KA _ı—,-,.o BiZzi SON POSTA iDARE EDENLER... Taşradan Gelen Zengin Ermeniler, Semiz Birer Kaz Gibi Yolunurdu Esrarengiz Zarfın İçinden Çıka Çıka Ne Çıktı ? Mauharriri 4 Her Hakkı Mahfuzdur —İll— 2 ( Müteveffa Damat Mahmut Paşanın — köşkünden bugtn hiç kimsenin — dışarı çıkmadığı ve hariçten de köşke kimsenin du- hul etmediği maruzdur, olbapta...| 3 ( Veliaht Reşat Efendi bugün saat sekiz raddelerinde sarayla- rından araba ile çıkarak Zincirli- kuyu civarından bilmürür tekrar saraylarına avdet ettikleri ve bu esnada hiç kimseye medikleri maruzdur olbapta... | Bu jurnallar, ayrı ayrı bir jan- darma miralayı ve iki sivil komi- ser tarafından gece sonra getirilir, derhal müsved- deleri yapılarak nazıra gösterilir ve sonra beyaz edilerek evrak odasına — verilirdi. bunların büyük bir ehemmiyetle yazılmasına, rın itina ile kapanmasına dikkat ederdi. Bir gece, Şefik paşa pek mü- him bir muzipliğe maruz kalmıştı. Bu, okadar mühimdi ki az kalsın, nazır tecennün ediyordu. Gece yarısından sonra, bir iş için oda- dan çıkan ve biraz sonra tekrar odaya avdet eden (evrak memu- ru Cafer Ef.) ismindeki zat, ma- sasının üstünde büyük ve musta- til bir zarf görür. Zarfı alır, ba- kar, üstündeki şu yazıyı okur: Zaptiye nezareti celilesine selâm ver- yarısından dikkat ve zarfla- çok | Husus! Cafer Efendi, Lu zarfı burada bulduğuna — taaccüp — etmekle beraber kendisi dışarda meşgul iken — merkezlerden ve yahut Beyoğlu — mutasarrıflığından — bir memurun getirip bırakarak ken- disini beklemiye lüzum görmeden çıkıp gittiğine bamleder. alır, götürür Zaptiye nazırına verir. Nazır, zarfı yırtar. İçinden herhangi bir evrak yerine, çıka çıka kapalı bir zarf çıkar. Nazır büyük bir hayret ve taaccülple lâmbaya eğilerek zarfın östündeki yazıya bakar, Mabeyn hümayun Başkitabet celilesine: mülükâne yh hazretlerine alttir.) Şcî'k Paşa, bu yazıyı okumaz, - kendisini okur ve heyecanla : — Allah, Allah.. bune iş ?... Diye bir feryat basar... Der- hal tahkikata girişilir. Kapıdaki nöbetçilere varıncaya kadar her- kes birer — isticvap edilir. Daireye, yabancı hiçbir kimsenin girip çıkmadığı anlaşılır. Bu es- ranengiz — hâdise karşısında pazırın — sinirleri — gerilecik- çe gerilir. Koskoca — Zaptiye Nezaretinde kapılarda ve kori- dorlarda — bekliyen — nöbetçilere rağmen en mahrem bir köşe birer | bah namazından sonra, Ööğle vak- Şefik Paşa, | Zarlı |. koltuğunun | | keştrası, arkalığına atar. Büyük bir korku | olıııııı odasına — kadar esrarengiz' eli - keşfedememek- ten mütevellit bir aciz içinde Şefik Paşa fenalıklar geçirir. Sa- | llnm gelen — evrak | uzanan — bu tine kadar uyumayı mutat etti uykuyu uyuyamaz. Mabeyni hü- | mayunun işe başlamasını dar bekler. Zarfı alır, arabasına bi- | ner. Bizzat mabeyne gider... Ma- beyinde zarf açılır. İçinden bir zarf daha çıkar. Arkasından beş yeri kırmızı balmumile mühür- lenmiş olan bu zarfın üstünde de şu beş kelime nmazarı hayrete çarpar : Zatı akdesi hazreti şehriyariye: İçinde, dinamit vesaire gibi bir madde olması ihtimaline bi- naon “zarf —büyük ihtiyatlarla açılır. İçinden ne çıksa beğenir- | Devekuşu Avı | sıran | vazifelerinden biri de, siniz?. Dörde bükülmüş, bomboş, beyaz bir kâğıt.. * Zaptiye Nezaretinin en mühim aliyeti (heyeti tahkikiye) şubesin- de görülürdü. Bu şube, münha- Ermeni — işlerile — iştigal ederdi. Onun için burada vâsı mikyasta dalavere dönerdi.. Sa- raydan verilen en şiddetli emir- lore rağmea yine birçok Ermeni- | girip çıkmasına | lerin İstanbula müsaade olunur ve bilhassa ( tel- kikı hüviyet) meselelerinde taşra- dan gelen zengin Ermeniler, se- miz birer kaz gibi yolunurdu. Zaptiye Nezaretinin başlıca teb'it kararı verilenleri, menfası- na kadar götürmekti. Sürgüne gidenler, ehemmiyetlerinin dere- cesine göre muamele görürlerdi . ( Arkası var) v Devekuşunun resimlerini çok görmüşsünüzdür. Fakat ihtimal ki ba güzel mahlâkun nasıl avlandığıni bilmiyorsunuz. Burada gördü- ğgünüz gibi atlı avcılar devekuşunun peşinden koşuyorlar ve bunu diri diri yakalamak için kement atıyorlar. Kement hayvanın boy- nuna geçıyor * * * RAD ; Slğeeceğan 29 Ağustos Pazartesi İstanbul — (1200 metra ) 18 gra- mofon, — 19,5 birlnci kısim a konser Makbüle Hantmun ve Asım Beyin — iştirakile, 20,5 konferanağğğği alaturka — konsü l!vıımııı%mlo 22 orkestra. Bükre: U94 metro ) 20 salon or- gramofon. Belgrat — (429 metre) S1 sot kon seri, 21,40 konser, 22,20 22,15 | konser. Roma —( 441 metre ) Si habe fap ve meşriyat Alemi hakkın tetkik, 21,5 hafif k. Prağ — (488 metre rkostra, Viyana SIT metro ) 21,5 operet, 23,15 dans havaları. Peşte 550 metre ) 20410 Macar garkıları, 23,16 ajans sonra könaor. Varşova — (1411 tee) 19,2) dane havaları, 21,10 Traviata operası Berlin — (1638 metre) 20 günün har verleri, 21 Tandradan naklon konser, 22,80 Göthenim bir eseri, soura dans havaları. dram, ki- bir haberlerinden | ve vücuduna sarıldığı zaman da devekuşu diri olarak ele merarseesasae AAA AAA AAA AAA KA AAA AAA AAA AA AA LALAN —.;ş. yan W Ş * sessesaa İA eAsARAAAASASEKEERAAAA LA AAA SA AAA SADA , 30 Ağustos Salı İstanbul — ( 1200 metra ) 18 Gra- sor, 20, kıstn alaturka ke T Bükreş 9),5 konlorana, 22 orkestra . (BO metra ) 20 orkestra, 0,40 konseri, ile Kalmandan par- şarkı — (429 metre) S1 sos konr #eri, 21,5 Zagreplen ben ajane haberlei mütoakı- Çigan orkestrası, Roma — (441( metrs) gramofon, münavebe ila, Prağ — (488 motre) 80 halk konse- 90,5 Ayda o S0 orksetra ve ri, erası Viyana 29,45 Peşto 21 orkestra molza) 21,10 orkes tra, 500 metre) 20,80 konforana, Berlin —( 1680 mötre ) 20,40 Fennt musahabe, 21 vodvil, S2 orkestra. hakkında | Ağustos 20 ok Eski Dewrle; de İstanbul i Ç Tamam On Beş Bin | Hamamlı Bir Şehir ( Baş taraf: | inci | ginlerin — konaklarında | hamamların yekünu da “ 14536 , gibi mübim bir rakamla ifade ediliyordu. Muradın hâs nedimlerinden ve musahi; lerinden — olan Evli. ya Çelebi — saraydaki hamamı şöyle anlatıyor: * Dördüncü Murat bu bakiri okutup haremi hâssa aldırdığın- dan bu padişaha mahsus hamanr ları temaşa settim, Hakka ki yegâne hamamlardır. Dört tara- | fında gılmanı hâsların magselleri sayfada ) hususi Dördüncü meşhur nüma padişaha mahsustur. Köşe- lerinde müteaddit havuz, fiskıye ve fevvreler vardır. Şadırvanların ve kurnaların lüle ve tasları altın ve gümüştendir. Bazı kurnaya bir lüleden, hem sıcak, hem soğuk su akar. Duvarlarında misk ve amber kokar. Kubbelerindeki bil- mam nurlara garkolur. Halvetle- rinde altın ve gümüş kakmalı is- | kemleler var. Yer yözünde böyle bir hamam görmedim. Yalnız Bitlis. hâkimi ( Abdal) hanın hamamı böyle ola vesselâm.., hamamın Fatih tarafından yapı- lan ( İrgat hamamı ) olduğunu söyler. Burada saray yıkanırmış. İkinci hamam Azap- lar hamamıdır. Bu iki hamamden Bu beş ha- idare olu- mamlar yapılmıştır. mam Fatihin evkafile nurdu. | hamamın hemen hepsininde yan- larında kadınlara mahsus kısım- ları vardı. Yalnız Küçükpazar- daki ( Mebmetpaşa ) tek taraflı olduğu için öğleye kadar kadınlara, öğleden sonra da erkeklere açılırmış. İstanbulda | en büyük hamam Fatihin yaptır- dığı Çukurhamamıdır ki o vakit bunun bir kısmı keçecilere tah- sis edilmişti. Yalnız camakân bin adam alırmış, 110 kurnası varmış. — Ayasofya, Sofular, | Ayasağa, Tavaşimehmedağa hamanları — çok oldağu için âyan ve eşrafa tahsis edil- mişti. Evliya Çelebi tarihinde “Ben | lâtifeyi, mizahı çok seven bir adamım. Birkaç arkadaşla bera- ber hamamları yıkananlara göre tasnif ettik, diyor ve İstanbul hamamlarında kimlerin yıkandık- larını ayrı ayrı yazıyor. Meselâ f Evliya Çelebiye göre, Çukur ha- mamda — mülbitler, — Çinili — ha- mamda nakkaşlar, Şengül hama- mında genç maskaralar, Silivri- kapısında - taşçılar, hamamında — Acemler, hamamında — arpacılar, Tasvirli hamamında Yabudiler, Ahırkapı hamamında oyuncular, Çıfıtkapısı | hamamında — seyisler, Kocamus- tafapaşa hamamında ehli tev- hitler, Yenikapı — hamamında mevleviler, Fenerkapısı — hama- | mında Rumlar, hamamında kınacılar, Yenioda- larbaşı — hamamında — yeniçeri- ler, İrgat hamamında İrgatlar, Cerrahpaşa hamamında cerrahlar, Aksaray hamamında saray İılar, | Sıçanlı hamymda sipahiler, Hay- darpaşa hamamında — dervişler, hamamı tarafı beş temiz Arpacı vardır.Orta yerindeki hamamı ibret. | | lür ve neceflerin şaşaasından ba- | Evliya Çelebi İstanbulda ilk | hademesi | sönra Vefa, Eyüp ve Çukurha- | İstanbulda bulunan (302) | Acemoğlamı | Saraçbaşı | lTıhıaIcale hamamında Haseki hamamında Mahmutpaşa gânlar, Valde deler, mollalar, zendeler, araplar, hasekiler , hamamında hazir- val- hamamında hamamında Mollagürani Lonca hamamında sa- Lütfipaşa Gülbahçe hamamm- da bahçıvanlar, Edirnekapısı ha mamında Arnavutlar, Macuncu | hamamında doktorlar, Vezneciler hamamında kantarcılar, Pertevpa- şa hamamında şatırlar, Koca Mehmetpaşa hamamında matuh- | lar, Deniz hamamında kaptanlar, Davutpaşa hamamında zıhçılar, Sırt hamaminda hamal! Kuru- çeşme hamamında beynamarlar, Piyalepaşa hamamında sarhoşlar, | Kasımpaşa hamamında pehlivan- lar, Hasköy hamamında | kiremit- çiler, Dere hamamında derber- derler, Sütlüce hamamında ço- | banlar, Fındıklı hamamında lâz- lar, İstinye hamamında dilenciler, Aslanağa avcılar, Türbedar hamamında mezarcılar yıkanırlardı. hamamında cömertler, hamamında Bu hamamların birçoklarının suyu tatlı idi. Eski İstanbulun gelin ve lohusa hamamları pek meşhurdu, çok — cümbüşlü ve eğlenceli olurdu. Gelin hama- mında gelin hanımın sadıcile be- raber bütün genç kızlar — ipekli peştemallar ve havlularla hamama davet edilir, saz ve sözle akşa- ma kadar eğlenilir ve nihayet gelin hanıma, başından tırnağa kadar kapalı olan bir çeşit fera- ce giydirilirdi. Bu hamamlarda yarım - arşın yüksekliğinde altın, gümüş — çivi- lerle mücevherlerle süslü, altın nalınlar giyilirdi. yaşlı kadınlar sırmalı fildişi Gelin hamamların ış uk elmeılerdı Ahmet Zogoya Suikast Londra 28 ( Husust ) — Viya- nadan bildirildiğine göre, Arna- vatlak Kıralı Ahmet Zogo aley- | hine tertip olunmuş bir suikast | teşkilâtı meydana - çıkarılmıştır. | Bu teşkilât, Ahmet Zogonun bizzat verdiği emir üzerine bir- takım siyasi fırka erkânının tev- | kifi üzerine meydana - çıkmıştır. | Bu teşkilât, kıralın tensibi ile Arnavatluktan — tebit — edilerek Parise hicret etmiş olan kimse- ler tarafından vücuda getiri- miştir. İran Avrupaya Talebe Gönderiyor 'Tahran, 28 — İran hükümeti Almanya, — Fransa, İngiltere ve İtalyanın — muhtelif mekteplerine (T2) talebe göndermiye karar wermiştir. Ayrıca denizcilik tahsili için de İtalyaya (12) bahriye zabiti gönderilecektir. Bitlis'te Yılmaz kitap evi ve pazarı Süret, intizam, ehveniyet