18 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

18 Kasım 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Siyaset Sahnesin- de Erişmeyi İstediğim Seviye İngiliz Başvekili M. Mak Donal- din mil? bir temerküz hükümeti re- İaliğini kabul etmesi, İngilir amele fırkas'le alâkasının kesilmesine e- bep oldu. Bir seneye yakın bir za- Man övvel vukua gelem bu bâdise, Son zamanda yeni bir safhaya girdi, Vaktile iktidar mevkünde - amcle hükümeti vardı. Yapılan inthabat Mmuhalfazakârlara ekseriyet kazandır- dı. Memleket, ciddi bir bubran geçi- tiyordu. Muhafazakâr, İiberal ve amele — (fırkaları — mümessillerinden Mürekkep böyle bir. hükümetin te- #ekkülüne lüzum görüldü. Kabinenin #zim ekseriyeti bu fikri kabul etme- &L Hariciye nazırı ve amele fırkası- Bın buzünkü relsi Henderson başta Olmak üzere hepsi çekildiler. M. Mak Donalt ile beraber Maliye Nazırı M. Snovden ve Tomas yeni kabineye Birdiler. Bundan iki ay kadar evvel da, tomerküz idaresinir — tccrübesini kâfi gören M. Saovden, ondan sora da libaral aza hükümet sandalyele- tinl terketti muhafazakârlarla bera- ber M. Mak Donalt başbaşa kaldı. Bu hâdiseler, M. Mak Donaldın tski bir zosyalizim arkadaşi olan Hendersonla aralarımın kat'i surelte Açılmasına sebep oldu. O sureile ki, ild fikir ve mücadele lideri, Şimdi biribirini gördüğü zaman se- Tâmlaşmıyor, el sıkışmıyorlar. Karşı« laştıkları zaman biribirini görme- Mezliğe geliyorlar. Sırasında İngil- terenin menfaatlarını Cenevre kon- feranslarında — müştereken ve bir tafta müdafan ettilleri balde, insanl Ve tabil görüleblecek bir iğbicar hissile bir defacık olsun tearuza düştükleri görülmemiştir. Hayatımın &a büyük temennisi, memleketmin de bu yüksek siyaset ve civanmertlik teviyesine yükseldiğini bir gün gelip Rörmeyi istemektir. — Süroyya İs;ıanyada Halk Ekmeksiz Kaldı Sevil, 17 — Yakında umumi bir grev ilân edileceği hakkında Çıkan haberler halk arasında büyük bir heyecan uyandırmış- fır. Ahali fırınlara bücum etmiş Ve biraz sonra fırmlarda ekmek klllı.ııııxıllr. Grev bu gece ilân edilmiştir. v ilân odenler — firmcılar, kahve garsonları ve taksi şoför« leridir. Asker! memurlar halkın tkmek ihliyacını temine uğraş- Maktadır. Ba memurlar ancak Ründe 1500 gram ekmek vere- ceklerdir. Halbuki halkın ek- Mek ihtiyacı 50 bin kilodur. Stevi komönistler İHân etmişlerdir. Fon Papen, Bu Arzuyu Açıkça İlân Etti Ve İstifasını Verdi Berlin 17 — Başvekil Fon Papen bir nutuk söyliyerek de- miştir ki: Almanyanın hudutları, Avrupadaki — diğer — devletlerin hudutlarının — hepisinden — daha ziyade tecavlize müsaittir. Şu hale nazaran Almanya Avrupada kuvvetli bir askeri vaziyete malik olmak — mecburiyetindedir. Fon Papen-Şlayşer rejiminin silâhlan- mak gayesini takip ettiği nekadar söylense azdır. Almanyanın bur- dan başka bir rejime tabi olma- sına imkân yoktur. Fon Papenin nutkunda işaret edilen bu rejim kuvvetten başka hiçbir şeye iman etmemektedir. Bütün Fırkalar Fon Papen Aleyhinde Berlin, 17 — Rayıhştagdaki bütün fırkalar, Fon Papenin te- merküz teşebbüslerini kabul et- memiş gibi dıvranmaktadırlar. Hitlerciler, bükümetin davetine bile gitmemişlerdir. Katolikler hükümetin usulleri değişmedikçe temerküze İştirak etmiyeceklerini söylemişlerdir. Bununla beraber Başvekilin bötün bunlardan dolayı cesareti kırılmamıştır. Reisicüim- hurun Meclisi feshetmek üzere Başvekile salâbiyet -vereceği ümit edilmektedir. Fon Papen Kabinesi İstifa Ediyor Berlin, |7 — Fon Papen ka- binenin müşterek istifasmı bugün Reisicümhura verecektir. Almanyanın Gayesi Şilâhlanmek Londra, 17 — Mançester Gar- diyan gazetesi, Alman ceki hak- kında yazdığı bir makalede Fon Papen Şleayşer rejiminden bah- setmektedir. Gazete, Almanya için bu rejimden başka bir rejim olmasının imkânsız olduğunu yaz- makta ve demektedir ki: Gaye tekrar silâhlanmaktadır. Bu yük- sek gaye uğrunda sulhün devamı için hiçbir. muahadenin, hiçbir misakın ve hiçbir projenin ehem- miyeti yoktur. Bir Maden Faciası Londra, 17 — Glaskoy civa- rında Kardovan manden - ocağın- da bir infilâk olmuş ve 4 amele ölmüş, 10 amele yaralanmıştır, Sağdan İtibaran A:M, Pol Bonkur, M. Heriyo Ve Jenoral Vegan Fransanın, Tahdidi Teslihat Konferansına verdiği son proje Fransada bir hayli dedikoduyu mucip olmuştur. PFransızların mürteci addettikleri sağ ce- nah gazeteleri, Heriyo kabineainin tanzim ettiği bu projenia momleket ömni- yöt ve selâmetini kat'iyon temin etmediğini iddin ettiler. Sol cenah matbuatı ise, bu projenla sırf kendi emeline hi biyesi vo onun başında bulunaa umun zmet etmek için, Fransız Erkânı Har- m ordu müfettişi jeneral Vegan taralın- dan yapı'dığını töy ediler. Tuluz şehrinde toplanan Radikal » Sosyalist kon- gresinde M. Heriyo bu dedikodulardan Mes'ul otan tek Ira dunuyarunı. Bu i Cenevrede ben z hükü bahsotti ve dedi ki: meti vardır. Onun başında da bön bu- lın kabinemin Harbiye Nazırı Pol Bon kur müdafaa odecektir. Bütün ordu ve ümerayi aakeriye de onun emri altın da bulunmaktadır. ve ona İtaat etmök le mükelle'tir. Harp Boğlğıi'ı Amerika Ne Şek Borçlarm_Öde_ Vaşington, 17 — M. Huver, harp borçları meselesini tetkik etmektedir. 15 kânunevvelde va- desi gelen borçların ne şekilde olursa olsun ödenmesi için Ame- rikanın israr edeceği tahmin edil- mektedir. Bununla beraber resmi mahafilin harp borçlarının tesviyesi Bal Ba;kasındakiy Hilekârlık Paris, 17 — İstintak hâkimi, Bal Ticaret Müdürlerini isticvap ettikten sonra Banka Umum Müdürü, M. Bertud ile Paristeki acentesinin Müdürü M. Ren hakkında bir tevkif müzek- keresi imzalam ştır. Her ikisi de Bankanın yapmış olduğu bütün muamelelerin mes'uliyetinin kendil-- rine ait olduğunu beyan etmişlerdir. İEFRİKA NUMARASI i3i: —e eee ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Iııuııı Gorkinin hayal romanı Sîyllk babam arkasını sobaya "4 pencereden dişarı bakı- w'— Ertesi sabah annem beni k—'k'.ıvlı ve gitti. Annem gider- & bir kaç kere döndü ve mem- , Salladı, ninem de mukabele V_Or:lu. Büyük babam gözlerin N.ı,-"’ sildi ve bunun sonu iyi k'yeeek dedi. Ben, içimde apımın artk ebediyen ka- :::d ğin hissettim. Buyük’hıbırı & & nasihat ediyor ve diyordu 'l.? (;ııııendcı artık ayrıldın F *, Snun şimdi başka çocuk- İ Siacak ve kıl:ııl çmılırı y Ninen adamakıllı — içki- Türkçeye Çeviren: Mfavaffan asker olucağı zuman içkiye Laş- lamıştı.. Ben yakında öleceğim. Sen yalnız kalacaksın. Kendi kendine çalışmayı öğren.. Bütün yazi bahçede otlar üs- tünde geçirdim. Geceleri içimde ferah — ve kuvvet verici bir şey akardı, gecenin sükütu bir anne- nin — nüvazişleri gibi — okşardı. Geceleyin sırt Üstü yatar - yıldız- ların parlayıp sönüşünü seyreder- dim. Gâh bir armonik sesi, gâh bir. kadın kahkahası, yaya kal- dırımda bir kılıç şakırtısı gecenin sükünetini yırtardı. * likıılımıl Büyük babam, evi aattı. Ve -| Bahçeden, nineme dedi kii Ben seni bugüne kadar besledim. Artık yeter. Ek- meğini kendin kazanmıya — bak! Ninem bu sözleri mütevekkilâne bir sükütla karşıladı. Dedem bir çıkmaz sokakta köline bir evin bodrum katında iki küçük ve karanlık oda — kiraladı, — evin oşyası — eskici tatarlara satıldı. yuvamdan ayrılmak bana çok güç gelimişti. Annem beni görünce, aman Yarabbi me kadar büyümüşsün! dedi. Yanaklarımı şıcak avuçları içine aldı. Annem büyük babama evin rutubetli olduğunu söyledi. Büyük babam: “ Herşey yandı canımizı zor kurtardık, ateş bu, şakaya gelmez dedi: Annen: “ Her şeyi biliyorum, yangın Falan olmamış, herşeyi oyunda kaybetmişsini ,, dedi. Oda da bir mezar sükünu wardı, büyük babam anneme bağırdu. “ Yirmi yaşında birile ilde Olursa Olsun nmesini İstiyor | şekli hakkında itilâf etmedikleri söylenmektedir. Kongre ve ayan azaları ekseriyet itibarile tediye- lerin her hangi bir suretle gecik- mesine muarızdır. Bu azalar, borç- lar ve tediye meselelerinin birbi- rinden ayrılmıyacağı kanaatında- | aırlar. M. Troçki Atinada Atina 1i7 — M. Troçkiyi hâ- mil olan vapur Pire limanma gelmiştir.. M. Troçki kendisini ziyarete gelen Marksistleri kabul etmemiştir. KATRCTLI Ğ ZK SKK CAT Harici Haberierimiz burada b "nnenıü' evlenilmez demedim mi? İşte al bakalım asılzade kibar oğlanı..,, * Kendimi — tekrar Sornovoda buldum. Yepyeni bir evdeyim. Mütevazi bir ev. Annemle üvey babamın sokağa nazır odaları vardı, Ben ve ninem yatıp kak kıyorduk. Sabahları fabrika düdü- ğgünün ulumasile uyandım. Fabri- kanın kapısı, bir sürü insanları içine alan ihtiyar bir dilencinin dişsiz ve siyah ağzına benziyordu, Bu ağız akşamları posa haline gelmiş insan kümelerini kusardı, sokağı süpüren rüzgâr bu insan kümelerini biribirinden ayırır ve evlere tıkardı. Ninem evde aşçılık yapıyor, ortalığı silip süpürüyordu. Zavallı çok yoruluyordu. ÂAnnem sapsarı ve zayıf bir balde idi. Oturduğu- muz evden, fabrikadan, köyden nefret ediyordum. Annemden sık sık dayak yiyordum. Büyük babam “|Gençle Mi Almanya Silâhlanmak İstiyor Evleneyim İhtiyarla Mı? “On dokuz yaşındayım. Otuz iki yaşında bir tesviyeci ile ev- lendim. Kendisile bazı şeylervemn dolayı anlaşamadık ve ayrıldık. Şimdi beni düşündüren şey şudur: Acaba bu sefer gençle mi ihti- yarla mı evleneyim? Bir kere de size danışmayı muvafık buldum. Sen ne dersin Hanımteyze.,, M K, Meli-d32 İnsan evlenirken yaşı ile mü- tenasip birini arar, On dokuz yaşında bir kız, bir ihtiyarla eve lenebilir mi? Evlenirse mes'ut ok masına imkân var mı? Genç bir kadının ihtiyaçlarına cevap veren bir erkek olmadıkça, o erke- ğin kadını mes'ut etmesine imkân yoktur. Bence bunu düşünmek - bile fazla. Bir genç bulursanız tered- düt etmeden evleniniz. * “ 22 yaşındayım. San'atim elektrikçilik, halihaazırda elektrik şirketinde yetmiş lira ile mem- rum, Pederim beni evlendirmek istiyor. Beş tane kız kardeşim var, hepsi yetişmiş. Açaba içeri mi evleneyim, dışarı mı? Sen ne dersin hanımteyze ? ,, ! Beş kızın bulunduğu yere bir altıncısını getirmek herhalde doğ- ru olmasa gerektir. Zaten bugün müstakil ev kuramıyacak olan gencin — evlenmesini — anlamam. Kendinize has bir ev açabilirse- niz o vakit mes'ut olabilirsin'z. Fakat beş kız kardeşin arasında bir gelin tahammül edilmez bir şeydir. HANIMTEYLİ —— TAKVIM — PERŞEMBE 3Cüs.17- 2cl TEŞRİN 931 Kasimlü Arabi Rual V7 * Racep — 1354 4 - 2cl Teşela - DU Voket Poanal Jeeei V sanış | ı soli solAzşıa vte (1 09| & so | Yata eat |96 |4 e) a Terki Teslihatta İngidiz Noktai Nazarı Cenevre 17 — İngiliz Haric Nazırı Sir Jon Simon, Terki Fıılilut Bürosu buzurunda, terki teslihat meselesi hakkındaki İn- giliz noktai nazarımı izah etmiştir. da bana karşı çok sertti, Annem- lede sık sık kavga ediyordu. * Annem başka bir eve taşın- miş ve doğurmuştu. Üvey babam şüpheli işlerinden dolayı fabrika- daki yerinden kovulmuştu. Fakat uzun müddet geçmeden yeni bir iş bulmuştu. Bir tren hattında gişe memuru olmuştu. Bir müddet sonra büyük babamın yanından tekrar annemin yanına taşındım. Annem büyük babamla beraber büyük bir evin bodrum katında bir daire tutmuştu. Daha ilk gün- de annem beni mektebe götürdü, ayağımda annemin iskarpinleri, sırtımda ninemin bırkası vardı. Bu elbiseler arkadaşlarıma alay mev- zuu oluyordu. Bana “ Maskara ,, ismini vermişlerdi. Arkadaşlar rımla biraz sonra anlaşmıştım. ( Arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: