arasında © bir irtibat gör- meye taraftar değildir. M. Rur- velt'e göre harp borçlarının ayrı bir mesele (olarak (omütaleası lâzımdır. -M. Ruzvelt'in aldığı bu vaziyet eğer dahili bir siya” i set endişesinden o doğmuyorsa, harp (Oborçları Oişinde tâdilât yapmıya taraftar olmadığı anle- şılmaktadır. Komünistlerin Yağmacılığı Berlin, 21 — Nurmborg de erzak mağazaları yağma eden 2) komünlet yakalanmıştır. Komünlistlerin / reisi senebi bir memlekete kaçmıştır. Italyada Taleheye Gösterilen Kolaylık Roma 21 — İtalya Darülfünun larında bulunan ve tahsil için buraya gelen ecnebi talebeye tren Gcretle- rinde yüzde elli tenzilât yapılacaktır. Sabık Kayser Hasta Dorn 21 — Sabık Kaysör roma- tizmadan hastadır. Odasından çık- mamaktadır. Bir Gazetecinin Mahkümiyeti Varşovn 21 — Maliye Nazırı mu- avinine iftirada bulunmakla mazmun gazeteci Olpinskl on ay hapse mah- Rur- | velt'in, M. Huver'le teşriki me- " etmiyeceği ve Huver'in tek- | Bir Tadilât yapmıya Taraftar Değildir M. Heriyo Wransız Parlamentosunda 15 Kânunusanide Amer kaya verilecek olan 590 milyon franklık taksitin Fakst meclis, © Fransız Başvekilinin etmiyerek onu devirdi. Rösmimiz, Fransız Meb'usânında sabık Raşvekil M. Heriyo'yu son mütkunu irat ederken Çöstermektedir. İngiltere Avusturyaya Ma- li Yardımda Bulunuyor Berlin 21 — Meliye nazırı M. Çemberlayn, Avusturyaya ya- İşleri ———— Gönül .Karilerin Suallerine Cevaplarım “21 yaşındayım. Beş sene ew vel 14 yaşında bir kızla sevişi- yorduk her nasılsa aramız açıldı. Ve kocaya gitti. Altı ay sonra kocasından ayrıldı. Şimdi dört se- dir görüyüyoruz. Askerliğimi ya- pınca evlenmek taraftarıyım. Fa- kat bir arkadaşım bu kizin ken disi ile alâkası olduğnnu söyli- yor. Bu hususta birçok tahkikat yaptım. Bu kızda böyle bir şey göremiyorum. Ne yapayım? Awkara : AM. Dört senedenberi tanıdığınız bir kızın ahlâkı hakkında başka- larının dedikodularma nasıl ina- nıyorsunuz? Bu genç size bunu ne maksatla haber veriyor, bunu tahkik ettinizmi? Kızı yakından takip edip hayat ve münasebetle- rini öğrenmek okadar güç olmasa gerektir. bb tahkikatı yapmadan arkadaşınıza inanmayınız ve kıx hakkında bir hüküm vermeyiniz. * Bu yaz birkaç ay için bir yere sayfiyeye gitmiştim. Orada bir gençle konuştum ufak bir yer olduğundan daha fazla ko- nuşup biribirimizi o anlıyamadık. Şimdi sık sık mektup yazıyor ve bu mektuplarında beni çok sev- diğini söylüyor. Fakat ben buna inanamıyorum, ve böyle mektup- laşmanın boş olduğunu anlıyo- rum. Mektup yazmak istemiye- rum. Siz benim bu fikrime ne dersiniz teyze hanım. verilmesini hararetle müdalan etmişti, müdafan ettiği noktai nazarı kahul umumi kredisi Üzerinde vahim i tesirler yapacaktır, demiş ve pılacak müavenet ve istikraz) hak- | muavenetin 300 milyon şilinga K ami kında avam kamarasında beya- | baliğ olacağın: ilâve etmiştir. Mekte aşmakta bir hi natta bulunarak: Avam kamarası reye müracaat örmü: çile m Aral “Viyanada vuku bulacak her | etmeden, mali yardımı o kabul yemi Me wuhab vi ği törlü omali felâket Avrupanın | etmiştir. dan ani ili daha ——— —.... Hindenburgun Emirnameleri Berlin, 21 - Reis'cmhur denburg, Cümhuriyetin himayesi ve kargaşalık yapanların şiddetle & içn yeni bir emirname ne miştir. Emirname de fevkalâde meler lâğvedilmektedir. Reisi, bereketi. karğisinda sncak bunları | küm olmuş ve cecam beş aya ladi- | hurua şahsına ve orduya karşı hak söylüyorlar, — Siirayya rilmiştir, ret yapanlar hapsedilecektir, e e ann — e em e maa GEPHE “MİLLİ TEFRİKA NUMARASI: 29 gamma ROMAN, HEMME Mubarrir: Burhan Cohir gym Ayaklarındaki lim dilim ayrılmiş, o dilimlerin arasına toplanan karlar tram vayın sıcaklığı ile erimiye, .içi- ne doğru süzülmeye (başlamıştı. Yalnız bir genç adam vardı. Yüzü oldukça neşeli görünen bu genç Sultanahmette tramvaydan inmek için yerinden kalktığı xa- man binbaşı Faruk onun bir kol tuk değneğine dayanarak sallan“ dığını gördü. Bu da malül bir gençli Tramvay Sirkeciyi geçiyordu. Donuk > camekânların ( arkasında kebapçıların isli gölgeleri fakir bir sinema perdesi gibi görünü- yor. Çelimsiz, ürkek bir kalaba: lık kapılardan sızan et kokusunu sümürmek ister gibi yan kalde rımları doldurüyordu. Ve bu cadde üzerinde piya- sa ederek nafakular'n çıkarımıya çalişan düşkün kadınlar «elektrik ış ği bol yerlerde durarak yüze rinin katme:li boyalarını butun kaloşlar di- delikleri kebap kokularına açılan insanların gözüne sokmıya çalı- şıyorlardı. Açlık ve fuhuş kaldırımlarda başbaşa kalnıştı. Binbaşı Faruk eski masum İstanbulun bugünkü halini iğre- erek seyrediyordu. Avrupadan her dönüşte duyduğu “memleket hissini o ( Frederik Ştrase ) ile Sirketi (o kaldınmları o arasındaki farkı pek hissettirmiyordu. Fakat kafasının gözlerile beraber işle- diği bu akşam gördüğü sefalet manzarasi Ona yüzbaşı Nihadın çerçivesini çizdiği memleket pa- noramâsı kadar tesir etti, Genç Erkânı harp yakasnın körkünü tekrar gözlerinin hiza- sına kadar kaldırdı ve kalın as- trağanın yumuşak, sıcak tüyleri arasına saklandı. * — Awma geç kaldınız Faruk Bey, hani erken gelecektiniz. Dilrüba: H. bu akşam kavuniçi / krepdamurdan vücudüne yapışık gibi sıkı bir tuvaletle onu karşı ladı, Genç kadının iri mavi gör leri ve dalğalı sarı saçları bu kavuniçi tuvaletle çok kaynaş- mıştı. Binbaşı Faruk bir çok maze- retler sayıp dökmeye çalışırken salona girdiler. Kaloriter, Apartmana mayıs ılıklığı vermişti. Küme küme, saikım salkım elektrikler o söndürülmüş, yalnız köşede (yüksek ayaklı güneş tengi abajordan kavuniçi bir ışık süzüliyordu. ç Ve bu köşede hazırlanmış küçük bir içki masasının başına oturdular. Bu alçak, dört köşe masada çok bir şey yoktu. Dilrüba H. İnce zevkini bura- da da göstermişti. Bakara bir küçük sürahi ve iki eş kadehi ve bardağı, meze olarak yalnız mini mini ekmeklere sürülmüş siyah bavyar vardı. Hafif mimoza kokusu yayılan bu sıcak ve akşam rengi salonu genç erkânı harp: Dışarının kirli ve çamurlu da bir başka Aleme açılmış bir sihirli dehlize beazetiyordu. Hin- | az tehlikelir. Bu muhabere neticesinde er- keği kendi mizaç ve meşrebine uygun bulursan konuşur, anla- şırsın. Bulmazsan mubabereyi de keser, kalbini yormadan işin içinden çıkursın. Siyasi Mücrimlerin Affı Berlin, 21 — Rayiştag siyasi cü- rümler hakkındaki affı umumi pro- jesini kabul etmiştir. Sabık Yunan Kıralı Viyana, 2) — Sabık Yunan kıralı | Yorginin mütenekkiren © Viya bulunduğu haber verilmektedi HANYIMTEYZE) maa aa RR SA Yüzbaşı Nihadın acı acı anlattığı İğne hr dde Ki pilli ve kemikleri bir balmumu gibi | vak'alar ara sıra boşluktan gelen eriten, gözbebeklerini yaralı bir bir ses gibi kulaklarına çarpıyor, kuş gibi titreten heyecanlı. ve | tramvayla Sirkeciye inerken gör- ateşli aşk sahneleri var. düğü manzaralar korkunç birer Kavuniçi tuvaleti, dalga dalga | sefalet sahnesi gibi U gözlerinin sarı saçları ile güneş rengi aba- | önlüne geliyordu. . Memleketin ve jordan sızan sarı aydınlıkta eri- | halkın içinde yavarlaadığı tehli- miş bir safir gibi görünen | keli vaziyet kafasını bir burgu genç okadınn o çıplak (O kolu | gibi oyarken © kendisini bu se uzandı, Sürabideki parlak içki | cak köşede ve bir aşk âleminde serin bir şırıltı İle billâr ka dehlere aktı, Hiç konuşmadan yalnız gözlerinin ifade ettiği ma- nayı oanlıyarak (içtiler, Binbaşı Faruk sinirlerini yumuşatan, etini kemiğini (okşayan sıcaklık © ve sabahtanberi Okafasın kemiren fena ve aksi düşüncelerini söküp atan bu darlık içinde uzun bir yorgunluktan kurtulmuş gibi teh- | rilerde kenar mahallerde yıllardır likeden kaçıp emniyetli bir yere | onların yolunu bekleyen, mısır sığınmış gibi geniş geniş nefes | ekmeği kemiren ve nihayet bir alıyor, iğerlerinin ia İnme gön yolunu bekledikleri babala- M8 bu'ılk iaimenai © kalin 1 et kocalarının elbiseleriln kıs > yerd Uçlarımı Oyeşâne miras olarak Me iğlğikmen dar kapıya bırakıld ğım gören genç kadınlar ve Kavruk yavrular geliyor kalbi bir menkene içinde sıkışmış gibi ağrıyor. Başına kan çıkıyor, bulmaktan ürküyordu. Güzel kadın kıvrak vücudu- nun bütün hatların İfşa eden dar tuvaleti: içinde okşanmak is- tiyen bir kedi gibi ona sokulur- ken gözlerinin önüne ileri siper- de üç senedir karısını, çocuklarını görmeden yazın güneşine, kışın tipisine ve düşmanın ateşine gö- ğüs veren silâh arkadaşları, ge- Genç zabit biribirine zıt duy- gular içinde ilk dakikalar adeta nöbetler geçirdi. Bu ılık bahar akşamlarına benziyen salonda | boğulur gibi nefes alamaz gibi bu güzel ve sokulgan kadının | oluyordu. 4 Arkas var ) İ yanında bulunmaktan utanıyordu. GM Ada.