/ / # - Kânunuevvel Allo, Allo, Burası Londra! ( Baştırafı 1 inel sayfada ) dra'daki büyük maçı Avusturya takımı muvaffakıyetle ” başardı. On bir tane östadına 3-4 gibi ufak bir farkla mağ'öp olmak şerefli bir neticedir. Ajansların oOkısa telgrafla, bildirdikleri bu mühim maç İstar- buldaki merakhları da pek yakım dan alâkadar etmiştir. Dün' muhtelif semtlerdeki Rad- yoların başına toplanan futbolci- ler Londra maçını yakından gör- kii heyecanla takip etmiş Saha kenarında yapılan terti- batla Londra Viyanaya râptedil- miş ve Avusturyalı bir söyleyici tarafından maçın bötün tafsilâtı saniyesi saniyesine Avrupalı me- raklılara söylenmiştir. Maç n heyecanı öyle bir dere- ceyi' bulmuştur ki, telefon mikre- fonuna söyleyen Avusturya'lı bir an için mevkiini diğer bir Viya- nal'ya terkederek (O baygınlığını geçirmiye mecbur kalmıştır. Bu müthiş maçın tafsilâtım radyoda işittiğimiz gibi aynen naklediyoruz: Ailol Allol Burası Londra... Tarihi muazzam maç şimdi başlıyor... Sizlere oyunu söyliyeceğim.. Tribünler kara bulut gibi ahali ile çepçevre olmuş... e bizim Avusturya takımı çıkıyor.. Bakın! Şu işittiğiniz. oğulta bizim mili takımınza (İngiliz halkının yaptığı büyük alkıştır. İngiizler de sahada diziliyor lar. Belçikalı, Doğrusu İngiliz merkez mua- vini Hart gözüme pek dehşetli görünliyor. Heybetli bir oyuncu. Meşlur Jak ta işini bilen bir adam gibi bizimkileri süzüyor. Bir o Avusturyahyım. o Heyecan içindeyim, Bizimkiler kendi saha- larında gibi rahat görünüyorlar. Hava berrak, yaz günlerinden birindeyiz zannını veriyor. Halkın çok samimi kabulü takımımızın haleti ruhiyesi üstünde hösnü tesir bıraktığı belli... İşte düdük çalındı. Oyun yık dırım söratile başladı. Top Zindelar'da İrgiliz kale- sine doğru akiyor. Ah! bu İngi- eki ei Hart... Şim- i kar Bakın | Bila İngiliz sağ ce- mahı nasıl yılan gibi kayıyor. Ehali! Teblikedeyiz. Hagton İena ilerliyor. İçeri atmıya baş ladı. Eyvah! Golü yedik.. Beşinci dakikadayız.. Bizim takımın maneviyatı bu golden sonra pek bozulmadı, yerden kısa paslarla mukabeleye başladık. Pek fena gitmiyoruz. İngilizler pek ozun paslarla Oynadıkları için bir anda kendi kaleleri önünden bizim kale önü- na birikiveriyorlar. İşte bizimkiler topu kaptılar. Ama ne güzel, ne artistçe gidi- Yorlar, Bakın! İngilizlerin bizim Oyunu nasıl alkışlad klarını dinle- i Bu kiyamet kopuyor gibi Şittiğiniz ültü alkışlar, bravo- be ai gör şi Şu İngilizlerin canavar gibi “lan iki bekine dayanmak kabil mi? Yine, ters yözüne çevrildik.. İngilizler, Jak ile Hugton ateş #açarak © geliyorlar. Yüreğim ağzmda.. Bu adamlar kafalarile Araklam kadar şiddetli şütler Sekiyorlar, Jakt Jak! bizim kaleci ile kar | * karşıya. Sekiz metrede. Muhakkak gol yiyoruz... Onl. Çektiği bomba gibi şüt | Kalecinin “elinden direklerimizi Hakem hepinizin bildiği | yalayarak aştı.. Aleyhimize kor- ner çekiyorlar. Bu İngilizler de kornerleri santimi santimine ök çölü ler. li unun kasındayız. İngilizlerin | tazyiki devam ediyor, Yalnız bu tazyık devamlı olmadığı için fanlalı ra- hat nefes alabiliyoruz. “Çünkü uzun paslarla bir saniyede ini- yorlar. Bomba gibi şütleri ya dı- şarı gidiyor, yahut bizim kale- op yine Hart'ın ayağında, İngiliz muhacimleri ok gibi fır- ladılar.. Gidiyorlar... Avrupada hiç “görmediğimiz bir kafa-kombinezonile bizim #a- bayı tarıyorlar.. Top sağ açıktan sol açığa geçti.. Sol açık merkeze verdi. Ah! ikinci golü de yaptılar. İngiliz halkı yine bizimkileri alkışlıyor... Şimdiye kadar gaze telerde, kitaplarda gördüğümüz sporcu terbiyesinin şu ulvi tecek lisini burada gözlerim ve kulak- larımla takip ediyorum. Bir spor temaşasının bü kadar ulvi aza“ metini başka hiçbir yerde gör- mek nasip olur mu?.. Birinci devre bitti. Vaziyet 0-2 aleyhimizde.. Oyunun şeklin- den ikinci devre için ümit pekaz. (İkinci devre ) İyi başladık.. Bak. Zindelar yine düştü. Kombinezonlarınız tutmıya başladı. Muhacimlermiz ceylânlar gibi oynuyorlar. Alkışlara bakın! Kiyamet ko- parıyorlar. Bizim oyunu İngilizler de çok beyeniyorlar. Sıra ile bul, Şimdi biz ağır basıyoruz. Cıva gibi akıyoruz. Top Zindelar'dan Zişek'e geçti. Zınk!... İşte! İlk gölümüzün alkışları... Artık açıldılar.. Bizimkiler de nasıl futbol oynandığını anlat yorlar. Ümitlermiz tamamlandı. Bak şu fena talie yine kötü ae Üçüncü gollerini de yaptı- Artık oyunu takip edemiyo- rum, Sür'at o kadar büyüdü, he- lecan o hale geldi ki, gözlerim göremiyor gibi... Sabayı bulanık görüyorum, top ortada mekik dokuyor. * Yine bizimkiler kaptılar. Yine Zişek aldı. Aslanlar gibi gol yaptı. Yüzümüz güldü. İngilizler biraz haşin oynamıya başladılar, bereket ( baştanberi böyle oynamıyorlardı. Dayanık mz şekilde oynıyorlar, Yıne bir gol daha yaptılar. Artık makine gibi işlemiye başladık, hücum hücum üstüne... Avusturya Mili takımı şimdi en iyi oyunlarından birini oynıyor. Harikalar yaratıyorlar. Çılgınca alkışlanıyorlar. İşte bir gol daha çıkardık. Bakın! Bizim hücum battı büyük dalgalar gibi yuvarlanarak geli- yorlar. Adam akıllı sıkıştır'yoruz. İn- giliz müdafileri toplu taca ata- rak tehlikeleri savuşturuyorlar.. Hakemin düdüğünü işidiyor musunuz? Maç bitti. Bizimkileri yorlar. Avusturya Milli takımı sa- hadan galiplere yakışır bir şekilde çıkarılıyor. Yenildik... Netice 3 - 4 İnsan bu sonu gördükten sonra: — Kazana bilirdik diyor. Ne ya; alın, Viyana'daki inti- kam maçında belki kazanırız. .. SON. POSTA . Resminizi Bize Gönderiniz * * Size Tabiatinizi Söyliyelim Resminizi kupon ile gönderiniz. Kupon diğer sayfamızdadır. 8 M.DoğanB. Güler yüzlü ve in ğ tizamperverdir. Gül mücadele ye gürültü ve kavgaya gele mez, zarar Ve tehlikeden; me s'uli yetten çekinir, kadın, bis ve hayal nievzularına karşı heyecanı ve zafı vardır, Şıklığa, tarzı teleb- büse ehemmiyet verir, bu husus ta kendisiyle fazla meşgul olur. Geçim hususunda uysal davranir. — a 5 Hasan Tahsin r, © Hassastır. .ayatında, tar- “o zı mesaisinde intizama ehem- miyet (verir, Muamelesin de, şiddet ve müş- külpesentlik yoktur. Muhi- tine kendisini sevdirmesini bilir. . İşlerini daha ziyade anlaşarak ve hüsnü muamele ile intaç etmek ister Başkalarına kolaylıkla bağlanmaz, az itimat gösterir, un 80 N. GalipB. (Fotoğrafının der cini istemiyor.) Ağır başlı ve tok ö Bir şeyi beyenmekte ü davranir, nadiren güler ve neş'elenir. Muhâtabina, daima kusur gören tenkit yapan insan hissini verir tavru hareket leri kapalı ve manalıdır. maz —— Tarsus'ta Maskeli Haydutlar İki Kişiyi Yaraladılar Tarsus (Hususi) — Evvelki gece, burada. bataklıklarda yapr lan kanal bafriyatı mahallinde bir cinayet olmuş, meçhül iki şahıs tarafından iki kişi ağır su- relte yaralanmıştır. Gece yarısı, makinist muavini Durmuş ve amele mın Üzeri- ne yüzleri maskeli iki şahıs hi cum etmiş, paralarım gasbettik- ten sonra e e ie ya ralmışlardır. er henüz tutu- lamamıştır. Tahkikat yapılmakta- dır. Muğ'ada Tülün Piyasası Düşkün Muğla (Hususi) — Tütün İn hisarı in e eri açılan tütün piyasası ku kadar düşmüştür. Maamat mü bayaa durmuş olduğu için fiyat- ların düştüğü tahmin edilmekte ve yeniden mübayaa açılınca yasanın yine eski yüksekliğini bulacağı ümit olunmaktadır. Izmirde İzmir (Hususi) — Mevsim ib- tidasından ikinci teşrinin yirmi yedisine kadar İzmir borsasında 41,916,088 kilo üzüm satılmıştır. Son hafta zarfında İzmirden e nebi limanlarına sevkedilen üzüm ise 1,741,192 kilodur. İhracat da- ba ziyade Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransayadır. Mevsim ( ibtidasından ikinci teşrinin yirmisine kadar ibracat 42,702,387 kilodur. Di Hindistan'ın Sayfa İş lomatlaraHükmeden GizliKuvv-tler Oodyepore Prensliğinde Bir Facia 4 Baştaralı 1 inci sayfada ) gilizleri takviye edenler, Hindis- tanın ufak, büyük, kadın, erkek | muhtelif mihrace ve prensleri idi. Onların bu muzaheratı her han- gi bir manevi duygu neticesi değil, sadece İngiliz himayesi olmadan saray Ove kâşa nelerinin (o birinde kalamıyacağı korkusu idi. Çünki din bağının kuvvetine rağmen Hint kütleleri arasında çeniş sosyalist fikirleri- nin adamakıllı yer etmiye başla- | dığını inkâr etmek mümkün de- ğildir. Bunun başlıca sebebi, Hindistanda Oak'ın alamıyacağı zenginliklerin yanında yine hav sala kabul etmez bir sefaletin büküm sürmesidir. Meşhur Gandi'nin bir hesabına | göre, Hint halkının günlük vasati kazancı 60 pıradır ve Hint milliyetperverlerinin bugünkü şid- detli mücadelesi, elle tutulan bu sefalete hâlâ bir çare bulunmak istenmek istememesidir. * Oodeypore o mihracesi OHin- distan'ın O©n büyük (prens lerinden biridir. e Yaşlıdır. Di- nine sediktir ve büyük bir hükümdardır. Geniş omemleke- tini idare ettiği merkez, ayvi ismi taşıyan bir şehirdir. Oltur- duğu sarayından, sıkı surette ya- pılmş geniş ve güzel bir gölün iç çeken manzarası görünür. Ha- rem dairesi, yüzlerce kadından müteşekkil ade'a küçük bir kâsa- bayı andırır. Bu daire sarayın merkezindedir ve etrafında göz kamaştıran nefis binalar vardır. Bu sarayın bir memleket ka- dar geniş bahçelerinde mukaddes filler dolaşır, srtüstü yatarak istirahat eden asıl Hintlilerin bellerinde, © prenslerine (| ithaf olunmuş" eğri ve keskin kılınçları vardır. Bayram günlerinde haik bu sarayın duvarları etrafına top lanır ve onler, bu halkın naza- rında dini ve ilahi bir mahiyeti haizdirler. Bir müddettenberi Oodyepore mihracesinin, bu büyük ve kud- retli hükümdarın sarayı Östüne elemli bir hava çökmüştür. Erkek- | lik çağına gelen hükümdar zade- nin malüliyeti anlaşılmıştır. Hak buki o, hükümdarın aynı zamanda veliahtıdır da.. Bacak ve ayakları asıl şekillerini o kaybetmişlerdir. Çehresi, (o bakılamıyacak Okadar iğrençlik hâsıl etmiştir. Bu ada- mın iki karsı ve Avrupalı bir mürebbiye tarafından terbiye edi- len iki çocuğu vardır. Bu müreb- | biye bir İngilizdir, adı Mis Edit Şolver'dir ve saray duvarları hari- inde, küçük bir evde oturur. On- dan başka bu çocuklarla alâkadar olan kimse yoktur. Onlur, denilebilir | ki kendi kendilerine büyümekte, İngilizce öğrenmekte ve garplı bir mürebbiyenin £ verebileceği kadar malümat tahsil etmekte- dirler. Mürebbiyenin saray duvarlarından ve sarayın içindeki kadınlar dairesinden ne derece uzak bulunursa bulunsun, onun kulağına kadar yine birta- kım dedikodular gelebilmektedir. Bu malümatı ona getirenler, sarayla hariç arasında birçok baber, mektup, name alıp veren kimselerdir. Bundan da anlaşılar oturduğu ev bilir ki Oodyepore sarayında yaşıyan yüzlerce kadın adedi kadar bu sarayda yüzlerce intri- ka döner, İki küçük veliaht zadenin derin bir uykuya daldıklar bir akşamdı. Mürebbiyenin oturduğu küçük evin alçak taraçası önünde bir motosiklet durdu, bu mote- sikletle gelen o müstemlekelerde kullanılan hafif | elbise givin- miş genç bir İngilizd. (Me tosikletin fenerini söndürdükten sonra içerden bakan mürebbiyeye işaret etti ve kadın, traçanın par- maklığına koştu. Gelen İrğiliz bu evin yabancısı değildi. Esasen haftada bir mürebbiyeye uğrar ve könuşurlardı. İngiliz işgal or- dusu zabitlerindendi ve istitbarat işlerinde çalış.yordu. Mis Edit Şolver onun tavassutu ile Oodyes pore sarayına alınmıştı, Görüşme- lerinin uyandırabileceği şüpheleri gidermek için akraba olduklarını etrafa (o yaymışlardı. Mis Edit Şolver'in o günkü haber dağar- | ciğı bir hayli gişkindi. İngiliz zabitine bu haberleri vermek için hangi taraftan baş- lıyacağım bilemiyordu. Bunların içinde böle bir tane vardı ki genç İnçiliz kadınım pek ziyade müteessir etmişti. İki, üç gün er- vel Veliaht Hz. üçüncü defa evlenmişti. Aldığı kız, tam kendi kefvi ve bir prens kızı idi. Genç, güzel, şirin ve kibar bir kızcağız. İki gün evvel Prens, İngilizle- rin Babji dedikleri şekilde zifafa girmişti. o Prensin (| topallıyarak odasına girdiğini gören gelin, kendini tutam'yarak mütbiş bir feryat koyvermişti. Sarayda, hiç kimse olup bitienden haberdar değildi. Yalnız muhafız askerlerin bir ara öteye, beriye koşuştuk- ları görülmüştü. ee m şi Domğu ve kadın hastalıkları mütebassısı DOKTOR Hüseyin Naşit Hastalarını Türbe (| karşısında eski (o Milâlilahmer © binasındaki muasyencbansinde her gün öğleden sonra kabul etmektedir. Telefon 22622 İLAN Haliç orman memurları ta- rafından hazine namına musa- dere olunup mahfuz bulunan 1000 adet kestane çubuğu 9 çeki kestane odunu 935 adet tarak ve destere saplığı 14 çe- ki kestane çubuğu 400 adet kızılck sapı 5 çeki meşe 5 çe- ki kayın odunu 291 kilo meşe kömürü 166 adet kızılcık ve fındık saplığı 15 kilo ada çayı 22/12932 perşembe günü saat üçte ve yine İl demet kesta- ne çemberi 20 çeki kayın odu- nu 70 adet kayın kerestesi 22 kayın küreklik 124 kayık eğri- risi F adet gürgen umurga 25 adet kızıl ağaç kütüğü 2 adet kök nargönder 37 adet dişbu- dak 49 adet karaağaç ve 1f adet köknar kerestesi 23'1? 932 Pazar günü saat 3 te ihale &- dilmek üzere müzayedeye ko- nulmuştur. İzahat almak isti- yenlerin Haliç orman idaresine ve ihale günlerinde de saat iki- de İstanbul orman müdüriyyet kalemine müracaat eyleme'eri rica olunur efendim. I