BÜ Bu Sayf Haftada Bir Defa Neşro- lunur Ve Bütün D Matbuatını Size Getirir. —— z Yarım Saatte Dünvayı Dolaşmış İıtnnbuldın Ankara, Sofya, 'alta Parisle telefon — vasıta- tile — konüşabilirsiniz.. Düşünün Arisi, birde düşünün İstanbulu, 'ı"d'ıA trenle dört günlük, tayyre © iki günlük mesafe var. ü Halbuki İstabulla Paris arasın- lııi telefonla konuşmak mesele n Ya, âlem dünyanın her tarafı 'e komışuyq.-, ngiliz gazetecilerinden '?'î'n gün telefonla yarım saat :cnıdı dünyayı devretmiş, dünya- in dört köşesi ile konuşmuştur. İ_îu gazeteci anlatıyor: İ ondra telefon kumpanya- tile anlaşarak telefonla bütün Myayı dolaştım. S vvelâ Avustralyanın payıtahtı _y'l'")' şehrini aradım. Yatağına f"'nek üzere olan birisile karşı- aştım. Burada — saat — öğleden Zonra iki, orada gece yarısı idi. — Ne var ne yok, diye fordum, ee Havalar mükemmel, dedi, ir haftaya kadar deniz banyo- tına başlıyoruz. K— Allah selâmet versin im, ki dakika sonra Kaliforniya- kl henüz uykudan uyanmış — bir adınla konuştum. , — Burası San Sat 6 dedi. — Kahvaltı yaptırız mı ? — Hayır, siz yaptınız mı ? — Altı saat evvel, — Altı saat evvel. , Derken araya Birdi, — Kaliforniyaya siz mi - tele- ediyorsunuz ? — Evet. — Sesinizi işitiyorduk. Çün- kü bizden geçiy:rdu. Ş A _thrclimden dona h'lgyi kanpadım. ,Piraz sonra yine zil Bhizeyi kulağıma 'götürür götür- 'I::l. evvelâ bir hırlama ; tes, , Allo, allo, burası Vadro, L"'ldrıda havalar nası! ? da VAdro, Allah Allah — burası A neresi, — Vadro nerede yahu ! — Kutuplarda.. Burada dere- hararet 2, orada kaç? — Kuzum harareti bırak ta bana şu Vadronun yerini söyle. iki z Vadro Norveçin şimalinde ti .bin kişilik bir yerdir. Telefon İrdenbire kutuplardan — cenuba #çıldı. ve karşıma — Cebelüttarık Bikti Cebelüttarıkta konuştuğum Adam İngilir — gazetelerini — dört =: sonra aldıklarından - şikâyet çebelmtınk(ın Kanadaya Reçtik. Montrealden bana Otta Tüzakeratının Londradaki tesiri- hi gordular. Bilmiyorum, dedim Beçtim. Postane, “Şimdi neresini isti- Yorsunuz ?,, Diye gordu. Derki telefonda bir ses, İt Şi yt — Burası - Olimpik vapuru. ““ kaptan Evans. Şimdi Şer- ğ 3 em.ş:ı??? hareket — ettik. — Bir Deniz üzerinde giden bir va- Püra sipariş vermek, he vi Pat mgiz ek, herhalde biri de- Fransisko, Nev - York fon kaldım. sonra * Yer yüzünde 35 miyon tele- fon 'ışrdır. Avrupadaki evinizden "uillı;lyon kişi ile konuşabi- Hayret değil mi ? çaldı, | — MOTÖR OTOMOBİL | hinerek en büyük BU SENENİN YENİ Dünya Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ G REREĞE e u Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. DANSI ı lk adım: Sağ Sola kısa bir Sağ ayağı sola ayak ileri an adım. getirip kapa. TREN VE TAYYARE İLE Hastasına Koşan Doktor Fennin şu harikasına ve içinde yaşadığımız asrın insanlara ver- diği kolaylıklara bakınız. Geçen gün Londrada sür'atle nmeliyata mubhtaç bir hastaya emeliyat yapmak için İspanya sahillerinde vapurla seyahat eden bir doktoru davet etmişler ve 24 saat sonra o doktora ame- liyat yaptırmıya muvaffak olmuş- lardır. Şaştınız, değil mi? Öyle ise vak'ayı dinleyiniz. Londranın birkaç hastanesinde operatörtük yapan meşhur bir İngiliz. doktoru, bir sonbahar tatili. yapmak — üzere Homerik vapurile seyahate çıkmıştır. Va- pür dedir ve doktor. gönlük kaygu- larından uzak eğlenceli bir hayat geçirmiye çalışmaktadır. Hergün vapuru güvertesinde birkaç ar- kadaşile tenis oynamakta, ban- yosunu yaparak öğle uykusuna yatmakta, geceleri danslı eğlen- celere iştirak etmektedir. Bir sabah vapur yolda iken | pp A karar verilmişti. doktora bir telsiz telgraf uza- tırlar. Telgrafta müstacel bir ameliyat için sür'atle Londraya dönmesi rica edilmektedir. Doktor cevap olarak ameli- | yata — yetişeceğini bildiriyor ve ondan sonra şayanı bayret bir seyahat başlıyor. Vapur yavaşlatılıyor, bir mo- tör indiriliyor. Doktor bu motöre sür'atle en yakın sahil iskeleye gidiyor. Ora- dan otomobille Barslon şehrine yarıyor. İlk ekspres treni alarak akşam Parise varıyor. Pariste ilk Londraya giden tayyareye binerek Londraya geçiyor, Ertesi sabah erkenden Londraya varıyor, tasına yetişiyor. Ameliyatını — ya- pıyor. ve yi ayni — vasıtalarla yapuruna dönüyor. Doktor vapurda telsiz telgrafı cumartesi sabahı alıyor, Londraya pazar sahahı - varıyor. İşte size insanların zaman ve mekânı biçe indiren muvaffakı- yetlerine bir misal, anyanın ceDup sahillerin- | | Bu ay Sovyet Rusya, Dinye- perstoyda dünyanm en büyük elektrik merkezinin açılma me- rasimini yaplı. Beş senelik plânın mühim iş- lerinden biri de Rusyayı elek- trikleştirmekti. Bu maksatla Rus- yanm dört beş noktasında büyük bentler yapılmasına ve buralarda muazzam — elektrik — merkezleri İşte — Dinyeperstoy'da — ge- çen hafta açılma resmi yapılan elektrik merketi de bunlardan Bu merkezin hususiyeti l f o o—zmA a: — YALNIZ ALMANYADA DEĞİL | ruyüp bacajı çarllstonda olduğu gibi kır. Sol ayakla yana yü- dünyanın en büyük elektrik mer- kezi oluşudur. Bu elektrik mer- kezinin çıkardığı elektrik kuvveti ( 756 ) bin beygir kuvvetindedir. Halbuki Amerikalıların Niyagara şelâlelerinden — istifade — ederek yaptıkları en büglllı elektrik merkezinin — çıkardığı — elektrik kuvveti 430 bin beygir kuvveti- dir. Yalnız bu merkez, harpten evvel bütün Rusya dahilinde mevcut bütün elektrik merkezle- rinde elde edilen kuvvetten fazla kuvvet çıkarmaktadır. ae — Londra sokaklarında Faşistlerle Komünistler şim- iye kadar Almanyada vukuunu işittiğimiz Faşist Komünist kavgaları İngüterede de başlamıştır. Solda resimde İngiliz siyah gömleklileri, sağda tevkif edilen komünist görülüyor. Sag ayağı sola getirip kapa. | İDÜNYANIN EN BÜYÜK ELEKTRİK MERKEZII &İ |Erkek Bacaklarahank ver- mek için kırılacak ve el böyle tutulacak. Viyanada Ölen Salâhattin Paşa Kimdi ? Avrupa gareteleri Viyanada Salâhattin Pş. isminde birisinin öldüğünü haber verdiler. Bu Salâhattin Pş. “ Arap çe- kici ,, ismile tanman bir İngiliz memurudur. Hayatı macera ile doludur. On yedi yaşında iken Viya- nadan çıkmış, iş yapmek mak- sadile Sudana gitmiş. Orada İn- gilizlerin nazarı dikkatini celbet- miş ve Darfur kasabasına vali tayin olunmuş. - Genç Viyanalı, bu mevkiinden istifade ederek ticaretini arttır- mış, yerlilerle 27 defa harbe girmiş ve meşhur bir vali olmuştu. 1884 te bir defa düşmanları ta- rafından esir edilmişti. Fakat bu esareti esnasında islâmiyeti kabul etmek suretile hayatım kurtarmıştır. Ondaa sonra Meh- dinin yanında kalmış, uzun müd- det ona kâtiplik etmiştir. Bu sayede arapça da öğrenmiştir. Sonra bir geçe ansızın kaç- mış, aylarca çöllerde mücadele ederek İıtıili:lm iltica etmiştir. Oradan İngiltereye gelerek ma- cerasını anlatmış ve o vakit ken- disine Pş. unu, rar Mısıra zıl iştir. Orada İngiliz kıtaatının ba- şında —Sudan yerlilerine — karşı aylarca harp açmış ve senelerce mücadele etmiştir. ÜUmumi harp çıkınca, İngik- tere ona kendi tâbiiyetini vermek istemiş, fakat Salâhattin Paşa k:bııl etimiyerek — Avusluryaya dönmeyi tercih etmiş. Fakat har- be girmemiş, üsera karargâhla- rında hizmet etmiştir. İşte geçen gün Viyanada ölen Salâhattin Paşa budur. Genç bir kızı vardır. Sudanda yaptığı ser- vet bu kıza kalmıştır. Kıyafetinde 4 ç4 |Bir Kadın Almanyada son günlerde yirmi senedenberi erkek kıyafetinde gezen bir kadın yakalanmıştır. Bu kadın kocası öldüğü için bu harekete tevessül ettiğini söyle- miş, fakat polisler bu sözlere inanmıyarak kadını mahkemeye göndermişlerdir.