19 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

10 Sayfa ' Pa |) ga İngiltere Hükümeti tarafından Gazi Hz. ne hediye edilen eserin tercilmesi — ÇANAKKALE Yazan: Ceneral Oglander Şafakla Beraber Gemiler Bombardıman Edilecekti Bu arada, X sahilinde ven Jeneral Marshellin kumandasın- ileri hareketine intizar etmekte ber alan Jeneral Hunter-Weston X ve W deki kumandanlara vazi- selen sarp yola açılan küçük kapıdan çıkarak kalenin şark ta- olduğu anlaşı!mıştı. Çünkü bü- ten ibaretti. Tam şafaktan evvel gemilerin SON — rMeki'eplı?re Dair Kıraatler Ve POSTA Eylâl 19 Muallimler - Faydalı Âdresler Çocuğa ilim dünyasını açan ilk anahtar kıraattir. Bütün dün- yada ilk kıraatlere verilen büyük ehemmiyetin sebebi de budur. En büyük pedagokları, &n büyük ilim kongrelerini, en ziyade işgal eden meselelerden biri de kıraatler- dir. Çocuk kendisi için tamamen DOKTORLAR ( Operatör ) Sirkeci Şahinpaşa oteli karşısında - Dervişler sok. No, 2. Üğleden akşama kadar bilâmum harict ve kadın hasdalıkları. Dr. Sabri Osman yolunu şaşırır. Okuyup yazmayı ler yakın zamana kadar buna Röntken ve Dr. Kenan Hasan Hadium Küçük ilâanlar Bünyamln İstepan ğağj;ğj“gg:ı; Eczanesi sahibi. Gedikpaşa, Müsellim sokak No 2. Her gün, cumadan maada saat 9-20 ye kadar. Muhlis İbrahim Bam.';uîlî'""’ mahalli No. 32. Hergün sant 13-22 ye kadar. Geceleri do açıktır. Babıâli Ankara Cad. Ahmat Vehbi lMıurıret o:ell karşısında. Cumadan maada her gün da bulunup Fırkanın — ihtiyatını | rafında i, ye ; E teskiltede P'kiı t bı h ..lgy M Dç 5 klö v ıtî“";z e:i ecek.tı karanlık olan ilim ve irfan dünya- Dr. M. Nahabetyan — geküiye —| saat 10 dan akşama kadat hastalarıni A eşt nk; ıjl ı;; gee c C;e .y_apııl:ı ıtı:fşa ta koye gfltl; sına girerken yanhş anahtarla zühreviye ve kadın hastalıkları toda:- kabul eder* Bi nuplan — va olaca enen | mek içın u un en : : vihanesi. Beyoğlu, Sakız Ağaç Na. 5. a K 4 : e MA açılmış, yanlış bir yoldan girerse K;ıııîlı'ıııpîıaati:râ-î:l:ı. 1 ıı--:lî : D ö KİWYAGERLER Bir- idi. yük kapıyı Türkler tıkamıştı ve SKti : Bevliye mütehas- F Jeneral Marshell sabaleyin erke | zaten ıli’e köyden vaki şolııo:.a.lı: öîretır. E? fena us:ılle ; da_hı Di Meh".ıft SÜ .""'ys"k“idem ldrar, kan ' - zi , ğ : : okumayı öğretmek mümkündür. muâyenehanesini Eminönü — hanımma Dr. Hüsamettin kazurat, göude"rd.ığ'ı raporda, Pğ_tişn gece ateşe ıtafnamı]o maruz bir vazi- Fakat fena bil' usulle bir mîlyon (sokak Karakaş) nakletmiştir. moevaddı gidaiye, ticaret va sanayi tah- 3 mevkiini muhafaza ettiğini, topu | yette idi. Fakat bilâhare küçük köşe dönerek öğrenmekle düz Nlâtı yapılır. Bahçekapı Tramvay cad- topu iki telef verdiğini ve Türk- | kapının da, kayalıkların kena- yoldan hedefe gitmek ar;amda ZYNT desi, İzzet bay Han. İ lerden hiçbir eser görünmediğini | rındaki küçük Türk siperlerinin | büvyük fark vargır ÜÜ Car | Or. Reşat Kadri — , ütehaasısı bildirmişti. Fakat saat 7,23 te | ateşine maruz olduğu anlaşıldı. telîniksîz yazılmı l.ııraatlerle oe | Sirkeci, Tramvay durağı, No. 8. Her Dr. Cevat Tahsin l;'ğfğ"'—?j”ğğ;; â tekrar vaziyet hakkında malümat 26 nisan sabahı Türkler el'an cuğun kafasını yîrmak ona çok öle ll ada aa dakölale di e [ İdrar, kan, kazurat vesairenin tahlil- t j P E ü ü A rKAÇ avcı — neleri bugün terbıye ilminin haricinde | Tedavi Salonu. Bahçekapı, Dr. Artar- - < arazi tathir edilmedikçe Y sahi- | kalede münâsip yerleri tutmakta | kal mıştır. Her ilmin bir metodo, | yan Han; No. 8-4. cumadan. maada MİM A R LAR dindeki kıtaata yardım için bir | ve bir makineli tüfek te mazgal- | hir gayesi, bir tekniği olduğı; her gün 9-18e kadar, Dipl. — Müh. ç şey yapamıyacağını ilâve etmekte | lardan birinden ateş etmekte idi. gibi kıraat yazmanın da bir ae Sösino B NİHAT VEDAT Mimar. i idi. Türklerin Seddülbahir yakının- | hedefi Matad iskürği Ür. Hayri Ömer ğ ” Ve CİE Beton - arme, — Mimari ve Taahhüt. Sabah saat 10,30 da Y deki daki kuvvetleri hâ[â' herbiri . : y Niy eee hastalıkları mütehassısı. Boynğîu, İs- Pro_lelıencl(: şüncıe 'toa?î'u.ı edilir ve mec- 4 vaziyetin tehlikeli olduğunu ha- | oldukço zayiat vermiş, üç bölük- hi vt tiklâl caddaki No 188 0ğleden: sönen | SAnİdİR Gülata, Miyastaciyan ban ELAE ik : y H UÇ u Şimdiye kadar yazılan kıraat- | her sün. Tol.: Bayoğlu 36580. (Şayam Tavsiye Müesseselerî mazhar elamadılar. Şimdiye ka- dar kıraatten maksat çocuğa yetlerini takviye ve tahkim etme- kaleyi bombardıman edebilmesi için, mütehassısı. Avrupadan avdetle yeni lerini ve Fransızların vüruduna sahilin sağ tarafında ve kalenin okuyup yazmak öğretmekti. Nasıl, getirdiği aletlerle hastalarını yeni nak- KUNDURA MAĞAZA- N kadar o sahillerden ileri hareke- | dibindeki İngiliz kıtaatı — geri niçin, ne vasıta ile?... Bunu araş- lettiği Glorya sineması fevkindeki mu- CA ö tine kalkışmamalarını emretti. alındı.. Fakat gemilerin topları tırmı' &i İtzüt Tömedi ayenehanesinde her gün kabul edor. w Beyoğlu İstiklâl 26 nisan sabahı V sahilindeki | köyün bir a k ih "ef BO ç Hastalara büyük sühulet göstermektedir, T. Kondaksis Çha. Tokatlıyan e Mağ & İerki d.y Bia W HOKUN V CUĞ ; İlk anahtar olarak çocuğun eline |— karşısında No. 293 Kadın çocuk ve ğ vaziyet akşam inden pek farklı | e ilmişti. “Alfabeyi,, verdiler... Çocuk (a, b, © Dr. Ortanidis — Paris Sen Lui erkök İçin bamız ve 1smarlati. n n değildi. Ancak ilk karaya çıkan | Herhalde arada bir anlaşa- diye mücerret harflerle başladı, harf- bık asistanlarından, Beyoğlu İstiklâl zaril, en metin ve en ucuz kundu- ; . »" IK * alı, â ç g ve hırpalanan efrat son derece | mamazlık vardı, çünkü topların | tet kelimeye, kelimeden cümleye îîddm; No. 251. Tol. Beî,oğıu g84. | ralar mevcuttur. 'Ş bitkin bir hale gelmişti. Bunlar- | menzilinin —daha — kısaltılmasını E;çt" B; usuk TĞş ıok“y PR ıyaîî“ v BE : İ ; İ D ; E b N z öğrenmek ona senelere mal oldu. Röntken : t dan sağ kalanlar sahilin sol tara- | beyhude yere bekliyen Major | Bu usul yaklıştır. dödiler. kellme we İSMAİL SÜLEYMAN Çcütehassısı | w kametinde taarruz edip W sahi- linden ilerliyecek kıtaat ile temas peyda edeceklerdi. Halbuki insanın mukavemeti- Bunun üzerine Mojor Beckwith derhal efradını harekete geçirdi. Fakat birkaç adım ilerlemeden Riwer Clyde'den tekrar bir işaret mektepte yine Alfabe okunur, ve | çocuk kıraate yine böylece başlar... Bütün dünyada “Alfabeler,, pencere- den aşağı atıldığı halde, bizde xza- vallı çocukların çantatalarındadır... her gün sabahtan akşama kadar has- talarını tedavi edor. DİŞ TABİBLERİ M A ÇO HYATT _Ğj fında idiler ve aldıkları emre | Bechwrth'a River Clyde'den bir | cümle i'e başlamayı kabul ettiler, Cağaloğlu, Baha bey apartımanı 17 - 21 FRANSIZCA İngilizce 40 dorste ; göre de 1 numaralı istihkâm isti- | işaretle niçin ilerlemediği soruldu. | Fakat “Alfabeler, baki kaldı. Her | Yeni getirdiği son sistem makinesile İADUŞİUUY GON Mektepte, ticarette ve bir müessesede muvaffak olmak isterseniz Divanyolu, Firuzağa camii yanında gündüz ve gece, kız ve erkek lisan tedrishane- sine müracaat ediniz. Memnun olmaz- sanız ücreti iİade ederiz. Fakirlerden ıııılı( tâe bbıı' dhaddı va.rd_ır.SBtl verildi. Dikkat etmesi, çünkü | Ve kafalarının içini bir burgu gibi Cemal Ziya — Körrüban, Eminönü yarım ücret alınır. — Müdürü: ZİYA n asker de bu ha _de_geçnşıştı. ağ | gemilerin Kaleye —ateş etmek | oymadadır. İ n | 9"1 İ; Y ıâa ;'ad" K kölâan ve kendileris son —derece | üzere oldukları bildirildi. —Bin Alfabelerin baki kalmasına rağmen kH:tîîıî *:f;“; &jî;ig;'dar_ TERZ' ve Tüc. TERZİLER y —— L GO yorgun olan birkaç zabit, bitap müşkilât ile efrat tekrar geri İaraat yazmada büyük bir terakki Sultan Hamam Mes'adat 4 bir halde olan efradı bir türlü çekildi. Fakat toplar yine dahile vardır. Müellifler azçok, gaye, metot Nurhayat Hanım _llğıyoğlu. AVEDYAN Hanı 37 — 39 hareket tiremiyord Sahilin B » . | ve teknik arıyorlar. Kıraat erin tab'- aB iç Kumaşların nefaseti ve dikişinin Zara- İLç rekete geliremiyordu. bSa doğru ateş etmiye devam etti karşısında No. 472. Cumadan maada : sağ tarafında, Eskikalenin duvar- ş ü y * | anda nefaset, renkli resimler, Mey- | TT92 D e L dar h feti sayesinde en müşkülpesent müşte- B 7 dibi :İ M Nödlwith Bir müddet daha bekledikten sonra| zu intihabı biraz sıraya girdi. Fakat îeî, g'î“ : îioniıgîl ka ar hastalarını Hilâfini momüün vder. ; arımnk ibinde kayor ıec . | Major Beckwith her şeyi göze fenni, ve ruhi kıraat daha yazılmadı. abul ve tedavi eder. ? gece karaya çıkmış olan yeni | y K AekLar ilerlemiye karar Bundan dört sene evvel, çocuk- Püzant Şamlıyan ğ;iğ_,w'f& y efradı toplamıştı. Bunlar da gemi- verdi. Kalenin kendisi kolaylıkla ların bu ihtiyacını dikkat nazarına yanındaki 28 No, l1 apartımanın 1 ci Küçük İlân Şartları > lerin bombardımanından — sonra KK almış, yeni kıraat serisini —mey- Pa f kale ile köye ve 141 rakımlı | g_eçlld" Fakat e&at_ kapılara ge- | dana gelirmiştik. —Bu kıraatlerin | katına naklolunup her gün hastalarını ($ © — tluıçt(lllı:l_ılânlar)ha.ftada ikL Geta Ü O iepenin ” üzerindeki Eskikaleye | ” Selmez güyet isabetli ateşe | gayesi alfabesiz. çocuğa İaraati öğ- kabul eder. ake, ÜFŞ Ö TENEZ sdakaklörük Amlk maraz kaldi ve bir müddet et retmek, doğrudan doğruya kelime Si Keskiy trmvay de 2 — Bir ilân beş satırdan ibarettir. liyemedi. Riwer”Ciyde de bulunan ve cümle ile kıraate başlamaktı. TEVFİK Rıza çak mahalli No, 3. Kalın yazı iki satır sayılır. teatrın ortasında — telörgü, ef- k k d ai'k h Bizim yazdığımız kıraalte gaye, ço- | Hergün cumadan maada 8 den 20,80a |£ 3 — Her satır ön aşağı 4 kelimedir. - radın geceleyin açmış olduğu | V© geçen ner ikanın ehdem- | v0 kıraali en kısa vasıta ile öğ- | kadar hastalarını -kııbul eder. 4 — Ilânların beş satırdan — Tazla bir gedik istisna edilirse, olduğu miyetini takdir eden üç erkânı retmek, mücerret harf ve kelimeler- ——oo0— - Çemberlitaş her satırından ayrica aşağıdaki gibi duruyordu. Bir bölük bu | harbiye zabiti de kolonel Doughty| den, uzaklaşarak, bir fikir ifade KEMAL ENVER Türan apartımanı fiatlor alınır : ğ gedikten geçerek — Eskikalenin | Wylie, kolonel Wde L Williams | ©den kelime ve cümleleri usul ile | 1 inci kat. Her gün saat 9-20 yo ka> J A lbae — 5 satırdan fazla - garbından hücum edecek, müte- | ve kapiten G. N. Walford muha- îîe;'::ğ tîımîîeuğ::ıîe:e:e::.:lm;“' d, Bastalarığa. Kabul ve tedari sAza he "ı';" v & iör ';u“' ;j'" ÇE S . öi . gü * DU âla- İ ezar R a ST l ylığı K. 'i 3 baki efrat Ct': l;alayl tıthu ettik- İrebeye iştirake karar verdiler. bilmikle Sçin K LaL Hlamiya ve Fohel “"ğîı?l'.“.'î':.îî:?;“'ğ:îaîâ'.“*“ bi n Ği e dlyü e0i ten sonrâa mber sahilinde yük- ( Arkası var ) bir. bikâye halinde devam eden lzzet Boy Han. Her gün saat 10 dan '152 :ı g :ı 3 :ı Üi £ - — ni ” B0 Somanın düşmandan kurtuluşu münasebetile büyük ve heyecanlı merasim yapılmıştır. Muhabirimiz tarafından gönderilen bu resim, /— yapılan merasimi canlandırmaktadır. aekeeyir a >0m y SİL aa y p Te “eni K İ 1 eli w5 öe « 'a M l B - 2 4 af B Küf DS Gp a n Ç İ mevzuun rubunu kavramıya muhtaç- tır.. Tek tek cümleler de çocuğa 19 a kadar. kıraat zevkimi vermez. Bu hedefe varmak için mevzulara hikâye olarak başladık. Fakat yazı- lışta takip etliğimiz usul tamamen başka idi. Her çocuğun vaşına göre kelime lüğzğati vardır. Çacuğun bildiği ve kullandığı kelimeleri seçerek, 90 kelime ile başlangıcı yazdık. Umum başlangıçtaki hikâyeler bu kelime- lerle yazıldı. Ve çocuk her yeni derste bir veya iki yeni kelime öğ- renerek kitabı bitirdi. Birinci, ikinci kıraatlerde de ayni usulü takip ettik, Takip ettiğimiz teknik te, çocuğun sinnine göre alâkadar olduğu mev- zuları fenni bir surette tasnif etmek- ti. Çocuük altı yedi yaşında hayvan hikâyelerile, sekiz dokuz yaşında masallarla, on on bir yaşinda mace- ra hikâyelerile, on iki on üç yaşında kahramanlık hikâyelerile, on dört on beşte edebi hikâyelerle alâkadardır. Kıraatler çocukların bu ruühi ihtiyaç- larına göre tasnif edildi. | Fakat. bu metot ye teknik çaok & A yeni olduğu için, maatteessüf mek- teplerde lüzumu veçhile tatbik edile- medi. Alfabeye hiç ihtiyacı olmıyan bu kıraatlere dahi çocuk alfabeden geçti. Bu kıraatlerde takip edilen metot ve teknik müfredat programi- nın haricinde değildi. Fakat yalnız bir itibarla müfredat —programına uymuyordu. Hayat” bilgisine Tüzumu veçhile ehemmiyyet verilm emişti, Bizim takip ettiğimiz usul ve he- def, çocuğa hayat bilgisi öğretmek değildi.. — Kıraat öğretmekti. Bunu fenni bir. surette öğrete bilmekti. Bu sebeple muallimlerin itirazlarına uğradı. , Müfredat programma uymak mec- buriyetinde olan muallimlerin bü itirazlorı haklıydı.. Fakat bir prensip va gaye ile yazılmış kıraatleri de- giştirememek te bizim hakkımızdı. Bu usul, bizde anlaşılamamak fe- lâketine uğradı. Ergeç, alfabelerin L İKA PÜ . Çd 'a ÇU G a âk E 'AĞ “ ! pencereden atılacağına, hakiki kelime ve cümle usulünün gelece- ğine kanüz,.. Terakkide imhal wardır, fakat ihmal yoktur. Za- man mühlet verir, fakat fennin ve ilmin terakkilerini ihmal edip geçmez. Kıraatlerle yakından alâkadar olduğum için, bu sene basılan kıraatleri büyük bir alâka ile tetkik ettim. Çocukların menfaati hesabına muallimleri ikaz etmeyi de bir vazife bildim. Bu sene renkli resimlerle süs- lü birçok kiraatler basıldı. Ço- | cuk gözünün en büyük ihtiyacı olan bu renkli resimler, ayni za- manda muallimlerin de gözünü aldatmasın.... Memcudun içinde en İyisini seçmek, çocuğu yarma- dan, kıraate alıştırmak ta mual- limin vazifesidir. ( Devamı (l inci sayiada ) - - ' LA e'i M e J YA , .;..';'_Zı. A V UAUK YN — S B < z Üa a— — —