23 Teşrinievvel SOnN POSTA .—— TİMURLENK — 123 — Ey Ulu Muharriri : Hâkan * 4 Pusuya Düştün Su, burada girdaplaşıyor muydu, Yoksa bir engele rast gelerek biran için geri mi dönüyordu? er 1 : olursa olsun, köpükler dağllmıyonlu, birleşe birleşe tül- 'eşiyordu. Timur, bu garip teres- Sümü hayretler içinde seyreder- Sen sudan vücut bulan tül, yavaş Yavaş kabardı, gümüş — telden Prülü mini mini bir kubbe gibi İrtifa aldı. Cihangirin hayreti on at ziyadeleşmişti, nefesini kı- Sarak, — gözlerini sabitleştire- rek hiçbir. san'atkârımn — ya- ğîmıyacağı bu köpükten — kub- ye bakıyordu. Bir lâhza sonra kubbe yarıldı, içinden Tevekkül gıktı. güzelliğinin değil güzelliğin Son derecesi yüzünde parlayıp 'uruyordu. Timur bu umulmaz - irtisama hayrandı. Yerini unutmuştu, su- Yün çağıltısını duymuyordu, ağaç- ları görmüyordu, bütün benliğile, Sudan boy gösteren — güzeller şehinşahını seyrediyordu. Fakat Onun ayakları ucunda yine kö- Pükler kubbeleniyordu. Efsane- tilerin dalgalardan yarattıkları deniz kizı — gibi İçinden doğuveren şu — nefis Mahlük acaba bu yeni kubbenin içine mi kapanacaktı?.. Timur, Yüreğine — engin, çok engin bir ferahlık, damarlarına canlı — ve Feveranlı bir ihtiras getiren man- Zaranın kapanmasını istemiyordu, bu sebeple de şu yeni kubbenin Meş'um bir rol oynamaması için üdeta çırpmıyordu. — Lâkin yeni kubbe durmadan büyüyordu, Te- | Vekkelin yamı başında yüke-' düruyordu. Şimdi Cihangiri Közü “ yârıcan ,, ında, öbür po. kubbede idi, helecanla bekliysi du. Nihayet —© da, ha aldı ve birdenbire yapıldı, için- den Gazale çıktı. Çöl kız:, yene Yalınayaktı, halbalları topuklarını öpüyordu, saçları omuzlarını ok- $üyordu, gözleri aşk püskürüyor- _î“. dudaklar: iştiha ürüyordu! ten mektüp .« Yalmız mek- nİZi aalt- isterlin büyük ni mi boş. bulmüyorsunuz, Anadolu — Türkü br kelima yoktür. ir) Türkü, — Azerl ürkü, Rumeli ;—ı Mulu Türkü diye aytı kularda 'Türkü, Türk , yeryülsünde bir ayrı bulunToğuna İman ebeple Timurun ida- li Türk -uskeri ü ve enün xafer- izden sayıyorum. bu büyük adamın bazı Türk Türk şehirler hakkın- h 1 ıııulcî'-î bizi mütecaşir z değil, Lâkin iyi tetkik edilirse f»ml.u ki Timur, Altınordu büklümda- VN da, Yıldırım Beyazıtı da <mocbur tdildiğinden — dolayı - ezmiştir. Ben, bu mühim nekt: yı dafma göx Üntinde tulmıkla beraber yerinde : ı:ımn'vldn'- da galiplerle mağlüpların taribi hak- Hi ödemekte de toreddüt. otm Keri kalan sayfalarda da ayni vasif Ha ödeceğim. İ Bu kadarerk izahı Tâtfen kâfi TÜnüz. Zaten 4iz de söylüyorsunuz: “nî Hihayet bir ram ; Tinde ise okadar Şoktar. Deyil mi Romanlar üze- tablilitre lüzum vedirn. köpükler | Timur, iki güzel mahlüku böyle yanyana görmekten, öm- ründe hiç tatmadığı, bir zevk alıyordu. Gözleri kamaşa kama- şa, göğsü kabara kabara onları biribirlerile mukayese ediyordu. Lâkin hayli şaşırmıştı. Ne Tevek kel Gazaleye, ne Gazaleyi Teve'.- küle tercih edebiliyordu.Tevekkül müstesna bir elmas parçedı ise Gazalede eşsiz bir zümr'ste benm ziyordu. Birine “hayac, diyen ağzın öbürüne de “can,, dememe- si mümkün değildi. Birinde muh-« teşem mamurelerin azameti var- karartan — haşmeti — seziliyordu. Fakat Timur, mutlaka ve mutlaka bir tercih yapmak, ikisinden bi- rini Üstün bulmak istiyordu. Bu ihtiyaç ile onları enine, boyuna Glçtü, tarttı, süzdü ve nihayet Tevekkülü üstün buldu. Çünkü onun bakışında anlıyan, anlatan, cana yakın olan birşey, bir husu- | siyet vardı. Öbüründe bir bilme- ce kapanıklığı, tuhaf bir yaban- | cılık, daima uzaklaşmayı işaret eden bir sertlik görünüyordu. Cihangir, hasıl ettiği şu ka- naati onlara da tebliğ etmek lâ- | zımmış gibi elini uzattı: — Sen, dedi, çöl kızı: Yerine sevgiline git! Bana — Tevekkül yeter | Bu kelimeleri — mırıldanmak günlerdenberi yüreğinde habersiz bir surette cenkleşen iki muhab- betten birini atıp çıkarmak, şu rürekli galât hayal perdesini oadı, kızlar kayboldu. köpük- eski yerlerini ve akışlarını suyun zemzemesi yükteldi, ağaçların — bışıltısı. duyüldü ve Timur şöyle bir silkinerek gü- lümsedi: ta bile insan hayalden, hayalet- ten kurtulamıyor. Belki nemli yapraklar üzeri- ne uzanacaktı, hulyalara âalacak- | tı, Jâkin kulağına çarpan keskin bir ses onu yerinden sırratlı. Ormanın öbür ucundan doğru yardım dilenen bir feryat yük- seliyardu: — Nerdesin ey ulu Hakan. Pusuya düştük, —ölümle karşı- laştık ! (Arkası var ) .30N POSTA | Y .vak Siyasi, Havadis ve Halk gözete İ4mre;tatandul : Eski Zaptiyey Çatatçeşne sokağı 28- ' vur İstanbul - 20203 | 4 | l e Vesl . kutusu: İstanbal - 741 Telgraft İstanbul SONPOSTA ABÖNE FİATİ TÜRKİYE 1400 Kr. 1 Sene 750 , GÂAy 1400 , M08: »B 800 ,, 150 , 1 » Gelen oevrak gi verilmez İt 'dan — mes'uliyet alınımaz evap için mektupl ara (6) kuruşluk vosi lüzımdır. £20) kuruştur. ECNEBİ £7CCKr 300 , hakları m: aittir. dı, öbüründe sonsuz çöllerin göz | — Hayalladım, dedi, bu yaş- . Fransız-İngiliz Casusları Kğrşı Karşıya! Şı:vi—ı .» Birçok İngilizler, Fîan;;da Esrarengiz Bir Şekilde Öldürülüyorlar Umumi Harp “Casuslarından Bğş Kişi Kayboldu Madam Vilson Bir müddettenberi bazı İngiliz gazetelerinde, Fransız casus teş- kilâtını itham edecek tarzda ya- zılara tesadüf ediliyor. Bu nmeşri- yata göre, son beş sene zarfında, Fransada, İngiliz tebeasından beş kişi esrarengiz surette öldürü- müştür. Bunların üçü kadın, ikisi erkektir. Her beşinin katilleri de meçbul kalmış ve Fransız polisi, delilsizlik — iddiasile — tahkikatını yarıda bırakmıya mecbur olmuş- tur. Şayanı dikkattir ki bu beş kişinin beşi de, umuml! harpte, İngiliz Entelicens servisinde ça- lışmışlardır. Bu nmeşriyata tercü- man olan İngiliz gazetelerinden biri de Deyli Eksprestir ve şu bendi neşrediyor: « Son beş sene zarfında üç İngiliz kadını Fransada öldürül- müştür. Ayni müddet zarfında bir İngiliz erkeği ölbürölmüş, bir diğeri de kaybolmuştur. Bunun da katledilmiş olması muhtemek- dir. Fakat bu beş vak'dan yalaız birinde, bir adam mazoun mev- kinde görülmüştür. Bu cinayet silsitesi, 1927 şubatının 26 ncı günü Parisin Bulonya ormanında Daniyels isimli hastabakıcı kadının yaralı olarak bulunan — cesedile — başlamıştır. 1928 mayısının yirmisinde de Vilson —isimli bir kadın Tuke kasabasında öldürülmüştür. Mis Branston isimli diğer bir kadın ise Eks an Provans'ta katledil- miştir. İngilterenin sabık Marsil- | ya Konsolosu M. Rejinald Li'den ise 1930 haziranındanberi baber yoktur. Nihayet 1932 eylülünün on sekizinci günü Donald Ros isimli bir İvgiliz Paris civarında, Mezon Laffit denilen semtteki evinde ölü bulunmuştur. Mis Branston'un katli hâdise- sinde Pine isimli genç bir Fran- sız zan altına almdı. Bu adam, İogiliz kadınile şevişiyordu. Kısa bir muhakemeden sonra beraet etti. Misis Vilson hâdisesi ise, esrarengiz bir mahiyette görüle- rek tabkikattan bir netice çık- madı. * Fransız gazetecileri, cinayet hâdiselerini muayyen zamanlarda birer kitap halinde neşrederler, Bu S RADYOZİ | eskidenberi mevcut bir âdettir. Son çıkan böyle bir eşer, Fran- sada öldürülen bu İngilizlerin şu 23 Teşrinievvel Pazar İstanbul (1200 metre) — 18 orkestra, 19,30 Bedayi musiki heyeti tarafından konser, Zi gramofon ile opra parçaları. Bükreş — (394 metre) 20 Radyo Darüllünunu, — 20,d0 — gramofon, — 21 opradan parçalı 330 kuvartat. Relgrat ya könseri, 21 Viyanadan naklen Çar daş Fürstin op Roma— (14 Pağanini isim Prağ — dan nakll, £ Viyana orkestrası, Y1 Lehar'ın Çardaş Fürstin opreti. 430 metre! 90 Yugoslavr- re) 321,45 (Lebar)'ın Bratinlava' 0 galon Peşte — ( 550 metra ) 20,15 haberleri, 20,30 üperet parçaları. spor HIL metral © parça ar, S1 ao konseri, Varşova ) 20,80 konser, N, 45 Müz k hok 24 Teşrinievvel Pazartesi İstanbul— (1200 metre) 18 M yörrel H. ile Mahmut B. - tarafından x'aturka konser, orkestra, S1 Hikmet Riza ll aşları — tarafından 1 metre) 20 Radyo des (0 garkı könseri, 21 ' servisi | | Branstonun | noktai Mis Brandsan | veya bu suretle !ııgiliı Entelicens ile alâkadar olduklarını kaydediyor.Bu adamların cesetleri bulanan evlerin tetkiki göster- miştir ki cinayetlerin hiçbiri pa- raya tamaen *yıpılmımıştıı. Bu- na rağmen gayet kıymetli şeyler aranmış gibi ortalığın altüst edil- diği, eşyanın dağıtıldığı, hatta duvar kâğıtlarının bile yırtıldığı görülmüştür. Ve meselâ Mis ölümünde — garabet © kadar göze balıyordu ki üze- rinde durmamak mümkün değil- di. Çünkü bu kadın, oturdağu evin — havuzunda — boğulmuştu. Ayaklarında ayakkabı yoktu. İpek çorapları — bahçenin taşlarından hiç zedelenmemişti. Eğer bahçe- de dolaştıktan sonra havuza düş- müş olsaydı, çorapları o halde mi olabilirdi? Garip, çok garip bir ölüm silsilesi veyahut?.. Japonyanın Yeni Teşebbüsleri Londra, 22 — Cemiyeti Ak- vam heyeti tarafından yeni Man- çuri meselesi hakkında hazırlanan Litton raporu cemiyet heyetinde müzakere edilmeden evvel Japon Hariciye Nezareti bazı faaliyet« lere başlamıştır. Japonya, Sovyet Rusyayı kendi noktai nazarına | yaklaştırmak üzeredir. Japonya - Rusya ve Yenl Mançuri arasında ademi tecavüz misakı yaplacağı kuvvetle muh- temeldir. Diğer taraftan Japonya, Vaşin ton hükümetinisde kendi nazarıma — yakralaştırmak için, yeni Mançuri hükümeti tara- fından Amerikanın büyük serma- yesine büyük nafıa işleri temini- vi de deruhde edecektir. ça ——— ———t . D kitap — ve muharrir, 21,4) Tali Konser. Prak makli, 1,3 * metrat 20 Brtinenilan esli filmlerden purçalar, Viyana 4İT Mmetzsl 204 Ayda aper &ı vrk eat Peşte B0 öper ârı, ZEŞİ » taber, 28 gramofor , 150 metre metra | Ü imüs 1 Bir opore i. 41 Kahlarn'ı iemm 1933 meera) SÜŞZU koumer.