19 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

19 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünyanın Umumi Bir Harbe Gidişi Nereden Belli? Flngiliz mütefekkir ve ga- rinden Wickkam Sted, bun- dan tam yirmi üç mene evvel dünya- bin umumi bir barbe doğru gittiğini haber verdi. Bu adam, ne bir kâbin, n> bie sihlrbazdı.. Sadece gözünün önünde cereyan eden hüdiseleri tah-« Ki Cetti bunların varması - İcap eden hedeli gördü ve gösterdi! Harbe Gidiyoruz Ayni zat, İngilizce “Tha Contem- orary Revicw, isimli mevkut risas Kde, " yukarıya ni bir yazı yazdı. Çolk şa- kat bulduğum İçin iktibas İngiliz mütefekkiri diyor kü sponya bükümeti, geçen kânu- eldenberi gerek Dokuz Devlet el'oğ misaklarını, gerek Çemi- ti Akvam mükavelesini — açıkça ihrâl etmiştir ve etmektedir. Bu halin devamı demek, Amerikan donanmasının ve 4 sürcite kuvvetleymesi demek- | kü tehlikeyi gören bu devlet, olarak donanmasını arttıracak- ı takdirde İngiltere hükümeti de disine verilen müsavat hakkına istinaden deniz kuvvetle fazlalaş- tırıp fazlalaştırmamayı düşünc geliyor. ı—kd hal zubur. ederse Garbi Kana- da, Arustralya, Yeni Zelânda hükü- metleri, her zaman içla Amerikaya karşı endişe İile — bakacaklardır. Çünkü bu manzara her an silâhlı bir ihtilâfın çıkabilece; İşarettir. lagiliz gazetec n mütalaasına göre lnfıllı.n Hükümeti, ın;m. im- peratorluğunun — menfaatlerini pek ek müdafaa etmektedir. Buna bil Japonya bütün teahhütlerini ibmal etmekte, hatta Uzak Şark gönderilen Cemiyeti Akvam kom istihza eylemektedir. hdidi Teslihat Konferansı ixe büsbütün kozıştırmıştır. Bu- nun içindir ki bundan yirmi Üç seve evvel nasıl — bir. harbe g ttiği- mizi — vuzüh — ile gördümse ayni suretle, şimdi da bir harba yak- | laştığımızı «öylüyorum. Bu harpten evvel bir. tahdidi teslihat devresi değil, yeni bir silâhlanma safhamı başlıyabilir. Çünkü bütün milletler Cemiyeti Akvam ve Kelloğ misak- Tarının birer paçavza parçası olduk- Tarımı görmüşlerdir. İagilir mülleti kaydettiğim başlık | Londra, 18 — Tahdidi Tes- Hhat konferansı Reisi M. Hen- derson, Almanyanın askeri nok- tai nazardan müÜsavat istemesi hakkında demiştir ki: *“Konferans bürosu, Alman- ya'nın — tebliğini hemen nazarı dikkate alacaktır. Kapının tama- mile kapatılmamış olduğunu söy- liyebilirim. Konferansın ifa ede- ceği vazifenin maruz kalacağı müşkülât çok büyüktür. Fakat hakem — usülüne, amumi tes- lihata ait fili tedbirlerin ilâvesi mümküön olsaydı emnâ selâmet tahakkuk ederdi. M. Henderson, beşeriyetin ya tahdidi teslihat ve emnüâ selâmet ve yahut teslihat yarışı ve emni- yetsizlik ve harp tehlikeleri şık- larından birini tercih mecburiye- tinde bulunduğunu konferansın tihanı iyi bir yola götüreceğini, zira konferansın hiçbir zaman bu hakikatleri gözünden uzak tut- mamakta olduğunu söylemiştir. M. Henderson, konferansın akamete uğriyacağı kenmaatinde değildir. Cihan Yeni Bir Felâkete Girtyor Londra, İ8 — Sindikalar “tro- dünyonlar,, ın ve muhalefetin re- isi olan M. Lansburi bir nutkun- da “damiştir. ki: Avrupada ve uzak şarkta me- deniyeti imha edecek mahiyette cihanşâmul bir verilmektedir. Hül başta olmak üzora bütün milletler manzumesinin bundan çıkaracakları netice bugünkü silâhların milli em- niyetlerini temin etmekten uzak bu Tun duğudüur. Eğer bu mutakemeyi yürütmekte baklı isem, gazetelerimizden belli- başlılarının yaptıkları gibi Japonya- yi teşvik ve askeri küdretini sena etir leri lâzımdır. Bilâkis, M ri ve Şanghayda takip ettiği siyase. tin llı,uıııır bir. ablokayı intaç ede- ceğini ve bunun da Japonya için kat'i bir iflâs demek olacağımı anlatınalı« dırlar. — Kat'i fikrim udur. ki Uzak — Şarkta — bir. muharebenin Ününü almak ve onunla beraber As. ya ve Avrupada derin akisler bıra- kacak bir silâhlı ibtilâfa mâni olmak İçin Ingiltere, Fransa ve Amerikanın Şimdiden anlaşmaları ve ilân edile'n edilmesin, mlli menfaatlerini koru« için muharebe yapmanın gayri- bammül olduğunu Japonyaya ınlılmılıdırlı' Ta ki, o da, muahe- delere riayet nedir — Ööğrensin., Süreyya raat ve beyanatları sul hususundaki ümitleri azaltmışt Cihan yeni bir felâketle altüst olduğu takdirde bu aklı başında insanlar ve hale geleceklerdir. Heriyonun Sözseri Bolbma Gibi Patladı Berlin, 18 — M. Heriyo'nun Fransız Meb'usan Meclisi Harici- | ye Encümeninde dünkü beyana- tı Almanyada büyük bir mem- nuniyetsizlikle karşılanmıştır. M. Heriyo'nun — Almanyanın gizli — teslihiltı — hakkında — bir tahkikat — açtırmak — maksadile bu — teslihata — müteallik — bir daosyayı icabında Milletler Cemiyetine tevdi etmek niyelinde bulunması — Berlin büyük bir infial ve protesto fır- tınası koparmıştır. « Döyçe Algamayn Zeytung ça- Alman Talebi, S temini matbuatında | SON POSTA - Cihanşumül Bir F elâket lh Umıtlerını Söndü rerek Yeni Bir F elâket Mı Getırecektır"’ Beynelimilet eski muhariplar [mlır.ııyonu bu sene 13 üneli kongrelerini ekizde, Lizbon şehrinde aktetti k 'M U 'muml yaptilar. Bo ..ı.fn ko Gandı Aç Bu münasobetle, knnnu ki ındıklın N a nişan takmaktadır. Duruyor ! Bütün İsrarlara Rağmen, Açlık Grevinden. Vazgeçmiyor Bombay, 18 — Gündi" açlık | grevine devam ve aç kalmak | bususunda ısrar etmektedir. Gan- di, kahır altında inliyen milyonlarca vatandaşları lehinde sön bir te- şebbüste bulunmak içia hayatını feda ettiğinden dolayı vatandaş- arzının memnun — olmasını dir. Bir tayyare Gandinin bapis- müş ve Gan- e almışlır. Gandinin telm en biri ta- rafından yazılan bu beyannamede Gandide Aî"* grev iste- zetesi diyor ki: Alman'.'a'nın. Fran sanın plânına karşı gerek - huku-- ki ve gerek siyast noktai nazar- | dan gayet şiddetli bir mukave- met gösterdiği aşikârdır , Heriyonun İzehatı Paris, 18 — M. Heriyo Âyan meclisi hariciye eacümeninde ha- riçi siyaset ve Alman talebi hakkında izahat vermiştir. Enci- men rcisi, anyanın gizli tes- lihbatı ve Alman proragandasının faaliyeti hakkında ısrar etmiştir. | Almanya Manevra Yapıyor Berh:ı, 18 — Alman bzhrısesı ee TEFRIKAN UMARASI:72 ÇOCUKLUĞUM - Meşhur Rus Edibi Maksim Nazarı dikkati — celbedecek derecede iri bir vücudü vardı. Perişan ve sarhoş, kendisine has bir tavırla gelir, hiç yere değmi- yormuş ta havada uçuyormuş gibi süzülür, ayaklarının hareket ettiği belli olmazdı. Yüksek sesle âdi, kaba şarkılar okurdu. Ona tesa- düf edenler yollarını değiştirirler kapıların içine, binaların köşele- rine veya dükkânlara saklanırlar- dı. Osanki sokağı siler, süpü- rürdü. Yüzü mavi, şişkin bir Goörxk...... hayal ronau Türkçeye Çeviren: Muvaffak ur gibi idi. Müstehzi, yapışkan, kara gözleri korkunç bir surette ileri pırtlamıştı, Onun bazan da hüngür hügür ağladığı olurdu: — Benim - sevgili larım neredesiniz? Bunun ne mâna ifade ettiğini nineme sordum. O bana : “ Bunu öğrenmene İüzum yok!,, diye homurdanarak cevap verdi. Fakat yine bu kadının hikâyesini kısaca anlattı. O Voromov isminde bir yavrucak- memurun karısı Bu adam daha yüksek bir memuriyet almak için karısını âmirine satmış. Di- ğeri de bunu almış, götürmüş, Kadın ondan iki sene uzak kal- mış. Nihayet evino döndüğü vakit bir oğlan ve bir kız, iki çocuğu öl- ] | | müş bulunuyorlarmış ve kocası da bükümetin parasını kumarda kaybettiği için hapishanede mev« kuf imiş. Bunun üzerine Vo- ronika kendisini yeisten içkiye ve kabpeliğe kaptırmış.. Bu yüz- den her pazar akşamı polisler onu tevkif etmiye mecbur ol | yorlardı. Hayır, ev yine sokaktan çok daha iyi idi. Bilhassa öğle yeme- ginden sonra büyük babam Ya- kof amcanın boyahanesine gider- di ve ninem pencerenin Öönüne geçmesi rica edilmektedir. Mecusilerle “Sokunulamarzlar,, arasında yapılması düşünülen kon- ferans akamete uğramıştır. Hükümet, Gandiyi tahliye et- tikten sonra Gandinin ikametgâ- hını tayin bususunda müşkülât çekmektedir. Gandi, Hükümetin kararlarına itaat etmediği takdir- de birtakım — müşkülât ve karga- yoldarın çıkman: mublameldie | Bilhassa Gandinin tahliye şeraiti- nin ağırlığı bu ihtimalin kuvveti. ni arttırmaktadır. K z TT CG AAA 19 eylülic 21 eylâl arasında şimal denizinde manevralar yapacaktır. İngliz Naktal Nazarı Paris, 18 Fransız Başvekili M. Heriyo ile İngiliz sefiri gece saat ikiye kadar görüşmüşlerdir. Bu mülâkatta, silâhlanmakta mü- savi hak istiyen Alman talebi bakkındaki İngiliz noktai nazarıe nın görüşüldüğü tahmin edilmek- tedir. Tahminlere göre, — İngiltere verdiği notada, bilhassa Tahdi- di Teslihat Konferansının aka- mete uğramasının Önüne geç- meği bir tez etmiştir. oturarak bıua_ masal ve lnklyeler anlatır, babamdan bahsederdi. Bu saatler bilhassa çok hoştu. Ninem meyhaneci karının ke- dis'nin ağzındaı kurtardığı dudu- | kuşunun kırılan kanatlarını kes- miş ve kedinin ısırıp kopardığı bir bacağın yerine de meharetle bir tahta bacak ilâve etmişti. Kuş iyileşince ona ders vermiye başladı. Saatlerce bu minimini talebesinin kafesi önünde durur ve ona davudi sesile tekrar ederdi ! — Hadi canım, iste bakalım; Meçin canı bulamaç istiyor efen- dim!, z Kuş canlı, yuvarlak ve neş'eli gözlerile bakar, tahta nyağı ile kafesin zeminine-verarak boynunu uzatır ve ıslık çalardı. Alakarga- 'Mektep Çocuğu Aldatmayınız “Ben bir memurum. Komşum olan bir mektepli kızla tanıştım. Fakat bu tanışma pencereden pencereye, yani uzaktan uzağa idi. Nihayet dayanamadım, bir mektup yazdım. Bunu diğer*mektuplar ta- kip etti. Evelden pecereden yaptığı işaretleri lâkayt olmadığımı gös- teriyordu. Sonra tatil geldi, mem- leketine gitti. Bir hafta evvel tekrar geldi. Tekrar eski işaret- ler — filân... Çılgınca seviyorum. Fakat onun beni sevdiğine ina- namıyorum. Şimdi ne )Bpayım? Bir defa vaziyeti iyi kıvrımalı lâzım. Siz hayata atılmış bir me- mursunuz. O henliz mektep sıva- larında bulunan bir çocuk. Bu sevişmenin sonu evlenmiye varır mı ? Kızın yaşı, sizin vaziyetiniz buna müsait«mi ? Müsaitse meşru yoldan gider, vaziyeti tetkik eder ve evlenme yolunu — ararsınız, Değilse bir mektep çocuğunu baştan çıkarmanın günahımı üze- rinize almayınız. Çocuğu meşgul etmeyiniz. * Ankarada 1. N. Boye: Hastalığınız iyice tedavi edi- miş, tamamen kapanmış ise tehlike yoktur. Fakat bu hastalık, ka- panmış göründüğü halde bir zaman sonra nüksedebilir. Onun için kat'i hükmü —ancak bir doktor verebilir. Kendinizi bir doktora gösterirseniz, daha - re- hat uyku uyursunz. * 8. Salim” Beye: Samimi bir arkadaş, bir kar- deşten daha iyidir; fakat beraber iş yapmanızı tavsiye etmem. Çün- kü eski bir darbımeseldir: Dostluk torba ile, alış veriş miskalle. Derler bu söz doğrudur. Menfaat baba ile evlât aras- na — bile düşmanlık koyabilir. Dost kalmak - istiyenler, beraber yaşamamalıdırlar. Onun için size de birlikte iş yapmamanızı tav- siye ederim. HAl IM'IhYZE -— TAKVİM —— PAZARTESİ 30Gün « 19 EYLÜL- 932 tuzır 136 Rumt olarak — kabul nın, kuku kuşunun sesini taklit eder, bir kedi gibi miyavlamayı ve bir köpek gibi havlamayı tecrübe ederdi. Fakat buna rağ- men insan sesini taklit etmiye muvaffak olamıyordu. Ninem — kemali derdi ki: —Deli gibi maskaralık yapma canım, * Meçin canı bulamaç isti- yor efendim! ,, del Nihayet kuıçugıı ninemin söz- lerile pek az yakınlığı olan ku- lakları sağır edici bir çığlık ko- parır, ıhuyır ninem tamamile mes'ut bütün çehresinin batları ilo güler, kuşa dar, bulamaç yedirirdi. — Seni gidi çapkın senil Ben seni bilirim, sen bilebazlık ya- pıyorsun, yoksa hakikatte her şeyi konuşabilirsin |.. ( Arkası var ) ciddiyetle

Bu sayıdan diğer sayfalar: