B Bir Ölünün Hatıra Defterinden : HAİNLERİN İÇ YÜZÜ Muharriri: *K Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, NeYaptılar VAHDEDDİN, KRALI FAKA 3 BİIN İNGİLİZ LİRASI LÜ ni sığınacak bir yer aradı, her yer- den menli cevap aldı. En sonun- da San Remo için bir vize almak saadetine erdi. Kral Hüseyin, tamtıraklı tel- graflarla Hicaza — davet ettiği Vahdettini işte bu suretle geri çevirmişti. Fakat yüzleştikçe yine dost görünüyordu, politikacılığın #“zevahiri kurtarmak,, kaidesine riayet ediyordu. Hattâ misafirini Ciddeye kadar götürmüştü, va- pura bindirinceye kadar da biz- zat tarassut etmişti | * Vahdettinin Sanremoda ge- çirdiği sefil hayat, vaktile ve taf- silen gazete sütunlarına geçmiş- tir. Henöz yazılmıyan ve kapalı kalan üç nokta vardırki burada onları kaydedip tarihin — muzlim bir köşesine göçen o ismi biz de tefrikamızda zikretmekten — fariğ olacağız. Bu Üüç nokta sırasile şunlardır. ? — Vahdettinin şerif Hüse- yine mektup yollayıp para iste- mesi!.. Bu, birdenbire tuhaf ve belki de inanılmaz görünür. Li- kin doğrudur. — Vahdettin, ken- dini istiskal etmiş ve açıkça kov- muş olan Hicaz Kralından yar- dim — dilenmiştir. Asil garabet, Kralın da bu talebi is'af etme- sindedir. Vaziyete nazaran mat- rut hünkârın böyle bir mü- racaatta bulunması, öbürünün <e lütufkârlıktan çekinmemesi, “hen perhiz, hem lâhna turşusu ,, gibi bir şey oluyor. Fakat Vahdet- tinde izzeti nefis denilen şeyin serresi yoktu. Kral Hüseyin ise eline gelen niyaznamedeki: “ Şük- ranımı size hoş görünecek şe- kilde ödiyeceğim ,, mealinde bir cümle görünce yeni baştan ümide kapılmıştı ve avans kabilinden bir para vermeği muvafık bul- muştul.. Hayli ustalıklı bir üslü; ile yazılan bu mektup Vahdel- tinin vatan haricinde “Başkâtip,, tayin ettiği Mahir Beyin kaleminden çıkmıştı. Bu adam, milli mücadelenin başladığı sırada Afyonkarahisar mutasarrıfı idi, oradan tardolu- narak 'stanbula geldi, Çanakka- leye mutasarrıf tayin olundu. Bilâhare Feyzi Ef. kafilesine karıştı, İskenderiyeye geldi. ker- vansarayda misafir kaldı. Bir iki bin lirahk parası, kıymetli mü- cevberatı vardı, herkesten - saklı- yordu. Kervansarayda saatini çak dılar. O diğer eşyasının da aziz yoldaşları tarafından sirkat olu- nacağını anlıyarak kervansarayı terketti, bir otelin ” tavan arasına erleşti. : Eş esnada Vahdettin Mekke- ye gitmek üzere kanaldan — geçi- yordu. Mahir, matrut hünkâra arzıhal sundu ve onun başkâtip- liğine (!) tayin olunmak yolunu buldu. İşte — manalı cümlelerle, ümit verici tabirlerle dolu bir name yazıp Şerif Hüseyini faka bastıran bu adamdır. ” Kral, öç bin İngiliz İlirası öndermişti. Lâkin bu alış - veri- :n :i:lıi' kalmasını — istiyordu. Hattâ pamesini bir kadına AAA DU YU Teti DS aat düz Bu alışverişin gizli kal- masını istiyordu. Mektu- bu Saadet Hanım ismin- de bir Türk Yazmıştı. minde bir Türk hanımı olup ko- casile beraber Mekkede oturu- yordu. Kralın mahremiyetini ka- zanmış — bulunuyordu. Maamufih bu entrikalı muhabere, gizli kala- madığı gibi Vahdettin de yola elmedi, üç bin İngiliz lirası he- a olup vni! 2 — Vahdettinin kaynı çer- kes Zekinin, Mısırda !ovınacı- San Remoda oturan Vahded- din, bu neşriyat üzerine telâşa veya ümide düştü. Kongrede ken- Şeker, Kahv BASTIRARAK ALMIŞTI di lehine bir cereyan uyandırmak istedi. Bunun için iyi malümat almak Jâzımdı. Ralbuki Mısırda güvenebileceği tek bir adam yoktu. Başkâtip Mahir, bu iştede efen- disine mürşit ve rebber oldu, İskenderiyede bir kahveciye mü- racaat edilmesini tavsiye etti. Matrut hünkâr da 0 kahveciye kendi imzasile bir telgraf çeke- rek “köngre — hakkında - tenvir edili,, ricasında — bulundu. Bu, keçi kuyruğuna müneccimlik eden bir çobana inanmaklan fakrsızdı. Hâlâ ve hâlâ halifelik sayıklıyan Vah- bakıp deddin, bu dereceye kadar inme- | yi kabul ediyordu, kahvecilere kadar el uzatıyordu. ( Arkası var ) e, Otomob Ve Gramofon... (Baş tarafı linci sayfada) risi, maden cevherleri, kuru seb- zeler, kuşyemi, afyon. 3 — Fransa ile: Yumurta, kuru fasulya, nuhut, kuru bakla, arpa, pamuk, yapağı, meyan kökü, meyan balı, kitre, av derisi, acı çekirdek, hurdâa meadin, maden cevherleri, oryan- tal eşya, keten, kenevir - ve to- humlar, afyon, palamut — ve hu- tâsası. V 4 — İtalya ile: Tütün, fındık, ceviz, badem, acı çekirdek, pamuk, üzüm, incir, fa- sulye, bezelye, mercimek, nuhut yesair kuru sebzeler, — yumurta, meyankökü, meyan — balı, hur- da demir eski madenler, maden veehelhri, av — derisi, halı ve kilim, hayvanat derileri ve döküntüleri, paçavra ve kâğıt kırıntısı, tuhta travers, fıçı tahtası xibi ihraç maddelerimiz üzerine tıkas yapılması çok muühtemeldir. Şeker ve kahvenin devlet in- hisarına — alınacağı — haberlerine elince; son zamanlarda — İktisat 'ekâletine raporlar verilmiştir. Bu raporlarda, inhisarın, şim- dilik kahve, şeker, pirinç, çay gibi müstemlekât emtiasına inbi- sar etmesi ve bunların — vereceği neticeyi takiben manifatura, oto- mobil, gramofon - ticaretinin de inhisar altına alınması muvafık olacağı yazılmıştır. Devletin, inbisar yaptığı tak- dirde bu eşyanın ticaretinin de | | | | Fotoğraf YTahlili Kuponu 'Tabiatinizi üğrenmek — istiyorsanız. ile #rafmız sıraya BB bir tâbidir. Ve iade ediknex. İsitm. Meslek yoya san'at? Hangi SS | çavabı ? W sere a | Fotoğraf intişar | | #wlecek mi * kliyesi 30 kuruşluk :*mı-ı;rıxlm pul mukabilinde gönderilebilir. l devlete ait olması ve bunun için de vilâyetlerin genişlik ve darlığına göre bu işle iştigal etmek üzere bazı iktısadi müesseseler, şubeler vbeude gelirmesi üzerinde du- rulmuştur. İhracat ticaretine ge- lince; bu işte hükümetin yapa- cağı vazifenin şu olduğu — tahmin edilmektedir: İhracat - kontrol -edilmek şar- tile müteşebbise bırakılacak ve müteşebbislerin süremediği stok- ların ihracı hususunda devletin delâletinden istifade Yukarıda bıhıı(h;:l:ş:e r::::r- larda, bir kısım ticarel tirildiği takdirde bu nı::vi :l:ı::ı:ü'; iştigal eden namuslu ve tecrübeli tacirlerin devlet teşkilâtında mü- tehassıs olarak istihdam edilebi- lecekleri de mevzu bahsolmuştur. Pamuk Fiatlerinin İstikrarı Vaşington, 3 — Pamuk fat- lerinin istikrarını temin için 1300 milyon balya pamuk stokunun nısfı 8 ağustosta piyasaya çıka- rılacaktır. Farm Board bu kararı tebliğ ederken “ Koton — Stablizasion Korporasion , -mücssesesinin sa- tışları bütün mevsim imtidadınca taksim — ve PİY'.llırd. pamuk fiati — seviyelerinde — karışıklık zuhuruna — meydan — vermemek için bütün gayretlerini — sarfe- deceğini — bildirmektedir. — Ma- mafih — çıkarılacak — pamukların ecnebi piyasalarda geniş mikyas- ta arzedilip edilmiyeceği hakkın- da sarahat verilmektedir. Humma Aşısı Paris, 3 — M. Sellars ile M. Legret sari humma hastalığı- na karşı bir aşı keşfetmişlerdir. — Alman Bankalarının Islahı Berlin, 3 — Rayiştay bütçe &cümeni — bankaların - vaziyetinin ıslahı için ittihaz edilen tedbir- leri tasvip eylemiştir. -Enclümen, mazbata - müubharriri — hükümetin bankalara muavenet etmeyi red- dedemiyeceğini beyan etmiştir. y 'Rusya Mektubu: Hiç Dilencisi Bulunmıyan Bir Şehir: Odesa Başvekil Paşa Mos"kfovada Mühim Bir Nutuk İrat Etti (Baş tarafı | ivci sayfada) inceden inceye herşeyle alâkadar oldular. Bu fabrika, bizim bildiğimiz her nevi muşamba — yapıyor. Epey zaman — evvel — bir ec- nebi — şirkel — tarafndan — tesis edilmiş. Rus hükümetine intikal etmiş. Bugüne kadar ilk mad- desini Hint ve Cavadan ge- tirtiyormuş. Şimdi, Oral havali- sinde bulunan ve Cut denilen kendire müşabih bir madde ile ilk maddesini de mahallen teda- rike başlamış. İçinde — kadın, erkek 1300 amele çalışıyor. Bu | kadınlar, Sovyeti Reisesinin bana | verdiği rakamdır. Bu ziyaretten bilistifade bu komünist hanımla görüştüm. Ka- dının da erkek gibi çalışmasından son derece memnundu. Fakat iş hususunda kadın kabiliyetinin de | hesaba katılması lüzumuna kani. | | | | | yerlerde göze çarptığı gibi bura- p | Bu itibarla fazla ağır işler erkek- lere inhisar ettiriliyor. Fakat tek- nik hususunda erkek kadar iş gören kadın, bir erkeğin yövmi- yesini alıyor. Bunun miktarı 90- 100 rubledir. Fabrikadan evvel — tesis Sonra 50 sene ve şimdi — çok güzel muhafaza olunan şehir kü- tüphane ve mütaleahanesini gezdik. 200 bin — ciltt — kadar — ese- var. - Kitapların yenileştirilmemiş. Fakat rağbet çok Fazla. Bilhassa kıraat salonu pek mükemmel. Her okuyucu için abajorlu bir lâmba konul- muş ve salon, bir dershane giti sıralarla güzel bir taksime tabi totulmuş. Burada, ayrıca abcne tasnifi — heni'z usulile evde okumak Üüzere ki- tap ta veriliyor. Müdürünün ifadesine — göre, hükümet, her sene 80 bin kadar kitapla müesseseyi beslemekte- dir. Ve şimdi, bütün Rusyada basılan kitap adedi, Çarlık Rus- yasının kitap — neşriyatının dört misline çıkmıştır. Buradan sonra gezip gördüğü- müz bir tabı müzesi oldu. Birçok nn da başında bulunan bir kadın- dır ve en eski İslâv eseri olmak üzere V1 inci asra ait bir incili bi- ze gösterdi. Ona tekaddüm eden eski bir eser daha var. Fakat eser demek pek te mümkün değil. Çünki iki yapraktan ibaret ve aynaroz manastırından getirtilmiş Büyük bir dikkatle camekân içinde mabfuz tutuluyor. Günün son ziyaretini gazete- ciler evindeki vakfe teşkil etti. Burada, — gazetecilik — mesleğine mensup ve © sırada meşgül - bü- lunmiyan — kadın erkek - birçok meslekdaş toplanmıştı. Çay içtik, matbuat tarihinin nihai serbesti merhalesi addolunan bugünkü variyete gelieciye kadar geçirdiği temsili ve modern - resimlerle süslü konferans salonunu dikkatle gözden geçirdik ve ayrıldık. Unutmuşaum: Tabi. - müzesini gerdiğim zaman burada gördü- ğem Türkçe bir iki eserin isimle- rini kaydetmeden gçmiyeceğim, Belki erbabıj tetkik için bir fay- a dası olur. Bunlar, el yazması bir Hoca Nasraddin fıkraları, Fransa elçisinin. memhur ve mümezzi takriri tercümesi nam eserile İbnil- bairi'nin kitap müfredatı, kitabı tarih nışancı paşa merhum, femni islihkâm ve kaleye aittir. . Selim Ragıp Başvekil Paşanın Mühim Nutku Moskova, 3 (A. A.) — Bir mayıs günü Moskova Belediye dairesinde Türk misafirleri şere- — fine Sovyet Rusya Ticaret Oda: tarafından bir kabul resmi tertip ğ edilmiştir. İsmet Paşa Tevfik Rüştü, Hü- seyin Ragıp, Ali ve Recep Bey- ler, Sovyet Rusya Ticaret Odası Reisi M. Eliva, Harsi Münasebet- ler Cemiyeti Reisi M. Petrov, Türkiye — Sefiri Suriç yoldaş, Türkiye Rus ticaret ataşesi M. Kodorovski, M. Pastukov bu iç- timan riyaset divam azalığına intihak edilmişlerdir. M. Eliva, içtimaı küşat etmiş, ve Türk misafirleri ticari ve sımal teşekküllerle Sovyet Rusya Tica- ret Odası namına — selâmlamıştır. : Başvekil paşa, şiddetle ah kışlanan bir nutuk irat ederek demiştir. ki: “Bir mayıs gününde Türk mümessillerile telâki etmek — lüt- funda bulunmuş — olan Sovyet Rusya İktısat ve hars mümessil ve zimamdarlarının bu meclisinde söz alımak fırsatına nail -olduğumdan dolayı pek ziyade memnunum. "Bütün Sovyet arazisinde bizı karşı gösterilmiş <clan dostane kabulden son derece mütehassi- siz. Yapılan bu dostane kabul hafızamızdan uzun müddet silin- — miyecektir. - *“JHatiplerin mevzubahs etmiş oldukları meseleler evvelce de bizim nazarı dikkatimizi celbet- mişti. Sovyet Rusyanın iktısat ve hars sahalarındaki - terakkiya- tını takip etmiş olan bizler için memleketinizde gördüklerimiz dos- tunuz olmak itibarile sevinçle kar- şıladığımız — muvaffakıyetlerinizin biraktığı intibat takviye etmek- ten hali kalmıyacaktır. Türk milliyetperverleri, millet- lerimiz arasındaki dostluğun baş- langıcında ne idiyseler, bugün de öyledirler. İşte bu sebepten Moskovayı İ 1 mayıs bayramına bahtiyarım.,, İsmet paşa, Sovyet Rusya ile olan muhadenetin 12 seneden- beri devam etmekte — olduğunu kaydeyledikten sonra - sözlerine şu süretle devam etmiştir: “İstikbalde dostluğumuz daha ziyade kuvvetlenecek ve dostlu- ğümuzün — zeval bulacağını zan v> Ümit edenler hayâl inkisarına uğrıyacaklardır. ,, Yeni neşr'yat: Foto Süreyya Bu gürzel Salon w sasbun Mayıs nüshası zengin müüdericat, resim ve tablolarla inlişar otmlİştir. e