Siyaset Âlemi Çin- Japon İhtilâfı Ve . Z Bir Konferans Londra 11 — Observe - ga- zetesinin verdiği malümata nazar ran Çin, Japonya ve Uzak Şark- ta me messiller KâıVunusı'ııdL bir içtk maa davet edileceklerdir. Bu iç- timada şu meseleler görüşü tir: Çinin hakimiyetini muhafaza etmek şartile Mançariye - istiklâl vermek mümkün müdür? 1931 senesinde Mançuride çıkan vaziyete benzer vaziyetin tekrar hâdis olmamasını temin edecek şekilde Japonyanın Mançuri deki iktisadi — ve —askerl — memafiini himaye etmek mümkün müdür? Observer gazetesi, rapora ait resmi bir hulâsanın — şimdiden Avrupaya gelmiş olduğu ve fakat muhteviyatının — hiçbir. hükümet tarafından ifşa edilmemiş bulun- duğunu tasrih etmektedir. Borçlar İlga Edilmelidir Londra, 11 — Kolombiya Da- rülfünun Emini M. Murray Bütler Amerikanın harp barçlarını ilga etmesi zaruretinden bahsederek demiştir ki: “Cihan, siyast iktısadi ve mali noktai nazardan tehdide maruz bulunmaktadır. Asri dünyanın ihtiyaçları yeni, yeni usullerle ihtiyaç göstermekte- dir. Vaşington ile Paris, dünyanın kendilerinden beklemekte oldu- gu veçhile ön ayak olmadıkları takdirde imar ve ihya vadisinde hiçbir. şey yapmak — mümkün değildir. Amerika ve Avrupa efkârı umumiyesinin her türlü muzmer fikirleri atmak için zaruri olan mütekabil — anlaşma ve teşriki mesai için sarfı mesai edilmesini talep —etmesinin — zamanı gel- Mmiştir. Amerikanın borçlar mesele- sindeki hattı hareketini mutlak süretle tadil etmesi lüzumu be- dihidir. Borçlara müteallik olan şim- diki siyasete devam etmek Ame- rikanın iktısadi inhitatı temdit Amerika'da işsizliği tezyide olduğu — manasına ve mütemayil gelir. Bir Rıhtım Çöktü Vigo, 11 — Ticaret rıhtımı yıkılmış yedi - vagonla 20 amele denize dökülmüştür, ati bulunan devletler mü- | | ile Paraguvay arasındaki muha- | 24 saattenberi SON POSTA Nıhayet Harp Patladı Boliv alılarla, Paraguvaylılar Arasında Dehşetlı Bir Muharebe Başladı Böoynes Ayres, il — Bolivya | rebe iyiden iyiye alevlenmiş, ve en şiddetli bir safhaya girmiştir Bokeron ismin- deki Bolivya istihkâmı etrafında şiddetli bir muharebe devam etmektedir. Paraguvaylılar şid- detli bir taarruzdan sonra bu istihkâmı ele geçirdiklerini iddia etmektedir. Tayyareler ve topçu kuvyetleri bu muharebede mühim bir rol —oynamışlardır. Zayiat miktarı tahminlerin fevkindedir. İleri harekâtı topçu bombardır manının himayesi altında idi. Parağuvay İlerliyor | Akompriyon, 11 — Paraguvay- hlar, Bolivyya fırkasını inhizama | uğratarak — Bokeron — istihkâmını tekrar almışlardır. Harbiye nazırı, muzaffer kıtaata bir tebrik teb | grafı göndermiştir. Paraguvaylılar Perişan Bir Halde Santiyago dö Şiliti — Boliv- ya erkânı harbiyesi, Paragüvay kuvvetlerinin cuma akşamı mağ- bir. — halde bildirmektedir. Paraguvaylılar cumartesi günü yeni takviye istih- kâmlarına etmişlerse de lâp * ve — perişan ric'at — ettiklerini kıtaatile Bokeren hücum mühim zayiat vererek püskür- | | tülmüşlerdir. : /Cemiyeti Akvam Müdahale Ediyor | Cenevre, 11 — Milletler Ce- Könseyi Reisl 'M. Matos Paraguvay - Bolivya harbi hak- | kında Cemiyeti Kâtibi Umumili- | ğine bir telgraf göndermiştir. Bunda deniliyor ki: * Sulh için pek tehlikeli olan | bu vaziyete nihayet vermek üze- miyeti |ber kendilerine milletler cemiyetin iki amele | azası sıfatile taahhütlerini ifa et- bogulmııı diğerleri kurtulmuştur. | melı—nm halırlıımınııı rica ederıı » re ne gibi tedbirler aldıkları hakkında her iki hükümetten malümat almak arzusunda bulun- duğunuzu bu hükümetlere iblâğ meselenin — musli- surette — halli — için oldukları — taahhütlere edeceklerinden — kat'iy- yen şüphemiz olmamakla bera- etmenizi hane — bir girişmiş riayet ve | mâni Almanyada bhükümet a Nazırı Fon Şlayşor, — Alma: müsavi olmasını İstodi. #efirine bir nota bağlı bir hale hususunda diğer devl. msız hükürneti, ilecek covabı © edildi. Bu notanın teprenme bareketi Fran M Z Başvekili Mak Donalt erlerin elindedir. silâhlanmak hususunda diğer devletlerli Bunun üzerine Alman Başvekili Fon Papen Fransız i. Bu noltada, Almanyanın Versay Muahedeslle kolları lduğundan şikâyet edilmekte ve Almanyanı silâhlanmak honüz gizli tutulmaktadır. *.;.4“ İngiltere vazıh bir şey söylemomekle baraber bilâkis İtalya da Alman noktai mazarını ı mesole (l Ki Bağdan itibaren: Alman Başvekili m Papen, 15 gün evvel Millt Müdalaa haklara malik olmastı İstenmektedir. ön'ün riyasotinde toplanarak bu notaya abi nota Alman hükümetine tebliğ Almanyanın bu son yakından alâkadar olan devlet- İtalyan Başvekili M. Fransız Başvekili Heriyo ve İngiliz Rayiştağ Feshedilecek Mi Merkez Ve Nazî_ Fırkaları Meclisi Feshetmemiye Çalışıyorlar Berlin 12 — Merkez Fırka- sile Hitlerciler Rayiştağın Feshine olmıya Rayştağın feshi meselesi, Hinden- burga, Merkez ve Nazi Fırkasile diğer fırkalar murahhasları ara- yapılacak — müzakereden sonra kararlaşacaktır. Bir tahmine göre Hindenburg bu murahaslara Fon Papen hü- kümetinin programını kabul edip etmediklerini soracaktır. Hinden- sında | burg ufak bir menfi cevap alır | almaz hemen fesih kararnamesini okuyacaktır. Bu endişe ilö merkez ve Nazi ——— Beynelmilel Felsefe Kongresi Lâhey 11 — felezofu Spinoza'nın — ölümünün | 300 üncü yıldönümü münasebetile toplanan beynelmilel felsefe kon- gresi mesaisini bitirmiştir. Kon- grede Spinozanın akide ve na- zariyeleri tefsir edilmiştir. Faşistlerin Ceçit Resmi Roma 11 — M. Musolini 5 bin Faşistin resmigeçidinde hazır bulunmuılur TEFRIKA NUMARASI:65 ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Görkinin hayat romanı Bir müddet sustu. Bir tutam enfiye aldı ve sağ gözünü yuma- | rak ilâve etti: — Kimbilir, belki baz ı zaman oluyor ki Allah bile kimin üstü- | ne kabahat yazacağını pek kes- tiremiyordur! — Allah her şeyi bilmez mi? Diye sordum. Yavaş ve ke- derli bir sesle cevap verdi: —Eğer her şeyi bilmiş olsaydı Ansanlar birçok şeyleri yapmaz- | lardı. O göklen aşağıya doğru Türkçeye Çeviren: Muvaffak ı' şöyle üÜstten bakıyor ve bazan gözyaşları dökerek hıçkırıyor: — Ah, ey insan çocukları, benim sevgili yavrularım! Size nekadar — acıyorum, nekadar müteessir oluyorum! Bunu bana anlatırken ninem de ağlamıya başlar ve ıslak yanaklarını kuru- lamıya lüzum görmeden ibadet etmek için köşeye doğru yürürdü. Büu Allah bana daha yakınlaş- miştı, benim için daha anlaşılır bir Allâh ölmuştü. Ğ Büyük bıbıın d.ı b.ıııı Aîlul;ııı | mevcudıyctındeu bahsetmişti. Ba- na onu her yerde hazır ve nazır ve her şeyi bilici olarak tamtı- | yordu. Ona nazaran Allah her | şeyi görüyordu. Her - işte onun yardımı - vardı. Fakat buna rağ- men, o, Allaha ninem gibi dua etmiyordu. Sabahleyin köşedeki — aizze resimlerinin önüne gelmeden ev- vel evvelâ uzun müddet yıkanır, itina ile giyinir, kırmızı saçını ve sakalını düzgünce tarar, dikkatle aynaya bakarak gömleğini Fiske- leyip düzeltir ve siyah böyunba- ğgını yeleğinin * altına bağlardı. Sonra resimlera doğru dikkatle süzülür yibi yaklaşırdı. O dalma döşemedeki iri bir at gözüne benziyen ayni budağın çalışmaktadırlar. | Büyük Felemenk , fırkaları ziyaret günlerini üç de- | l fa tehir etmişlerdir. Bu fırkalar gününü tehir ederek kazanmak ve bu mlld- zarfında — Rayihştağın * fes- teşebbüsünün önüne geç- tedbir. almak arzu- mülâkat vakit det hi mek Üzere sundadırlar, Bazı tahminlere göre Hinden- burg fikrini değiştirmiştir, ekse- riyet fırkalarının murahhaslarını kabul etmiyecektir ve hiçbir. mü- lâkat — yapmıyacaktır. Maamafih bu zayıf bir ihtimaldir. Bu mülâ- katın perşembe günü yapılması muhtemeldir. a— Kröger Paralarını Gemilere Dağıtmış ? İstokholm, 11 — Müntebir kibrit kıralı Krogerin işlerini tas- fiyeye memur olan komisyon, Krögerin hangi müessese ve şa- hıslara para — verdiğini — tespit etmiştir. Buna göre, bir komünist | lideri 35 bin, Polotiken gazetesi 100 bin kron almıştır. Diğer şahıslar arasında komünist fiır- kası azası vırdır Bana Bir Akıl (Öğretin “Yirmi bir yaşında bir gencim. Altı senedenberi ebeveynimden | on günlük uzak bir mesafede bulunuyorum. Bir aileyi fevka- lâde geçindirecek derecede maaş alıyorum. Bazı Hanım kızlar - tas rafından — evlenmekliğim — teklif ediliyor. Halbuki ben askerliğimi bitirmiyince evlenmiyeceğim. Bu teklifi reddetsem hanım arka- daşlarım bana darılacaklar, tek- liflerini yerine getirsem işlerim bozulacak. “Ayni zamanda bende arkadaş muhabbeti de ölçlülmez bir dere- cededir. Müsrif değilim. Fakat arkadaşlarım uğrunda bütün ka- | zancımı sarfetmiye hemen haz- rim. Bu iki hareketim beni ne gibi hallere sevkedecektir. “Mehmet Salim,, Düşünceniz gayet doğrudur. Askerliğinizi yapmadan kızların Iğfalâtına kapılıp kendinizi bağla- makta mana yoktur. Daha genç- siniz. Mevklinizin ve kazancınızıa daha iyileşmesi ve artması im- kâmı vardır. O vakit daha iyi bir kiz bulmanız mümkündür. Yalnız arkadaş muhabbetinizi, elinizde avucunuzdakini israf ede- cek dereceye götürmemenizi tav« siye ederim. Eskişehirde Sadi Beye: Henüz — gençsiniz. — Allesinin rızası hilâfına kızın başına bir belâ çıkarmak, onu değil, kendi- nizi sevdiğinize delâlet — eder. Seven adam fedakâr olur. Ken- dinizi kızı rahat bırakacak kadar fedakârlığa müstait görüyor mu- sunuz? Görmüyorsanız sevdiği- nize inanmayınız. HANİMTEYZE | Streza Konferansında Neler Yapılıyor? Streza, 11 — Konferans me- saisine devam etmektedir. Fran- sız murahhası M. Kulondr. kon- feransa yeni bir teklif yapmıştır. Bu teklife göre, bütün Avrupa memleketlerinin ithalât ve ihra- catı Üzerine bir resim konacak ve bu resim beynelmilel Bal te- diyat Bankası tarafından Tahsil edilecektir. Bu resmin miktarı iki binde bir nispetinde kabul edilecek olursa 3 sene zarfında toplanacak meblâg 3 buçuk mil- yara baliğ olacaktır. Bu paranın bir kısmı ihtiyat akçası olarak Iıılıcıklır üstünde ba;ı üne çükmüı. knllırı yana düşük bir vaziyette uzun müddet susarak dururdu. Sonra | ince, (billüri bir sesle ve derin bir huşu ile konuşmıya başlardı: — Allahın, oğlunun ve ruhu mukaddes namına! Bu kelimelerle odaya garip bir şükünet çöktüğünü hisseder- dim. Sinekler bile daha hafif vızlıyorlar gibi gelirdi. Başı yu- karı kalkmış, kaşları yukarı kal- kık, altın sakalı hemen ufkt bir vaziyelte durur, kat'? ve keskin olarak, sanki bir vazife tekrar ediyormuş gibi dualarını okurdu. Sesi açık, kelimeler tek tek işi- tilirdi: — Mahşer günü gelece ve hergünün iyi amelleri meydana çıkacaktır |.. Göğsünü yumruğu ile, heye- cansız, ağır ağır döıonlı Allıh— tan kat'iyetle rica ederdi: — Senin huzurunda ben gü- nahkârım Allahımi. Yüzünü be- nim kötü amellerimden çevir! Ve tekrar Allahın, oğlunun ve ruhu mükaddes namına ! ) cümlesinin hecelerini kesik kesik tekrar ederdi. Sağ ayağı sanki duanın temposuna uymak - İsti- yormuş gibi oynardı. Vücudünü —geriye uzatıyor, aizze resimlerine yaklaştırıyor, şeklen irileşiyor ve sonra, ince- liyor gibi görünüyordu. Çok ciddi ve mağrurdu. — Ey şifa verici ilâhe, ruhu- mun kökleşmiş ıstıraplarını, acı- larını dindir ! Sana kalbimin hıç- kırıklarını hiç yorulmadan arze- diyorum. Merhamet et ey sema- larım hâkimesi ana l. (Arkası var)