DOKUZUNCÜ SENE = No. 29«5 NADt tDAREHANESİ: flfijanoonumiye karşısında dairei mıhsoss • Teigraf: tstanbul Cumhuriyefc Posta kutueu: N° 2 4 6 Bavmuharrlr : 22363 Tahrlr müdürü j : 2323Ö ldsr« mOdUru 22365. Matbaa 'ı 2 0 4 7 ^ Cumh u riyet Lozan'da itilâf hasıl oldu! „„,„„„„„,„„,„„„„„„„,„„„„„„„„„„„„„„„„„„,„„„„„,.,•„„„, ••IIIIMM.......I.H....,,, CUMARTESİ 9 TEMMÜZ 1932 ABONE Ş E R A I T İ ! MÜDOET: TÜRKİYEİÇİNJ HARİÇ İÇİM, j i Seneliği 6 Ayltğı 1400 750 3 Ayhğı 400 ;lAyl,ğ,: 150 Kr. : 2700 Xr. i Kr. : 1450 Kr. Kr. : 800 Kr, İ Kr. Nüshası her 5 Kuruştur ^ yerde n .ııınlnm.nın.mn...mnuiıııı.nM. Tamirat Mes'elesinde Nihayet İtilâf Elde Edildi Mimmıımm.ımm..mamm ...Hi.nHm,lıiM...ı.m.mnıIU,m,mı, ........ ,.,.„.,...«.....,. „, ,„,„„„ ,„,„ Türldye'nin milletler Cemiyetine girmesi Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi memleketîmizin Milletler Cemiyetine girmesi için hiikumetimize vaki olan davetten haberdar edilerek bu hususa ait olarak dahi daima kendinde bulunan son sozü söyliyecektir. Bu sözün miis bet olacağmı tahmin ederiz, ve Türkiye nin Milletler Cemiyetine girmesinden bu cemiyetin vasıl olmağı istihdaf ettiği gaye itibarile faideler çıkabileceğini de ümit ederiz. Türkiye'nin Milletler Cemiyetine girmesi mevzuu bahsolduğu zaman bizim ona takaddüm eden devirlerdeki akitLondra 8 (A.A.) M. Thomas lerimizi alâkadar edecek bazı kayıt ve şartlan ha&rlamak mecburiyetinde ol Lozan'da bir itilâf husule geldi • duğumuzu bundan evvel bu sütunlarda ğini Avam kamarasında haber izah etmiştik. Bugün de biraz cemiyete vermiştir. girmekliğimizdeki faidelere işaret etmek Muhalefet fırkası lideri M. Lansisteriz. bury bu itilâfın husulünden mem Türkiye CumKuriyetinin Milletler Cenun kaldığını beyan ettikten sonra miyetine girmesini mevzuu bahseden şu sözleri ilâve etmistir: teklif okunduğu zaman Cemiyette mem«We mahiyette olursa olsun bu itileketimizi methü sena eden güzel, lâfın Fransız ve Alman milletleri samimî ve hararetli nutuklar söylendi. arasmda hakikî ve devamlt yeni bir Bu işin mütesebbisi Yunanistan Haridostluk devrine başlangıç olacağını ciye Nazın dostumuz M. Mihalakopuios'ümit ediyoruz.» la diğer milletlerin muhterem mümessilLozan 8 (A.A.) tngiliz, AI leri olan muktedir hatiplere memleketimiz ve milletimiz hakkındaki teveccühman ve Fransız nazırları arasmierinden dolayı millî camiamızın umumî da saat 9,45 te başlıyan içtima fceyetine ttrcüman olarak bütün sami saat 13,45 te bitmiştir. Tamîrat «niyetimizle teşekkürler ederiz. ve bu baborçlarının bakiyesi için hiç bir lıiste beyhude bir tevazuu lüzumsuz siyasî şart mevzuu bahsolmaksısayarak Türkive'nin kendilerince tarif zın üç milyar altın markhk maktu ffmsa'nın çticardığt müşTcuJâta raŞîhen Ve sena edilen memleket ve millet olcluğunu ve bizim hakikaten kendi kenbir meblâğ tayini hakkında itilâf üüyuk bir müsaadekârlık gösteren Alman climize nisbetle terakki ve inkişafa ve Basvekili Von Papen hasıl olmuştur. fcaska milletlerle münasebetlerimiz nokbir möratoryomdan sonra tedavül Almanya beynelmilel tediyat bantasından dahi sulhü salâha çalışan mevkiine çıkarılacak bonolarla te kasına tevdi edilecek ve piyasada l>ir millet ve memleket bulunduğumuzu diye olunacak bu üç milyar altın mevcut imkânlara göre üç senelik açık söyleriz. Dünyanın gittikçe şiddetlenen buhranı milletlere yenî bir ders teşkil ederek fîrndi beynelmilel tesanüdün kıymeti II.T zamandan ziyade takdir oîunmakta feulünuyor. Acaba milletler olanea İG zum ve ehemmiyeti ile takdir olunan bu îhh"yaca tetabıık edecek tarz ve surette yürüyebiliyorlar mı? Maatteessüf hâlâ ve henüz değil. Bununla beraber Mil letler Cenıiyerinin ilk tesis olunduğu zaman ile içinde bulunduğumuz zaman arasmda küllî f&rk vardır. Hal ve mevkie tahakküm eden hakikatlerin tazyikl altında binnerıs Milletler cemiyeti dahi zihniyet itibarile hayliden hayliye tekâmül etmistir denilebilir. Milletler Ce miyeti galip devletlerin elinde bir oyuncak veya bir manivelâ olmaktan çıkmak lâzımdır. Ru kolay bir şey değildir. Çünkü Milletler Cemiyeti milletlerin mümessilleri, yani mevcut dünya devletleri teşkil ediyorlar. Devletlerden her birinin kendi ale3'hine dahi olsa her hangi bir karara istirakte beis görmiyecek kadar bitaraflık adaleti göstereceği cennet zamanlara yeiişmekten henüz çok uzakta bulunuyoruz. Bununla beraber Milletler Cemiye tinde dediğimiz gibi haylî terakki ve tekâmül vardır. Bu cemiyet meselâ bugün Türkiye'yi oldugu gibi yann da Rusya'yı bem tamamen mahalline masruf ayni medhü senalarla sinesine Transuı kalesine pen'a Itıdan gol olurkerU,. alma§ı hatta mütehalikâne kabul ede Nihat, Muzaffer Rebii, Lutfi, Zeki, bilir. Zaten nîcin etmesin ve niçin etmiAlâettin, M e h m e t . yecektir? Türkiye gibi Rusya dahi dün Turnuva maçlarmda F r a n s ı z t a k ı m ı da b a z ı t a d i l â t l a ya milletlerinden biri değil mi? Daha Karagümrük takımı çıkmıştı. T a s e n k a l e d e idi. 'düne kadar Rusva'nın aleyhinde gizli S a h a o r t a s ı n d a m e r a s i m yapılır 'den gizliye bazı harp hazırlıkları im Şampiyon oldu k e n sesli filim d e alınıyordu. Müsakânlarınm taharrisile ugrasıldığma dair Fransız Rasing takımı dün Kadı b a k a y ı , Futbol F e d e r a s y o n u reisi rivavetleTİ hep işitip durmayor muyuz? H a m d i Emin Bey i d a r e e d i y o r d u . Ve binnefis Sovyetler Rosya'sı hâlâ bu köy Fenerbahçe stadyomunda Galatasaray . Fenerbahçe muhteliti ile gün kendi aleyhinde tertip olunduğunu O y u n a F r a n s ı z ' l a r ı n soldan bir aüçüncü müsabakayı yapmıştır. Bu zannettiği böyle bir plânın kâbusu içink m i l e b a ş l a n d ı . Ve a r k a a r k a y a bize müsabakanın ehemmiyeti, beş bin • iki defa t a ç oldu. F r a n s ı z ' I a r bir iki tJe yaşayıp durmayor mu? İnsaniyetin den fazla bir seyirciyi Fener stadyo akın d a h a y a p t ı k t a n sonra t o p Franfclâketınden başka bir netice vermiyen muna toplamıştı. Hava çok güzeldi. sız m ü d a f a a s ı n a k a d a r gitti. Güzel bu türlü kara, karanlık ve müz'iç zih bir a k ı n d a n sonra Rebii t o p u a v u t a Yalnız hafif bir rüzgâr esiyordu. r.iyetlerin ıztıraplan ne zamana kadar a t t ı . S a ğ d a n sola giden d i ğ e r hücusürecek? Takımlar saat 5,45 te sahaya çıkm u m u z , ofsaytla a k i m k a l d ı . tılar. Evvelâ Fransız'lar geldi, bes Bunlar daha uzun sürmemeli, artık dakika sonra muhtelit takım onu taF r a n s ı z ' I a r u z u n ve d e r i n p a s l a r l a mümkün olc'uğu kadar kısa kesilme kip etti. o y n a m a ğ a b a ş l a d ı l a r . Altıncı d a k i lidir. Biz Türkive'mizin Milletler CemiMuhtelit takım şu şekilde tesbit e k a d a M e h m e t güzel bir p a s aldı, süryetine davetindıe ve dühulünde işte ardü, f a k a t dışarı a t t ı . Bu gol olabilirdi. dilmişti: tık bu JZtıraplara nihayet vermek istiyen (Mabadi 5 inci sahifede) Hüsamettin . Cevat, Yaşar Reşat, yeni bir zihnh'eHn baslangıcmı görüyolllllll llllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll ııııııııııınııııtıumııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ruz. Milletler Cemiyetine bizzat kendimiz raya taalluk eden ihtilâflarm sulhan halMilletler Cemiyetine daimî veya deâzam! pulhü salâh prensibinin timsali lini harp tehditîerinden çok ehven bulğil, orasmı şirndilik bilmiyoruz meclis olarak dahil olacağız. duk. Bu sayede Fransa'nın istediği emazası olarak gireceğiz, oraya sulh ile Türkiye. diinya yüzünde hiç bir devniyet yakin şarkta çoktan tatbikata geemniyetin geniş ve hâkim havasım da letle ihtilâfı olmıyan ve bütün hudutçirilen bir hakikat olmuştur. beraberimize rlmış olduğumuz halde Iarmda bütün komşularile dostluk mü dahil olacağız. Her millet Türkiye kaBiz zengin bir millet değiliz. Hara nasebetlerini en kuvvetli şekillerile tesis dar samimî ve feragatkâr olmağı bilse belerimizi tamir edeceğiz diye Yuna etmis bulunan yegâne devlettir. Bu deinsanlığa az buz dahi olsa bir parça nistan'ı bir para itasma icbar etmek için mektİT ki biz Milletler Cemiyetine gir huzur ve sükun havası teneffüs ettirmek bizde dahi kâfi esbabı mucibe yok demrden evvel dahî onun gayesi olmak mümkün oîacaklır. Biz işimiz ve isteğiğildi. Fakat Yunanistan'dan on milyon lâzıın gelen pren?ipleri hayatımızda ve mizle bu gayeye hâdim olacağız, ve almak için kendimiz yirmi milyon silâh muhitimizde tatb'k etmis bir milletiz. cemiyeti zaten kendi gayesi olmak lâ parası verecektik, ve fazla olarak orta Avrupa devletleri hâlâ harp tazmi zım gelen bu hedefe doğru sürükliye lığa emniyetsizlik tohumları dahi ekmiş narı davalannın bitip tükenmez dehlizceğiz. olacaktık. Bu yoldaki emniyet ihtiyaçları lerinde buojlayıp duruyorlar. Biz Yu YUNUS NADİ emniyetsizliğin belki bashca amilidir. nanistandan tazmir.at istemedik, ve pa Kraliçe yarın akşam Almanya üç sene sonra başlamak BrükseTe gidiyor üzere üç milyar mark tediye edecek Almanya siyasî metalipten feragat etmistir, itilâfın bu sabah imza edileceği tahmin ediliyor markhk götürü miktardan ayrı olarak Dawes ve Young istikrazlarına ait faiz taksitlerini de ödiyecektir. ııııııııııııııııııııııııı.ıııııııııııııııııııııııııiMiııııııııııııııı.ıııııııııııııuıııııııııııııııuıııııııııııı.ııiiinıııııııuııııııııııny 932 Kraliçesinin evvelki akşam kazandığı muvaffakıyet fevkalâde oldu Fransız ve İngiliz mehafili bu itilâfın akdinden memnun olduklannı beyan etmektedir. M. Fon Papen M. Herriofu tebrik etmistir. MükcUemelere saat 16 da tekrar başlanacaktır. Itilâ fın yarın sabah imza edileceği zannolunmaktadır. Lozan 8 (A.A.) Alman heyeti murahhasası mehafili, Başvekil M. Fen Papen'in bilâhara Cenevre'de mevcut diplosai tariki ile metalebâtmın serdi hakkını muhafaza etniük şart ile siyasî şartlarını geri almptğa karar vermiş olduğunu beyan etmistir. İtilâfların mukaddemeleri hakkındaki Fransız îngiliz mutabakati tahakkuk etmistir. Bu baptaki metin bu sabah M. Fon Papen'e tevdi olu'' (Mabadi 3 üncü sahifede) .2 nıağlup olduk ,, Fener Galatasaray muhtelitile Fransız takımı arasmda dünkü maç Gazi Hz. Muallimlerarasînda Büyük Reis, tarih muallimlerile samimî hasbi hallerde bulundular Ankara 8 (Telefonla) Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti, tarih kongresine iştirak eden müderrisler ve muallimler şerefine bugün saat 4 te Marmara köşkünde bir çay ziyafeti verdi. Maarif Vekili Esat, Fırka U. katibi Recep Beyler ve bazı meb'uslar da davetliler meyanında bulunuyordu. Muallimler köşkü ve parkı gezdiler. İstirahat ettiler. Saat altıda Reisicumhur Hazretleri de teşrif buyurdular. Gazi Hazretleri müderris ve mual limleri muhabbetle selâmladılar ve îltifatlarda bulundular. Muallimler Büyük Reisin etrafında derhal samimî halka teşkil ettiler. Bu samimiyet ve hayranlık hâlesi her türlü tasvirin fevkinde bir man(Mabadi 2 inci sahifede) etrafında mütemadiyen dolup taşan halk kütlesi arasında Güzellik Kraliçesi Keriman Halis Hanım, yann Belçika'ya müteveccihen sehrimizden hareket edecektir. Yol hazırlıklarile ve tuvaletlerile meşguldür. Evvelki gece Taksim bahçesinde, Kraliçemizin takdimi münasebetile verilen müsamerede, bir çok takdirkârları kendisinden imzasım atmasını ve ihti saslannı yazmasını rica etmişlerdir. Kraliçelere tahsis ediien masanın etrafı, mütemadiyen değişen ve yenileşen insan kalabalıklarile sımsıkı çevrümişti. Ke riman Halis Hanım yüzlerce defa: «Tesekkür ederim», «lâyık değilim», «teveccühüniiz!» Kelimelerini tekrarlamaktan yorulmayor, kendisine uzatılan defterlere, kâğıtlara ihtisaslannı yazıyor ve imzasım atıyordu. Naşide Saffet Hanımdan sonra 1929 Kraliçesi Feriha Tevfik Hanım da gelmisti. Mübeccel Narruk ve Hudadat Şakir Hanımlar, mazeretleri hasebile, bulunamadılar. Bahçeyi hıncahınç dolduran halk, bu üç Türk güzelinden mürekkep demethalkın devamlt aTkıslartna ten gözlerini ayırmıyordu. Bir aralık, mukabele ediyor (hîalıadi 3 üncü sahifede) Kraliçe, evvelki akşam Ölüler dirilebilir mi? Doktorlarımız Avusturya'lı doktorun kesfi için ne diyorlar? Avusturya'da profesör Ayzenmeger isimli bir doktorun hayat muharriki ismini verdiği bir makine ile uzviyetlerindojîiç bir arıza yokken anî surette ölenleri dlrilttiği bildiril • mektedir. Bu haber doktorlar ve halk ara sında büyük bir alâka uyandırmıştır. Bu hususta bir çok doktorlarımızın mütalealarına müracaat ettik. Fahrettin Kerim B. in dedikleri Doktor Fahrettin Kerim Bey diyor ki: « Ölüme karşı elhnizde bir «i • lâhımız yoktur. Esasen profesör da bunu söylüyor. Ancak senkop, as f eksi gibi ölüme benziyen halâtta tabibin müdahalesi, sun'î teneffüsler bize ölmüş zannedilen hastayı kazandırıyor. Yoksa umumî vezaifi hayaLutfen sahifeyi çevtriniz KENDt KENDİMİZİ TENKÎT: Imtihan meydanında Büvük şair Abdülhak Hâmid'in de davetli hulunduğu imtihanlardan birinde artık lise tahsilini ikmal ile şehadetnamesini aîmağa namzet genç şakirt Ziya Paşanm kim ve nasıl bir adam olduğunu enlaîmakta ve hatta bilmekte müşkülât çekmiş. Yazık ki şahsan kendisi orada hazır diye hiç bir çocuğa Hâmid'in kim ve nasıl bir adam olduğunu sormak kimsenin akhna gelme miş. Sorulsa idi alınacak cevaplar Ziya Paşa için almamıyan cevaplardan daha az feci olmazdı diye düşündük. Bunun gibi baska bir mektepte de mümeyyizin biri burada ilk tahsilini bitirmek üzere oîan diğer bir çocuktan ormanın ne oîduğunu ve faidelerini öğrenmek istemiş. Çocuk bir türlü ormanı anlatamamış. Mümeyyiz çocuğun cevabını kolsylaştırmak için: Oğlum, ağaç, hani şu çok ve pek çok ağaç!.. Derken zeki yavru hayırhah' mümeyyizin aezından kaparak hemen bas tırmış: Bostan efendim!.. Çocuk'arımız cemiyeti bilmiyorlar ve tabiatı bilmiyur'ar. Mekteplerde onlara tabiati bilmiyorlar. Mekteplerde onlara ne okutuyoruz acaba? Kürei arzı bıraktık ta kürei kameri mi öğretmeğe çahyoksa? f * Buhran çilvelerinden: Borç para taleplerine karat..