A 4 MAYIS 1932 7 nci sene, No 2236 NUSHASI 5 KURUŞTUR KT v Ne yapılıyor? Tahdidi teslihat kuıâf;ırammn geçen şubatta açılan ilk Iç ima devresi ilâ aya yakın bir müddet devam eden ııüııhı:'ıu.ın sonra k dığ B iNİİk d « merasime ait hususat ile y ettiği ve müzakerata ancak ikin- ©i devrede başlanacağı bildiril- mişti. İkinci devre de açılalı bir aya yaklaştığı halde henüz müs- bet bir neticeye doğru adım atıl- mak şöyle dursun, Cenevrede ne yapıldığı hakkında sarih bir fikir edinmek bile mümkün değildir. Filhakika tahdidi teslihat mesele ,si muazzam bir siyaset meselesidir Binaenaleyh kolay kolay müsbet bir netice elde etmek beklenemez. Ancak Cenevreden gelen haber- İsrde ioye hai Tepiei yaklaşılacağı bile henüz kararlaş mamış olduğu anlaşılıyor. Tahdi- di teslihat işinin beş seneden be_n i i konferanslarda geçirdiği 1 takip edenler, konf. sın içtimamdan beri ilefi.doğr!ı a dım atılacağı yerde bilâkis geri gi ildiğini ü Ş &lıxü ihzari tahdidi teslihat kon feransları beş senelik meuide.n sonra nihayet müzakerata zemin olacak bir rapotr hazırlamışlardı. Bu rapor şimdi unutulmuş gibidir. Ve tahdidi teslihat konferansı, beş senelik ihzari konferansların mesaisi yokmuş gibi işe yeni baş- tan başlamış görünüyor. Şimdiye kadar müsbet bir ka- rar olarak kaydedilebilecek y.[î ne netice, - eğer buna da bir neti ce denebilirse - tahdidi teslihatın tedrici olarak yapılacağı ı_wkmu- dır. Hatırlardadır ki ikinci devre- nin ilk içtimalarında Rusya başta olmak üzere bir takım !ıeyetlor silâhların tahdidinde radikal ha- reket edilmesini iltizam etmişler- di. Bunun üzerine Çekoslovak Ha riciye Nazırı M. Beneş, diğer dev letlerin kısmı küllisine tercüman olarak konferansın, Cemiyeti Ak- vamın 8 inci maddesini tatbik et- mek için toplandığını hatırlatmış ve bu noktai nazar da kabul edil- TÇ ti Bundan sonra içinden çıkıl- maz bir müzakere başladı. Silâh- lar “keyfiyet” itibarile mi, yani bazı nevi silâhların ilgası ve tah didi suretile mi, yoksa "kemîy?l" Moskovada 1 Mayıs resmi geçidi ve tezahürat Türk milliyetperverle- ri evvelce ne idilerse, bugün de öyledirler.. Başvekil Moskova belediyesinde | iki memleketin imar ve inkişafı bahsinde yapılan işi mukayese etti #_Ğâîn_uîı—m bir nutuk MOSKOVA, 3, A, A. — Bi_r N!l— Ali ve'Rec'ep 'Beyefa_ıdiler, Harici İlişikli | Emval Devlet şürası mu- hacirler lehine karar ver:* ANKARA, 3 (Telefon- la) — Devlet şurası muha- B cirlere tahsis edilmiş olup | ta hazine ile ilişiği £ emval hakkında bir karar it tihaz temiştir. Şimdiye ka- dar muhacirlere tahsis olu- nan Rum ve Ermeni emlâ- ki metrukesinden bir kısım malların sahibi evvellerinin âşar iltizamından veya kefa letten mütevellit borçlarına mukabil bu mallar hazinece istirdat edilerek icra marife- M tile satılmakta idi. Dahiliye Vekâleti bu muamelenin mevcut iskân kanunlarile te aruz teşkil ettiğini ileri sü- rerek itiraz etmiş ve Şurayi devlet meseleyi tetkike baş- lamıştı. Verilen karara göre hükümet tarafından kanu- nen tefviz edilen bu emval- den hükümet hukukunun ta lep olunmasına kıyam edil- mesi muvafıkı madelet ola- mayacağı ve binaenaleyh bu kabil emval üzerinde hazine hukukunüun müuüayyen olan ahval ve usul dairesinde ter kini kaydının icrası ve mu- hacirlerin yedindeki mallara dokunul tesbit olun- yis günü Mosk belediye di | ticaret k .'_ve Sovyet de Türk misafirleri şerefine Sovyet | Rusya ticaret 05_“' reisi M; Eliva, Rusya ticaret odası tarafından bir | Sovyet ile ecnebi ara- kabul resmi tertip edilmiştir. Türk misafirlerle, Türkiye sefare- ti erkânı, Sovyet hükümeti erkânı, sanayi ve harici Sovyet matbuatı ile umumi teşek- itibarile mi, yani heyeti u y sini tenkis şeklinde mi tahdit edi lecekti?Geçen hafta müzakereler “muvakkat” kaydile tatil edilmez den evvel, İngiliz Hariciye nazırı nm bir teklifi kabul edildi ki, me seleyi halletmekten ıiyıd? ğıhı ziyada iğlak eder gibi görünüyor. Keyfiyet itibarile tahdidı tek- lifini esasen ilk devrede bir çok murahhaslar ileri sürmüşlerdi. Fa kat ikinci devrede müsbet bir çek lif halinde ileri süren Amerika hhası ol . Amerika mu rahhasının teklifine göre, tecavü- zi silâhlar külliyen ilga edilecek- ti. Uzun müzakerelerden sonra konferans, İngiliz Hariciye nazırı nın yukarıda mevzuu bahsettiği- miz teklifini kabul etti. Bu tekli- fe göre “bazı tecavüzi silâhlar ya ilga edilecek, yahut ta beynelmi- lelleştirilecetkir.” Tecavüze mi, müdafaaya mı yaradığını tayin etmek mümkün olamayacağı gittikçe ınlnşılmığş layan bu silâhların beynelmi- lelleştirilmesi fikri, Fransanın noktai nazarını bir dereceye ka- dar tatmin etmek arzusundan doğ muştur. Çünkü malümdur ki Fransa ağır silâhların Cemiyeti am emrine verilmesini, yani böğbelmilal bar örkeri kavvet gç cude getirilmesini iltizam etmişti. Binaenaleyh şimdi “tecavüz silâh !ın" namı verilen bu silâhlar ilgası yerine beynelmilelleştirilme si yani Cemiyeti Akvamın emrine |, verilmesi Fransanın noktai nazarı na uygun bir tedbir oluyor. Ancak ilga ile beynelmilelleş- tirmek şekilleri arasmda gece ile gündüz kadar büyük bir fark var dır. Silâhların beynelmilelleştiril- mesi, yani Cemiyeti Akvamm, devletlerin fevkinde ve hâkim bir teşekkül olarak kabul edilmesi tahdidi teslihat meselesinden de daha çetin bir meseledir. Bu, bin- nisbe müşkül olan bir işin hallini daha müşkül bir meselenin halli- ne bağlamağa benzer. —- Şimdi de teknik komisyonları hangi silâhın tecavüz silâhı, han- gi silâhım müdafaa, silâhı ol_dıığu— nu tetkikle meşguldür. Ve iş siya set sahnesinden ihtisas sahasına intikal edince filhakika bunları biribirinden tefrik” etmek müm- kün olmadığı anlaşılıyor. Asker- ler diyorlar ki, bazan taarruza ha zırlanan kuvvetleri dağıtmak için de en müthiş tecavüz silâhı olan * ğır dim daha ileri giderek Napolyon :“'-lhırelıelerindın beri meşhur o- ı_ıu askeri düstur da ileri sürülebi l:ı'ekî: iyi müdafaa tecavüze geç vC"'gasıİ tahdidi teslihat konfe ransı bir fasit daire içinde görü- kiyor. Geçen hafta Cenevrede top n'“lllı büyük devletlerin konferan da Fransız Başvekili Tardieu' küller hhasları bu resmi kabul- de hazır bulunmuşlardır. İsmet Paşa Hazretlerile Tevfik Rüştü Beyefendi, Hüseyin Ragıp, ticaret zimamdar- | ları, Halk komiserlikleri — erkânı, | sındaki harsi münasebetler cemiye- ti reisi M. Petrov, Rusyanın Türki- ye sefiri Souritz yoldaş, Türkiyede- ki Rus ticaret ataşesi M. Khodorovs ki, Hariciye komiserliği şark işleri | birinci departman: müdiri M. Pas-- toukhov bu içtimam riyaset divanı azalığına intihap edilmişlerdir. M. Eliva, içtimar: küşat etmiş ve (|Devamı beşinci sahifede) Yeni kararname dün devaire tebliğ edildi Bundan sonra eşya ihraç edilirken gümrüğe 4 beyanname verilecek | muştur. Hazirandaki Tasfiye < S eat Çıkanlıcâk memurlara | ay sonunda tebligat yapılacak İnhisar idarelerinde, tevhit de- layısile haziran bidayetinde acık- ta — kalacak me- murlara ay sonu: da — teblirat ya pılacaktır. Tütün İnhisar” Ümum — Müdüri Vekili Hüsnü Be; memur - tasfiyes 'Türk parasının kıymetini koru- | mı vazettiği döviz takyidatı — ile ma hakkındaki 5 numaralı karar- | Türk ihracat eşyasının satımına lııkhııdı şunları name dün alâkadar devaire tebliğ | mâni olmakta veya işkâl ki .“' tir: edilmiştir. Bu karar met- | bul leketlere karşı mem — Biz esastı leketimize vaki olacak ithalâ: ni 5 inci sahifemizdedir. 5 numa- ralı kararnamenin en mühim kıs- “Ankara sanayi sergisinden iki intiba; İktisat Vekili Mustafa Seref B. serginin küşat resmini yapıyor, Sergide İpekiş mamulâtı kumaşlar teşhir ediliyor. nü aK de el ı n ke- dşı. .B_u zaman zarfında öğrendik Yata icabet od d ki silâhlara taarruz için iyi bir bir netice vermemiştir. İ,ıin en za yif taraflarından biri de çok dağı nık olan mesai usulüdür. Konfe- rans açılalı tam üç ay iki gün ol- cephe intihap edil ir ve hü- | kanunen hakları varsa bir nisbet ->zifesini yapsa puyan veya sui- kömal yapan me saurlarım teşrini- — izüsnü £ CR | A fi N b Bey |i İek et | Geliyor Romen ve Yugoslavya kraliçeleri bugün İIstanbuldalar.. — . | Kraliçeler şehrimizde bir hafta kalacaklar ANKARA, 3 A.A. — Romanya ve Yugoslavya kraliçeleri Hazera- | tı Çarşamba günü saat 12 de eks- presle İstanbul'a muvasalet ede- ceklerdir. — Gerek istikballeri ve | gerek İstanbul'da bir hafta süre- | cek olan ikametleri için hükümet- çe lâzım gelen tedabir ittihaz o- lunmuştur. Edirne valisi kendile- rini Bulğgar hududunda selâmlıya- cak ve İstanbul hududuna kadar refakatlerinde bulunacaktır. | Haricive vekâleti -tarafından Kraliçe Mari Hz. Melek Şevket Fuat ve - Nermin Muvaffak Hanımlar kraliçe Haze ratının ikametleri müddetince re- fakatlerine memur edilmişlerdir. Romanya kraliçesi Mari Haz- retleri ile kerimesi olan Yugoslav ya kraliçesi Mari Hazretleri Sir- keci i y da Vali Muhiddi Bey ile Romanya ve Yugoslavya sefaret ve konsoloshaneleri erkâ- nı taraflarından karşılanacaklar- dır. Kendileri Belgrat'tan gelmek tedir. Burada Robert Kollej'de ika- et edeceklerdir. İkametleri esna sında kendilerine Cenevre şehben deri Şevket Beyin refikası Melek Şevket ve Anadolu Ajansı müdü - rü Muvaffak Beyin kerimesi Ner- min Muvaffak Hanımlar refakat edeceklerdir. ——— ' Üç milyon dolar ziyan CHİCOUTİNİ 3 A.A. — Dün zuhur eden yanıgın 3 milyon dolar kıymetinde olduğu tahmin edilen büyük miktarda ağaç hamurunun sebep ol! K Mahip ve !!l,l'l.__l",*. Siirt Meh'usu MAHMUT Umümi Neşriyat ve Yafı Müdürü Cam gözlü canavarın ölüm halindeki fotoğrafisi ile ikamet vesikasındaki resmi biribirine benziyor mu? Mesele sarpa sarmıya başladı: Katil kim? Lubliği iyi tanıyanlar onun gözü camlı değildi.. diyorlar Türkuvaz sahibi ile karısı arasında da ihtilâf var. Birisi evet.. Öbürü hayır.. diyor. George'u dinlemek lâzım Maslak yolundaki cinayet ve Bebek sahillerine | sürüklenen naaş ile cam gözlü haydudun alâkası var mı; cam göz canavar bulaşıkçı Lublik değil mi? Ceset Mezardan Çıkarılacak mı .. Yulius Lublikin esrarını kendi- V sile birlikte mezara götürdüğünü tahmin etmek yanlış olmaz. Yapı lan tahkikat, bu adamın hüviyeti- nin tesbit edildiği noktasında bile şüpheler uyandıracak mahiyette- dir. Türkuvaz iokantasında - bula- şıkçılık eden Lublik acaba, morg ta cesedi günlerce teşhir edilen tek gözlü adam mıdır? Lublik'i İ yakından tanıyanlar bir gözü dan olma dığın: söylemektedirler. Sultan diyor ki Lublikle birlikte Turkuvazda çalışan Sultan dün bir muharriri- mize demiştir ki: Geaurge cesedi mezardan çıkarsın- lar hemen söylerim... diyor cektik. Benim bildiğim — Yulins Lublik, camgöz değildi.” Lublik camgöz değildi! Luablik'in arkadaşlarından Jorj da bunu teyit ederek Lublik'in iki gözü de sağlam olduğunu ve gaze tede gördüğü fotografa benzeme- diğini söylemektedir. Diğer taraf tan Estonya konsolosu da pasa- üddetini — Lublik'in bakışları biraz tu- lerini temdit için lııfh: .Bu da kaşı ile ö diai bei polk y'ı_lnu d. h eden Estonya ve bugüne kadar da merkez ve mülhakatta 70 kadar memur çı- kardık. Bu suretle çıkan memurlara | dahilinde tazminat ta verilmekte dîr." Hüsnü B. idareye ait diğer me- seleler hakkında da demiştir ki: “Tüccarların bankalara mer | hun tütünlerinin şimdiye leleri de yakında ikmal edilerek | zmir, İstanbul ve Samsun mın | takalarında bulunan merhun - tü- tünlerden henüz mübayaa edilmi- yen kısım çok azdır. #« Suriyedeki Kalan şirketi es | ki reji şirketinin istimal — ettiği | markaları kendisine devrettiğini ve Türk tütünlerinin müteahhitli- ğini yapan fabrikanm da bu isim de sigara satmakta _ulduğunu ide dia ederek müteahhitlerimiz aley hine bir dava açmıştır. D ilk safhası lerimizin lehine olarak neticelen- hhi înı'ılil » Amerikan tütün şirke- ı tile idare arasında aktedilen mu- | kavelenin tatbikatma pek yakım- | da geçilecek. ve İn-| | çecektir. Şirket Amerılm gilterede mühim miktarda Türk sigarası satacaktır.” —— ...— Bir hava faciası CANYULS, 3 A. A. — Büyük bir deniz tayyaresini hilinde denize düştüğü haber ve- | cum da âhenk dairesinde yapıl- maktan çok uzaktır. Ahmet ŞÜKRÜ Bi eokiplikez gemileri ; kaza (l yı(rüıe gitmek üzere hareket et- ' | Şirket bugünlerde faaliyete ge ||| muamelesi bitmiyenlerin muame- - İl mübayaata nihayet verilecektir. | | Ölenler g— YENİ -x f tefrikalarımız.. | Yaşıyorlar mı? Hüseyin Rahmi ee eei | Eve Düşen Yıldırım $ nını dercedecektir. EVE DÜŞEN YILDIRIM ya- jirımdan itibaren Milliyet'te başlı- || | | N | spanya sa | yacaktır. Çok heyecanlı bir aşk İlden sahifeleri ihtiva dir. Okuyucularımızın . Eve düşen yıldırım F A | SIRRI Beyin EVE DÜŞENİ İ YILDIRIM! isimli kısa bir roma- İ İmın morgtaki adam olmadığını (Devamı 5 inci sahitede) ileri geliy özünün bir tane si camdan olsaydı elbette göre- | Neden yeni bir Mason | teşekkülü yapılıyor? | Eskilere göre böyle bir teşekkül yoktur. Fakat | yeniler başka türlü düşünüyorlar - Yeni Mason Mahfelini tesis i- çin müsaade alan müteşebbisler teşekkülün faaliyete geçmesi içir | hazırlıklarma devam ediyorlar. Yeni mahfelin dün akşamBeyoğlu nda küşat resmi yapılmıştır. Eski İ masonlar ıiıı, bu yeni mnhfe!in | te israr etmektedirler. Bu hususta yeni üstadi âzam Fen Fakültesi reisi Mustafa Hakkı B. le de gö- rüştük. Mustafa Hakkı B. demiş- tir ki: — *“Yeni bir mahfel tesisine te- şebbüs edildiğini gazetelerde oku yoruz. Bizim bundan malümatı- mız yoktur ve böyle bir mason te- şekkülü de bilemiyoruz. Bütün me sele şudur: Teşkilâtımıza evvelce mensup olan 5 kişi, masonluk ka- vaidile kabili telif olmıyan ve hü- kcük çi AAA d eei bul Üstadıazam Mustafa Hakkı B. bazı “olduk: ğim gibi, biz böyle bir mason te- şekkülü bilmiyoruz.” v Diğer taraftan öğrendiir'nııi'ıî larından ihraç edilıııl,le;dir. Ye- ni teşekkül için de kanunen asğa- ri 5 kişi lâzım imiş. İşte bu 5 zat göre, ve (Devamı 5 inci sahitede)