Çocuğumun Nasıl Yetişmesini İsterim ——— 4 Sekiz yaşında bir çocuk ba- basıyım. Her baba gibi ben de oğlumu nadide bir çiçek gibi yetiştirmiye — çalışiyorum. İstiyo- rum ki bu kötü dünyada bıraka- cağım en güzel eser o olsun. Onun için bütün dikkatimi, bi- tün itinamı onun Üzerinde top- luyorum. Oğlumda tesisine çalıştığım ilk seciye, araştırma kabiliyetinin inkişafıdır. Ona hiçbir fikri, hiç- bir hissi, hiçbir. akideyi — zorla telkin — etmiyorum. Her şeyi olduğu gibi anlatıyorum. Bunlar arasından doğruyu ve yanlışı bul- mayı ona tbirakıyorum. Bu sa- yede tenkit ve muhakeme kabi- liyeti hayli inkişaf etti. Her mec- liste söylenenleri sükün ve dik- katle dinler, sonra kendi kanaa- tini yapar ve çekinmeden fikrini söyler. Kendinden büyük a ları çok defa susturduğu vakidir. Ben bütün hayatımda evvel- den telkin edilmiş batıl fikirlerin ıstırabını çektim. Hayatımın muh- telif safhalarında, o vakte kadar | edindiğim batıl fikirleri değiştir- miye mecbur oldum. Bu mecbı- riyet beni buhrandan buhrana sürükledi. Bütün hayatım bu lü- zumsuz mücadele içinde geçti. Sekiz yaşında öğreneceğim ha- kikatleri, ancak — otuzundan sonra anlar gibi oldum. — Ço- cuğumu bu işkenceli yoldan kur- tarmak, hayatının manasız mü- cadelelerle yıpranmasına meydan vermek istemiyorum. Her şeyi ha- öğrensin. Her hakikati yattan e Şüphesiz onun yo- kendi bulsu rulmamış zekâsı hakikati bizden daha kolay buluyor. Çocuğumun küçük yaşta âlim olmasını istemiyorum. Misafirler gelince, çocuğumu kaldırıp mek- tepte ezberlediği şiirleri okutmu- yarum. - Sınıfta birinci çıkmasını da istemiyorum. Nekadar az okursa dimağının o kadar zinde ve sağlam kalacağına kanaatim vardır.. OÖnun — için — çocuğu mektebe verirken kulağına fısıl- dadığım yegâne ihtar şu olmuş- tur: “ Derslerine çok çalışma ve sınıfında birinci olma. ,, Fakat bu tembiime rağmen imtihan sonunda birinci çıkmca mektepte ağlamıya başlamış, bunu gören hocaları şaşırmışlar, onu tebrike — kalkmışlar, o, yaşları yanaklarından düşerken: — Eve nasıl gideyim? diye teessürünü izhar etmiş, O vakit hocaları hayretle biribirlerine bakmışlar. Eminim, sir de hayret etmişsinizdir. Fakat size de tavsiye ederim, çocuğu- nuza sınıfta birinci çıkmamıya çalışmasını tembih ediniz. Çocuğumun mektep ve kitap adamı değil, hayat adamı olma- sını istiyorum. mektep sıralarında değil, hayat içinde öğrensin. En büyük mu- allim, hayatın kendisidir. Terfi Listesi - On Bir Miralaya Paşa Rütbesi Tevcih Edildi Ankara, 28 — Ordu terli listesinin yarın gelmesi bekleniyor. Yeni listede on bir miralayın paşalığa terfi ettiği söylen&eledin Bu meyanda 8 inci kolordu — kumandanı Hüseyin — Hüsnü —Paşanın fe- rikliğe, Sıhhiye dairesi reisi Refik Münir Beyin livalığa, levazım reisi Mehmet Ali Beyin livalığa terfileri de haber verilmektedir. ğreneceği şeyleri | tasdikı — âliden | | — S$ON POSTA | .Son Postanın Resimli Makalesi | — Ananızın babanızin geriye doğru sayımız. Bin sene için- de bir milyondan fazla ecdadınız olduğunu göreceksiniz. neslini | | dinizia 2 — Siz bugün bütün başında bulunuyor ve on- ye götürüyorsunur. Bazan nasihatini dinliyor, kö- lerine kulağınızı kapıyorsunuz. bu ecda- | Ecdat B Ü 3 — Fakat yalnız onların açtığı yolda yürürseniz olduğunuz yerde l sayar kalırsınız. İleriye gitmek için onların — yaptığından - farla bir şey yapabilmek lâzımdır. SON TELGRAF HABERLERİ Mançuri Yine Karıştı Sovyet Orduları Hududu Geçmişler, Mançuriyi İstilâ Etmiye Başlamışlar Moskova, 28 ( A.A. ) — Girin kemiseri Sovyet hükümetine Harbindeki vermiştir. Sovyet Siyasi Komiser bu notada, So muhtelif hassa Mançuri istasyonu civarından Mançuri toprak- larına girerek istihkâmlar vücuda getirdiklerini bil bildirilmek başkonsolosuna noktalarda hududu geçtiklerini eyaleti siyasi | dirmektedir. a| bir - nota Bu notada, vyel KELER olan tebligatın kıtaatının i | | Harbin lavutski 26 ağustosta siyasi komisere, Sovyetlerin cevabi notusını tevdi etmiştir. geçtiklerine, gerekse Sovyet müfrezesi tarafından istilâ edildiğine dair Sovyet Başkonsolosu — As- gerek Sovyet kıtaatının hududu Mançuri — topraklarının bir hiçbir esasa müstenit olmadığı ve Mançuri memurlarının yanlış - istihbaratından neşet ettiği bildirilmiştir. Alman Başvekili Kızdı. Fon Papen, Hitlere Karşı Şiddetli Bir Mücadeleye Girişiyor Berlin, 29 (Hususi) — Alman- | ya hiç şüphesiz iki gün sonra büyük ve heyecanlı gününü ya- | şıyacaktır. 31 ağustos Alman | siyasi tarihinde büyük bir ehem- miyetle kaydedilecektir. Bu sebeple Alman efkârı umu- | miyesinde korku ve endişe izleri | dolaşmaktadır. Çarşamba günü | ilk küşat — celsesini aktedecek olan Rayhştağ Meclisinin istikbali hakkında endişe verici rivayetler dolaşmaktadır. Hitlerciler ihlilâlkâr bir vazi- | Türk - Macar Budapeştede Bir Abide Vücude Getirildi Peşte, 28 (A.A.)— Buda surları önünde Türk- Macar kardeşliğini temsil eden bir âbide dikilmek- tedir.Bu âbide 1 eylül 1686 tarihin- deki muharebede elinde kılıcile ölen Bodin kalesinin son Türk valisi ve müdafii Abdurrahman Abdi Paşa ile diğer Türk asker- lerinin hâtırasını ebedileştirmek içindir. Âbide eski Türk tarzın a bir sütundan ibarettir. Sütunun başlığında bir kavuk vardır. ve Üzerinde de Türkçe olarak “Kahraman bir muhasım- dı. Allah rahmet eyliye, ibaresi | yazılıdır. ' İstanbul palisi olarak iki hwwsız yakaladı. Bunlar Bankasının Eyüpteki mensucat teşebbüs etmişlerdi. Hırsızlardan b linde vazife görmektedir. - Yapıla İST TER |İspanyada iki gece evvel bir tesadüf neticesi | fabı NAN, yet takındıkları takdirde Meb'u- san Meclisinin bükümet. tarafın- dan feshedileceği şayiaları yün- den güne kuvvetlenmektedir. Başvekil Fon Papenin, Hit- | lerin iktidar mevkiüne geçmesi bususunda her türlü - tedbirlere | müracaat edeceği anlaşılmaktadır. Meb'usan | Bununla — beraber Meclisinin ilk celsesinde müza- kerat esnasında gürültülü hâdi- seler zuhür. edeceği — şimdiden atılaşılmaktadır. Berlin, 29 (A.A.)— Dün Ves- Töokifal < ) jDevam Ediyor Madrit, 29 (A-A.)— Dün, ge- | çen 10 Ağustos kıyam hareketile alâkadar olarak sivil, asker, şah- siyetler arasında tevkifat icra edilmiştir. Tevkif edilenler mayanında sabık Balbio valisi ile sabık jandarma' kutiandanlarından dört kişi vardır. —— Büyük Tezahürat Yapılacak Ankara, 29 (Hususi) — Ya- rınki 30 ağustos zafer bayramı memleketin her tarafında büyük merasim ve tezahürat yapılmak tes'it edilecektir. İNAN, İSTER İNA cesinde büu hırsızlığın yeni olma ayi ve Mi tenberi bu iki | anlaşılmıştır. asını soyl | fabrika dahi- k tahkikat meti- Si in 'v'.ı-ıı.-.ı.a.g... | tefalya köylüler kongresinde nu- tuk irat eden Fon Papen kendisini, ecdadın an' anelerinin sadık bir muakkıbı olarak gös- termiş — ve milletin — idaresinin ancak balkın ve Almanya dev- | let reisinin itimadın kazanmış olan şahsına terk ve tevdi edile- bileceğini beyan etmiştir. Başvekil Hitlerin kendi yarın- da ahzı mevki etmiş olan ekalli- yetin bütün Almanyayı temsil ettiği telâkkisinde bulunmak hak” kına malik olmadığını ilâve etmiştir. M. Venizelos Selânikte İlk Propaganda Nutkunu Söyledi j Atina, 28 ( Hususi) — Bugün Selâniğe vâsıl olan M. Venizelos halk — tarafından — parlak — bir suürette — karşılanmıştır. - kil öğledenmsnıırı' Beş:ı'l::- le meydanında —mühim — bir nutuk irat etmiş ve Yunanistanın bugünkü — mali vaziyetini an- latmıştır. Türk - Yunan dostlu- | ğundan bahseden M. Venizelos bilhassa bahri itilâfname üzerinde tevakkuf etmiş ve itilâfın Yuna- nistana iktısadi noktai nazardan büyük — faydalar | söylemiştir. temin ettiğini | Sayfa 3 eli ayfa Sözün Kısası * Telif Edilemiyecek Üı; Diişünce... A E Halk Evlerinin programında: “*— Köylere münavebe ile ki- tap dağıtılması da,, vardır. Teşkili tasavvur edilen temsil heyeti seyyar bir tiyatro halinde köyden köye dolaşırken her uğ- radığı yere kitap bırakacak, av- detinde bıraktığı kitapları toplı» yarak başka yerlere götürecektir. Teşebbüsün faydası üzerinde tereddüt edilemez. Fakat köylü- nün aldığı kitabı kısa bir zaman | içinde okuyarak geri vermesi güç olacağına nazaren bu fikrin biraz daha genişletilmesini teklif ede- rim. Meselâ her köyde köylüye belletilmesinde fayda — tasavvur edilen kitaplardan müteşekkil bir kütüphane teşkili, bu kütüpha- nelerin Halk Evlerine bağlanması ve kontrol edilmesi zannederim, daha ameli olacaktır. Halk Evlerinin bu tasavvu- rundan bahsederken Ayvrupada da bu düşüncenin başka bir şe- kilde meydana atılmış olduğunu hatırladım: Orada bütün şimen- difer katarlarında seyyar kütüp- haneler teşkili mevzubahstir. Ma- amafih bu — tasavvurun tatbik sahasına — vazedilip edilmiyeceği şüphelidir. Filhakika: ©r İdaresinin tabilerin — ve do anlaşıp anlar değildir kitapçıların şamıyacakları Tarih, coğrafya, propaganda ve ilân mecmualarından müte- şekkil bir kütüphane yapılmasın- da hiçbir mahzur yoktur. Fakat yolculardan felsefe ve iktısadiyat bahislerini tetebbü etmeleri iste- nilemiyeceğine nazaran, sıra roman- lara gelince meselenin çatalla- şacağı aşikârdır. * Günün kitabını hiç para vermeden görmeleri ve okumaları şüphesiz yolcuların hoşlanacakları bir şeydir. Fakat buna mukabil bu kitapların seçilmesi işinde şimendifer — idaresinin — üzerine alacağı mes'uliyeti düşününüz. İşte bir muhavere: Yolca — Momur efendi, Bürhan Cahit Beyin aon romamı var m ? Memur — Var, fakat eldedir. |- torsonla Hüseyin Rahmi Beyinkini vereyim Yolcu — Evet amma çok “uzun: dur, ben de ilk istasıyonda inecoğim ! Akagündüzünkü yok mu ? Memür — Hayır, onu almıyoruz! Bu muhavere Akanın kulağına gittiği takdirde alın size Aka ile şimendifer idaresi arasında bir kavga! Hem de tuzlu — biberli cinsinden! * Kitapçıların vaziyetine gelince: Onların satışa halel geleceğini düşünerek yaygarayı basacakla- rından şüphe etmeyiniz! * Fakat bütün bu mülâhazaları bir tarafa bırakalım: Şu veya bu şekilde seyyar kütüphane teşkil edildiği zaman içine konulacak hakikaten faydalı acaba kaç tane kitap bulunacaktır? Üzerinde du- rulacak meseledir. Bana öyle ge- liyor ki. Halk Evleri programına bu kitapları yazdırmayı da koy- malıdır. * Sözün kısası: Tamire muhtaç bir evin içindeyiz. Dokunduğumuz $i, Uzun müddet- hırsızın - fabrikadan eşya çaldıkları Bir müessesenin içinden uzun müddettenberi ya- pılan hırsızlığın bugüne kadar nasıl olup ta farkına her noktadan yapılacak yeni bir iş çıkıyor. — Askeri Müzede 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetile Askeri müze bütün kısımlarile ziyaretçilere açık bu- — lundurulacak, tarihi çadırlar da gezilebilecektir. Tarihi çadırlar son olarak önümüzdeki cuma günü de açık bulundurulacak, mütca- kıben çadırlar kaldırdacaktır.