SON — POSTA ” Sayfa 9 ——— 8 Eylül 'Nevyork Belediye Reisi Nihayet Mahkemeye Verildi w i Valkeri Selâmetliyen Halk Jimmy Elemsiz, Kedersiz GitDiyeBağırıyordu —Tİİm Ana Kız Timurla Gğ- : rüşmiye Hazırlanıyorlardı B © H BC S yaptırdı. O, Timurlengi daha iyi | surette taklit ediyordu, soruşun- ve dinleyişinde daha bariz | Muharriri : Xf KA Ki Fakat bu sözleri söylerken yüzü ağarıyordu, kaşları - çatılı- yordu, vücudüne titreme geliyor- da du. Anası, şüphe uyandırması ihtimali olan bu arızaları tehli- keli bulduğu için sualini bir daha tekrarlıyarak kızın - serbest davranmasını teshile uğraşıyordu. Buna muvaffak olamayınca kızını 'Timur yerine koyuyor ve kendisi kız rolünü yüklenerek samimi davranmak yolunu gösteriyordu. Onlar, bu işle belki saatler- ce uğraşacaklardı, ikisi de ken- dilerini kaybetmişlerdi. Müfrit bir heyecan, sinirlerini teşviş ettiği için ne yaptıklarını bilmez bir halde — bulunuyorlardı;. Halbuki Hızır Hoca kapı önünde idi, sa- kalını sivazlıya “sıvazlıya içerden haber bekliyordu. O, etvaflı bir plân kurmuş — olmasına rağmen endişe içinde idi, kızına emniyet edemiyordu, bir densizlik daha yapmasından korkuyordu. Karı- sının işi uzattığını, içerden bir türlü çıkmadığını görünce bu korku ziyadeleşti, Tevekkülün basit bir yalan söylemeyi de | kabul etmediği zehabile telâşa düştü ve kapıyı açıp içeri girdi. U, yalvaran bir ana ile inat eden bir kız. göreceğini umuyor- du. Halbuki karısını, bir eli be- linde, sert bakışlı gözleri adeta ilerde olarak kızına: “ Bana va- racak mısın küçük ? ,, diye bağı- rırken - görmüş ve k!ıımıı da ulcaşa ulcaşa yere dizçöktüğünü * Halayığınızım, yolunuzda ölü- rüm!, dediğini işitmişti. Hoca, onların prova yaptıklarını birden- bire anlamadığı - için gaşırdı, vehmi tazyikler altınca karısı ile kızının çıldırdığına zahip oldu ve bazı delilerin sillelenmek — ile — akıllandıkları- nı hatırlıyarak — Tevekküle de, anasına da kuvvetli birer şamar yapıştırdı. Fakat yanağı kıpkır- mızı kesilen karısının, ikinci bir silleden — korunmak kaygusile alelâcele verdiği izahat üzerine hakikati anladı, geniş kir nefes aldı: — Hay Allah cezanızı versin, dedi, ben de sapıttınız sanmıştım. Ve mütcakıben naklarını — okşıyarak kızinin — ya- gösterdiği dolayı — memnuniyetini bir tecrübe de kendisi itaatten bildirdi, 'SON POSTA | Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazeleri , İstat İdare: Ç * Eski Zaptiye we sokağı 25-1 'Telefon: lstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Telgrafi İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ | 1400 Kr. 1 Sene 2700Kr 750 . 6 Ay 1400 , 400 « 3 » 800 , 150 , 1 | 300 , Geölen evrak geri verilmez Jlâolardan — mes'uliyot almmas covap için mektuplara (6) kuruşluk dal ilâvasi Tavımdir. Adres değiştirilmesi (20) kuruyştur. Gazelemli bütün ha akan resim ve yazıların mahfuz ve gazelemlie ağttir, | ta öğrenmek enikunu | bir ciddiyet vardı. | Tevekkül ise bu tecrübede mütemadiyen — falso — yapıyordu, ne dediğini bilmiyordu, oturup kalkarken düşer gibi oluyordu. Hızır Hoca, uzun itinalarla bu falsoları tashihe uğraştı ve niha- yet kızın soğuk kalınlığını ele aldığını görerek “yeter, bu kadar | yeterl, dedi, odadan ayrıldı, se- lâmlığa çıktı. Çıkış, tam vaktinde vaki ok muştu. Çünkü Timurun adamları | kiralık evdeki bütün eşyayı katır- lara yükletip getirmişlerdi. Aksak Cihangir kendi kalemile yazdığı bir tezkerede bu eşyayı Hızır Haocaya ihda ettiğini ve Tevekkü- lün cevabımı öğrenirse memnun kalacağını bildirdi. Tevekkülün babası tezkereyi okuyunca — bütün — Moğolistana mustakil hükümdar tayin edilmiş gibi Çünkü — Timurun bizzat gelmiyerek cevabı bilvası- isteyişi, çevrilmesi mukarrer olan — plânı büsbütün kolaylaştırıyordu. Bu hal, o gece- sevindi. ki uykusuzlukları, sabahleyin yapılan endişeleri ve münakaşaları da adeta — manasızlaştırıyordu. Eğer boca, Timurun kızla yüzleş- mek istemiyeceğini tahmin etmiş olsayd. o zamana kadar bekle- mezdi, gün doğar doğmaz Hâka- nın yanına — gidip — Tevekülün minnettarlığın:, bahtiyarlığını müj- delerdi ! Maamafih bunu şimdi yapa- caktı, kızın ağzından kelimeler, cümleler uydurup urzun bir şük- ran kasidesi hilekâr Moğol, bu kararla eşya- yı hemen içeri naklettirdi ve Tevekkülün beğenmiş — olduğu gerdanlığı — elile boynuna takarak kulağına fısıldadı: — İş kolaylaştı kızım, — hiç tasalanma. Bu gerdanlık ta dün çektiğin sıkınlının karşılığı olsun. Güle güle — kultan, onun Biraz sonra Hoca, Timurlen- gin huzurunda idi, ulcaşa ulcaşa getirdiği cevabı arzediyordu: — Teyvekkül elinizi, ayağınızı, bastığınız toprağı öpüyor, kendi- sini balayıklığa kabul ettiğinizden dolayı teşekkür ediyor. Timur, zeki gözlerini kayın- pederi olacak adamın gözlerine dikerek soruyordu : — YEUTMÜK beni beğenmiyor- du, yüzünü ekşitiyordu. — Sıkılıyordu, — utanıyordu. Anasile başbaşa kalınca içini açığa vurdu, — sevinçle ağladı, sabaha kadar da uyumadı. — O halde düğüne hazırla- nalım, değil mi? — Ferman senindir. Dilersen şimdi götür, dilersen alay kurup aldır. — Düğünsüz. olmaz Hocam, herkes ve bütün dünya, benim son düğünümü görmelidirler! — Tevekkül de, biz de, senin kulunuz. Ne buyurursan onu iş- leriz. (Arkası var) okuyacaktı. Koca | kullandık- | | ça da bu günleri anıp gül! Nevyorkun yüksekten alınmış bir resmi Nevyorktan yazılıyor: Nevyork Belediye Reisi Jimmy Valker hak- kında alttan alta çıkarılan - dedi- kodular nihayet tesirini yaptı. Hâkim Seabury tarafından tan- zim edilen tahkikat evrakı Üze- rine Jimmy Valker mahkemeye | verildi. ( Son Posta: Nevyork Bele- diye reisi hakkında serdedilen ithamları, evvelki nüshalarımızda | mevzubahs etmiştik. | Jimmy — Valker, Amerikanın €en iyi giyinen adamlarından biri- | dir. Son derece neşelidir. Hiçbir hâdise onu gafil avalamaz. Hazır cevaptır, nekredir, nüktedardır. Nevyork Belediye reisi, yu- karıda — saydığımız — meziyetleri | sayesindedir. ki şimdiye kadar | birçok vartalar atlatmıştır. Çünkü onun gibi dünyanın mu- azzam bir şehrini idare vazifesini üzerine alan bir adamın birçok | dostu kadar düşmani olması da tabil idi.. Bu düşmanlar, Jimmy Valkere birçok şeyler, sulistimal- ler isnat ediyorlardı. El altından borsada hava oyunu oynatlığını iddia ediyor- lardı. Mevkiinin — hususiyetinden istifade ederek edindiği resmi ve | idart malümatı şahsi menfaatler temin etmek için kullandığını ima ediyorlardı. — Elhasıl, Nevyork Belediye Reisi onların nazarında eli kelepçelenecek “ namuskâr bir haydut , tu. Fakat Nevyork halktnın bele- diye reislerine büyük itimadı vardı. Onun iİyi giyinişi, onun hazır cevaplılığı halkı adeta teshir etmişti. Jimmy — Valker'i halka | gevdiren elbetteki sade bu zahiri | ve alayişe ait meziyetleri değildi. Halka onu sevdiren Jimmy Val- ker'in Nevyork şehri dahilindeki vesaiti nakliyeyi son derece ucuz temin etmesiydi. Herkes bilir ki Nevyork çok büyük bir şehir- dir. Bir iş, göç sahibi için böyle muazzam bir şehirde sağa, sola koşmak, en ağır keseleri bile hafifletecek kadar masrafı intaç eder. Jimmy Valker, idaresi altı- na verilen şehrin bu hususiyetini bildiği içindir ki vesaiti nakliye ücretlerini muayyen bir derece- den yukarı çıkarmamak hususun- da büyük bir dikkat göstermiştir. Fakat bilbassa, son zamanlarda hakkında yapılan dedikodular © şekli Aalmıştı ki nihayet resmi tahkikat icrası zaruri olmuştu. Bu tahkikatı Seabury isimli bir kâkim yaptı. Ağızdan ağıza do- laşan şayiaları kaydetti. Bunların doğruluğu hakkında kat'i vesikalar Zayıflamak İçin bulamadı ise de raporunun sonu- | nu şöyle getirdi: Ateş — olmuyan tütmez. Belediye Reisi hakkında karar yerde - duman | vermek salâhiyeti Nevyork Vali- sine aitti. Bu zat, bugünkü Cüm- hur reisi Hooverin siyasi rakibi ve bizzat Reisicümhur makamı namzedi olan Roozvelttir. Fakat gerek Roozvelt, gerek — Jimmy Valker demokrat partisindendir- ler. Ayni zamanda bu fırkanın merkez beyeti Şu hale Yiyecek Ve İçeceğinizi Sıhhatiniz Pahasına Kesmeyiniz Matmazel Jusi Labas Kadınların zayıflamak arzusu kabul edilmek lâzıdır ki çok de- fa sıbhatleri için tehlike teşkil edecek dereceyi bulur. Nice ha- nımlar görülmüştür ki vücutlarını inceltmek — pahasına demir gibi olan — bünyelerini sonra da pişman olmuşlardır. Her şeyin ifratı fena olduğu gibi za- yıflamak hususunda yeme içme- yi kesmek te o derece muzırdır. şte size bir misal: Macaristanın maruf san'atkâr- larından Prima Donna Jusi Labas zayıflamak için gıdasımı kesmiş, bu bal sıhhatine dokunmuş, kal- bi zayıf olduğu için âni bir buh- ran nelicesinde vefat edivermiştir. sakatlamışlar, | Bilhassa — Reisicümhur — intiha> binin — yapılacağı şu — siralarda Demokrat Fırkasının züfa düşmesi ihtimalleri vardı. Hi dise, belki de — elimburiyetçi- lerin bir uydurması ve bir siyas! manevraları idi. Fakat Roozvelt namuslu bir adamdı. Hâkim Se- abury'nin raporunu alır almaz tereddüt etmedi, Jummy Val- keri derhal mahkemeye verdi. Jummy Valkerin Nevyorktan hareketle huzuruna çıkacağı mah- kemenin bulunduğu Albany şeh- rine hareketi bir hâdise oldu. | Binlerce Nevyorkli Belediye ve- islerini selâmetlediler. Küçük kız- İar - da' çiçek; buketlöri " verdileri Kadınlar selâmetle gidip elemsiz kedersiz. dönmesini — temenni ettiller. * Jimmy Valker, hakkındakl ithamların ağırlığını bildiği için tedariksiz davranmamıştı. Bera- berinde Nevyorkun en kudretli avukatlarını da götürmüştü. O süretle ki mahkeme celseleri baş- lar başlamaz Jimmy Valkerin kolunu kolay kolay bükmenin kolay olamıyacağı anlaşıldı. Tam bu sırada meşhur Höst'- ün gazetesi olan Nev- York Ame- | rikan, mühim bazı neşriyata baş- ladı. Bu gazetenin iddiasına göre Belediye Reisi Jimmy Valker mühim sermayedarların iftirasına uğramıştır. Çünkü bu zat Nevyorkun ve- saiti nakliyesini muayyen bir de- recenin Üstüne çıkarmıya olmamıştır. Bu sermayedarlar ise bu tarifeyi iki misline çıkarmak razı | için bu tuzağı kurmuşlardır. Maamafih, diğer bazı gazete- lerin neşriyatı, Nevyork Ameri- kanın bu — mütalcalarına — be- liğ —birer — cevaptır.. Çünkü Nevyork Belediye Reisliğine yek diği vakit maaşı 25 bin dolar iken bu miktar şimdi 40 bini bulmuştur. Fakat - Jimmy Valker nalıncı keseri gibi hare- ket etmemiş, etrafında çalışanları da kayırmıştır. ve bu suüretledir ki Belediye Başmurakıbının ma- aşını 25 binden 35 bin dolara, meclis reisinin maaşını 15 binden 25 bine yükseltmiştir. Mücadele, görünüşe göre hayli çetin olacağa benziyor. Maamafih davayı ister biri, ister — öteki kazansın; ensesinde boza pişirilen | tek bir adam vardır. O da vere giyi veren mükelleftir. Ta ki bu Zev ar f para- ları cebe indirebilsinler. *