OTU BiZi iD y — RE Ğİ - Nat SON POSTA Bütün Hafiye Teşkilâtına Rağfneh Yıldızda Bir Bomba Patlamıştı Bu Hâdise Üzerine Fehim Paşanın Kredisi Artmıştı Muharriri »4 Her Hakkı Mahfuzdur Bir — taraftan göğsünde sarkan sırmalı kordonlarile Ab- dülhamidin — kapısınmı — önünde, cüma selâmlıklarında arabasının arkasında görünen yaver Fehim Bey, ayni zamanda, hünkâr aley- hinda suikast teşebbüslünde bu- lunanları da tahkik ve takip etmiye başlamıştı. Fakat, Fehim Bey bu işi bittabi yalmız yapa- mazdı. Candan, sadık adamlar lâzımdı. Bereket versin ki, bun- uzü uzun aramıya İüzum kalmadı. Fehim Beyin bu gibi işlere memur olduğu — duyulur duyulmaz, etrafını bir alay ser- seri aldı. Hergün Fehim Beye jurnallar yağmıya başladı. İstitrat olarak şunu söyliyelim ki, o devirde hafiyeliğin muhtelif şekilleri vardı. Padişahın hayat ve saltanatını sıyanet behanesile münhasıran - bu işle meşgul olan bendegân, resmen (hafiye) tanı- lırdı. Bunların da ayrı ayrı birer meşguliyet sahaları vardı. Kimi münhasıran veliahtı tarassut eder. Kimi, Sultan Muratla meşgul olur. Kimi,» Abdülhamidin oğul- ları müstesna olmak üzere - şeh- zadelerin peşinden koşar, kimi vükelâ ve devlet ricalini gözden kaçırmazdı. . Fehim Bey, başlıca iki saha isgal ediyordu. Biri, Beyoğlunda- ki Hristiyan ve ecnebilerin için- de bulunan — şüpheli takip etmek, diğeri de ( büyük efendi ) denilen ( Veliaht, Reşat efendi ) yi tarassut eylemek... Bu geniş ve dağınık — işle bihakkın meşgul olabilmek için tabil birkaç kişi kâfi gelmezdi. Onun — için Fehim Bey git- tikçe şebekesini kuvvetlendiriyor, ve başına toplanmıya - başlıyan avenesini de çoğaltıyordu. Her sınıfa ve her millete mensup olan ları bu adamların içinde (Yahudi Sü- | reyya) denilen biri vardı ki bu ndam bilhassa (Fehim şebekesi) nin | sevk ve idaresini deruhte etmişti. Fehim Paşa, çocukluğundan- beri sarayda ve Abdülhamidin muhitinde yetiştiği için Hünkârın en zayif noktalarını bilirdi. Onun için, faaliyete başladığı zaman işe bu noktalardan girişti. Bir- çok esrara vâkıf olduğu — için daima —müsmir neticeler veren işleri takip ediyor, bu suretle de Abdülhamidin gözüne giriyordu. Onun için pek genç yaşında, Hva ve ferik oluvermiş ve artık kolu bükülmez bir hale gelmişti Yıldızda Ermeniler tarafından bomba atıldığı gün Abdülhımit iki surette müteessirdi. Biri, hâdisenin vukuu, diğeri de bu kadar fedakârlıklar ederek beslediği bunca muhafızlara, ha- fiyelere, jurnalcılara rağmen sui- kastçilerin yine bu kadar yakı- nıma kadar sokulmiya muvaflak * adamları | olmaları idi. Hatta, Abdülhamit bomba patladıktan sonra o karı-- çıklıklar arasında saraya döndük- ten sonta, çit kasrının kapısı önün de ibriktarbaşı Kâmil Beye ie- sadüf etti. Bu adam rengi bem- beyaz, gözleri dönmüş, büyük bir tehevvürle: Haniya, nerede o kahra- manlar... Nerede ö tabancalı, ka- malı herifler... Nerede o etekler dolusu para alan - hafiyeler?, Bu herifler buralara kadar sokulup başımıza ateş yağdırıyorlar da hiç- | birinin haberi olmuyor mu?... Diye bağırıyordu. Abdülha- mit, bu şözleri işittiği zaman, acı | —— RADYO —— 12 Eylüi Pazartesi - ref Hanımın iştirakile 10,5 nım ile Beyin ve Hafız Ahmet K n 8 Ha- 1 ( 429 kide Ve konsari. Roma —( 441 metza ) 21 gramolon, 21,20 yeni kitaplar bakkuıda bir mu> Bahabe, 21,45 hafif musiki. 483 metre ) 90 halk kotr İstanbul — (1200 metza) 18 Müşer- * Bobem op nda bir konfarana, — (1685 mötre) S1 Hamburg: dan naklen halk konseri, yeni 14 ) Lâypçıkten naklen neşe | ver D 13 Eylüi Sali İstanbul — (1900 metro) 19 orkestra 19,6 Kemal Niyazi Bey ile arkadaşları, | 21 gramofon ile Maftön. Bükreş — (394 metre) 20 radi kestrası, 30,5 konferans, konseri, Varşova — (İMLL matra) |JELHAMRA sinemasında Amerika'da —Paramount'ta — ihzar İstanbul'da İPEKF:LM stüdyosunda itmam edilen EJDERİN KıZI filmi gösterilecektir. Mümessilleri: SESSUE HAYAKAVA — ANNA MAY WONG ve İstanbul Darül. bedayi artistlerinden: ZEHRA HANIM — ZİHNİ BEY Nüve olarakt REFİK B. bu se- neki filmlerimiz hakkında Türkçe izahat veriyor. Ayrıca varyete ve garkılar ş sonra yarkı, 22 akşam — haberleri, Straus'dan bazı parçalar. Peşte - — C30 metro) 20445 Franaızca | ders, 21 studyoda komeli, sonra Clgan | orkoslrası. ,30 mmüh- | | tutulmuş — olmasıdır. acı gülmüş: — Hepsini bilirim.. hepsinl bilirim... Diye bu sözleri tasdik etmiş- ti. Maamafih o esnalarda, bazı ec- nebiler tarafından bir — suikast hazırlandığı hakkında Fehim Paşa tarafından bir jurnal verilmiş ve Abdülhamide, ihtiyat tavsiye edil- mişti, Bomba hâdisesinin bu jur- naldan sonra vakua gelmesi, Fehim Paşaya karşı hünkârın iti- madını arttırmış ve Fehim Paşa- ya da bipayan bir nüfuz ve kudret kazandırmıştı. Eykil 32 ' 'Z'onüuldak Tenisçileri Zonguldak ( Husust ) — Şehrimizde Halk Evinin teşekkülünden sonra iki senedenberi ihmal edilen muhtelif #por hareketleri ye- niden canlanmıştır. Şehrimizde, süratle inkişaf ve terakkli eden sporlardan biri de tenistir. Adetleri hergün biraz daha fazlalaşan tenisçilerimiz çok ciddi bir program altında idmanlar yapı tıkları müsabakalarda sporcularımız almışlardır. maktadır. Geçen cuma günü yap- çok Ümit verici neticeler Bu münasebetle tenisçilerimizin toplu olarak alınmış bir resim- lerini gönderiyorum. — Ahmet NORU VÜŞT er - Fabrikalar Bekliyecek! Sanayicilerin Dört Talebini Kabul Etmek Ancak Meclise Aittir Fabrikacıları şikayete sevke- den iki mesele vardır. Birincisi eskiden serbesl surette memle- kete giren iplidai maddelerin son zamanda kontenjana tâbi Bunu — bili- yoruz, bir kararname mesele- sidir, derhal değiştirilebilir. Fa- kat fabrikacıları şikâyete sevke- | den ikinci mesele yeni kabul edilen kanunlardır. Bu Kanunlar Nalerdir ? Müli Sanayi Birliği Umumi Kâtibi Nazmi Nuri Beyden bize bu kanunların küçük bir hulâsa- siti yapmasını rica ettik. İşte söyledikleri: Sınal Kredi Bankası Ç Hu 28 mayıs 927 senesinde sana- yü teşvik için bir kanun yapıl- mıştı ve bu kanunla fabrika- lara bazı gümrük — muafiyetleri verilmişti, bu kanunun 1 haziran 1942 tarihine kadar muteber ola- cağı tasrih edilmişti. Halbuki — geçenlerde ( Sınat | Haat Dladeür yüzde yinel 'olarik Kredi Bankası) ismi allında yeni bir kanun yapıldı ve bu kanunla eski kanunun verdiği müafiyetler müddetinin hulülünden 12 sene evvel — kaldırıldı. -Fabrikacıların Oitirazlarını mucip olan ilk nokta budur. Çünkü: Başlangıcı ve sonu metninde tasrih edilmiş olan kanunların maksat ve vaz'ında hususi gaye- ler takip edilir. Bımlar devlet ile îm arasında aktedilmiş bir mu- avele mahiyetindedir. Müddeti bitmeden jegişürilımu. Zira fert devletin verdiği muafiyete güvenmiştir, — sermayesini dök- müştür. Halbuki bu muafiyet zamanından evvel kaldırılınca fert müşkül bir mevkie düşecektir. Sanayi Ofisi Kanunu Fabrikacıların şikâyetlerini mucip olan ikinci kanun bu ismi taşıyan — kanundur. — Vakıâ bu kanunun yeknazarda fertlere ait müesseselere şamil olmadığı zan- nedilirse de - tatbikatta — tecelli eden hakikat böyle — değildir. Meselâ: Herhangi bir münakasa açıl- mıştır. Ve bu münakasada hususl bir fabrika ofise dahil fabrikalardan daha ucuz bir fiat teklif etmiştir. Bu yeni kanuna göre ofis idaresi | hususi fabrikaya gelecek, ucuz l fiati niçin ve nasıl teklif edebil- diğini tahkik edecektir . Bu, rakip bir müessesenin Devlet nüfuzuna istinat ederek karşısındakinin muamelesine mü- dahale elmesi gibi bir netice do- ğgururki iktısadi kanunlarla telifi müşküldür, Mevaddı İptidalye Meselesi Evvelce — gümrüksüz — olarak ithal edilen mevaddı iptidaiyenin miktarı beş altı milyon lira ara- sında — tahavvül — ediyordu. Bu miktar bir buçuk milyon liraya indirildi. Bu kısım fabrikacılar arasında taksim edilecekti, fakat edile- medi, gecikti. Bazı fabrikalar da faaliyetlerine halel getirmemek için — muafiyetten! — vazgeçtiler. Kontenjan ile mevaddı iptidaiye gelirttiler, , Muamele Vergisi.. Muamele vergisi yüzde ondur, alınmaktadır. Zira evvelce iptidai maddelerimizi gümrük vermeden getirtiyor, bunları mamul hale getirdiğimiz zaman muamele ver- gisini veriyorduk. Halbuki iptidai maddeler gümrüklü olarak geti- rilince evvelâ gümrükte yüzde on muamele vergisi veriyoruz, sonra bu iptidal maddeler mamul hale gelince ikinci defa* olarak ayni vergiyi ödüyoruz. Tarite Meselesi Fabrikacılar evvelce gümrük resmi ver&medikleri için tarife ile alâkadar olmuyorlardı. Fakat bu defa iptidat maddelere güm- rük resmi vermek mecburiye- tinde — kalmca — gördüler - ki bu resim, fabrikaların tahammül edemiyecekleri derecede ağırdır. Tenzilâta ihtiyaç vardır. Fabrikacıların yer darlığı de- Çok Eski Devir- lerde İstanbul Yarın: “İsyandan korkan pa- - dişahların garip fermanları,, n okuyunuz. layısile bittabi noksan olarak kay dettiğimiz bu taleplerinin istinat ettiği istatistikler, rakamlar ve muhakemeler vardır. Hepsi de hükümete arzedilecektir. Fakat yukarda da kaydettiği- miz gibi bütün bunlar birer ka- nün meselesidir.. Doğru görük düğü —takdirde bile Meclisin inikadından —evvel — halledilmesi imkânsızdır. Maamafih hükümeti tenvir etmesi itibarile heyetin seyahati çok faydalı olacaktır. Küçük Haberler| Ziraat Mektebi Müdürleri Adana, Bursa, İzmir, İstanbul ziraat — mektepleri — müdürleri vekâletten talimat almak üzere Ankaraya gitmişlerdir. Atyon Tacirleri Afyon tacirlerinden mürekkep bir heyet, birkaç güne kadar Ankaraya gidecek, afyon müs- tahsilleri kooperatifi hakkında yeni İktısat Vekiline izahat ve- receklerdir.' Taksim Ve Tepebaşı Bahçeleri Taksim ve Tepebaşı bahçele- rinin mukavele müddetleri ya- kında bitecektir. Belediye bu iki bahçeyi ayrı ayrı müzayedeye koyarak icara verecektir. İstimlâk Edilen Binalar Belediyenin istimlâk edeceği binaların kıymetlerinin takdiri için yeni bir lâyiha vücude getirilmiştir Buna nazaran — binaların vergi miktarlarile yapılacak mukayese üzerina binaların kıymetleri takdir edilecektir. Feci Bir Kaza Kartalda Rahmanlar mevkiinde ağaçtan incir toplıyan, Uzunköp- rülü — Hasan ismindeki amele, ağaçtan düşmüş ve ağacın altın- daki kuyuya yuvarlanmıştır. Feci surette boğulan amelenin cesedi çıkarılmıştır. : | e zi aA ei üeü ee ,..'.J