Dünya Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Bu Sayfa Haftada Bir Defa Neşro- lunur Ve Bütün Dünya Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Matbuatını Size Getirir. Makaleleri Bulacaksınız. Pözerren ——— Alman — Fon Papen, sorabilirmiyim, bizi nereye götürü yorsun? Fon Papen : Susl. Böyle bir sirrı ifşa eder miyim? Hoş, zaten bende biliyorumya! Bir İşsizin Karısı Neler Anlatıyor? Avrupada İşsizler Nasıl Y_a_şarlar? İşsiz I vardır. Bir işsizin karısı Berlinde çıkan “Vossiche Zeitung,, guzete- ı sinde, kendi vaziyetlerini tasvir [ eden şu mektubu göndermiştir: —| * Kocamın merdivenden ge- [ Almanyada 6 milyon len acele ayak sesleri, başına bir felâket geldiğini anlatmağa kâfi idi. Yanaklarıma biraz renk vermiş olmak için, elmacık ke- miklerimi oğuyorum. Güler bir çehre takınıyorum. — Kendime bir iş aramalıyım diyor. Sesinde ümidin neş'esi titriyor, işsiz kaldığı' gündenberi yüzlerce defa kendine iş aradı, yüzlerce defa meyus döndü. Fakat her defasında ayni ümit ve ayni he- | yecan eksilmiyor. Onun neş'esi beni de sevindiriyor. Yardımına koşu- yorum. Yakası kolalı, — elbisesi iyi fırçalanmış — yola — çıkıyor. Ona — muvaffakıyet — diliyorum, fakakat içimdeki ıstırabı bastıra- mıyorum. Kocamın yine sukutu hayale uğriyacağını — biliyorum. Harpte yaralandığı için sinirleri de mukavemetini kaybetmiştir. Saat on bir. Yiyecek bir şey yok. Kocam yarın hükümetin işsizlere i #tahsisatım alacak. Fakat | olmıyanlar için 24 saat ne uzun bir zar İki çocuğu nasıl doyurabileceğimi düşünü- yorum. Evde biraz süt ve pirinç var. Onunla karınlarını doyur- sunlar. Kocamla bana gelince, biz açlığa alıştık. Yarını bekli- yebiliriz. Kocama ayda 75 mark veriyorlar. Dört nüfuslu bir aile ü para ile ev kirası mı versin, yiyeceğini mi temin etsin, ğleye doğru kocam geldi. | Onu merdivenlerden karşıladım. Bugünkü müracaatının neticesini yüzünden okumak mümkün; acı bir sesle; Yyiyece; | odası vazifesini | muvafakat | kocamın — İhtiyarlamışım, dedi. Ve bu söz kalbimi parçaladı. Zamanımızın faciası, ne yapa- lm? Kırkını geçmiş insanlar, bugün artık ihtiyar ve işe yara- maz addediliyorlar. Kocam (l.er vakit sinirlerine hâkim olamıyor, O vakit cephede bir köşede kıvrılıp — ölmediğine — nedamet ediyor. Bir müddettenberi başım dö- nüyor, gözlerim kararıyor, etrafi karanlık bir perde arkasından görüyorum. Kocam bunun açlık alâmeti olduğunu söylüyor. Her sabah bir bardak süt içmemi İs- tiyor. Onu teskin için peki diyo- rom, Fakat tabil — çocuklarıma güçlükle bulduğum sütü içemem. Çocuklar yaşamıya mecburdurlar. İstikbal onlarındır.Ben artık 30u- mu buldum. Yaşamasamda olur. Boş ve yalnız zamanlarımda çocuklarımı düşünüyorum. Onlar bu açlık, bu mahrumiyet, bu fe- lâketlerden sonra ne yapacaklar, Kendi mes'ut çocukluğumu — dü- şündükçe utanıyorum. Fakat ha- | fizayı öldürmek mümkün değil ki! Gece zamanda yatak gören mutfağa ayni giriyorum. Lâmbayı yakarak otu- | ruyorum. Kocam masadadır. ve rengi sapsarıdır. Konuşuyoruz. Fakat sanki sesi uzaktan geliyor. — Bizim için yapacak - şey, ölmektir, diyor. Cevap vermek istiyorum. Fa: kat dudaklarım oynamıyor. Çok yorgunum. — Kalbim — ıstırapla arasında çarpı- Sonra birden kollarımı boynuna — sarıyorum. Beraber — ağlaşıyoruz. — Böylece, sükün içinde uyuyan çocukları- mıza bakarak, saatlerce — düurü- yoruz. yor, Rus Karikatürü Amerika Cümhur Reisi yeni intihap münasebetile müntehip- lerine nutuk irat ediyor: Efen- diler, refah senesi sür'atle yak- laşıyor. Daha şimdiden gölgesini görüyoruz. EN AKLAR| Bu gördüğünüz otomobil, berlinde taammüme başlıyan seyyar meyhanelerden biridir. Sağ kapısını açınca, derhal bir büfe halini alıyor. Ondan sonra buyurun meyhaneyel —- Rusya;ya Ait Garip Hikâyeler Gömlek Var, Düğme Yok, Bu bacaklar, Spada yapılan güzellik müsabakasında, bacak- ları en gözel olan Amerika gü- zelinindir. Haklı değil mi? 'İt;lya.n Gö.ruş"iîı_a (Alman Hitlercileri Hitler: Şu plâkı artır değiştirsek. | daha Kravat Y_ş.ı_',_Gömlek Yok Rusyada mamul eşya - yalnız kooperatifler — vasıtasile — satılır. Amele ve köylü bütün ihtiyaçla- rinı kooperatiflerden temin eder. Fabrikalar yaptıkları eşyayı koo- peratiflere — gönderirler. Orada alış veriş serbest olmadığı için bu usul birtakım garibeler do- gurmuştur. — Moskovada — çıkan Pravda gazetesinden hulâsaten naklettiğimiz şu garip hikâyeyi okuyunuz. * Pravda birliğinin cenup hududunda am- ket — yapmışlardır. Kooperatif- lerin bu mıntakalarda - istihlâk tarzını — tenkit muhabirleri Sovyet eşyasını — tevzi etmektedirler. Renk Kavgası Rusya dahilinde eşya imalâtı fazlalaştı. Fakat bunların halka tevzi işi, hâlâ iptidai bir halde, Meselâ en çok ihtiyaç hisse- dilen pamuklu mensucat eşyasını ele alalım. Ekseriyetle bu eşyayı koyu Çünkü daha az kirleniyor, ve daha gü- renkte — isliyorlar, zel görünüyor. Fakat yazın açık Fakat aldırış et- renge rağbet — ediyorlar. bizim kooperatifler Yaz kış miyorlar. veriyorlar, ayni rengi Renk meselesi nihayet — bir Fakat bunun misalleri; zevk meselesidir. gülünç mese- lâ kullan- mak imkânı yok, Kumaş var, iğne, iplik, düğme, kordon filân gibi şeyler ektik, verilen — kumaşları Bakın #ize kunduralar hak- kında bir misal: Melitopole civa- rına binlerce çift yaşsı topuklu kundura göndermi Bu kur- duralar modaya da uygundur. Bu sebeple kunduraları — alan alana. Fakat — burada — kışın lâstiksiz — gezilmez. — Kundura alanlar bir çift te Jâstik almak isterler. Gönderilen lâslik miktarı kundura — miktarına da tekabül ediyor. Fakat kunduralar yassı topuklu, lâstikler uzun topukludu ve bu kunduralarla bu lâstikleri giymek mümkün değildir. Buna aptallıktan başka bir şey dene- bilir mi? 'Düğme Yok | Fakat bundan da garip işler vardır. Meselâ yüksek fiatle de olsa, iğne, iplik, düğme bulmak m kün Sonra kadar kıravat, kravatlar, halis ipek. kooperatifleri olmuyor. istediğin bol hem ne Melito- kra- pole bu vatlardan binlerce getirtti. Şüphesiz kravat iyi bir şeydir fikrini Fakat ratifler unutuyorlar ki kra« val takmak için evvelâ gömlek Gömlek dikmek için de iğne ipliğe ihtiyaç kravâta — düğme ve — kravatı — takmâ yapm lâzımdır . koor giymek lâzım. var, Sonra lâzım. Düğme Milyonlarca düğme mümkün — değil mi? Fakat düşünen yok. Bu havalide düğmenin bir mesele haline gek diğini ,düşünün. Ne ayıp şey ? nerede ? K lür