>. © nü şahaneden mahrum ve birtakım i “dedikoduları takip ediyor © ekseriya avantüriye genç Türk- Bizi iD ARE E 4 EVVEL DENLER. Cuma Selâmlığında Bir Bomba Patladı Suikast, Muharriri X Her Hakkı Mahfuzdur Se Bu vaziyet karşısında Abdük hamit için yapılacak yalnız bir şey kalmıştı. O'da, sekinetle ha- reket etmek; ve Ahmet Celâlettin Paşadan gelecek fenalığı bek- lemek... Aradan epeyce zaman geçti. Fakat Abdilhamidin Celâlettin Paşadan beklediği fenalık, zuhur etmedi... Ancak, 1321 senesi mayıs ayınn sonlarma doğru, hünkâra takdim edilmek Üzere mabeyin başkitabetine bir mektup geldi. Bu mektup Mısırdan, Ahmet Celâlettin paşadan geliyordu. Paşa, Abdülhamide karşı kal- ben çok küsgün olmakla beraber yine'onun efendilik hakkını unut mamıştı. Vatan haricinde © bun (Ohakkında cereyan eden ve lerle mücadeleye girişiyor; fakat bütüm bunları vicdani bir vazife olarak yaptığı için Abdülbamide bildirmiye hiç lüzum görmüyer- | du. Fakat bu defa vaziyet ciddi idi. Alelâde bir dedikodudan ibaret değildi. Bu sebebe bina- en Abdülhamide şu mektubu yazmağa mecburiyet hissetti: “Maruzu çakeri kemineleridir. “Kulları, her nekadar teveccü- “ kimselerin bhaysiyetime tecavüz- leri yüzünden münkesir ve mağ- dur isem de pek küçük yaştan- beri nimeti hümayunlarile perver- de olduğumdan oJön Türk ve ermeni komitelerinin o birleşme- si neticesi (olarak (O Cenovada son verilen Okarar (mucibince nefsi hümayunlarnına suikast için tertibat alındığını arzetmeyi bir nimet borcu biliyor ve bende- gün şahanelerinden Diran Kelek- yan Efendinin de bu haberi teyit ettiğini arzediyorum. Her bâlde emrü ferman ve lülfü ih- san velinimeti biimtinan efendim hazretlerinindir. ğ VI mayın 12 Abdi memlükleri Kahire Ahmet Celâlettin Abdülhamit, bu mektuba ce- vap vermedi. Belki de bunu, Ahmet Celâlettin Paşanın tekrar kendisine bulül etmek #tediğine hamletmişti, Fakat, aradan iki ay geçmeden hakikat tazahür etti. Bir cuma selâmlığında müthiş bir tarraka ile Yıldızda patlıyan ve birtakım masum Türklerin ve askerlerin hayatma © malolan bomba, Ahmet Celâlettin Paşa- tın nekadar doğru söylediğini gösterdi. * Yapılan bütün tedavilere rağ- men Celâlettin Paşanın refikası İsmet Hanımefendi vefat etmiş ve Paşaya da blyük bir servet bırakmıştı. Paşanın etrafını birçok dal Hâdisesi da 35 mahut - ve bihakkın mak- tul - Ali Kemal vardı. Bunlar, -güya - ıstırabım unut- turmak için Paşayı sefahatten | sefahate sürüklüyorlar, bir ta- raftan da elindeki parayı çeki yorlardı. Pariste, (Sen Jermen) pavyonunda ziyafetler veriliyor, şenlikler tertip ediliyor, zavallı İsmet Hanmefediden kalan kıy- mettar elmas ve altınlar, bu su- retle eritiliyordu. Paşa, esasen oOcömert ve saf kalpli bir adamdı. OEtra- fını alan bu çanak yalayıcıla- rının arzularını kırmıyor, onları memnun etmek için bol bol pa- ra sarfediyordu. Ayni zamanda, her yerde kendisinden bahsedil- mesi de hoşuna gidiyordu. Bir aralık, hastalanmıştı. Tedavi için Kontresvil o kaplıcalarına gitti. Tedaviden fayda gördü. Memnun oldu. Bu wemnuniyetini alenen göstermek için kasabanın Bele- diye reisini bir öğle yemeğine davet etti. Yemekten sonrada beş yüz lira çıkanp reise vere- rek: z — Bumu, kasabanın fukarası- na dağıtımız. Dedi... Paşanın bu sahaveti, beş dakika zarfında bütün kasa- baya yayıldı. Yalmz fakirler de- gil, zenginler bile Paşaya müte- şekkir kaldı. O gece vakit geçir- mek için Paşa tiyatroya gitmişti. Halk onu locada görür görmez hararetle alkışlamış; — Viv Iö sültan... Diye haykırmışlardı. Bir gün Pariste yine Ali Ke- malle brleşmişler, bir sefahat merkezine gitmiye karar vermiş lerdi. Gidecekleri yere araba ile gidip te orada arabadan indik- leri zaman Paşa, para vermek için arandı. Bozuk para bulama- dı. Eline geçen beş lirayı ara bacıya verdi. Arabacı, parayı evirdi, çevir- di. bunu bozacık kadar parası olmadığını söyledi, Paşa, paranın üst tarafını almya lüzum görme- den yürüdü. Fakat Ali Kemal, derhal arabacının elinden parayı e ————— m iş İ Zilaat Bankası Mubayaa Faaliyetine Başlıyor (Baş tarafı | inci sayfada) Arpa harmanları Otamamen kaldırılmış ve buğday harmanla- rına başlanmıştır. Bu sene mısr ve bostanlar üzümler çok feyizli olmuştur. Meyva ve sebzelerin daha fazla ucuzlıyacağı tahmin edilmektedir. Bu sene üzüm pek fazla olduğu için çok ucuz satı- lacaktır, Kavun ve karpuz mah- sulü de pek mebzuldür. İstanbul | mıntakasında © fare hemen hiç kalmamıştır. Yalova- da (20) köyde çıkan çekirgeler de hiçbir hasar yapmadan tama- men imha edilmiş ve mücadele kavui.ar aldı Bunların en başın- | işi bitmiştir. © Bu Suretle Celâlettin Paşanın Evvelce Haber Verdiği Tahakkuk Etti araba ücretini kendi parasından vererek Paşanın beş lirasıni ce- j bine att. Arabacı buna kızdı. O beş lirayı, Paşanm kendisine bahşiş olarak verdiğini söyledi, Ali Kemal, arabıcıyı derhal şu sözlerle iskât elti: — Sen ona ne bakıyorsun. O, bir delidir. Ben de onun gar diyanıyım. Arabacı, Ali Kemali yukar- dan aşağ kadar süzdükten sonra: — Hakikaten öyle olduğunu şimdi ben de anladım. Cevabını vermekle iktifa etti, ( Arkası var | -— RADYO — 20 Temmuz Çarşamba İstanbul — (1200 metre ) 18 Gras mofoh, 18,5 alaturka saz Bedayii musi- kiye heyeti tarafından, Ajans haberle- rİ, saat syarı, 20,5 gramofon, 2i Münir Nurettin Bey ile arkadaşları tarafından konser, 22 cazbant ve Borsa haberleri . Bükreş — (394 metre) 20 Viyolon- sel konseri, 20,45 piyano konseri, 21,16 keman 8vlo, Belgrat — (429 metre) 80 Org kom komedi, 21,45 radyo Trlo, 22,55 ses konseri, 23,45 E Üç franktan ibaret olan seri, 21 22,15 orke dana havaları, Roma — (441 metra) Doktorun tav- siyeleri, 20,45 senfoni. Prağ — (488 metro) 20 İslovak şar- kılar, 20,20 tambur eomiyetinin kon seri, 2i Bratislavadan nakil. Viyana — (017 metre ) 20,90 konfe- rans, akşam haberleri ve bir musaha- be, 23,05 akşam konseri, Marta ope rasından parçalar, Karmen sörefadları, Pojte (50 metre) 2044 Şarkı konseri. Varşova — (1411 inetre) 20,45 Mem- lekot haberleri, 21 hafif musiki, 21,45 edebiyat bahisleri, 22 piyano Konseri, Berlin — (1635 metre) 20,85 bir ih- tifal, 21,35 askeri bando. 21 Temmuz Perşembe İstanbul — ( 1200 metre ) 18 gre molon, 19,5 alaturka konser, Vedia Riza ve Cennet Hanımların iştirakile, Ajans haberleri, saat ayarı, 20,5 gra- mofon, Si alaturka konser, Vildan Niynsi Beyin ve Fikriye Tantnın iş tirakile, 22 orkestra, Necip Yakup Bey idaresinde; 1 Rosciniden bir uvertir. 2-Ri- zeliau bir parça. 3 -Bergerden bir vala, Bükreş — (994 metro) 90 Şarkı kon- seri, 20,20 senfoni 21,15 ikinci kısım sowfoni. Belgrad — (429 metro) 20 Mit şar. kılar, 0,5 doktorun tavsiyeleri, “ 93,5 dans havaları, Roma (441 metre i 20,15 Memle- ket haberleri, 21,5 ev kadınına nüaşi- hatler, 21,5 Zoralma geceleri, İsmin- de bir dram, Prağ -- (488 metro) 20 Şarkı konse- ri, 20,20 Müt konseri, 20.40 komedi, 21.20 şarkı konseri. Viyana — (517 metro) 20,40 Salon ostrası, 21,20 eaki dans havaları, 23.25 carbant. Peşte (550 metre ) 20,45 Siyaset dedikoduları, 21 konser, 22 Çigan orkestrası, Varşova — (1411 metrs) 20,45 Mem- leket haberleri, 21 akşam konseri, 22,20 bir kilçük hikâye, 28 dans ha- vaları, Berlin — ( 1635 inetre) 20 Günün siyaseti, 20,95 konferans, 20,50 salon orkestrası, Zi yeni çıkan romanlar, 22 Frankforttan naklen konsar, ———— e... İstanbulun Dört Köşesi “Meyva Vaktinde Eriştik Temmuz 2 Seceri Vakvakın A ( Baş tarafı 1 inci sayfada ) Dün bu ağacın önünde duru- yordum. Bol pantalonlu iki deli- kanlı bu tarih bakıyyesinin ya- nından geçiyordu. Biri şöyle de- di: — Katil ağaç kuyruğu tit retmiş, Biraz sonra uzaktan iki çar- şaflı kadın belirdi ve doğru bu ağacın gölgesine sığındılar. Da ha yaşlıcası mırıldandı: — Eskiden padişahlar bu ağaca adam asarlarmış. Bir gün suçsuz bir dervişi de sallandırdıkları için ağaç hemen secdeye yatmış ve e kalmı AM tesbit ettiği hakikat- lere bakılırsa, bu ağaca, ardı ar- kası gelmiyen saray entrikaların- da, Yeniçeri ve Sipahi isyanların- da birçok insanlar ve sayısız kelleler | asılmıştır. Fakat dalları kesilmiş im san başlarile odonatılan şeceri vakvak diye şöbret alan çı nar, bu ağaç değildir. Hakiki şeceri vakvak, (o Sultanahmette şimdiki Alman çeşmesile türbenin arasmdaki yolan üstünde idi. Padişah O Dördüncü (OMebmedin Zamanında bu çınarın dallarına bir günde 30 insanın kafası asık mıştır. Hâdiseye şahit olan zamane şairlerinden birisi, şü mısra tarih düşürmüştür: “Meyva vaktinde eriştik şeceri vakvakın , Yukarda (bahsettiğimiz ve bugün iskeleti (Omevcut olan çınar ağacı da ayni devirden kal madır. Ve bunun dalları o za- manlar yüzlerce insanın kellesine sehpalık etmiştir. Vakvak, arapçada çınar de- mektir. Hint efsanelerine göre, Hindistanda meyvası insan olan bir ağaç varmış. Bu meyvalar büyüdükçe sap- ları saça tahavvül eder, meyva tam manasile kemale gelince in sanlaşır ve İşte o zaman ağacın dalından yere ( vah, vah ) diye bağıran bir insan düşermiş, Ağaçtan hâsıl olan bu insan- lar, öteki hakiki insanların ara sına karışırmış. İşte (yukarda mısraı yazdığımız şair de malüm kanlı hâdise önünde bu efsaneyi hatırla Ni Şimdi “Askeri Müze ile Zarp- hanenin karşısında duran bu e e ; kesmişler ağaç 13 üçüncü asra kadar yar şamış, sonra kurumuşlur. Fakat şimdiki o Sultanahmet © camiinin bulunduğu arsada bundan daha büyük bir ağaç varmış ki göv- desini on kişi kucaklayamazmış. Cami yapıhrken bu heybetli ağacı kesmiye o kıyamamışlar, kurutup öyle kesmek istemişler. Bunun için de her Şeye nazarı değmekle meşhur Rumelili bir adam: ağacın önüne getirmişler. Herif ağacı görünce: “Bu ne biçim çınar be...,, Demiş, fakat ağaç yine korumamış. Bunun üzerine yözlerce bak getirerek ağacı © halile ve odununu tamam 300 araba ile taşımışlardır. Ağa- cın üzerinde 350 tane kuş yuvası varış. * 1066 senesinin bir yaz gü- nü... OGiritlen (İstanbula gelen fakat dokuz aydır aylıklarını ala- mıyan Yeniçeriler kazan kaldır. dılar ve bağırmaya dılar; İM e rl kaldı... Kandesiniz ehli iman!,. Padişah bu isyandan korktuğu için ken- dilerini teskin için Kara Abduk lah ismindeki saray ağasım üzer lerine gönderdi. Fakat yeniçeriler ağayı derhal parçaladılar ve her parçasını şeceri vakvakın dallarına astılar. Sonra otuz kişilik bir kara liste yaparak saraya gittiler, padişah- listedekilerin kellelerini iste- Mer, Padişah hepsini vermek iste- miyordu. Nihayet asileri avutmak. için birkaç baremğaasının kellesi koparılarak saraydan asilerin &- nüne atıldı. Fakat asiler bu kanlı oyuna aldanmadılar ve “İsterdük,'lerinde israr ettiler. Yeniçeriler bu sıra- da bütün İstanbulu arayıp tara- yarak nekadar murabahacı ve tavaşi varsa hepsinin kellesini kopardılar ve yukarda bahsetti- ğimiz ve bugün kuru bir gövde- den ibaret bulunan çınarın dak larına astılar, O kadar ki ağaçta üç yüzden tacı sabahlara kadar içip oynadılar. İşte ihtiyar çınarlar ve kanlı mazileri.... Fransızların Muazzam Bir le e Emsali arasında birinci gelen fabrika Pariste Elektrik Şirketi, Sen | retle maliyet fiatlerini tenzil ede- üzerinde Vitri nahiyesinde muaz- zam bir elektrik cereyanı fabri- kası tesis etmiştir. Fabrika 500,000 kilovat elek- trik cereyanı (o verebilmek için apılmışlır. O mıntaka dahilinde ulunan O bütün yüksek (me den (sanayiyi Vitri elek- trik şirketinden Oucuz elek- trik © alabileceklerdir. Bu sw- bilecekler, Vitri eleketrik şirketinin küşat merasiminde hazır bulunan, bey- nelmilel şöhreti haiz bir mühen- dis heyeti, fabrikanm teşkilâtı ve teçhizetim fransız o mühendisleri için bir muvaffakıyet eseri oldu- ğunu, bu fabrikanın emsali ara- sında dünya üzerinde birinciliği aldığını söylemiştir.