İnanılmıyacak Derecede Garip Vak'alardan Bir İki Nümune Çalışmaktansa AÂmeliyat Olmak Evlâdır Bir Alman amele tansa ameliyat ola tmektedir. irakıyor, çalışmak- astanede Yatmayı tercih Bu adam, taneye gidiyor. Doktorları apan- rıyor. — ÂA- rılıvor. şeyi vesile has- disiti olduğuna — inandı Meliyat Apandisiti hıılııumıı,ur ile bir hafta Yatıyor, be Nibayet bu Tafa mecbur oluyor. Garibi şu ki, bu ıdam.ı beş defa böyle hastaneye girmiş ve masasına y bir bu hastanede içiyor. açılıyor; Fakat kadar yeyip oyununu polise iti- | $ defa lüzumsuz yere ameliyat | olmuştur. * Güvercinler F 'otoğraf Çıkarıyorlar Almanlar, güvercinler tarafın- | kullanılabilecek — fevkalâde küçük bir fotoğraf makinesi icat etmişlerdir: Bu makine 40 gram ağırlığındadır. Güvercine bağla- tiyor. Adesesi otomatikman açı- hyor. Bu otomatik kısım öyle Ayar ediliyor ki, güvercin muay- yen bir mesafeye gidince adese açılıyor ve fotoğraf makinesi res- Mi çekiyor. Bu fotoğraf makinesi ile bir- çok fotoğraf almıya muvaffak olunmuştur. Şimdiye —kadar — ordularda Büvercinler postacı olarak kul- lanılabilirdi. Umumi harpte Alman tephesinde 21 bin güvercin vardı. * Otomatik Yazı Makinesi Cenevre * saatçilerinden biri #©tomatik bir yazı makinesi İcat ttmiştir. Bu yazı makinesi, bil- diğimiz daktilo makinelerinden farklı değildir. Yalmız elektrikle işlemektedir. Daktiloya düşen vazife sade- te tuşlara parmağını dokundur- Maktan ibarettir. Makine kendi kendine çalışır. Kelimeler ara- sındaki — mesafeyi kendi ayırır Ve satır başlarına kendisi döner. Kollanılan daktilo rıııkinele-_ Tinin 2000 parçası vardır. Halbuki bu yeni makine 20 parçadan mü- rekkeptir. Boyu küçüktür, İ'gı.l #ttiği yer azdır. Tanesini beş li- Taya satmak mümkün olacaktır. Yeni Mesih İngilterede Mihri baba isminde Hindis- tanda çıkan Mesih, geçen hafta giltereye gelmiş ve doğru ken- isine inanan kimselerden mü- Tekkep köye gitmiştir. Orada bir Ücreyo kapanmıştır. Bu hücrede M"Ç gün oruç tuttuktan ıonı:ı Sıkıp bütün dünyaya hitaben bir Yanname neşredecektir. Hâlâ bu meczuplara inananlar Vardır. | Bu parn piyan nota vetim; raz List lnde ct f we olduğ damla & en müşkül çalı Harflerle yap wuş bir » BİLİR Mis İNİZ NİÇİN? |1 — Danaburnunun |Niçin Kıskacı |Vardır 7.. Danaburnu - denilen böceğin arkasında sert va kıskaca benzer bir şey vardır. Bu kıskacın h')_" vanın kendisini müdafaa için b!r silâh olduğunu söylerler. Fîlhık.ı- ka bu böceği tutmak isterseniz kıskacile parmağınızı yakalamıya çalışır. Fakat bu kıskaç okadar ufaktır. ki kendisini müdafaaya kifayet edemez. Bu kısk'.ıı:ııı mev- cudiyetinin asıl hikıvııeıı. böcek tuktan sonra kanatlarını on_ıfıı :'ççinde saklıyabilmektir. Böceğin kanatları kapanır kapanmaz bu kıskaçlarla alır ve onları yerle- rine yerleştirir. ı2 — (Kangoro)nun Niçin karnında Kesesi Vardır? Kangoronun karnındaki kese büyük bir cep gibidir. Bu cep L yvanın neslini idame naok- :::ı:j:ı:a:ok lâzımdır. Bu hayva- nın yavruları da duğ(fukları za- man çok zayıf 've mucavemelsiz- | dir. Onun için bir düşman karşı- sında annelerile beraber kaçıp kurtulamazlar. — Fakat anneleri NlANILMlYA K ERTTN SNY | rağmen CAK adamın makları oda 13 lzerine ellerinin Tze- dole bardak e halde, bir omlatmaksırın parçaları abilirdi Yayla eç D ER ok, #n ezki mu viki aletidir, (TAPARALLEL DN ETAK DAR ü MATIZES Un M MUTEST KOLAAPMUCACEY mumu t MUY GATLER.. | ÇATRACYID ANITIRELORNOİ İNSIOR MCANT meden mürekkep çekilmiş en urun telgraf 3— (Saka) Kuşunun Gagası Niçin |Geniştir ? | Sakakuşu gerek küçüklüğün- | de, gerek büyüklüğünde bol ge daya muhtaçtır. Halbuki yediği yakalıyamaz, Oonun için gağası hem balığı tutmak için bir ağ, hem de balığı - ileride yemek üzere saklamak için bir vazifesini görür. 4 — (Turna) Kuşunun |Kuşunu Ayakları Niçin Ördek Ayaklarına Benzer?| Turna kuşu derin — sularda yüzebilir. Fakat bacakları çok ince olduğu için bunu kolaylıkla yepamaz. OÖnun için bu kuş tam | manasile yüzücü bir kuş değildir. O halde niçin ayakları, güya yüzücü bir kuşmuş gibi, ördek ayaklarına benzer ? Bunun sebebi kuşun ince ve uzun bacaklarına ayakta — durabilmesini Turna kuşu ekseriya çamurlu temindir. göl kenarında dolaşır, “yerlerde — gezer. Eğer ayakları öteki kuşların ayaklarına — ben- zerse o vakit buralarda gezemez ve avım avlıyamaz. 5 — (Akbaba) nın Başı Niçin Tüysüzdür ? Akbaba kuşunun başında tüy yavrularını karnındaki — cebine yerleştirir — ve onlarla be"b:;- kaçar, Kangoro, yavrular k::ıı kendilerine yürüyebilecek Nnde gelinceye kadar onlınbeemrf taşır, orada besler ve üyütür. yoktur. Çünkli bu kuş kıdasını | gübreliklerde arar. — Gübrelere. | başını sokar, çıkarır. Eğer tüy olsaydı, o vakit Jbaşı daima pis ği —) şey de balıktır. Balığı her vakit | | kolaylıkla kese | Bu sporcu bir vuruşt topu 150 metro - ileriye atmaştır. Ve 6 — (Toğan) Kuşunun Gagası Niçin Büyüktür? Kuşu karikatür gibi — tuhaf bir hale sokan (bu böüyük gaga- nn manası nedir ? Bu gaga büyüklüğüne göre hafifti. Onun için kuş — onu taşıyabilir. — Bununla beraber bu gaga çok — kuüv- vetlidir. ve — bir vuruşta — bir kuşu öldürebilir. Fakat bu kuşun gagasının büyük oluşunun başka bir sebebi daha vardır. Bu kuş inek gibi geviş getirir. Bir şeyi yuttuktan >sonra — tekrar ağzına çıkarır ve gagasında onu ezip çiğner. — Gaganın büyüklüğünün sebebi budur, 7 — (Deniz Akrebi) nin Niçin Kanca Gibi Çıkıntıları Vardır? Deniz akrebi, şeklen örümce- ge benzer tuhaf bir hayvandır, Bunün — kabuğunun — e rafında kanca gibi — çıkıntılar vardır. Bunun sayesinde hayvan etrafına asılıp kalabilir. Bu sivri uçlar adeta kuyruk vazifesini görür 8 — (Zürafa) nın Boynu Niçin Uzundur? Zürafanın — boynu uzundur. Çünkü — zürafanın — ön ayakları çok uzundur. Boynu kısa olsaydı, başını yere eğemiyeceği için aç kalmıya mahküm - olurdu. Zaten ekseriyetle kurak ve otsuz yer- bir halde bulunacaktı. lerde yaşadığı için ağaç yaprak- ————ğvl ua Para Sahasında De ha Gösteren Bir Fransız Kadını Paris ( Hususi ) — “Fors is- mindeki İktısadi ve mali,, gazete- nin sahibi madam Hano tekrar tevkif edildi ve bütün Ajanslar, bu hâdisenin haberini verdiler, Butevkif hâdisesinin ehemmi- yetini anlayabilmek için Madam Hanadai oyna- son zamanda gu mühim rolün bilin- is Müdürü M. Şiyap, Madam Mano hakkında girli rapor hazırlamıya memur edimiş- tir. Müdür bu raporu hazırlamış ve Maliye Nazırı M. Flandene göndermiştir. Bu rapor ertesi gün Maliye Nazırının masası Üzerinden esrarengiz bir şekilde kaybolmuş ve Madam Hanonun gazetesinde bir aynen — neşredilmiştir. Hano da bu raporu çalm ile tevkif edilmiştir. Zabıta, Madam Hanonun ida- rehanesini ve evini aramışsa da hiçbir şey bulamamıştır. Neşredi- len bu gizli raporun muhteviyatı büyük — bir ehemmiyeti — haizdi. Çünki bu raporda, "Fors, gaze tesinin neşriyatının —milli itiban sarstığı, Madam Hanonun Sovyet sefaretinin bazı erkânile temas ettiği, gazetenin intihabat arile: sinde komünist propagandasına alet olduğu kaydediliyordu. Madam Hano, hergün yazdr g1 makalelerde Fransanın, küçlük merkezi Avrupa devletlerine pa- ra vermesini tenkit ediyor, Tar- diyö kabinesini Fransız iktısadi- yatını baltalamakla itham etmek- te devam eyliyordu. Şimdi efkârı umumiye, polis müdürünün rapo- runun mu, yoksa Madam Hano- nun fikirlerinin mi baklı olduğunu anlamak için adli tahkikalın ne- ticesini beklemektedir. Ekseriyet fırkasının gazeteleri Madam — Hanonun Bolşeviklere satılmış olduğunu, muhalif gaze- teler de M. Tardiyönün beynelmi Tel sermayecilerin bir aleti bulun- duğümü, takip ettiği siyasetle kü- çük — Fransız - tasarruf erbabını ezdiğini ve ezeceğini yazıyorlar. Muhalif gazeteler ise bu müna- sebetle M. Tardiyönün 1911 senesinde M. Memon isminde bir levanten, Fransız Hariciye Neza- retinde Humus-Bağdat şimendi- fer imtiyazına ait evrakı çaldır- dığımı hatırlatmaktadırlar. Bu ge- zeteler, eski - Tan - Başmuharriri olan ve şimdi hükümet reisi bulunan M. Tardiyöye bu evra- kın çalınmasına hayret etmeme- sini söylemektedirler, Madam ak zannı Madam Hano hâdisesinin ne derece mühim bir mesele oldu- ğünü iyice kavramak için bu kadın hakkında, eski Fransız Başvekili Kayyonun “ mali bir deha ,, dır. dediğini hatırlamak kâfidir. Filhakika, bu kadın gibi şim- diye kadar beynelmile! para ve iktisat işlerine aklı eren ikinci bir kadın daha dünyaya gelme miştir. -— ——— inmek — mccburi- yetindedir. — Halbuki boynunun uzunluğu — sayesinde ağaçların yüksek dallarına kadar irişerek gıdasını temin edebilmektedir.