M. Musolini Harp Hakkında Ne Düşünüyor? İtalyan Başvekili M. Musolini, Âvrupayıciddi surelte meşgyul eden birkaç mesele hakkında Fransızca La Repüblik gazetesine fikirlerini anlatmıştır. La Repüblik, — bugün Fransada iktidar mevküni — elinde tutan radikal fırkasının fikirlerine tereümandır. İtalyan Başvekili, bu beyanatın- da, — fikirlerini gayet — vazih — bir Surette anlatmış, dünya sulhünü 40 - S0 batta 100 sene davam ettirmenin mhm’ıün olduğunu söylemiştir. Bu- hün için AL Musolini şu mütalalırı ileri sürüyorz: *Faşizm, İlılyın bünyesindan 'oğ- :'“îı durmiyan bir. harekettir. Hiç imse, bu idare şeklinin Fransa veya diğer her hangi bir millet tarafından benimsenmesini istemiyor. : Bu, öyle bir şeydir ki, İatenâe de *tenmese de bugün de yardır, yanii da mevcuttur. Binaenaleyh, Fransa He bu huzusta horkangi bir ihtilâfı- miz olamaz. Harp borçları tamirat Meseleleri hakkında da fikirlerim!z birdir. — İstiyoraz ki harp borçları artık bir daha ağza ahnmasın. Bu borçlar ağıza alınmayınca tamirat Damnile kimsenin sırtına yük yükle- letilmesin. Geriye tahdidi teatihat meselesi kalıyor: İtalyanın fikri şuduri Ya Ver- Say Muahedesinin ahkâmına rlayet tderek bu muahede ile Almanyaya Yüklenen — tanhhütleri benimsemek Ve küvvetlerimizi Almanyanın dere- vesine indirmek, yahut ta muahedenin faslım tanımamak, o takdirde İnıııyıyı da hareketlerinde — ser- t biırakmak. Dt Birinci tarzı hareketi kabul eder- ha Muharebe - tehlikesini —40 - 50, Wa 100 sene geriye atmış oluruz. böyle düşünüyorum. , — Sireyya Fransada anevralar . Şalon, 30 — Askeri talimle- Tin ikinci safhası dün Vakmi OVasında nihayete ermiştir. Bu talimler tam — manasile askeri :hf' manevra olmayıp kara mu- 'ariplerile — hava — cüzütamları '_î"md-ld irttibatı tetkik etmek .*“düı muhtelif silâhlar ara- ıb::: yapılan alelâde talimlerden Ktir. İ Gandi Ne Olacak? ĞB“Bhy 30 — Hükümet Gan- ik" bundan sonra mülâkatları ud"“""'“"'ü kendisine ale- c Mahpus müamelesi yapıla- Sağını bildirmiştir. Yaşasin Tahdidi Teslihat! bir D“'h'k. 30 — 2831 tonluk h d“'_P“o muhribi muvafakıyet- «© denize indirilmişti. - TEFRİKAN UMARASI:84 Sovyetler Ve Fransa Rus Hâricîye; Komiseri İle M. Heriyo Mühim Bir Mülâkat Yaptılar Cenevre, 30 ( Husust ) — E- yevm burada bulunan Fransız Başvekili ve Hariciye Nazırı M. Heriyonun mühim siyasi faaliyet- lerine şahit olunuyor. M. Heriyo dün öğleden sonra Sovyet Rusya Hariciye Nazırı M. Litvinofu nez- dine kabul etmiş ve iki diplomat arasında bir saatten fazla süren bir mülâkat cereyan — etmiştir. Siyas! mehafil bu mülâkata bü- yük bir ehemmiyet vermekle be- raber gerek Fransız ve gerekse Sovyet Rusya membalarından bu hususta sarih bir haber sızma- maktadır. Bununla beraber bu telâki esnasında, çok mühim siyasi neticeler verebilmek kabiliyetin- de olan bazı mevzulara temas edildiği kuvvetle tahmin edi- mektedir. Tevfik Rüştü Bey Ve M. Heriyo Arasında Cenevre, 30 — M. Heriyo, M. Yevtişi ve müteakıben Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beye- Fendiyi kabul etmiş ve müşarü- nileyhle Bağdat — şimendiferleri meselesi hakkında görüşmüştür. Bundan sonra M. Heriyo, Ro- manya ile Sovyetler arasında akti mutasayver ademi tecavüz misakı dolayısile mevcut olan müşkülâtı balletmiye çalışmıştır. Fransız başvekili bu husus hakkında biribirini mütcakıp M. Mağdearu va M. Litvinof nezdin- de ısrarlarda bulunmuştur. Akşam olduğu halde henüz bir itilâf hasıl olmamış idi. “Milletler Cemiyeti Büyük Mec- lisi içtüimamı yarıma tehir etmiştir. Avrupa — birliği. komisyonu yarın toplanacak ve Streza kon« feransına ait raporu dinliyecektir. M. Heriyonun bu komisyon riyasetinde müteveffa M. Briyana halef olacağı söylenmektedir. Bir Kazanın Neticasi San Fransisko 30 (A.A.) — Nevadanın tayfası Amçitka ada- sında karaya çıkmıştır. Hepsi de sağ ve salimdir. ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Görkiü. hayat raonau ”x___x_x——— ;.B" SÖze gücenerek sustum. bi ı"“dd_ot düşündükten sonra “"ık bir hayretle anladım ki MÜ tam yerinde kesmişti. 5 gayet iyi hatırlarım. B':ı Filhakika - söylenmesi lâzım 'N herşeyi söylemiştim. ina, çSön böyle hâdiseler üze- g:ş: '“_İl durmamalısın azizim! bidi:ı_h" şeyi unutmak daha hiç beklemediğim bir İaE *da öyle bir hükürm verirdi ki Türkçeye Çeviren.: Muvaffak bunları bütün hayatım müdde- tince müubafaza etmişimdir. Bir kere ona, baş düşmanım Klijni- covdan — bahsediyordun. — Bu Yeni — sokaklı, kocakafalı iri bir çocuktu. Çok defa kavga ederdik. Fakat henüz bir netice- ye varmamiştık. Ben düşmanın kuvvetinden bahsederken o dik- katle dinliyordu: “Saçma !,, dedi, “Böyle bir kuvvet kuvvet değik dir. Hakikt kuüvvet hareketlerin çabukluğundadır. Kim daha çevik Togilterede kabine bulranı zuhür etti. Geçen #ene Mister Mak Donalt İktısadi ve malt buhrana kaurşı koymak için, fırkaya müracaat oderek bir milit ittihat kabinesi taşkil otmişti. liboral fırkasına monsup nazırlar ikiye ayrıldı. Bir kısmı, dahiliye Horbert Samuelin konferans hakkındaki noktai nazarını kabul gonrA Nazırı Ottava imparâtorluk konferansından ederek istifa etti. Diğer kısmı da harlciye nazırı Sör Con Simon'un fikrine iştirak ederek millt ittihat kabinesinin programı henüz kâmilen tatbik edilme- diği için Mak Donalt kabinosinde mesdilerine dovam edeceklerini söylediler. Resmimiz sağda Simonistlerin reisi hariciye nazırı Sör Con Simonu, ortada Bayvekil Mister Mak Donaltı ve solda, Samnelistlerin Hderi müstafi Yunanistan Zelzelesi Hâlâ Devam Ediyor Selânik Havalisinde Halk Büyük Bir Korku Ve Dehşet İçindedir Atina 380 — (A.A. ) — Hak kidikya yarımadasında zelzeleler devam (etmekte —ve tahribata sebebiyet vermektedir. Bazı noktalarda toprak 7 metre çökmüştür. Selânikte de bir zelzele olmuş ;İngiltefğde Kabine 'Buhranı Londra 30 — M. Baldvin Mührühas Lordu| tayin edilmiştir. ' Mumaileyh bu vazife ile beraber şimdiki vazifesi olan Başvekâlet lortluğunu da ifa edecektir. Diğer tayin olunanlar şunlar- dır : M. Horebelişa ( millt liberal ) hazine nezareti maliye müsteşarı, M. Burgin ( milli liberal ) ticaret nezareti parlâmento müsteşarı, Lort Plimut ( muhafazakâr ) par- mı ?,, Hemen ertesi pazar yumruk- larımın çevik hareketlerini lı'c;â- be ettim ve Klijnikov'u kolayca yendim. Ve sihirbazın mutaleala- rına karşı olan hürmet ve emni- yetim daha ziyadeleşti, — Bir şeyi nasıl kavramak lâzım geldiğini bilmek icap eder! anladın mı? fakat bu çok güç bir iştir. Ben bu kelimelerin manasımnı anlamamıştım. — Fakat gayrühli- yart böyle ve bunun gibi sözleri kafama nakşediyordum. Çünkü onların — sadeliğinde — cezbedici, esrarenğiz birşey vardı. Bir taşı, bir parça ekmeği, bir tepsiyi veya bir çekici kavramak için ne gibi fevkalâde — bir bilğiye lözum vardı? t .-. e gİA kuvvötükliri Y Aaliilki £ve birçok binalar çatlamıştır. Fe- lâkete uğrıyan — mmntakalarda korku ve dehşet hüküm sürmek- tedir. —İngiliz — bahriyelileri ile Yunan memurları barakalar te- sis etmişler, çadır, yiyecek, içe- cek ve ilâç tevzi etmişlerdir. Romanyada Açlık Grevi Bükreş, 30 — Hükümet ile mütekait zabit vekilleri arasında bir itlâf hâsıl olduğundan xabit vekilleri açlık grevinden vazgeç- mişler ve kongreciler terkeylemişlerdir. lâmento müstemlekât müsteşarı, M. Headlam ( muhafazakâr ) mü- nâakalât nezareti parlâmento müs- teşarı, M. Butler ( muhafazakâr ) parlâmento Hindistan işleri müs- teşarı. Fakat evde (pekâlâ) ya şimdi gittikçe daha az tahammül ede- biliyorlardı. Evin ön kısmında oturan neş'eli hanımın kedisi bile herkesin kucağına tırmam- dığı hâlde ondan kaçıyordu. Onun için ben kediyi dövüyor ve ku- laklarını çekiyordum. Ağlıyacak bir hâlde ondan korkmamasıni anlatmak istiyordum. ( PekâlA ) : “ Bana gelmiyor. Çünkü elbise- lerim hamız kokuyor! ,, diye izah etmek istedi. Fakat ben bütün evdekilerin hatta ninemin bile onun hakkında fena ve onu gi- cendirecek mânada hüküm ver- diklerini biliyordum. Ninem hid- detle sorardı : — Onun yanımda böyle mü- temadiyen ne tıkılıp kalıyorsun? O sonra kimbilir ne Kötü şeyler öğre. Karilerimin Suallerine Cevaplarım Bükreşi || “Kocam evin masrafını göste- rir bir hesap tutmaklığımı istiyor. Fakat kazancımız mahdut ve muayyen olduğuna göre, bu he- saba ne ihtiyaç var. Siz de bu fikirde değil misiniz ? ,, Raziye Değilim. Bir erkek evine sar- fettiği paranın mahalline sarfedi- lip edilmediğini bilmek ister. Bunu da ancak hesap gösterir. Bu bir. Saniyen bütçe yapıldığı zaman evvelâ lüzumsuz masraflar daha kolay göze çarpar. O vakit insan nereden tasarruf yapıp nerelere para sarfetmek İâzımigel- diğini daha iyi takdir eder, niha- yet evinin hesabını bilmek kadr * gın vazifesidir. * “18 yaşında bir kızla sevi- şiyordum. Son zamanda işsiz kaldım. Sarfedecek param kak mayınca kız da benden uzak- laşmıya başladı. Şimdi benimle görüşmemek iİçin vesileler arıyor anlamıyorum. ,, Nurl Anlamıyacak ne var oğlum, Bu kız sana arkadaş olmak - için değil, seni soymak için seviyor- muş. Paran kalmayınca savdanın bükmü kalmamış. Bundan ibret alıp, tokrar İş bulduğun zaman kendine arkadaş olacak bir kız bulmıya çalış. x “İzmirden İstanbula gelirken vapurda bir genç kızla ahbap olduk. Ona zengin bir tüccarın oğlu olduğumu, evimizde birkaç hizmetçi bulunduğunu filân söy- ledim. İstanbula çıktıktan sonra adresimi istedi verdim, Fakat ümdi — bakikatı esinden orkuyorum. Çünkü fakir bir gencim. Oturduğumuz evi gör- mesi yalancılığımı anlamıya lIıl- fidir. Ne yapayım? Nevzat Yalancının mumu yatsıya ka- dar yanar derler. Yalanı söyliyen mahcubiyetine de — hazırlanmak erektir. Maamafih ilk tanışışta içbir taraf hakikati olduî: gibi söylemez. Bundan dolayı kız sizi belki mazur görebilir. HANIMTEYZE OZ—ETAKVIM — CUMARTESİ L Vak'i ÇEğax! (rasa't| Vak € Öğe 1 İkndi tir?. annî babam ise ne zaman benim sihirbazın yanında olduğumu — — anlarsa beni döverdi. Ben tabil kendisile temasımın mennedildi- gini kendisine söylemezdim. Fa- — kat evdekilerin onun bakkında neler düşündüklerini açıkça an- latırdım: — Ninem senden korkuyor! © senin için büyücü diyor! bü- yük babam ise sana “ insanlar için tehlikeli bir adam bir Allah düşmanı! ,, diyorl. Sanki sinekleri koğmak isti- _:' yormuş gibi başını — sallıyordu. Kâğıt gibi beyaz bimi ezen penbe görünüyordu. Yavaşça: “Ben tün bunların nereye doğru gitti- — ğini görüyorum yavrüm! bu ğ gcıklı: değîl ıııl?: dedi. ?k ” ( Arkası var )