9 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

9 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Agup Efendi Tehdide Başlamışh Fakat Son' SınP Talebelesi BU Hiddetlenerek Hep Bîr Ağızdan Bağırıp Haykırdılar Muharriri »4 Her Hakkı Mahfuzdur Abdurrahman — Şeref ,mektebi. mölkiyede müdür müdürüsani Bey, iken olan zat mütemadi- yen mabeyne — jurnallar veriyor ve Şeref Beyin ayağını kaydıra- rak üriyete kendi geçmek istiyordu. Fakat her Süreyya Paşa tehlikenin önüne geçiyor; bu ilim adamına karşı söürülmek istenilen lekeleri, kıy- metşinas bir doat el ile temizli- yordu. Şeref Bey, çok büyük bir tehlike atlatmıştı. O gün hava soğuk ve teneffüsha- ve zemini n bahçenin ,suları teneffüshaneye sızmış, orayı çamurla mülevves bir hale getir- alebe heyeti, idareye müra- caatle şikâyet etti. Esasen heye- ti idare, bu vaziyetten daha ziyade müşteki idi. Çünkü böyle fena havalarda mektebin nezafet | taharetini muhafaza - etmek mümkün değildi. Bunun için kaç defa Maarif Nezaretine müracaat ödükekş ve teneffüshanenin zeminine eyahut çimento döşetilmek istenilmiş, fakat bu müracaatler, hiçbir semere vermemişti. O gün de, talebe son olarak heyeti idareye müracaalt ettiktez sonra, kâmilen ittifak ederek te- neffüse çıkmamayı kararlaştır- mışlardı. Akşam müzakeresinden sonra, — seneffüs Fakat talebe hiç aldırmadı. Gece- leri mektepte yatan sermubassır muavini Agop Ef. dershaneleri | dolaşarak efendileri dışarı çıkar- miya — çalıştıştı, — fakat — kimse yerinden kımıldamadı. Agop Ef., evvelâ talebeyi ikna etmek iste- di, buna da muvaffak olamadı. Nihayet tehdide başladı.. Son sınıf talebesi, , bu tehdide - daya- namıyarak: — Talebeyi bu suretle tehdit eden bir mubassırı tanımıyoruz. Diye haykırdılar; hatta vukuu hali müdüre yazmak için odasına giden Agop Efendinin arkasından soba odunları fırlattılar. Agop Efendi vaziyetten fena halde korktu. Kachköyünde ika- met eden Şeref Beye hitaben: Mülkiyede ihtilâl çıktı. Hemen yetişiniz ) Diye bir telgraf yazdı. Bir hademenin eline verdi; o ta- rihte Soğukçeşmede bulunan tel- grafhaneye koşturdu. Telgrafhane, bu mübim tel- grafı Abdurrahman Şeref Beye çekmekle beraber, bir suretini de | telgrafhanesine | derhal mabeyn keşide etti. Bu telgraf kopyesi, sinde — Abdülhamide Abdülbamit, okur okumaz fena halde mütecessir oldu. — Çünki, birrat tesis ettiği ve hiçbir lüt- K v r;şemediği bu |mektepte, saniye- arzedildi. defasında | | tiği Bir kış günü, Abdurrabman | | ğinden, trampet çaldı. | | olduğunu Müdür —Abdurrahman | ( Mektebi | Sevinmişti —- böyle bir — hâdisenin — zubür edebileceğini kat'iyyen ümit etmi- yordu... Derhal ( Babı zaptiye ) ye ve merkez — kumandanlığına emirler verildi. Yarım saat geç- meden mektebin etrafı, polisler, zaptiyeler ve bir bölük te süvari askerile ihata edildi. Ayni za- manda mabeyni bumayundan hu- (sust kâtip Hüseyin Kâzım Bey ) ve yaveranı hazreti şehriyariden Binbaşı Kenan Bey ile birkaç tüfekçiden mürekkep bir tahkik | heyeti gönderildi. Heyet, mektebe takarrüp et- zaman sokak — başlarının asker ve polis tara- tutulmuş olduğunu gördüler. Mektep tarafını dinlediler. — Fakat — silâh benzer hiç birşey işitmediler. Ma- ihtiyata ederek kâmilen fından sesine amafih, riayet kapısına n hafif yıyarak bir daha dinlediler. Bu defa, derin derin hors lamasını işittiler... Kapıyı çaldılar. Güç hal ile kapıcıyı uyandırdılar. ihtilâlci tale- day kapıcının Kapı açılır açılmaz, benin nerede” olduğunu sordular. Bir taraftan uyku sersemli- öbür taraftan da hiç beklemediği bir zamanda böyle sırmalı, kordonlu adamları kar- şısında görmekten korkan zavallı kapıcının, adeta dili tutularak, yatakhaneler taralını gösterdi : — Efendileri mi nuz?. Hepsi de orada, uyuyor... Diyebildi.. Heyet içeri girdi Bütün yatakhaneleri gezdi. Ta- lebenin hepsi de mışıl mışıl uyür yorlardı.. Bu esnada Efendi de uyanmış, suretle velveleye vermiye sebep anlıyarak, — heyetin önünde yaltaklanmıya başlamıştı. Hüseyin Kâzım Bey, Agap soruyorsu- mubassır. Agop ortalığı bu | Efendiye sordu: — Efendi ! haniya ihtilâl ne- rede?.. Agop, Ef£. - belki kaparım ümidile: — Efendim, sayci şahanede bir - külâh bendeniz teskin ettim. Diye cevap verdi.. bu kadar gürültüye sebep olan Agobun, şimdi de” bu küstahça cevabı, Kâzım Beyi fena halde kızdırdı: — Efendi.. galibu lâlin manasını bilmiyorsun... Diye bağırmıya mecbur oldu. O esnada, Kadıköyden - kayıkla Sirkeciye Abdurrahman sen, — ibti- çıkan Şeref Bey de büyük bir helecan- | tarafı | bu- | her içinde sevinmişti. ne de, yekali, sükünet çok amma, sa, ortada koca bir vak'a var- dı. Mabeyni humayunu, Zaptiye Nezareti merkez kumandanlığını biribirine katan Sultan Mahmut türbesi civarını, şakır. şakır. as- la mektebe derin bir hınca — pek ol- bil L e | yelecek Yok yere | Tğhdit Karşısında | kerle dolduran bu vak'a, tabü- dir ki sükünetle geçiştirilemezdi. | Evvelâ Agop Efendi isticvap | ve ihtilâlin safahatı tespit ettiril- | mişti. Sonrada Agobun müşevvik larak isticvaptan geçirildi. Talebe- nin bir iki kere bağırıp çağırdık- tan sonra takhanelerine — çekilip yattıkları | anlaşıldı. Lâzmngelen evrak ve zabit varakaları tanzim edildi. Sabaha karşı da heyet, mabeyne avdet etti. ması lâzımgelirken bilâkis ertesi | sabah — iş gerek talebe ve gerek Abdurrahman Şeref Bey hakkında — birçok jurnallar verilmişti. alevlenmiş, Süreyya Paşa işe müdahale etmiş hem taleheye, hem de Şeref Beye zararın Öönüne geçmiş. Ancak talebeden birkaç tanesine nektepçe hafif ceza verilmesile bassır Agop Efendi de mektep- ten tardolunmuştu. (Arkasıvar ) Tarihikaj Kapı Tahrıp- ten Kurtarıldı (Baş tarafı | inci sayfada) idaresi tapu yaptırdığı — tetkikte merlerin — ve kapı idaresinden bu — ke- ile — ittisa- ve muharrik olarak gösterdiği tale- | be birer birer uykudan uyandır- | kendi kendilerine ya- | Bu suretle meselenin kapan- | Zerin dünyayı M_eğşrlıurrîğibriî Kıralı İver Krögerin Aşkı | Bir Türk Kadın Aftıstı, Milyonerin Hayatında Mühim Rol Oynamış Kibrit Kıralının hatıratlını yazan Madam lngohorg Ebert Meşhur kibrit kıralı İvar Krö- hayrete düşüren akıbeti malümdur. Değil iş yap- tığı adamlar için, hatta kendi | vatandaşları İsveçliler için bile Fakat, yine, | mesele hitam bulmuş; fakat mu- | | dansözdür. bir. sır. — olan bu hususi — yaşayışı, — bir şeklinde neşredi- yazan, İvar Krü- gerle senelerce müşterek bir hayat yaşıyan bir kadındır, İs- veçlidir, adı da İngeborg Ebert'tir. Madam İngelborg Ebertin if- şaatına göre İvan Krögerin ha- yatında bir Türk kadını da mühim Bu kadın bir hayatı adamın hatıra silsilesi SŞ z a bir rol oynamıştır. Fakat Madam İngelborg ismi- ni ifşa etmiyor, kendisinden yal- nız şöyle bahsediyor: “ Paris operasında bir gala veriliyordu. İvarla beraber ben | Türke tesadüf ettik. lindeki sebilin üzerindeki odala- | rın da tapu ile mutasarrıf sahip- leri bulunduğu neticesine varmış- Nihayet — Evkaf Kefeli zade Yusuf Beyle sulhen halletmiştir. — Yusuf Bey ka- pi ve sebil üzerindeki odaları Evkafa terketmiş ve resmen fe- rağ muamelesi de — yapılmıştır. | Yalnız Müze İdaresi burasının asarıatikadan bulunduğunu iddia elmiş ve tahribatın menedilme- sini tekrar Vilâyete yazmıştır. Dün Vilâyet kapı önüne bir polis memuru ikame etmiştir. Fa- tr. ve arsa haline getirmiştir. Hayvan Hırsızları Son —zamanlarda Balya Gönen taraflarında hayvan sızlıkları çoğalmış, birkaç — bırsız ve adliyeye verilmiştir. Malatya Telefonları Malatya ( Hususi ) — Şeh- rimizde telefonu bulonanların üç gün zarfında posta idaresinden müsaade almaları tebliğ edilmiş- tir. Fakat telefon sahipleri posta idaresinin bir santral tesis et. mesi temennisinde — bulunuyorlar, Daktilo Dersleri Yüksek Ticaret Mektebinde tatil dolayısile açılacak olan dak- tilo kursları 16 temmuzdan iti- baren üç ay devam edecektir. de bu müsamereye Orada, son derece gitmiştim. zengin bir İvarın riva- Türkün serveti İngiliz —lirasına yetine göre bu birkaç — milyon baliğ oluyormuş. İvarla uzun müddet konuştu | ve ertesi akşam için evinde ter- meseleyi | | Türkün çok nüfuzlu bir tip ettiği eğlenceye bizi de da- vet etti. var bu daveti kabul — etmişti. memnuniyetle Çünkü zengin adam | olduğunu söylüyor ve Türkiye ile kat mal sahibi Evkafla uyuştuktan | sonra burasını tamamem yıkmış | | purlara kiymet takdiri ehemmi: hair- | | ayyen Vapurcuİuk Ve' mühim bir iş yapmasına yardım edeceğinden bahsediyordu. Ertesi akşam saat sekizde bu zengin Türkün evine gittik ve gördüğümüz şeyler — karşısında cidden hayrete düştük. kâri süslenmiş — olan salonlar, insana bin bir gece masallarını hatırlatıyordu. Bilhassa yemek sa- lonu nazarı dikkatimizi celbetti. Çünki duvarları palmiyelerle ör- tülü olan bu salonun her tarafını arabesk — mozayikler kaplamıştı, ortasında da insanın içine ferah veren güzel bir havuz vardı. Burada, ev sahibinin tertibi ile on iki mükemmel dansözün bizi sarhoş eden oyunlarını sey- Şarkı- Hele bunlardan bir tanesi fevkalâde güzeldi ve İvar Krö. gerin son derece nazarı dikka- tini celbetmişti. Bu, bir Türk kadımı idi. O geceden sonra bu zengin Türkü bir daha hiç görmedim. Fakat İvarın, gerek bu adamla ve gerek © gece karşılaştığı Türk dansözü ile münasebette kaldığımı sonra- dan öğrendim. ,, Madam İngelborg Ebert, kib- rit kıralının hayatına girmiş olan bu zengin Türkle, Türk daw- sözünden, hatıralarında bukadar- cık bahsediyor, — fakat bunların hüviyetlerini maalesef kaydetmi- yor. Sene V ekaletii retlik, Hususi Vapurlardaki Müstahdemlerin Veziyetleri Henüz dır. Bu vaziyet karşısında va- I yetli 'bir wmeseledir. Ellerindeki vapurları yeni ida- reye satmak veya postacılıktan çıkarmad için vapurculara bir müddet veriliyor. Kanun tatbik — edilince se- ferlerde intizam başlayacak, yeni hatlar tesis edilecektir. Meselâ: Trabzon seferi birden üçe çıkarılacağı — gibi, Bartın, Ayvalık gibi bâlâ Seyrisefainin vapur işletmediği yerler için de seferler ihdas edilecektir. mu- Hususl vapur kumpanyaların- da çalışan mürettebatın vaziyeti | hakkında şimdilik bir şey söyle- | nemez. Seyrisefain İdaresi idare- nin emektarlarından olup işlerin daralmasından — dolayı — evvelce açıkta — kalanları — tercihan işe alacaktiır. Yeni idare (tecesli- Malüm -. Değildir sünden — sonra tarifelerin — bir miktar tenezzül etmesi çok muh- | temeldir.., Diğer — taraflan — tahminlere göre Nakliyat Vekâleti tesisi Millet Meclisinin kış içtimamda mevrubahs - olacaktır. Galip bir ihtimale göre an- cak ©o vakit Seyrisefainin nakli- yat Vekâletine raptı mevzubahs olacaktır. Vekâletin tesisi anına kadar yeni idarenin Umum Mü- dürlüğü İstanbulda kalacaktır. Nüfus Hareketleri Ankara, 7 — Heyeti momleketimizin nüfus hareket- lerine — dair bir karar — iltti- haz — etmiştir.. Bu karara gö- re memlekette nüfus hareketle- rine ait her türlü istatistik neş- riyatının — başına — istatistiğin, istatistik Umum Müdürlüğü tara- fından tetkik edilip edilmediği yazılmaktadır. Vekile

Bu sayıdan diğer sayfalar: