Teıiııkıı_l u aa a İK ' D ÖLÜM KULESİ Polisin Karnına Bir Yumruk İndirdim Ve Motosiklete Atlayıp Kaçtım Şehir Alh'i;t Olmuştu î—er Yerde B“eni Arıyorlardı —i SiR .a Askerliğe girdiğim gündenberi l enim için hakikt bir saadet ka- Pisi açılmıştı. Evvelâ, hayatım Muntazam geçiyordu. Sonra da, karnım tok, sırtım pekti. (Karar- gâh çavuşu) olduğum için bir ku- Mandan kadar hükmüm vardı. Mıiycliınde bulunan zengin nefer- ler, sık sık izin istiyorlar, hovar- dahğa gidiyorlar; ekseriya beni de beraber götürüyorlardı. Böyle davetlerde tabil en yağlı parçayı bana ikram ediyorlardı. Malüm ya, böyle yağlı parça- lar, alelekser insanm midesine dokunur. Hele (viski) ile karışık olursa.. Bir gün bir (kabare) de, Sütlü bir ineğe benziyen Nor- Bandiyah bir dilber yüzünden Şıkardığım vak'a, azkalsın başıma en büyük felâketini O gün, bu kabare Ünyamın Keliriyordu. Prensesi ile bir köşeye çekilmiş, | fallı tatlı viski içiyor ve bol bol RBülerek eğleniyorduk. Karşı ma- tada oturan iriyarı bir İrlândalı İ oldu. Eilririz ki böylelerini yola Ketirmek için dünyada - bir tek $are vardır. O da dayak... Der- hal yerimden fırladım. Bir ( Ka- hada çavuşu ) nun masasına karşı küstahlık yapan bu dev cüsseli herifi yere devirerek mahmuzlu ökçelerimle haşarı bir — süvari eygiri gibi çiftelemiye başladım. r anda kabare altüst oldu, her laraf polislerle doldu. Fakat, ar- k benim gözlerim kızmıştı. Ne Sizam ve ne de kanun.. Gözüme Çbir şey görünmüyordu. Müte- üdiyen vuruyor, kırıyor önüme 'Ş'Jm herşeyi deviriyordum. Vis- kinin insana bu kadar büyük bir k“h—ek ve cür'et verdiğine, daha mütehayyirim... Bu daracık Yerde, kahramanlığın her nevini Söslerdikten sonra, sıra en bü- Yük kabadayılığa gelmişti. Ma- M ya o da kaçmaktır. Elimdeki sandalya ile kendi- —_' Yol açıp ta kapının önüne çık- Rim zaman, dört — motosikletli Polis, kapıyı kuşatmışlardı. He- ©D sandalyayı yere — hırlattım. 98 başta duran polisin göğsüne, Zı' kuvvelimle bir yumrük attım. Vallı polisin bacakları Havaya alkarken hemen motosiklete at- tdmı- Alabildiğime kaçmıya baş- ize musallat hhl"'—ı- Koca Bristolün caddeleri | K dar geliyordu. Eminim ki Li.h"Mı:dr bu kadar heyecanlı Müsabaka görülmemiştir. R Ertesi gün bütün sabab ge- K tleri bu hâdiseden bahseder- hini askeri ve sivil polislerde Di harıl beni arıyorlardı. İdarci- “d-" kanunlarının bükümferma Ku bir yerde, koca bir şebri ıq,;ll()_" veren bu hareketin hoş İ Tayeceğine emindim:. “Böva N derhal (Mizalay Koc) ye a. Hadiseyi olduğu gibi hikâye | tar, l Ele geçip le ağır bir cezaya & Pilmaktansa, beni bahriyedeki ada ” | "n.. 'îl":_îzrvnn tavsiye ederek — sını- Tni tirmiye lavassat etme- .“'ı:_ü_yledîm Bu suretle Sime rucu edecektim. iralay Koe ) beni kırmadı. * derhal bir Ltavsiye verdi, "Pol ) a — yolladı. 9 zat ( Üssü bahri ) kuman- Blbüy, (ç Yüz, | hma gelince, eski | Mektap | danının yaveri olduğu için hafif bir muayene ve isticvaptan sonra, rütbemle bahriye silkine geçtim ve bu süretle arkamda bıirakti- ğım o kanlı izi kaybettim. Beni evvelâ bir nakliye ge- misine verdiler. Bu, hiç hoşuma gitmedi. Külüstür. bir gemide, koyun çobanı gihi monoton bir hayat geçirmekteki sıkıntıyı dü- şündüm, bu — gizmetimi kabul etmedim. Maksadım, harp filo- suna geçmek ve harbe girmekti. Bu arzumu, büyük bir mem- nuniyetle kabul ettiler ve beni (Şark filosu) nda ( Gönart ) torpito — mihrebine — gönderdiler. Bir ay.. iki ay.. üç ây...-Limanda mütemadiyen atıl ve mefluç bir halde duruyor, sadece top ve torpito talimlerile meşgul oluyor- duk. Artik - iyiden sıkılmağa — başladı. Bu atalete karşı ruhumda bir isyan vardı. Birgün izinli çıkmıştım. Muta- dırm veçhile (Çelik) Yumruk) ismir- deki gemici gazinosuna gitmi - tim. Orada genç bir bahriye on- başısı ile ahbap oldum. (U. 21) denizaltı — gemisinde — çalıştığını söyliyen bu genç onbaşı, bana öyle tatlı şeyler hikâya etti ki adeta beycandan — titriyordum. Derhal kararımı verdim. Mevki kumandanına bir istida göndere- rek denizaltı gemilerinde istih- damımı rica ettim... On dört gün sonra gelen cevapta derhal (Lon- dra) ya hareketle Bahriye Neza« retinin Denizaltı şubesinin yedinci mıntaka, üçüncü kısım amirliği- ne müracaatim emir olunuyor- dür. Dehal buü emri - infaz ettim ve dört gün sonra da (13. T) denizaltı gemisine yer- leştim. Artık sevincime payan yoktu. Yalmız vakit vakit gemi- mizin taşıdığı ( 13) rakkamı ak- biraz neşem kaç- yordu. Gemimiz, o günlerde uzunca bir sefere hazırlanıyordu. nereye ve hangi istikamete şi- deceğimiz tamamen — meçhuldü. Bir gece ortalık tamamen karar- dıktan sonra bir karabatak çibi | yavaş yavaş. — denize daldık ve sessirz. sadasız, yol almağa baş- ladık. Daha o dakikadan itiba- ren - anladım ki, — denize dalan bir denizaltı gemisinde çalışmak, benim gibi içi sıkıntılı adamlar için epiyce müz'iç — bir şeydir. ( Arkası var ) İLAN Üsküdar orman memurluk- larınca hazine namına mazbut ve müzayedeye mevzu 89 kan- tar meşe mahlot odun ile 450 adet kestane ve findık çu- buğu 220 demet fırın çalısı 160 kilo mahlut kömür ve üç adet gürgen ve meşe direk ve 22 adet görgen tomruk ki cem'an altı kalem orman em- valine talip çıkmadığından bun- lara ait müzayede — müddeti 16'11/932 carşamba gününe ka- dar bir bat a daha temdit edil- miştir. Taliplerin yevmü mez- küörde saat 13 de pey akçalarile maan Haydarpaşada orman mu- amelât memurluğunda satış ko- misyocuna müracaat eylemeleri ilâa olunur. ve iyiye canım | | | | man için de ne büyük kıymeti | SON POSTA Telsiz Telgraf, Casusların KıymetliBir Yardımcısıdır (Baştarafi | inci sayfada ) İngiliz donanması sırasında liman- larda iken bu gemiler denize açılmakta ve aralarında muha- bere 2derek İngiliz donanmasının açık denizce bulunduğu hissini veriyorlardı. Bazan da bu gemiler limanlarda kalıyor ve donanma denize açılıyordu. Nitekim, İngiliz Donanma Başkumandanlığı, Ska- jerak harbinde Aayni - hileye baş yurdu. Amiral Beattynin Alman donanmasını Skajerakta — bekler- ken Almanlar, İngilizlerin Şimali Norveç sahillerinde bulunduğunu | zannediyorlardı. Fakat | Görülüyor ki küçük bir harp hilesi bazan tarihin bile veçhesini değiştirecek ehemmiyet alabiliyor. * Umumi harpte, telsiz muha- | beresi hırsızlığının iki taraf düş- | haiz olduğunu anlamak için aşa- | gıdaki hâdiseyi öğrenmek kâfidir: Sene 1916 şubatı. İki muhte- | lif İngiliz ve Fransız telsiz mer- | rile | Alman casusunun isimlerini ihti- | | va edecektir. kezi, mühim bir Alman telgraf şifresini ele geçirmişlerdir. Bu | şifre açılıp okunduğu zaman gö- rülmüştür ki, yakında, Laheyden | Berline mühim bir liste gönderi- lecektir. Bu İiste, Lahey Alman | Sefaretinin siyas! kuriye çantala- nakledilecek ve bir çok Bu malümatı alan Entelicens servisin ilk işi, €n cesur memur- larından bir kaçımı Laheye gön- dermek olmuştur. Bunların vazi- fesi, bu listeyi aşırmaktır. Memur- ların bir kısmı Felemenk şimedi- fer memnru, bir. kısmı da polis kıyafetine girmiştir. Felemenk bi- taraf bir memleket olduğu için gayet ihtiyatlı hareket — etmek icap ediyordu. Nihayet tren hareket etti. Sah- te memurlar, mönasip bir fırsat- ! | 1L imci | Silhal ikam HASAN K UVVET ŞURUBU Terkibinde külliyetli miktarda iyot tanen ve fosfat mevcut olup ensicei uzviyeye sür'ati temessülü sayesinde, kansızlığa, vereme istidadı olanlara ve bilhassa emrazı asabiye ve <afiyeti umumiyeye tesiratı şifaiyesi vardır. Genç kızlarla, çocuklarda tesiratı nafiası pek seri olup renksiz, hasta- bıklı, zayıf, sıraca veya kemik hastılık- larına müptelâ çocuklar az zaman zarfında diş çıkarırlar. Çabuk yürürler. Tombul tombul olurlar. Sui pek hazmı teshil, taravet bahşeder. Sui itiyatla sabavetini ve gençliğini istimal eyleyenlere, ademi iktidara müessirdir. Kanı tezyit ve tasfiye, renge tazelik ve veçhe Bez, evram, cedir, çocukların yüz ve başlarındaki çıbanlar, ergenlik ve ekzemada pek müessirdir. Hasan kuvvet şurubu — Aurupa'da birinciliği ihraz eylediği gibi bütün âlemi tababette takdir tevlit eylemiş, ecnebi ve memleketimizin etibbasının raporla- rını kazanmıştır. Şişesi 60, büyük 100 kuruştur. Deposu: Hasan ecza deposu- dur. " Eczacılar ve toptancılara büyük tenzilât. (DiplomatlaraHükmeden GizliKuvvetler ta, biletleri konrtol edecekmiş gibi Alman kuriye memurunun kompartimanina girdiler. Adamı meharetle uyuttular, evrak ara- sından mahut listeyi aşırdılar. Fakat maalesef, bunların bu garip hareket tarzları yolcular- dan birinin nazarı dikkatini etmişti. Derhal imdat işareti ver« di. Tren durdu, bir heyecan ve telâştır başladı. Fakat gecenin karanlığında bir şey ele geçmedi. Ertesi sabah, İngilizlerden üçü tevkif olundu- lar. Onların tutulması, bir parça da iltizamı idi. Çünkü listeyi ver- dikleri dördüncü arkadaşlarına vas kit kazandırmak istiyorlardı. Ne-« tekim dördüncü İngiliz Felemenk hududunu aşmıya muvaffak oldu ve listeyi kurtardı. Burada rülen isimler sayesinde birçok Alman casusu yakalandı ve kur- şuna dizildi. Bu arada birde Por- tekiz binbaşısı vardı. Bü binbaşı ! * Fransanın'Dönkerk limanında ba- ; lunuyordu. Harekâtı takip edilmiye baş- landı. Bir müddet sonra anlaşıl- dı ki düşman hesabına casusluk yapıyor, o da tevkif edildi ve bir gece, bir manganın attıkları kur- şunlarla vücudü delik deşik edildi. Keskin İcra mamurluğundan. Kalecik tiren hattinda 1 iaci kısım | kilometrede — muteahbit iken etgühi meçhul Ahmet Bey Damadı. Sait Bey Yalışi Handa Salt El kuruş — boro gâhmısa olan unuzdan — dolayı ik meçbul — bulunduğu — mü- i fabkikatından — anlaşılmıştır. Nerode bulunduğunuz — malüm olmadı- kgından bir ay müddetle ilânen tebli gat ierasma karar vedilmiş olduğundan ü bir ay zarfında borcunuzu üde- 2 ve vahut bir itirazınız — varsa yan etmeniz aksihalde vsobri ie raya devam olunacağı ve İşbu da İcra ömri makamına hkaim olacağı ilân olunur. celk | gö- | Bize Gönderiniz K ||Size Tabiatinizi Söyliyelim l ' Resminizi upon ile gönderiniz. diğer sayfamırdadır zap ve çekin- ıvurludur. vde. ce> reysu eden hâ- diselere lâkayt gibi bir tavur alırsa da tetk ve — tecessüse mülemayildir , 4 Şıklığı ve te- mizliği sever, mevzularında gel macera hassas ve kıskançtır, Hususiyetle- ve gizli ve kapalı kalmasını 24 İbrahim — Etem Etendi: Çevik ve faal- l k 1 dır. Verilen işi y . j emniyet ve s0- lâmetle başarır, vazife bahsinde titiz. davranır; Menfaatlerini yalnız nefsine İntizamı biri Başkalarının delerine kolaylıkla uysallık göster- mez, para bilir. mesini ira- 26 İzmirde Tarık B. Mahcup ve çekingendir. Menfeat — bah- sinde tok göz- lü hareket e- tehlikeli ve — mesuliyet / l ü ( | hasretmek ister, | | | der, “davet eden iş- girişmez, ltücü avgacı ve mü- * cadeleci değil- şiddet - gös- Ten ve Muamelesinde termez, nadanca hareket — etmez, çabak müteessir — olur. — İntizamı | t ve temizliği ve eyi geymeyi sever.